Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1348 E. 2021/1295 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1348
KARAR NO : 2021/1295
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/01/2021
NUMARASI : 2021/35 Esas-2021/34 Karar
DAVANIN KONUSU: İpoteklerden Dolayı Borçlu Olmadığının Tespiti, İpoteklerin ve Hacizlerin Fekki
KARAR TARİHİ: 29/04/2021
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası
incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …. ile müvekkili arasında akdedilen gayrimenkul satış sözleşmesi ile dava konusu bağımsız bölümlerin satımı hususunda anlaşma sağlandığını, müvekkilinin ödemesini yaparak borcunu kapattığını, borcU bulunmadığını, geç olsa da teslim ve tescilin gerçekleştirildiğini, devir sırasında tapuda taşınmaz üzerinde ipotek olduğunun görüldüğünü, diğer davalılar lehine ipotek konulduğunu, ipoteklerin fek edilmediğini, davalı … sözleşme kapsamında edimlerini yerine getirmeyerek sözleşmeye aykırı davrandığını, diğer davalıların da taşınmazın ipotekli devrinden sorumlu olduklarını, diğer davalıların taşınmazların 3. Kişilere satıldığını bildiklerini, özen yükümlülüğüne uymadıklarını, basiretli tacir gibi davranmadıklarını, davalı … ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli incelemeyi yapmadıklarını, basiret ve özeni göstermediklerini, ipoteklerin fekki gerektiğini, açıklanan nedenlerle öncelikle ve ivedilikle müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararlarının önlemesi açısından davalılar …A.Ş.ve … A.Ş.tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, haklı hukuki nedenlere dayanarak açılan işbu davanın kabulü ile, dava konusu olan davalı …’den bedelini tamamen ödeyerek satın alınan ve müvekkili adına kayıtlı İstanbul ili, … ilçesi, … köyü, … ada, … parsel … E Blok ….Kat …, …. Kat … ve ….kat … nolu bağımsız bölüm üzerindeki davalı … .A.Ş.ve … A.Ş.tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile bağımsız bölümler üzerindeki diğer davalılar … .A.Ş.ve … A.Ş.tarafından konulan sözleşme tarihinden sonraki tüm ipoteklerin ve başkaca diğer hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalıların cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :Yerel mahkemece “…Somut uyuşmazlığın; tacir vasfı bulunmayan davacı gerçek kişinin davalı …’den taşınmaz satın aldığı, dava dilekçesinde konuta ait satış bedelinin tamamının ödendiğinin belirtildiği, davalılar ….A.Ş. Ve … A.Ş.tarafından konulan sözleşme tarihinden sonraki dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Tacir vasfı bulunmayan davacı gerçek kişinin yatırım amacıyla ve birden fazla taşınmaz satın almış olması sebebiyle 6502 sayılı Yasanın 3/k maddesinde düzenlenen tüketici vasfına haiz olmadığı, tacir ve tüketici olmayan davacının mutlak ticari dava niteliğinde olmayan alacak davası sebebiyle Asliye Ticaret ve Tüketici Mahkemelerinin görevli olmayıp, genel görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmıştır. (İstinaf Bölge Adliye Mahkemesi 18.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2019/3362 Esas, 2020/50 Karar sayılı ilamı)Ticari olmayan davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen dikkate alınması gerektiğinden HMK 138 maddesindeki düzenleme de gözetilerek HMK’nın 115/2.maddesi gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine” gerekçesiyle; mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı ….A.Ş. vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkili banka ile diğer davalı firma arasında akdedilen ticari kredi sözleşmesi gereğince ilk derece mahkemesi kararına konu uyuşmazlığın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerince görülmesi gerektiğini, huzurdaki dava dosyası ile müvekkili banka lehine tesis edilen ve ipoteğin fekki talep olunan taşınmaz sayısı dikkate alındığında da uyuşmazlığın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerince görülmesi gerektiğini, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinin f bendi gereğince görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, husumet yaygınlaştırılmadan, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulduğunu, davaya konu taşınmaza dair mülkiyeti nakil koşulları oluşmadığı halde davacı tarafından devir alınması sonrası huzurda ikame edilen ve müvekkili banka lehine tesis ve tescil edilen ipoteklerin fekki talebi açıkça hakkın kötüye kullanılması olduğunu, müvekkili bankanın … arasında ticari kredi ilişkisi bulunduğunu, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğü doğmadığını, davacı ile müvekkili banka arasında bağlı kredi ilişkisi bulunmadığını, huzurdaki dava açısından müvekkili tarafından davacıya verilmiş bir konut kredisi bulunmadığından, satıcı … ile müvekkili banka arasında davacının konut tedarikine ilişkin bir sözleşme de bulunmadığından, dava konusu ihtilafta bağlı krediden de bahsedilmesi hukuken mümkün olmadığını, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğü doğmadığını, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan takyidatların kabul edilerek devir alındığını, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekki talep edilemeyeceğini, adi yazılı satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığı müvekkili tarafından bilinmediğini, davacının kötüniyetli olduğunu, davanın açılmasına müvekkili banka sebebiyet vermediğinden dava mahkeme masrafları ve vekâlet ücreti talebinin reddi ile bunların tümüyle davacı üzerinde bırakılmasını talep ettiklerini belirterek istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme’nin yetkisiz ve görevsiz Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi kısmı ile ilgili usul ve yasaya aykırı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını, yeniden hüküm tesis edilerek dava dosyasının yetkili ve görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.DELİLLER:Konut satım sözleşmeleri ve ekleri Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/01/2021 tarih, 2021/35 esas 2021/34 karar sayılı kararının istinaf kanun yoluna başvuran davalı ….A.Ş.’ye 11/02/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, HMK’nın 345. maddesi gereğince istinaf kanun yoluna başvuru süresi kararın tebliğinden itibaren 2 hafta olup davalı … .A.Ş. gerekçeli karara karşı en geç 25/02/2021 günü saat 24:00’e kadar istinaf kanun yoluna başvurması gerektiği halde bu süreden sonra 02/03/2021 tarihinde istinaf talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı …nun başvuru süresi başlıklı 345 maddesinde “İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır.” düzenlemesi yer almaktadır. Bu durumda gerekçeli karar 11/02/2021 tarihinde tebliğ edilen davalı ….A.Ş. vekili tarafından karara karşı en geç 2 haftalık yasal sürenin bitim tarihi olan 25/02/2021 günü saat 24:00’a kadar istinaf kanun yoluna başvurulması gerektiği halde bu sürenin bitiminden sonra 02/03/2021 tarihli dilekçe ile istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşıldığından 6100 Sayılı HMK’nın 352/1.maddesi gereğince davalı … .A.Ş.’nin istinaf başvuru talebinin süre yönünden usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı ….A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun SÜRE YÖNÜNDEN USULDEN REDDİNE,2-Davalı … .A.Ş. tarafından yatırılan istinaf karar harcının istem halinde davalı … .A.Ş. iadesine, 3-Davalı … A.Ş. tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1 bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/04/2021