Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1143 E. 2021/969 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1143
KARAR NO : 2021/969
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/02/2021
NUMARASI: 2021/70 Esas – Derdest
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)|İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile … San. Ve Dış. Tic. A.Ş. arasında Beyoğlu …. Noterliği’nin 30.10.2014 tarih ve … yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdedildiğini, …. Tic. A.Ş. , 05.01.2017 tarihli ve 9235 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan ilan ile tüm aktif ve pasifleri ile aynen devir ile davalı … San. ve Tic. A.Ş. ile birleşerek tasfiye olduğunu, bu sebeple her ne kadar sözleşme tarafı …İnşaat olsa da davalarında husumetin tarafı birleşme nedeniyle devralan sıfatlı … San. ve Tic. A.Ş.’ olduğunu, bu sözleşme ile satıcı sıfatıyla davalı … sözleşmede ofis olarak tanımlanan … adıyla maruf Projede yer alan 28.03.2014 tarih ve 12/3-25 Sayılı İnşaat Ruhsatı ile tasdikli mimari Proje uyarınca yapılan ana taşınmazın A Blokta 5. Katta 3/704 arsa paylı 336,08 brüt metrekare alanlı 34 numaralı ofis ve yine 5. Katta 2/704 arsa paylı 217,62 metrekare brüt alanlı 35 numaralı ofis niteliğindeki 2 adet bağımsız bölümü sözleşmede yazılı şartlarla 3.000.000 – ABD Doları bedel mukabilinde alıcı müvekkile satmayı ve tapuda devretmeyi vaat ve kabul etmiş, söz konusu ofisler İstanbul, Şişli, … Mah. … Ada … Parselde kayıtlı A Blok 2. Ara Kat, 34 ve 35 numaralı bağımsız bölümler olduğunu, davacı müvekkil de alıcı sıfatıyla, aynı şartlarda ve belirlenen işbu bedelle bağımsız bölümleri satın almayı vaat ve kabul etmiş, sözleşme gereğince; müvekkil, satış bedeli olarak 1.000.000 – ABD Doları peşinatı sözleşmenin imzalanmasını müteakip 31.03.2015 tarihinde satıcının sözleşmede belirlenen banka hesabına ödeyecek ve bakiye satış bedeli olan 2.000.000- ABD Dolarını ise iş tesliminde ödeyeceğini, davacı müvekkil alıcı olarak sözleşmede üzerine düşen yükümlülüğünü belirlenen doğrultuda yerine getirmiş ve ödemeleri eksiksiz gerçekleştirdiğini, bu doğrultuda, 26.12.2019 tarih … yevmiye numarası ile bağımsız bölümler davacı müvekkil adına tapuda devredildiğini, ancak, davalı … yukarıda anılan Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi ile konu bağımsız bölümleri müvekkile satmış olmasına rağmen, müvekkil davacının izni ve haberi olmadan dava konusu her iki bağımsız bölüm üzerinde sözleşmenin akdedilmesinden 3 yıl sonra diğer davalı … lehine 08.12.2017 tarih ve 20782 yevmiye numaralı 25.000.000-ABD Doları bedelinde ipotek tesis edildiğini, bu haksız ve hukuka aykırı ipoteğin kaldırılması talepleri Kadıköy …. Noterliği’nin 20.02.2020 tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalılara bildirilmiş, İhtarname taraflara tebliğ edilmesine ve üzerinden aylar geçmesine rağmen söz konusu ipotek fek edilmemiş olup bedelin tamamını ödeyerek satın aldığı dairenin ayıpsız ve tam şekilde kendisine devri yapılmayan müvekkil davacının maddi zararına sebebiyet verilmiş, kaldı ki ipotek tesisinin yanı sıra ilgili bağımsız bölümler üzerinde, davalı … üçüncü kişilere olan borçları sebebiyle sayfalarca icrai haciz şerhi de mevcut olup davalı edimini tüm bu sebeplerle ayıplı ifa etmiş, tapu kayıtlarında mevcut icrai hacizlerin fekki için dava açma hakkımızı saklı tutarak, bununla birlikte, müvekkil şirketin uğradığı maddi zararlar yönünden dava sonunda davalarının karşılıksız ve semeresiz kalmasının önlenmesi amacıyla davalı … İnşaat’ın menkul ve gayrimenkul malları ile adına kayıtlı banka hesapları üzerine bloke konulacak şekilde İhtiyati Haciz Kararı verilmesini talep etmişlerdir. Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğunu, uyuşmazlık, davalı bankanın çekişmeli taşınmazdaki ipotek hakkını edinmesinde iyiniyetli olup olmadığı hususundan kaynaklandığını, davalı bankanın sınırlı ayni haklardan olan ipotek tesisinde iyiniyetle hareket ettiği gözetilerek davalı banka hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı … Anonim Şirketi diğer davalı … San. ve Tic. A.Ş.’ den tapuyu üzerine alırken müvekkili … A.Ş.’nin de ipoteğini görmüş ve herhangi bir ihtirazi kayıt dahi göstermeye gerek duymaksızın taşınmazın tapusunu takyidatlarla birlikte üzerine geçirdiğini, davacı tarafın usulüne uygun olarak verilen kesin süre içinde eksik harcı ikmâl etmediği dikkate alınarak HMK’nun 150. Maddesi gereği dosyanın işlemden kaldırılmasını, bu talepleri ve diğer usule ilişkin itirazlarının yerinde görülmeyerek esas hakkında tahkikata girilmesi durumunda ise dilekçelerinde hukuki temelleri açıklanan esasa ilişkin cevap ve savunmaları doğrultusunda müvekkili davalı Banka lehine ipoteğin terkini talebi yönünden açılmış asılsız ve mesnetsiz iş bu huzurdaki davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etimiştir. Davalı … San. Ve Tic. A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf dava dilekçesi ekinde ticari davalarda dava şartı olan arabulucuya başvurma zorunluluğunu yerine getirdiğine dair hiçbir belge sunmadığını, dava dilekçesi ve delil listesi hmk’nın emredici hükümleri gereğince usulüne uygun olmadığını, davacı taraf dava konusu ipoteğin fekki hususunda taraflaına dava açmışsa da taşınmazlar üzerindeki haciz ve ipotekleri kaldırması için dava edilmesi gereken taraf müvekkili şirketin olmadığını, müvekkilinin dava konusu taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini ayıplı ifa ettiği yönündeki iddialar hiçbir suretle gerçeği yansıtmadığını, anılan taşınmaz üzerinde tapu devri sırasında mevcut bulunan ve davacı tarafça malum olunmakla kabul edilmiş bulunan takyidat nedeniyle iş bu davanın açılmış olmasının haksız olduğunu, davacı tarafça uğranıldığı iddia edilerek müvekkili şirketten tahsiline karar verilmesi talep edilen zarar kalemlerinin kabulünün mümkün olmadığını, iş bu huzurdaki davanın davalı müvekkil yönünden öncelikle usulden reddini, aksi kanaatte olunması halinde haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : Mahkemece “Tüm bu hususlar birlikte ele alındığında, davacı yanın, davaya konu kıldığı ve Mahkememiz nezdinde, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan alacağı güvence altına almaya yönelik ihtiyati haciz talebinin yaklaşık ispat koşullarının sağlanmadığından talebin reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı; … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı … müvekkili şirket nezdinde ayıplı ifa nedeniyle maddi zarara sebebiyet verdiğini bu nedenle tazminat borçlusu olduğunu ve aynı zamanda sözleşmeden kaynaklı yükümlülük altında olduğu gözetilmeksizin karara varıldığını, yerel mahkeme kararında her ne kadar zararın bulunup bulunmadığının ihtilaflı olduğunu, zararın bulunması halinde dahi yargılama ile tespit edileceği belirtilmiş ise de açıklanan zarar kalemlerinden de açıkça anlaşıldığı üzere ve müvekkilinin dava konusu ofisleri satın almak amacıyla davalı … ödemiş olduğu 3.000.000 ABD Doları da dikkate alındığında; davalıların hileli ve hukuka aykırı eylemleri sebebiyle somut olarak müvekkili nezdinde maddi zarar meydana geldiğini, davalı … İnşaat’ın sözleşmeden kaynaklı yükümlülük altında olduğunu, davalı … dava tarihi itibariyle tapu kayıtları ile açıkça ortada olduğu üzere hali hazırda ciddi bir borç yükümlülüğü altında olduğunu, yerel mahkemenin 04.02.2021 tarihli ihtiyati haczin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasını ve davalı … İnşaat’ın mal varlığı üzerinde ihtiyati haciz kararı verilmesini müvekkili şirketin uğradığı maddi zararlar yönünden dava sonunda davamızın karşılıksız ve semeresiz kalmasının önlenmesi amacıyla davalı … İnşaat’ın menkul ve gayrimenkul malları ile adına kayıtlı banka hesapları üzerine bloke konulacak şekilde teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hukuki ayıp niteliğinde ipoteğin fekki, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.İhtiyati tedbir ile ihtiyati haciz farklı geçici hukuki koruma müesseseleridir. İhtiyati tedbir, genelde dava konusunun el değiştirmesine engel olurken, ihtiyati haciz alacağı teminat altına almaktadır.İhtiyati haciz talebi yönünden davacının aynı zamanda terditli olarak alacak davası bulunması ve ifanın herhangi bir nedenle imkansız hale gelmesi durumunda bu hakkını kullanmak istediğine ilişkin istemi değerlendirilerek ödeme iddiaları da gözetilerek dava değeri olarak ileri sürülen alacakları yönünden ihtiyati haciz talep hakları bulunmaktadır. İhtiyati haciz geçici koruma önlemi olup yargılama ile kesinleşmiş bir alacağın varlığı aranmayıp İİK 257.maddesindeki koşulların bulunması halinde ya da İİK’nun 258.maddesinde açıklandığı üzere kanaat getirecek deliller sunulması yeterlidir.Davacı dava dilekçesinde alacak istemleri ile ilgili olarak ödeme belgelerine dayanmış ve bu belgeleri mahkemeye sunmuştur.İİK’nin 257. maddesinde ihtiyati haczin koşulları sayılmıştır. Buna göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacak muaccel olmalı ve rehinle temin edilmemiş olmalıdır. Aynı Yasa’nın 258. maddesi uyarınca alacaklının, alacağın varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemede olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterli olup, buradaki ispat asıl davadaki gibi tam bir ispat olmayıp yaklaşık ispattır. Somut olayda, ihtiyati haciz talebinde bulunan, muaccel alacağa yönelik talepte bulunmuş olup, yapılan ödemelere dayanmıştır. Her ne kadar davacının taşınmaz mülkiyetini ödemelere karşılık aldığı görülse de TKHK 11. Madde hükümlerince davacı tüketicinin ayıbın giderilmemesi durumunda sözleşmeden dönme ve verdiğini isteme hakkı bulunduğu da açıktır. Bu hali ile alacağın varlığını yaklaşık olarak ispat ettiği, kesin kanaatin ise yargılama sonunda belli olacağı açıktır.Ancak geçici hukuki koruma müessesinin dayanağı olarak tarafların hak ve yarar dengeleri ile yargılama sonunda oluşabilecek giderilmesi güç zararların önüne geçilebilmesi için kesin kanaati beklemeye gerek olmaksızın tedbir alınmasında fayda vardır.Bu nedenle İDM’nin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararı yerinde değildir.Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin kabülüne; ara kararın kaldırılmasına dava değerinin %15 i tutarında güvence ile dava değeri ile ile sınırlı olarak davalı … Sanayi Ve Ticaret A.Ş. aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin kesin olarak karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/02/2021 tarih ve 2021/70 esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,3-Davacının ihtiyati haciz talebinin KABULÜ ile ihtiyati haciz kararı istenilen davalılardan … Sanayi Ve Ticaret A.Ş. aleyhine dava değeri ile sınırlı olarak borcuna karşılık, borca yeter miktardaki TAŞINIR ve TAŞINMAZ MALLARI ile ÜÇÜNCÜ KİŞİLERDEKİ HAK ve ALACAKLARININ İİK’nun 257. ve devamı maddeleri gereğince dava değeri üzerinden %15 teminat karşılığında İHTİYATEN HACZİNE, 4-Teminat ve ihtiyati hacze ilişkin işlemlerin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,5-Davacının yatırmış olduğu istinaf karar harcının istem halinde davacıya iadesine,6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,7-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1.f bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/04/2021