Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/882 E. 2020/866 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/882
KARAR NO: 2020/866
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/04/2020
NUMARASI: 2020/357 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: İpotek (Terkin İstemli)
KARAR TARİHİ: 02/07/2020
6100 sayılı HMK’nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, genel kredi sözleşmesinin teminatı olan ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Dairemizin görev alanı HSK’nın 21/06/2019 tarihli ve 678 sayılı kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. Bu görevlendirmenin Yargıtay iş bölümüne paralel olarak yapılmış, dairemizin Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin baktığı bir kısım işlere bakmakla görevlendirilmiş, ipoteklere ilişkin görev düzenlemesinin Yargıtay 14. Hukuk Dairesi iş bölümü ile birebir aynı olup Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nde genel kredi sözleşmesine dayalı ipoteğin fekki istemine ilişkin davaların Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’ne ait olduğu yönünde kararları bulunmaktadır. Davacının ipotek akdinin tarafı olup olmamasının da bu anlamda bir önemi yoktur. Zira ipotek sınırlı bir ayni hak olup malikin değil taşınmazın borcudur. Keza taşınmazı devreden malikin bu yönde açacağı davalar da uygulamada aktif husumet yokluğundan reddedilmektedir. Doğal olarak taşınmazın borcundan dolayı davayı açacak olan tasarruf yetkisi olan son maliktir.Nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2017/1172 – 2017/6875 esas ve karar sayılı ilamında Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen karar incelenmekle (davayı açan taşınmazın yeni maliki ipotek aktinin tarafı eski maliktir.)”.. Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı taşınmaz üzerine dava dışı … Ltd. Şti.’nin davalı bankadan aldığı krediye karşılık davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, adı geçen davalı şirketin bankadan almış olduğu herhangi bir kredinin mevcut olmadığını, ipoteğin yok hükmünde olduğunu, bankanın iyiniyetli davranmadığını iddia ederek ipoteğin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, genel kredi sözleşmesine teminat olarak tesis edilen ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı TTK’nun 4/1-f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğundan bu sözleşmeleri teminen tesis edilen ipotek işlemlerinin de anılan yasa hükmü kapsamında ticari dava olduğunun kabulü gerekir. Aynı yasanın 6335 sayılı yasa ile değişik 5. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlendiğinden ve görev dava şartlarından olup, mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiğinden somut olayda dava tarihide dikkate alındığında davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevi dahilinde olduğu ve dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiği gözetilmeden işin esası yönünden karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. ” şeklinde karar vererek davayı ve görevi nitelemiştir.Nitekim eldeki dosya görev yönünden temyiz incelemesi için Yargıtay’a gitmiş uyuşmazlık Yargıtay 19. HD tarafından ‘2016/7360 E/2016/14873 sayılı kararı) incelenerek bozma kararı verilmiştir.Dairemizin görev alanı HSK’nın 21.06.2019 gün 678 sayılı kararı ile 02.09.2019 tarihinden itibaren uygulanacak kararında belirtilen işlerle sınırlıdır.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’nun 21.06.2019 tarih ve 678 sayılı kararı gereğince; “Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan itirazın iptali ve menfi tespit davaları sonunda verilen hüküm ve kararlar” İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.-13.-14.Hukuk Dairesinin görev alanındadır.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü düzenleyen 21.06.2019 tarihli kararı ve davanın açıklanan niteliği gereğince istinaf başvurusunu inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.-13.-14 Hukuk Dairesine ait olduğu, iş bölümü kararı gereğince dairemizin açıkça görevli olmadığı anlaşılmakla dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.-13.-14. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve açıklanan nedenlerle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;1-Dava dosyasının iş bölümü yönünden görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE, 6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 352/1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oy birliği ile kesin olarak karar verildi.02/07/2020