Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/56 E. 2020/107 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/56
KARAR NO : 2020/107
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2019
NUMARASI : 2019/571 Esas – 2019/62 Karar
DAVANIN KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 23/01/2020
K A R A R
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 18.04.2018 tarihinde … A.Ş. arasından tebliğ edilmiş olan ihtarnamede söz konusu taşınmaz satışın vaat eden … San ve Tic A.Ş. ile … A.Ş. arasında 19.06.2014 tarihinde düzenlenmiş olan Garimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ve buna bağlı ek sözleşmelerin sözleşme konusu taşınmazları bedeli karşılığında satın almayı taahhüt etmiş olan … A.Ş.nin Satış Vaadi Sözleşmesinden doğan edimlerini yerine getirmeyerek satış bedellerini ödemede temerrüde düşmesi nedeniyle feshedildiği ve bu nedenle … A.Ş. ile … San. ve Tic. A.Ş. arasında hiçbir sözleşme ilişkisi ve sair hukuki ilişki bulunmayıp müvekkilinin söz konusu taşınmazı fuzuli şagil sıfatıyla haksız olarak zilyetliğinde bulunduğunu, … A.Ş. ile … A.Ş. arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve buna bağlı diğer sözleşmelerden, sözleşmenin edimlerini yarine getirilip getirilmediğinden, bu iki şirket arasında hukuki bir uyuşmazlık olup olmadığından müvekkilinin haberi olmadığını, müvekkilinin iyi niyetli 3. kişi olduğunu, bu suretle iyiniyetli 3. kişi olan müvekkilinin herhangi bir hak kaybına uğramaması ve mağdur olmaması adına dava sonuna kadar bahsi geçen taşınmaz üzerine tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece”…Açılan davada hem görev hem de kesin yetki durumu söz konusu olduğunda mahkemenin ilk önce görevli olup olmadığını incelemesi gerekir. Mahkeme görevsiz olduğu kanısına varırsa, görevsizliğine ve dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar verir. Açıklanan nedenlerle; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2018/2329 Esas, 2019/389 Karar sayılı ilamı da nazara alınarak dava konusu uyuşmazlığın çözüm yerinin tüketici mahkemeleri olduğu gözetilerek, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/15-2141 Esas, 2019/442 Karar sayılı ilamı doğrultusunda doya üzerinden yapılan inceleme neticesinde mahkememizin görevsizliğine ve dava dilekçesinin görev yönünden reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı …Ş. vekili istinaf başvurusunda özetle; davacının kendisi lehine kişisel talep hakkı doğurabilecek nitelikteki hukukî ilişkisinin müvekkili şirket dışındaki diğer davalı … A.Ş. ile akdettiği gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olduğunu, davacının kendisiyle hiçbir sözleşme ilişkisi bulunmayan, kendisine satışı ve tescili vaad etmiş olmayan müvekkili şirkete karşı tescil davası açması mümkün bulunmamakla birlikte davacının müvekkili şirket nezdinde “tüketici” sıfatının olmaması nedeniyle, açılan davada tüketici mahkemelerinin görevli olmasının mümkün olmadığını belirterek İDM’nin vermiş olduğu 04.11.2019 tarihli görevsizlik kararı bağlamında, müvekkili şirket bakımından Tüketici Mahkemelerini görevli olarak göstermesi usul ve yasaya aykırı olup işbu kararına karşı istinaf taleplerinin kabulü ile kanuna ve usûle aykırı kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yükleniciden temlik alınan bağımsız bölümün tescili talebine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, satıcı, kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı Kanunun 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Ancak bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı Yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici diğerinin satıcı olması gerekir. Yetki itirazı görevli mahkeme tarafından incelenir. Bu nedenle açılan davada hem görev hem de kesin yetki durumu söz konusu ise mahkemenin ilk önce görevli olup olmadığını incelemesi gerekir. Mahkeme görevsiz olduğu kanısına varırsa, görevsizliğine ve dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar verir; yetki itirazı bu (görevli) mahkeme tarafından incelenip karara bağlanır. (Baki Kuru: Cilt.1 Baskı 2001-Sayfa:608). Somut olayda; davacı ile … Sanayi ve Tic. A.Ş. arasında düzenlenen 17/06/2016 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde “bağımsız bölüm alıcı ve satıcıya ilişkin bilgiler” başlıklı 1. sayfasında taşınmazın türü villa olarak nitelendirildiği, bedele ilişkin bilgiler bölümünde de “konut bedeline ilişkin bilgiler” başlığı altında tüm vergiler dahil peşin fiyatının 2.300.000,00 TL olduğunun yazılı olduğu, bu haliyle sözleşmeye konu taşınmazın villa niteliğinde konut olduğu, davacının da dava dilekçesinde taşınmazı ticari amaçla satın aldığı yönünde herhangi bir beyanının bulunmadığı, bu itibarla davacının “tüketici” olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle; mahkemece, dava konusu uyuşmazlığın çözüm yerinin Tüketici Mahkemeleri olduğu gözetilerek mahkemenin görevsizliğine, dava dosyasının İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine dair vermiş olduğu kararda yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekir. Açıklanan nedenlerle davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/11/2019 tarih ve 2019/571 Esas 2019/62 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile arta kalan 10,00 TL harcın davalı … A.Ş.den tahsiline, 3-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1 bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/01/2020