Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/1425 E. 2020/1289 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1425
KARAR NO: 2020/1289
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 09/03/2020
NUMARASI: 2019/229 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/10/2020
K A R A R
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili Büyükçekmece ilçesi … mevkii … da … parseldeki … nolu villa tipi taşınmazı davalılardan satın aldığını, sözleşmenin Bakırköy … Noterliğinin 30/05/2018 tarihinde … yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi olarak davalı … Şirketi ile akdedildiğini, satış bedeli olarak 2.800.000,00 TL’nin … Şirketine ödendiğini, davalı şirketler arasında Kadıköy … Noterliğinin 19/06/2014 tarih … yevmiye nolu sözleşmesi ile 187 adet villanın yapımını … Şirketinin üstlendiğini, pazarlama ve satış hususlarının davalılarca birlikte gerçekleştiğini, tapuları …’ın devretmesinin kararlaştırıldığını belirterek dava konusu … nolu bağımsız bölümün davacı adına tesciline, terditli olarak da ödenen bedelin ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Şirketi cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğini, inşaatı bitirip davacıya teslim ettiğini, davacı tarafça villanın kullanıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Şirketi cevap dilekçesinde özetle; Davacının maddi hukuka dayalı hiçbir alacak ve talep hakkının bulunmadığını, müvekkili şirket aleyhine tescil veya tazminata hükmetmenin mümkün olmadığını belirterek pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine ve ayrıca maddi ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İDM’ce 09/03/2020 ara kararı ile dava konusu taşınmazın üzerine 100.000,00 TL teminat karşılığında ihtiyati tedbir karar verildiği, davalı … Şirketinin 23/03/2020 tarihli dilekçesi ile 09/03/2020 tarihli ara kararla verilen ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep ettiği, … Şirketince 30/03/2020 tarihli istinaf dilekçesi ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN 09/03/2020 TARİHLİ ARA KARARININ ÖZETİ : Mahkemece davanın terditli istemlerinden ilkinin taşınmazın aynına ilişkin bulunduğu ve taşınmazın da dava konusu olduğu, devri halinde giderilmesi güç zararların oluşacağı gerekçesi ile “…Davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davalı … şirketi adına kayıtlı İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, … Köyü … Mevkii, … Ada, … Parsel … Tip … bağımsız bölüm numaralı villa nitelikli taşınmazın üzerine başkalarına devri ve üzerinde ayni hak tesisinin önlenmesi bakımından HMK 389. maddesi gereğince ihtiyati tedbir konulmasına…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davanın açıldığı an itibarı ile alacağın temliki hükümlerine dayanarak davacının … yerine geçerek müvekkili …’dan tescil talep etmesinin mümkün olmadığını, davalı … Şirketinden satış vaadinden doğan satış bedelini ödeme edimini yerine getirmediğinden müvekkilinin satış bedeli ödenmeyen taşınmazlara etkili olacak şekilde haklı olarak feshettiğini, davacının varsa kişisel hakkını … Şirketinden isteyebileceğini, davacı ile müvekkili şirket arasında bir sözleşme bulunmadığını, HMK 390/3 uyarınca davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesinin madden ve hukuken mümkün olmadığını, müvekkili ile … Şirketi arasındaki hukuki yapıyı davacının baştan beri bildiğini belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, aksi durumda HMK 392 uyarınca dava konusu taşınmazın değerinin en az %40’ı oranında teminat yatırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talepli gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, davalı tarafça ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmiş, ihtiyati tedbir kararına itiraz duruşma açılmadan dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda reddedilmiştir. Davalılar vekili yerel mahkemenin 12/07/2019 tarihli ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddine ilişkin ara kararını süresinde istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. 6100 Sayılı HMK ‘nun 394/1.maddesinde “karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz.” …nun 394/2. maddesinde “ihtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir.” …nun 394/4.maddesinde “itiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir.” …nun 394/5.maddesinde “itiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz.” hükmü mevcuttur. …nun 394/4. maddesinde, tedbir kararına itiraz üzerine mahkemenin ilgilileri dinlemek üzere davet edeceği, gelmedikleri takdirde dosya üzerinde inceleme yaparak kararını vereceği belirtilmiş olup, madde duruşma açılması ve ilgilileri dinlemek üzere davet hususunda emredici hüküm içermekte, hakime takdir hakkı tanımamaktadır. İtiraz üzerine ilgilileri dinlemek üzere davet etmesi ve incelemenin duruşmalı yapılması zorunlu olduğundan, mahkemece öncelikle, duruşma günü verilerek ilgililer dinlenmek üzere usulen davet edildikten sonra gelmeseler dahi itiraz sebepleri incelenerek sonucuna göre gerekçeli karar yazılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir. İstinaf incelemesine konu dava konusu somut olayda mahkemece verilen 09/03/2020 tarihli ara karara karşı davalı … Şirketi doğrudan istinaf kanun yoluna başvrumuştur. İDM’ce istinaf dilekçesi tedbire itiraz dilekçesi olarak kabul edilerek HMK 394 maddesindeki prosedürün uygulanması gerekirken …nun 394/4. maddesinin emredici hükmüne aykırı olarak ilgilileri dinlemek üzere davet etmeden ve duruşma yapmadan dosyanın istinaf incelemesi için dairemize gönderilmesi emredici yasa hükümlerine, usul ve yasaya açıkça aykırı olup; ortada HMK 341 maddesi uyarınca istinaf kanun yoluna tabi usul ve yasaya uygun verilmiş bir karar bulunmamaktadır. Ortada istinaf kanun yolu açık usul ve yasaya uygun karar olmaması nedeniyle davalı … Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE, 2-Davalı … tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf maktu karar harcının istem halinde davalıya iadesine, 3-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/10/2020