Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/1077 E. 2020/1017 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1077
KARAR NO: 2020/1017
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 06/02/2020
NUMARASI: 2020/100 Esas-Derdest
DAVANIN KONUSU: İpoteğin Kaldırılması
KARAR TARİHİ: 17/07/2020
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müteahhit işi ile iştigal ettiğini, müvekkili ile dava dışı arsa sahibi … arasında düzenleme şeklindeki kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, yine müvekkili ile dava dışı arsa sahibi … arasında düzenleme şeklindeki kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalanmış olduğunu, her iki sözleşmenin de tapu kaydına şerh edildiğini, müvekkilinin iş bu sözleşmeler çerçevesinde dava dışı arsa maliklerinin hissedar olduğu İstanbul İli Bakırköy İlçesi … Mah. … Ada …, … ve … parselleri tevhit ederek yeni parsel numarası … parsel olduğunu, düzenleme şeklindeki kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi hükümleri çerçevesinde dava dışı arsa sahiplerinin hissedar olduğu … parsel nolu taşınmaz üzerine A, B ve C bloktan oluşan 3 adet bina inşa etmiş olduğunu, böylelikle müvekkilinin kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki edimlerini ifa ettiğinden sözleşmedeki bağımsız bölümlerin mülkiyetine hak kazanmış olduğunu, ancak dava dışı arsa sahibi …’ın sahibi olduğu asıl borçlu … A.Ş. ile davalı … arasında imzalanan genel kerdi sözleşmesi çerçeveside, davalı banka lehine İstanbul Bakırköy İlçesi … Mah. … Ada … Parselde kayıtlı taşınmaz hissesi üzerine 1. Derecede 1.900.000,00 TL bedelli faizsiz ipotek, … Ada … Parselde kayıtlı taşınmaz hissesi üzerine 1. Derecede 1.500.000,00 TL bedelli faizsiz ipotek, … Ada … Parselde kayıtlı taşınmaz üzerine 1. Derecede 3.500.000,00 TL bedelli faizsiz ipotek tesis edildiğini, davalı banka tarafından müvekkili tarafından … parsel nolu taşınmaz üzerine inşaa edilen A, B ve C bloktan oluşan 3 adet binadaki bağımsız bölümler ve müvekkilinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında hakkına düşen bağımsız bölümleri de kapsayacak biçimde, tüm daireler üzerine ipotek tesisi işlemi yapıldığını, tapuya şerh edilmiş bulunan kat karşılığı inşaat sözleşmeleri ile müvekkili müteahhidin, hak sahibi olduğu davalı bankanın en başta sadece …’ın arsa payı üzerine ipotek koymuşken, binanın inşaa edilmesinden sonra tüm daireler üzerine ipotek koyamayacağını, bankanın ipotekten kaynaklanan hakkının sadece …’ın hakkına düşen bağımsız bölümlerle sınırlı olduğunu, davalı bankanın …’ın hakkına düşen bağımsız bölümlerdeki ipotekleri aşama aşama tek tek kaldırmasına rağmen, müvekkilinin hakkı olan bağımsız bölümlerdeki ipoteği fekketmemesinin ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmasının hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğunu, İstanbul … İcra Müd.’nün … E. Sayılı dosayıs ile dava konusu 6 ve 12 nolu taşınmazların satılması durumunda huzurdaki davanın konusuz kalacağını ve müvekkilinin telafisi imkansız zararları oluşacağını, iş bu sebeple davanın konusuz kalmaması ve müvekkilinin telafisi imkansız zararları oluşmaması için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile yürütülen satış işleminin durdurulmasını ve her halükarda İstanbul İli Bakırköy İlçesi, … Mah. … Ada … Parsel sayılı arsa üzerindeki … Blok … Kat … Nolu Bağımsız Bölüm ve … Blok … Kat … Nolu Bağımsız Bölüm üzerine satışın tedbiren durdurulduğuna dair ihtiyati tedbir şerhi işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Eksik harç ikmal ettirilmeksizin müteakip işlemlere geçilmesinin hukuken mümkün olmadığını, dava konusu ipotekle ilgili olarak müvekkili bankaya herhangi bir ödeme yapılmamış olması nedeniyle, sözkonusu ipoteğin fek edilmemesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkili bankanın konuyla ilişkisinin günlük, rutin, mutat ve yasal bir bankacılık/kredi işlemine dayalı olarak gerçekleştirilmiş gerçek bir ipoteğin alacaklısı olduğunu, müvekkili bankanın keyfi ve hukuka aykırı davrandığı yönündeki beyanların kabul edilmesinin mümkün olmadığını, tapu siciline güvenerek iyi niyetle ayni hak iktisap eden müvekkili bankanın bu hakkı muteber olup huzurdaki davadaki taleplerin müvekkili bankanın haklarını etkilemesinin mümkün olmadığını, ipoteğin tesis edildiği tarih itibari ile taşınmazların kaydında ipotek işlemine engel herhangi bir şerh bulunmadığını, davanın dava dışı … A.Ş. ve …’a ihbar edilmesi gerektiğini belirterek öncelikle eksik harcın ikmaline, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına, dava konusu ipotekle ilgili olarak ipotek lehdarı müvekkili bankaya herhangi bir ödeme yapılmamış olması nedeniyle huzurdaki davanın esastan reddine, davanın, dava dışı … A.Ş. ve …’a ihbar edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : Mahkemece “…Davacı vekili her ne kadar dava dilekçesi ile İstanbul İli Bakırköy İlçesi, … Mah. … Ada … Parsel sayılı arsa üzerindeki … Blok … Kat … Nolu Bağımsız Bölüm ve … Blok … Kat … Nolu Bağımsız Bölüm olan taşınmazlar üzerine İhtiyati Tedbir şerhi konulmasını ve taşınmazlara ilişkin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasından yapılacak satış işlemlerinin durdurulmasını talep etmiş ise de; davanın ipoteğin fekki davası olduğu, bu aşamada tedbir kararı uygulanamayacağı anlaşılmakla; yasal şartları oluşmayan tedbir talebinin reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı arsa sahibi … arasında Zeytinburnu … Noterliğinin 10.12.2013 tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, yine müvekkili ile dava dışı arsa sahibi … arasında Zeytinburnu … Noterliğinin 15.11.2012 tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, her iki sözleşmenin de tapu kaydına şerh edildiğini, müvekkilinin iş bu sözleşmeler çerçevesinde dava dışı arsa maliklerinin hissedar olduğu İstanbul İli Bakırköy İlçesi … Mahallesi … ada …, … ve … parselleri tevhit ederek yeni parsel numarası … parsel olan taşınmaz üzerine A, B ve C bloktan oluşan üç adet bina inşa ederek edimlerini ifa ettiğinden sözleşmedeki bağımsız bölümlerin mülkiyetine hak kazandığını, ancak dava dışı arsa sahibi …’ın sahibi olduğu asıl borçlu … A.Ş. ile davalı … arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi çerçevesinde, davalı banka lehine; … parselde kayıtlı taşınmaz hissesi üzerine 01.11.2012 tarihli, … yevmiyeli 1. derecede 1.900.000,00 TL bedelli faizsiz ipotek, … parselde kayıtlı taşınmaz hissesi üzerine 27.11.2012 tarihli, … yevmiyeli 1. derecede faizsiz 1.500.000,00TL bedelli ipotek, … parselde kayıtlı taşınmaz üzerine 04.03.2013 tarihli, … yevmiyeli 1. derecede faizsiz 3.500.000,00TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davalı bankanın alacağı ve koyduğu ipotek sebebi ile teminatı sadece …’ın arsa payı ve buna istinaden alacağı daireler ile sınırlı iken, müvekkili tarafından … parsel nolu taşınmaz üzerine inşaa edilen A, B ve C bloktan oluşan üç adet binadaki bağımsız bölümler ve müvekkilinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında hakkına düşen bağımsız bölümleri de kapsayacak biçimde, tüm daireler üzerine ipotek tesisi işlemi yapıldığını ve her halükarda haksız ve hukuka aykırı olduğunu, …’ın hakkı olan bağımsız bölümlerdeki ipoteğin fekkedilmişken müvekkilinin hakkı olan taşınmazlar üzerindeki ipoteğin fekkedilmemesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, İDM kararının eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı olduğunu, kaldı ki taşınmazın satılması halinde müvekkilinin mağdur, davalı bankanın ise haksız kazanım elde edeceğini, ihtiyati tedbir yolu ile satış işlemlerini durdurulması halinde ise bankanın bir kaybı olmayacağını belirterek istinaf başvurularının esastan kabulüne, İDM’nin 06.02.2020 tarihli ihtiyati tedbir talebine ilişkin ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, davanın konusuz kalmaması ve müvekkilinin telafisi imkansız zararları oluşmaması için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile yürütülen satış işleminin durulmasını ve her halükarda İstanbul İli Bakırköy İlçesi … Mahallesi … ada … parsel sayılı arsa üzerindeki … blok … kat … nolu bağımsız bölüm ve … Blok … Kat … nolu bağımsız bölüm üzerine satışın tedbiren durulduğuna dair ihtiyati tedbir şerhi işlenmesi ile bağımsız bölümler üzerindeki ipoteklerin fekkine, tapudaki ipotek şerhlerinin terkinine, fazlaya ilişkin her türlü hakkımızın saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, Tapu kayıtları, resmi senetler, İstanbul …İcra Dairesinin 2019/2394 esas sayılı takip dosyası, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili ara kararını süresinde istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ”kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır” şeklinde tarif edilmiştir. Anılan tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu mal ve hak üzerinde yeni bir takım uyuşmazlıkların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır. 6100 sayılı HMK’nun 389.maddesi başlığında düzenlenen ve geçici hukuki korumalar olarak vasıflandırılmış ihtiyati tedbir müessesesi ile ilgili aynı maddenin 1.fıkrasında ”mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanmaması… gibi sair hususlarda tereddüte yer bırakmayacak şekilde takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nun ihtiyati tedbirde teminat gösterilmesi başlıklı 392-(1) maddesinde “İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez.”hükmü yer almaktadır. İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan, incelendikten ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacak ve davacının talepleri hakkında karar verilecektir. Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davada ipoteklerin kaldırılması istemine ilişkin talepte bulunulmuştur. Dosya içerisinde mevcut dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarının incelenmesinde konut niteliğindeki taşınmazların davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, taşınmazların tapu kaydında davalı bankanın alacaklı olduğu, borçlunun yazılı olmadığı ipotek şerhleri bulunduğu sabittir. İstanbul …İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası ile 6.900.000,00 TL alacağın tahsili amacıyla davalı alacaklı banka tarafından davacı-borçlu … ve dava dışı kişiler aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, davacının maliki olduğu ve ipoteğin kaldırılması istemine konu taşınmazların icra takibine konu edildiği, kıymet taktiri yapıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında ihtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Somut olayda ipotek alacaklısı …’nin işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin ipoteklerin kaldırılması istemine ilişkin olup davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle; yerel mahkemenin 06/02/2020 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının davanın niteliği, tarafların karşılıklı hak ve yarar dengesi ve dosya kapsamına uygun olmadığı, davacının dava konusu taşınmazların İstanbul …İcra Dairesinin … esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte satışının tedbiren durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinin ileride telafisi güç ve imkansız zararlara sebebiyet verebileceği hak kaybına neden olabileceği, verilebilecek kararın infaz kabiliyetinin ortadan kalkacağı, sunulan ve toplanan delillerle yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiği anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne İDM’nin 06/02/2020 tarihli davacı vekilinin tedbir talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasına, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile dava konusu taşınmazların İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasından ipotek alacağı nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla cebri icraen satışının ihtiyati tedbiren durdurulmasına, davanın niteliği, tapu kaydı, gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak davalı ve dava dışı 3.kişilerin ihtiyati tedbir kararı nedeniyle uğrayabilecekleri muhtemel zararlara karşılık ileride artırılmak veya eksiltilmek kaydıyla taktiren 10.000,00 TL nakdi teminatın veya kesin banka teminat mektubunun davacıdan alınmasına, ihtiyati tedbire ilişkin işlemlerin ilk derece mahkemesince yapılmasına karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/02/2020 tarih ve 2020/100 esas sayılı davacı vekilinin tedbir talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine ilişkin 06/02/2020 tarihli ara kararının KALDIRILMASINA, 3-Davacının ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile davacının maliki olduğu dava konusu İstanbul İli Bakırköy İlçesi … Mahallesi … ada … parsel … blok … kat … bağımsız bölüm nolu ve … blok … kat … bağımsız bölüm nolu taşınmazların İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi nedeniyle CEBRİ İCRA YOLUYLA SATIŞININ İHTİYATİ TEDBİREN DURDURULMASINA, davalı ve dava dışı 3.kişilerin ihtiyati tedbir nedeniyle uğrayabilecekleri muhtemel zararlara karşılık taktiren 10.000,00 TL nakdi teminatın veya kesin banka teminat mektubunun davacıdan ALINMASINA, 4-Teminat ve ihtiyati tedbire ilişkin işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 5-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının istem halinde iadesine, 6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek kararda değerlendirilmesine ve hükme bağlanmasına, 7-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/07/2020