Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/8
KARAR NO : 2019/63
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2018
NUMARASI : 2018/1079 Esas-Derdest
DAVANIN KONUSU : Protokolden Kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil, Olmadığı Taktirde Çek Bedellerinin Tahsili ve Alacak
KARAR TARİHİ : 17/01/2019
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında “Protokol” başlıklı adi yazılı anlaşma imzalandığını ve davalıya ait üzerinde karkas üç katlı binanın bulunduğu İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi,… alanlı taşınmaz ile yine İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, Arnavutköy Mahallesi,… alanlı taşınmazların 17.000.000TL karşılığında alım satımı, zilyetliği müvekkiline devri ve taşınmazların temliki yapılıncaya kadar da sözleşmenin ilgili hükümleri gereği belirlenen bedel karşılığında kullanması konusunda anlaşmaya varıldığını, müvekkilinin taşınmazın zilyedi olduğunu ve belirlenen bedeli protokol ekinde sıralanan çeklerle ödediğini, taşınmazın müvekkiline temlikinin davalı şirketin sözleşme dışı birtakım menfaatlerinin temini maksadıyla tehir edildiğini, müvekkilinin taşınmazları devralmasının akabinde taşınmazlarda büyük iyileştirmeler yaparak 1.500,000TL’nin üzerinde gider yaptığını, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmenin yürürlükte ve geçerli olmasına rağmen ve müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalı tarafın sözleşmeyi iptal ettiğini bildirdiğini, davalı şirketin sayısız fesih beyanının akabinde müvekkili şirketin 12 Ekim 2018 tarih ve Bakırköy … Noterliğinin… sayılı ihtarnamesi ile “sözleşmenin halen yürürlükte olduğu ve davalı muhatabın da sözleşmeye uygun davranması gerektiğini” ihtar ettiğini, müvekkilinin ihtarı sonrasında ise davalı şirketin Gaziosmanpaşa .. Noterliğinin 18/10/2018 tarih ve… sayılı ihtarı ile “müvekkili şirketin ödemelere riayet etmediğini, bunun protokolün 3. maddesinin ihlali olduğunu ve bu sebeple 01/07/2017 tarihli protokolün alım satıma yönelik kısmının ihtarın tebliğden itibaren feshedildiğini, sözleşme ilişkisinin kira ilişkisine döndüğünü, kira mahsuplaşmasının yapılması gerektiğini ve şirketlerinin tapu devir yükümlülüklerinin kalmadığını” ihtar ettiğini, söz konusu ihtarnamede yer alan maddi bilgilerin gerçek dışı olduğunu ve fesih beyanının da geçersiz olduğunu, davalı tarafın sözleşmenin yürürlükte olduğu dönemde çıkan imar affı sebebiyle taşınmazların değerinin artması sebebiyle sözleşmeye bağlı kalmak istemediklerini izah edilen nedenlerle; davalıya ait taşınmazların tapularının iptali ile müvekkili şirket adına tesciline, taşınmazlar üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir ve davalıdır şerhi konulmasına, tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul görmemesi durumunda davalının kusuru ile müvekkilinin uğradığı zararlar nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 17.000.000,00TL tutarın faiziyle birlikte müvekkili şirkete ödenmesine, müvekkilinin alacağını güvence altına almak için teminatsız olarak davalı şirkete ait tüm taşınır ve taşınmazlara, banka hesapları ile doğmuş ve doğacak tüm alacak ve haklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi ekli ihtarlı davetiyenin tebliğ edildiği, cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ :
İstanbul 7. Asliye Ticaret Makemesince 23/11/2018 tarihli ara kararı ile;
1-İhtiyati haciz talebinin reddine,
2-Taşınmaz üzerine davalıdır şerhi konulmasına, bu hususta tapuya müzekkere yazılmasına,
3-İhtiyati Tedbir Talebinin Kabulü ile, %15 oranında ( 825.000,00 TL ) nakdi teminat karşılığı veya muteber bir banka teminat mektubunun ibrazı halinde İstanbul İli, Arnavutköy İlçesi, …mevkiinde arsa vasfında ve tapunun …arselinde kain 2.307 M2 alanlı arsa ile, İstanbul İli, Arnavutköy İlçesi,… mevkiinde arsa vasında ve tapunun …alanlı taşınmazın üzerine 3. Kişilere satış ve devrinin önlenmesi bakımdan ihtiyati tedbir konulmasına” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Mahkemece ara kararının taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilinin 23/11/2018 tarihinde tebliğ edilen ara kararına karşı 03/12/2018 tarihli istinaf dilekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurduğu, gerekli harçların ve avansın yatırıldığı anlaşılmıştır.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verirken gerekçe olarak tarafların aralarındaki sözleşmeye aykırı hareket edip etmedikleri, kusur durumu, ticari defterleri, banka kayıtları, fatura ve kıymetli evrakların bilirkişi tarafından incelenmesi neticesi anlaşılacağından, alacağın var olup olmadığı yargılamayı gerektirdiğinden yaklaşık ispat kuralına aykırı olduğunun gösterildiğini, mahkemenin red gerekçesinin yanlış olduğunu alacağın yaklaşık ispat kuralı gereği var olduğunun ortada olduğunu, davalı ile müvekkili arasında bir sözleşme olduğunu, davalının bu sözleşmeye istinaden 17.000.000 TL’lik çek ile ödeme aldığını, davalı Gaziosmanpaşa … Noterliği’nin 18.10.2018 tarih ve … sayılı ihtarının ekte olduğunu, ihtara da riayet edilmediğini, iddia edilen ödemelerin davalıya verilen müşteri çeklerinden vadesinde ödenmeyenlerin davacı müvekkili tarafından aynı gün ödenmesi gerektiği buna karşın 7 adet çekin zamanında ödenmediğini, çek karşılıklarının dolayısı ile davalının bu yöndeki gerekçesi sonucu akti fesh etmesi kusurlu olduğunu ortaya koyduğunu, mahkemenin banka kayıtları ticari defterler ve bilirkişi incelemesi gerektiğini gerekçe gösterildiğini, oysa davalı tarafından 17.000.000 TL lik çekin alındığı kabul edildiğini, çünkü çekmiş olduğu ihtarnamede ki ihtarname tarihi 18.10.2018 olup ödenmeyen çekten bahsetmemekte olup buda bu tarihe kadar olan çeklerin ödendiğinin ikrarı olduğunu, dolayısı ile bu konuda taraflar arsında ihtilaf olmayıp ticari defter bilirkişi incelemesi ve banka kayıtları ile ilgili bir inceleme gerekmediğini, hal böyle olmasına karşın davacıya bugüne kadar vadesi gelmiş tahsil etmiş olduğu 2.082.910 TL olmasına haksız yere sözleşmeyi feshetmesine ve yaklaşık ispat kuralı gereği ihtiyati haciz talebinin kabul edilmesi gerekirken reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, vadesi gelen çeklerin ödendiği kanıtlandığını, teminatın yasadaki amacı haksız çıkıldığında karşı tarafın zararının tazmini olup tapu davacının üzerinde olup 2.082.910 TL tahsil edildiğini, sonuçta tescil talebi kabul olmasa bile sebepsiz zenginleşmeden dolayı almış olduğunu iade ile yükümlü olması ve sözleşmede bir cezai şartında olmaması nedeni ile davacının zararı değil iade yükümlülüğünün olacağını, müvekkilinin daha çok zor durumda kalmaması için yerel mahkemenin teminatsız tedbir kararı vermesi gerekirken %15 teminat istemesi yasanın ruhuna aykırı olduğunu açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin ara kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesini, mümkün değilse, hükmün bozulmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulü ile ihtiyati tedbir kararının teminatsız olarak verilmesi için dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İhtarname,
01/07/2017 tarihli protokol,
Banka dekontları,
İhtarname cevabı,
Hesap ekstresi,
Sunulan ve toplanan deliller,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz istemli protokolden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde çek bedellerinin tahsili ve alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece 23/11/2018 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz talebinin reddine, taşınmaz üzerine davalıdır şerhi konulmasına, bu hususta tapuya müzekkere yazılmasına, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, %15 oranında ( 825.000,00 TL ) nakdi teminat karşılığı veya muteber bir banka teminat mektubunun ibrazı halinde İstanbul ili, Arnavutköy İlçesi,… alanlı arsa ile, İstanbul İli, Arnavutköy İlçesi, … yolu mevkiinde arsa vasında ve tapunun … parselinde kain..M2 alanlı taşınmazın üzerine 3. Kişilere satış ve devrinin önlenmesi bakımdan ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir. Davacı vekili ihtiyati haciz talebinin reddine ve ihtiyati tedbir kararının %15 oranında teminat karşılığı verilmesine ilişkin ara kararını süresinde istinaf etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.İhtiyati tedbir ile ihtiyati haciz farklı geçici hukuki koruma müesseseleridir. İhtiyati tedbir, genelde dava konusunun el değiştirmesine engel olurken, ihtiyati haciz alacağı teminat altına almaktadır.Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ”kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır” şeklinde tarif edilmiştir. Anılan tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu mal ve hak üzerinde yeni bir takım uyuşmazlıkların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır.6100 sayılı HMK’nun 389.maddesi başlığında düzenlenen ve geçici hukuki korumalar olarak vasıflandırılmış ihtiyati tedbir müessesesi ile ilgili aynı maddenin 1.fıkrasında ”mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanmaması… gibi sair hususlarda tereddüte yer bırakmayacak şekilde takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir.6100 Sayılı HMK’nun ihtiyati tedbirde teminat gösterilmesi başlıklı 392-(1) maddesinde “İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez.”hükmü yer almaktadır. İhtiyati haciz talebi yönünden davacının aynı zamanda terditli olarak alacak davası bulunması ve ifanın herhangi bir nedenle imkansız hale gelmesi durumunda bu hakkını kullanmak istediğine ilişkin istemi değerlendirilerek ödeme iddiaları da gözetilerek dava değeri olarak ileri sürülen alacakları yönünden ihtiyati haciz talep hakları bulunmaktadır. İhtiyati haciz geçici koruma önlemi olup yargılama ile kesinleşmiş bir alacağın varlığı aranmayıp İİK 257.maddesindeki koşulların bulunması halinde ya da İİK’nun 258.maddesinde açıklandığı üzere kanaat getirecek deliller sunulması yeterlidir.Davacının iş bu davada terditli istemi yani bedel (alacak) talebi mevcut olup davacının terditli olarak açtığı davadaki ilk istemi taşınmazın aynına ilişkin tapu iptali ve tescildir. Bu hususta taşınmazın devrinin önlenmesi için yerel mahkemece davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile ihtiyati tedbir kararı verildiği ve davacı için geçici hukuki korumanın sağlandığı anlaşılmaktadır.Aynı hususta ikinci bir geçici hukuki koruma niteliğinde ek olarak bir de ihtiyati haciz isteminin kabulü taraflar arasındaki hak ve yarar dengesini bozacaktır ki ihtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir.Açıklanan nedenlerle İDM’nin ihtiyati haciz talebinin reddine ve ihtiyati tedbir talebinin %15 oranında teminat karşılığı kabulüne ilişkin ara kararının usul ve yasaya, taraflar arasındaki hak ve yarar dengesine uygun olduğu, davacının ihtiyati tedbir talebinin %15 oranında teminat karşılığı kabulü ile davalı adına tapuda kayıtlı taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmekle davacı açısından geçici hukuki korumanın sağlandığı, ihtiyati tedbir talep edenin haksız çıktığı taktirde karşı tarafın ve 3.kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık HMK’nun 392/1.maddesi gereğince teminat göstermek zorunda olduğu, teminat alınmamasına ilişkin koşuların somut olayda gerçekleşmediği, davacı vekilinin istinaf başvuru sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ve davacının ihtiyati tedbir talebinin %15 oranında teminat karşılığı kabulüne ilişkin ara kararına yönelik istinaf başvuru talebinin HMK’nun 353/1/b-1 maddesi gereğince esastan reddine kesin olarak karar verilmesi gerektiği yönündeki kanaatine varılmış ve açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/11/2018 tarih 2018/1079 Esas sayılı ara kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu ret istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile arta kalan 8,50 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masraflarının üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1 bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/01/2019