Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2019/2218 E. 2020/257 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2218
KARAR NO: 2020/257
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2019
NUMARASI: 2018/830 Esas- 2019/823 Karar
DAVANIN KONUSU: Sürekli ve Bağımsız Üst Hakkı Sözleşmesinden Kaynaklanan Ödenmeyen Üst Hakkı Bedellerinin Tahsili Amacıyla Yapılan İlamsız İcra Takibine Yönelik İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 13/02/2020
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası
incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 27/07/2017 tarihinde davalı ile sürekli ve bağımsız üst hakkı sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereği davalı şirketin Ocak 2018 ve Ağustos 2018 tarihleri arasında müvekkiline üst hakkı bedeli olarak aylık 100.000-TL+stopaj ödemesinin kararlaştırıldığını, Davalının Haziran 2018 ve Temmuz 2018 aylarına ait üst hakkı bedellerini ödemediğini, üst hakkı bedelinin ihtarname ile talep edildiğini, tahsil edilememesi sonucu icra takibi başlatıldığını ve davalının kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyanla, davalının İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin hukuken üst hakkı sözleşmesi olmadığını, üst hakkının tesisi için Tapu Kanunu’nun 26. maddesi uyarınca tapu sicil müdürlüğünde resmi senet düzenlendiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin adi yazılı bir niyet sözleşmesi olduğunu, bu sözleşme hükümlerinin bağlayıcılığının olmadığını, müvekkilinin davacının sorumluluğunda olan 66.038-TL’sı emlak vergisini ödediğini ve takas-mahsup def’inde bulunduklarını, fesih iradesinin davacıdan gediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece”…Dava, taraflar arasındaki sürekli ve bağımsız üst hakkı sözleşmesine dayanılarak 2018 yılı Haziran ile Temmuz ayları kira bedellerinin tahsili istemi ile başlatılan takibe yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3 fıkrası uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki, görev ilişkisidir. HMK’nun 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında re’sen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir. 6102 Sayılı TTK’nun 4.maddesinde davanın, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş olması ve anılan Kanun maddesinde belirtilen mutlak ticari davalardan olması gerekmektedir. İş bu davanın davacısı tacir olmadığı gibi, eldeki dava da Türk Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir. Bu nedenlerle davaya bakmaya ticaret mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi görevlidir.”gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin isabetle tespit edilmiş olmasına rağmen davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmediğini, kararın bu yönden hatalı olduğunu, açıklanan nedenlerle davayı görevsiz mahkemede açan davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olması nedeniyle İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/830 esas 2019/823 karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Takip dosyası, Üst hakkı sözleşmesi, İhtarname, Tapu kaydı, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, sürekli ve bağımsız üst hakkı sözleşmesinden kaynaklanan ödenmeyen üst hakkı bedellerinin tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden istinaf edilmiştir. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2 maddesinde; “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.” biçiminde düzenleme yapılmıştır. Görevsizlik ve yetkisizlik kararları üzerine yargılama ve vekalet ücretlerine yönelik HMK’nun 331/2. maddesi mahkemece ne işlem yapılacağı gösterilmiştir. Buna göre, dava ikame edilmesi üzerine mahkeme, kendisini görevsiz gördüğünde görev hususu dava şartı olduğundan (HMK m. 114/1,c), davanın usulden reddine karar vermekle yetinir (HMK m. 115/2). Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde iki hafta içinde gönderileceği görevli mahkemece; bu süre içinde görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde görevsizlik kararı veren mahkemece açılmamış sayılması kararı ile birlikte karara bağlanması gerekir (HMK m. 20/1 ve 331/2). Bu düzenlemeler dikkate alındığında somut olayda yerel mahkemece görevsizlik kararı ile birlikte yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya uygundur. Yerel mahkeme kararı ve gerekçesi doğru olup davalı vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik istinaf başvuru sebep ve gerekçesi yerinde görülmediğinden reddi gerekir. İlk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hususa da rastlanmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi gereğince esastan reddine kesin olarak karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/09/2019 tarih ve 2018/830 esas 2019/823 karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar tarifesi gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 54,40 TL istinaf maktu ret karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile arta kalan 10,00 TL harcın davalıdan tahsiline, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1 bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/02/2020