Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2019/2170 E. 2020/244 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2170
KARAR NO: 2020/244
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2019
NUMARASI: 2018/307 Esas- 2019/361 Karar
DAVANIN KONUSU: İpoteğin Kaldırılması
KARAR TARİHİ: 13/02/2020
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası
incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının maliki olduğu “İstanbul ili Pendik ilçesi … Mah. … Mevkii … Ada … Parselde 330,15 m² kayıtlı arsa niteliğinde taşınmaz üzerinde 09/09/2008 tarih ve … yevmiye nolu işlem ile Pendik Tapu Müdürlüğünce davalı … lehine 1.derecede 150.000,00 TL değerinde tesis edilmiş bir ipotek bulunduğunu; davacı tarafından taşınmazın 07/02/2014 tarihinde edinildiğini; taşınmaz üzerindeki ipoteğin ise eski malik … tarafından üçüncü şahıs teminat ipoteği şeklinde tesis edildiğini; davalı ile dava dışı … Ltd.arasında 13/08/2007 tarihinde akdedilen fason üretim sözleşmesi kapsamında teminat maksadıyla birinci dereceden sözleşme bedeli olan 150.000,00 TL’lik üçüncü şahıs ipoteği davalı lehine tesis edildiğini; davaya konu ipoteğin tesis edilme sebebi olan fason üretim sözleşmesi 1 yıllığına 13/09/2007 tarihinde akdedilmiş olduğunu; sözleşmenin teminatı amacıyla tesis edilmiş olan ipotek işlevini yitirdiğini; ipoteğin tesis edildiği tarihten bu yana davacıya yönelik davalı tarafça herhangi bir bildirim takip yapılmadığını ve herhangi bir risk doğmadığını; davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin tesis edildiği tarih üzerinden uzunca bir zaman geçmiş olmasına rağmen davalı şirketin davacıdan herhangi bir alacağı bulunmadığından varolan bir borç veya gerçekleşebilecek bir risk bulunmadığını; ipoteğin tesis sebebi olan fason üretim sözleşmesi kapsamında bir borç veya riskin bulunmadığını; ipoteğin tesis edilmesinin üzerinden 10 yıl gibi uzun bir sürenin geçtiğini; davaya konu ipotekli taşınmazın satışı yoluyla herhangi bir takip başlatılmadığını; açıklanan nedenlerle müvekkiline ait İstanbul ili Pendik İlçesi … Mah. … Mevkii … Ada … Parselde kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmaz üzerine 1.dereceden 150.000,00 TL değerindeki ipoteğin fekkine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket Amasya Ticaret Siciline kayıtlı olup, şirketin merkezinin Amasya olduğunu, davaya bakmaya yetkili mahkemenin müvekkili şirketin yerleşim yerinde bulunan Amasya Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, yetki itirazının kabulüne karar verilmesini talep ettiğini, ipoteğin tesis nedeninin fason üretim sözleşmesi olup bu sözleşme gereğince alacaklının müvekkili şirket sözleşme yükümlüsünün … Ltd. olduğunu, davacının bu şirket adına değil kendi adına dava açtığını, sözleşmenin devam ettiğini, davacının dava açma hakkına sahip olmadığını, davacı tarafın ipotekli taşınmazı 07/02/2014 tarihinde devir aldığını, ipoteğin terkinini talep ettiğini, davacının bu talebinin değeri belli olan 150.000,00 TL ipotek bedelini davacı şirkete ödemesi ya da mahkeme veznesine depo etmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle öncelikle yetki itirazının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesini, aksi halde davacının taraf sıfatına haiz olmadığından davanın reddine, davanın dinlenebilmesi için ipotek bedeli olan asgari 150.000,00 TL’nin verilecek kesin süre ile ve belirlenen bankaya yatırılması, yatırmadığı takdirde davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece”…Dava; ipoteğin fekkine karar verilmesi istemine; ilişkindir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakma görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilen davalardır. Buna göre, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davaları, ticari dava sayılmıştır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır. İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre; tüm dosya kapsamının ve yukarıda anılan yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinde, davalılardan … Ltd. Lti’nin, tacir olmasına rağmen davacı tarafın tacir olmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar kapsamında da bulunmadığı; bu itibarla, davanın nispi ve mutlak ticari davalardan olmaması nedeniyle Mahkememizin görevli bulunmadığı” gerekçesiyle davacı tarafından, davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalıya ait olan taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin tesis nedeninin fason üretim sözleşmesi olup, bu sözleşme gereği alacaklının müvekkili şirket, sözleşme yükümlüsü borçlunun … Ltd. Şti olduğunu, bu sözleşmenin taraflar arasında halen yürürlükte olup, feshedilmediğini, alacak hakkının devam ettiğini, müvekkili şirkete, sözleşmeden kaynaklanan borcun ödenmediğini, fekki talep edilen ipoteğin her iki tarafında tacir olduğu ve ticari işletmesini ilgilendiren bir borcu teminat altına almak amacıyla konulduğunu, dolayısıyla ticari bir alacağı teminat altına alan bir ipotek mevcut olup, bu ipoteğin fek edilip edilmeyeceği hususunda görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, ipotek hakkına konu alacağın kaynağı araştırılmaksızın ve sunulan diğer beyanların da dikkate alınmaksızın verilen görevsizlik kararının yasaya aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/307 esas 2019/361 karar sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Tapu kaydı, ipoteğin dayanağı, resmi senet, İhtarname, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Dava asliye ticaret mahkemesinde açılmış olup davacı ipotekli taşınmazın paydaşı davalı ise ipotek alacaklısıdır. Dosyaya sunulan 09/09/2008 tarih ve … yevmiye nolu ipoteğin dayanağı resmi senette dava dışı … adına kayıtlı hisse üzerine davalı şirket lehine ipotek tesis edildiği yazılıdır. 6102 sayılı TTK’nun başlangıç kısmında yer alan kanun uygulama alanı bölümünde IV. ticari davalar 6 bent halinde sayılmış nitelik itibariyle ipoteğin fekki sayılmamıştır. Bu nedenle genel mahkemelerde görülmesi gereken bu davaya asliye ticaret mahkemelerinde bakılamaz. Görev kamu düzenine ilişkindir. İlk derece mahkemesince tüm delillerin toplandığı, değerlendirilip tartışıldığı, kabul ve reddediliş sebeplerinin gerekçeleriyle açıklandığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hususa da rastlanmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi gereğince esastan reddine kesin olarak karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/04/2019 tarih ve 2018/307 esas 2019/361 karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurularının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar tarifesi gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 54,40 TL istinaf maktu ret karar ve ilam harcının peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 10,00 TL harcın davalıdan tahsiline, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1 bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/02/2020