Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2019/2158 E. 2019/2088 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2158
KARAR NO : 2019/2088
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 11/09/2019
NUMARASI : 2019/469 Esas-Derdest
DAVA: Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali ve Sınırlamadan Ari Şekilde Tescil, Tüm Sınırlamaların Kaldırılması, Fazladan Tahsil Edilen Bedelin Tahsili, Teslim Gecikme Cezasının Tahsili, Olmadığı Taktirde Ödenen Satış Bedelinin Tahsili
KARAR TARİHİ : 12//12/2019
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası
incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ofis ihtiyacını karşılamak amacıyla davalılardan …Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına tapuda kayıtlı, … İli,…. İlçesi, … Mahallesinde kain; tapunun … pafta, … ada, … parsel sayısında kayıtlı 8.951 metrekare miktarlı arsa üzerinde kurulacak ve … adıyla bilinen projede yer alan, 1.kat (+8.00 kotu) 335,95 metrekare brüt alana sahip A16 numara ile gösterilen ofis niteliğindeki bağımsız bölümün Beyoğlu ….Noterliğinin 14.06.2016 tarihli ve … yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi ile satın aldığını, davalının satış sözleşmesi gereğince ödemesi gereken tutar olan 2.680.000 doları ödediklerini, gayrimenkulün tapuda devri esnasında düzenlenecek fatura sebebiyle ödenmesi gerekecek 302.400 dolar tutarındaki 20.03.2017 vadeli bonoyu da ödemek zorunda kaldığını, böylece davacının gayrimenkulün satın alınması amacıyla davalıya ödemiş olduğu tutarın toplam 2.982.000 dolar olduğunu, sözleşme gereğince gayrimenkulün sözleşmede yazılı olan esaslara göre ve … sistemine göre tamamlandığını, 31.12.2016 tarihinde teslim edilmesi gerekmesine rağmen bu güne kadar gayrimenkulün tapusunun verilmediğini ve fiilen tesliminin de gerçekleşmediğini, satışa konu gayrimenkulün sözleşmede yazılı olduğu gibi 31.12.2017 tarihinde tesliminin yapılmaması ve yine sözleşmenin 4.4. maddesi gereğince de 30.06.2017 tarihinden itibaren ödenmesi gereken, satış bedelinin % 5’i oranında aylık geç teslim tazminatının ödenmemesi üzerine, müvekkili şirket yetkilisi vekili aracılığı ile Beşiktaş …. Noterliğinin 21.12.2017 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarının davalı malike gönderildiğini, ihtara rağmen teslimin yapılmamasından ve tapunun verilmemesinden dolayı bu kez davacı yetkilisinin Beşiktaş …Noterliğinin 22.02.2019 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarını davalıya keşide ederek, satış bedelinin tamamının ve KDV tutarının ödenmiş olmasına karşın, tapunun halen verilmediğini ve tesliminin de gerçekleşmediğini bildirerek geç teslim sebebiyle uğramış olduğu zararların tazminini, faturanın kesilmesini ve tapuda devrin yapılmasını talep ettiğini, her iki ihtara rağmen netice alınamaması üzerine davalı şirketlerin yetkilisi ile müvekkili şirket yetkilisinin 12.03.2019 tarihinde yüz yüze görüşme yaptığını, görüşme neticesinde davalı malik adına şirket yetkilisinin 12.03.2019 tarihli taahhütname ile 12.04.2019 tarihine kadar satışa konu gayrimenkulün tapusunu vermeyi, aksi halde satış bedeli olarak ödenen 2.680.000 doları 12.04.2019 tarihinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, buna rağmen halen satışa konu gayrimenkulün faturasının davalı tarafından düzenlenip müvekkiline tapu devredilmediğini ve tesliminin gerçekleşmediğini, bunun üzerine kuşku duyan müvekkilinin satışa konu gayrimenkulün tapu kaydını incelediğini, yapılan inceleme sonucunda gayrimenkul üzerine müvekkilinin Noter Satış Vaadi sözleşmesi ile satın alması sonrasında; davalı …Ticaret A.Ş. için ipotek ve hacizlerin konulduğunu, bu nedenle müvekkili şirket yetkilisi tarafından davalı şirketler ve yetkilileri hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/81099 Soruşturma sayılı dosyasından suç duyurusunda bulunulduğunu, piyasa bilgilerine göre, davacıların borçlarını ödeme yükümünden kurtulmak için çeşitli hileli işlemler yapma girişimlerinde bulunduklarını, bu nedenle Beyoğlu ….Noterliğinin 14.06.2016 tarihli ve … yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi ile satış aldığı; …. İli, … İlçesi, … Mahallesinde kain; tapunun … pafta, … ada, … parsel sayısında kayıtlı 8.951 metrekare miktarlı arsa üzerinde kurulu ve … adıyla bilinen projede yer alan, 1.kat (+8.00 kotu) 335,95 metrekare brüt alana sahip A16 numara ile gösterilen ofis niteliğindeki bağımsız bölümün 3. kişilere devir ve temlikinin, ayni veya her türlü şahsi hakla sınırlandırılmasının önüne geçilmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Bir kısım davalılar cevap dilekçelerinde özetle; davanın reddini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ :Mahkemece 09/09/2019 tarihli ara kararı ile davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin taktiren taşınmaz değerinin %15’i oranında teminat karşılığında kabulü ile dava konusu A 16 numaralı ofis niteliğindeki bağımsız bölüm üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.Davacı tarafça 10/09/2019 tarihli dilekçe ile ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmiş ve %15 teminat mukabili verilen ihtiyati tedbir talebine ilişkin kararın değiştirilerek, teminatsız olarak tapu iptali ve tescili talep edilen gayrimenkulün kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 11/09/2019 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir kararının teminatsız olarak düzeltilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin talebinin tapu iptali ve tescil açısından noter tarafından re’sen düzenlenmiş olan resmi belgeye dayalı bulunduğunu, bu nedenle, yasanın açık hükmü gereğince, teminat talep edilmeksizin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiğini, davacı talebinin resmi belgeye dayalı olması bir yana, aynı zamanda dosyaya sunulan belgeler ile, tüm yükümlülükleri eksiksiz ifa edildiğini, bu nedenle de İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen hüküm haksız ve hukuka aykırı olmakla, yapılacak istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması ve hiçbir teminata hükmedilmeksizin ihtiyati tedbire karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesi ile itiraz dilekçesinde anlatılan nedenlerle; İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/469 E. Sayılı dosyadan verilen ihtiyati tedbir kararının düzeltilmesine ilişkin istemin reddine dair ara kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına ve %15 teminat mukabili verilen ihtiyati tedbir talebine ilişkin kararın değiştirilerek, teminatsız olarak tapu iptali ve tescili talep edilen gayrimenkulün kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Tapu kaydı,Düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesi,Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, ihtiyati tedbir talepli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve sınırlamadan ari şekilde tescil, tüm sınırlamaların kaldırılması, fazladan tahsil edilen bedelin tahsili, teslim gecikme cezasının tahsili, olmadığı taktirde ödenen satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece 09/09/2019 tarihli ara kararı ile davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin taktiren taşınmaz değerinin %15’i oranında teminat karşılığında kabulü ile dava konusu A 16 numaralı ofis niteliğindeki bağımsız bölüm üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.Davacı tarafça 10/09/2019 tarihli dilekçe ile ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmiş ve %15 teminat mukabili verilen ihtiyati tedbir talebine ilişkin kararın değiştirilerek, teminatsız olarak tapu iptali ve tescili talep edilen gayrimenkulün kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 11/09/2019 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir kararının teminatsız olarak düzeltilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı vekili yerel mahkemenin 11/09/2019 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir kararının teminatsız olarak düzeltilmesi talebinin reddine ilişkin ara kararını süresinde istinaf etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. 6100 Sayılı HMK ‘nun 394/1.maddesinde “karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz.”HMK. nun 394/2. maddesinde “ihtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir.”HMK. nun 394/4.maddesinde “itiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir.”HMK’nun 394/5. maddesinde “itiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz.” hükmü mevcuttur.HMK.nun 394/4. maddesinde, tedbir kararına itiraz üzerine mahkemenin ilgilileri dinlemek üzere davet edeceği, gelmedikleri takdirde dosya üzerinde inceleme yaparak kararını vereceği belirtilmiş olup, madde duruşma açılması ve ilgilileri dinlemek üzere davet hususunda emredici hüküm içermekte, hakime takdir hakkı tanımamaktadır. İtiraz üzerine ilgilileri dinlemek üzere davet etmesi ve incelemenin duruşmalı yapılması zorunlu olduğundan, mahkemece öncelikle, duruşma günü verilerek ilgililer dinlenmek üzere usulen davet edildikten sonra gelmeseler dahi itiraz sebepleri incelenerek sonucuna göre gerekçeli karar yazılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir. İstinaf incelemesine konu somut olayda mahkeme itiraz üzerine HMK.nun 394/4. maddesinin emredici hükmüne aykırı olarak ilgilileri dinlemek üzere davet etmeden ve duruşma yapmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 11/09/2019 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir kararının teminatsız olarak düzeltilmesi talebinin reddine karar vermiştir. Bu ara kararı emredici yasa hükümlerine, usul ve yasaya açıkça aykırı olup; ortada HMK 341 maddesi uyarınca istinaf kanun yoluna tabi usul ve yasaya uygun verilmiş bir karar bulunmamaktadır.İhtiyati tedbir talebinin %15 teminat karşılığı kabulüne ilişkin ara karara karşı davacı vekilince yapılan itiraz üzerine HMK’nın 394/4. maddesi gereğince mahkemece ilgililer dinlenmek üzere davet edilmeden ve duruşma açılmaksızın dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda verilen 11/09/2019 tarihli ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddine ilişkin ara kararı istinaf kanun yolu açık usul ve yasaya uygun karar olmaması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf maktu karar harcının istem halinde davacıya iadesine,3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/12/2019