Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2019/1582 E. 2019/1407 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1582
KARAR NO : 2019/1407
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/05/2019
NUMARASI : 2019/350 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
KARAR TARİHİ: 19/09/2019
K A R A R
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Taraflar arasında … 3.FAZ Projesi kapsamında akdedilen Bakırköy …. Noterliği’nin …. yevmiye no’lu ve 17.10.2017 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile İstanbul İli Büyükçekmece İlçesi …parsel olarak kayıtlı villa niteliğinde olan 298 ve 304 nolu bağımsız bölüm numaralı taşınmazların müvekkili tarafından 3.717.000-TL bedel ile satın alındığını, dava konusu olan ve davalılardan … Gayrimenkul Geliştirme A. Ş’i adına kayıtlı bulunan İstanbul İli Büyükçekmece İlçesi,….. parsel olarak kayıtlı 298 ve 304 Numaralı villa niteliğinde bağımsız bölümlerin davacı müvekkil adına tesciline, tapu iptali ve tescilin mümkün olmaması durumunda; İstanbul İli …. parsel olarak kayıtlı villa niteliğinde olan 298 ve 304 bağımsız bölüm numaralı taşınmazlar için müvekkili tarafından ödenen bedellerin çeşitli ekonomik etkenlerin ÜFE-TÜFE artış oranları, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar ve benzeri ekonomik göstergelerin ortalamaları alınmak suretiyle paranın ulaşacağı alım gücünün denkleştirici adalet ilkesi gereğince güncellenmiş değerinin tespiti yönünden uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınmak suretiyle belirlenecek olan tazminatın, (rayiç değerden az olmamak kaydı ile) dava tarihinden başlamak üzere en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ve dava konusu olan taşınmazların 3. kişilere satış ve devrinin önlenmesi için HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin bu davadaki tescil ve tazminat taleplerine davalı sıfatıyla muhatap olmasının mümkün olmaması ve dava süresi de göz önüne alındığında müvekkili şirket açısından telafisi mümkün olmayacak zararlara sebebiyet verecek olması nedeniyle öncelikle ihtiyatî tedbirin kaldırılmasına, bu mümkün görülmezse davalıdan taşınmazın değerinin %40’ından az olmamak üzere teminat alınmasına, müvekkilinin davacı ile arasında hiçbir ticarî ve hukukî ilişkinin bulunmadığı, davacının müvekkiline karşı hiçbir talep hakkının söz konusu olmadığı nazara alınarak, davada “pasif husumet ehliyeti” bulunmayan müvekkilinin bakımından davanın bu sebeple reddine, neticede maddî ve hukukî dayanaktan yoksun bulunan davanın esastan reddine, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. … AŞ vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, inşaatı bitirip davacı tarafa teslim ettiğini, davacı taraf dava konusu villayı kullanmakta olduğundan, müvekkili aleyhine ileri sürülen davacı taleplerinin müvekkili şirket yönünden reddine, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediğinden her halükarda yargılama gideri ve vekalet ücretinin müvekkili şirkete yüklenilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece “…Dava konusu taşınmazların 3.kişilere satış ve devrinin önlenmesi açısından HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız ihtiyati tedbir konulması ya da davalıdır şerhi işlenmesi karar verilmesini talep etmiş ise de; ihtiyati tedbir kararı verebilmek için hâkimin somut sebep göstermesi ve ihtiyati tedbir kararının haklılığını ortaya koyacak delil değerlendirmesi yapması ve yaklaşık ispat ölçüsüne yaklaşması gerekli olup haklılık konusunda yaklaşık ispat ölçüsü kriterine uyulmadığı gibi davanın niteliği gereği konunun yargılamayı gerektirdiği anlaşılmış, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, dava konusu İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi,…. bağımsız bölüm nolu taşınmazlar üzerine davalıdır şerhi işlenmesi ” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili süresinde verdiği istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalıların, dava konusu olan taşınmazı 3. Kişilere devretme olasılığı bulunmadığını, müvekkilinin yıllarca çalışmış ve oturacağı villayı satın aldığını, içerisine dekorasyon yaptığını, davalı …, Beyoğlu …..Noterliği … yevmiye numaralı 18.04.2019 tarihli ihtarnamede müvekkilinin ödeme yaptığı, kendisine teslim edilen taşınmazları ailesi ile oturmak amacı ile dekorasyonunu yaptığı taşınmazları ….’a teslim etmesini, her ay ecri misil ödemesini yapması gerektiği aksi halde tahliye davası açacağını belirttiğini, davalı … adına kayıtlı taşınmazlar üzerine konan “davalıdır şerhi” müvekkilinin hak ve menfaatlerini tam anlamı ile koruması bu hali ile mümkün olmadığını, müvekkilinin her an davalının tapuyu devretmesi ya da taşınmazdan tahliye edilmesi korkusu ile yaşadığını, bu nedenle dava konusu taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini belirterek Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesi 21.05.2019 tarih ve 2019/350 E. Sayılı kararı ile İstanbul İli Büyükçekmece İlçesi, …. parsel olarak kayıtlı villa niteliğinde olan 298 ve 304 nolu taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasının reddine ilişkin kararın kaldırılarak talepleri gibi ihtiyati tedbir kararının konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, harici temlik sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ”kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır” şeklinde tarif edilmiştir. Anılan tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu mal ve hak üzerinde yeni bir takım uyuşmazlıkların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır.6100 sayılı HMK’nun 389.maddesi başlığında düzenlenen ve geçici hukuki korumalar olarak vasıflandırılmış ihtiyati tedbir müessesesi ile ilgili aynı maddenin 1.fıkrasında ”mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanmaması… gibi sair hususlarda tereddüte yer bırakmayacak şekilde takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir.Diğer taraftan, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi bakımından HMK’nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, Yasanın hükümet gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda “…hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı edemez… bu sebepledir ki haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması…” hükme bağlanmıştır.İhtiyati tedbirin uygulanması sonucu, karşı tarafın zarar görme tehlikesi bulunduğundan HMK’nın 392. maddesinde tedbire karar verilirken talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. İhtiyati tedbir kararı verilirken tedbir isteyen haksız çıktığı takdirde, ihtiyati tedbirden dolayı karşı tarafın uğrayacağı zarar için bir teminat alınmasına da karar verilir. (HMK m391/2-ç, 392) Talep, resmi bir belgeye, başkaca bir kesin delile dayanıyor ya da durum ve koşullar gerektiriyorsa mahkeme gerekçesini açıkça belirterek teminat alınmamasına da karar verebilir.Dava konusu somut olayda davacı isteminin taşınmazın aynına ilişkin bulunduğu taşınmazın dava konusu bulunduğu ve davalı … adına tescilli olduğu sabittir. Davacının dava dilekçesinde davalıların ortaklığına ve aralarındaki organik bağa da dayandığı anlaşılmaktadır.Davacı delil olarak sözleşme ve ödeme belgeleri ile teslim ve kullanıma dayanmış olup bir kısım delillerini ve ödeme belgelerini de sunmuş olmakla yaklaşık ispat durumu gerçekleşmiştir. Bunun dışındaki hususlar doğal olarak yargılama sonucu belirlenecektir. Ancak, bu aşamada ayna ilişkin dava sırasında taşınmazın devri halinde giderilmesi güç zararların oluşacağı değerlendirilmelidir.
Açıklanan nedenlerle davacının istinaf itirazının kabulüne İDM ara kararının kaldırılmasına, davacının tedbir isteminin kabulüne ve ödeme belgeleri sunulmakla durumun özelliği gereği teminat alınmasına yer olmadığına ilişkin kesin olarak karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/05/2019 tarih ve 2019/350 esas sayılı davacı vekilinin tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının KALDIRILMASINA,
3-Davacının ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile dava konusu dava konusu İstanbul İli Büyükçekmece İlçesi Karaağaç Köyünde kain … bağımsız bölüm nolu taşınmazların tapu kaydına davalı …Ş. adına tapuda kayıtlı olmak kaydıyla dava sonuçlanıncaya kadar 3. kişilere devrinin önlenmesi amacıyla teminat alınmaksızın İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA,
4-İhtiyati tedbir kararının infazına ilişkin işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf maktu karar harcının istem halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına ve hükme bağlanmasına,
7-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/09/2019