Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2018/1073 E. 2018/1283 K. 12.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1073
KARAR NO : 2018/1283
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2017
NUMARASI : 2016/695 Esas-2017/810 Karar
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
KARAR TARİHİ : 12/07/2018
K A R A R
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili …. , 2008 yılında mevcut birikimi ile bir konut satın almak istediğini, konutun o zamanki fiyatını karşılayacak miktarda nakit parası bulunmadığından yakın ilişki içinde bulunduğu ve …Bankası A.Ş. Yeşilyurt Şubesi’nin daimi müşterisi olan müteveffa- ….. ile şubeye gidildiği, şube müdürü ile görüşüldüğü, müdürün, şubenin daimi müşterisi olan …. tanıdıklarını, ….. tanımadıklarını, …. daha kolay ve uygun kredi çıkarılabileceğini söylemesi üzerine, müvekkil- davacının taşınmazın tapu kaydının ….. adına yapılmasına ve konut kredisinin …. adına alınmasına rıza göstererek 207.235,00 -TL tutarlı 41 aylık eşit taksitler halinde ödenecek konut kredisine müşterek ve müteselsil borçlu sıfatıyla şahsen kefil olduğu, bu şekilde … İli, ….. İlçesi, ….. Mahallesi, Pafta: …., Ada: …., Parsel:….. sayılı taşınmazın …..kat, …. nolu konut niteliğinde bağımsız bölümünün tapuda müteveffa – ….. adına tescil edildiği, 15/02/2008 tarihli konut kredi sözleşmesinin aktedildiği tarih ile eş zamanlı olarak kredinin teminatı niteliğinde ….Bankası A.Ş lehine taşınmazın tapu kaydı üzerine ipotek tesis edildiği, bu işlemden 9 ay sonra 03/11/2008 tarihine …. taşınmazı tapuda müvekkil- davacı ….. devrettiği, müvekkil- davacı …. taşınmazı tapuda kendi adına devralırken konut kredisi borcunun teminatı olarak ….. Bankası A.Ş. lehine ipotek şerhi bulunduğunu ve taksitler halindeki konut kredisi ödendiğinde ipoteğin kaldırılacağını bildiği ancak müvekkil – davacının ipotek bedelini 207.235,00-TL olarak bildiği; müvekkil- davacı ….. taşınmazı tapuda 03/11/2008 tarihinde devir aldıktan sonra müteveffa- ….. ile tekrar ….Bankası A.Ş. Yeşilyurt Şubesi’ne giderek mevcut kredi şartlarında müvekkil – davacı …. ile yeniden ipotek senedi düzenlenmesini ve mevcut ipoteğin de fek edilmesini talep ettiği, banka müdürü ….. ise bu işlemlerin kredinin yeniden yapılandırılmasını gerektirdiğini, işlem ve kredi maliyetlerini arttıracağını, hatta kredi vermenin mümkün olamayacağını, mevcut durumun lehe olduğunu belirterek malik değişikliği bildirimini kayıt altına almadığını, ödemelerin …. hesabından yapılmaya devam edilmesini söylediği, bu sebeple de müvekkilinin ….Bankası A.Ş. Yeşilyurt Şubesi’ne tekrar gitmeye gerek duymaksızın kredi taksitlerini düzenli olarak ödediği; müteveffa …. 20/12/2012 tarihinde vefat ettiği, müteveffa …. müvekkil ….. ile müşterek çocukları olan …. ve ….. babaları olmasından ve çocukların henüz üç yaşında olmasından dolayı müvekkili – davacının velayeten hareket etmek zorunda kalması üzerine, müteveffanın hesabını kullanarak ödediği konut kredisi taksitlerinden kalan 3. ve son taksiti de ödemek ve durumu banka yetkilileri ile görüşmek üzere banka şubesi’ne gittiğinde, şube yetkililerince müvekkil- davacıya müteveffa ….. başka kredi borçları da bulunduğunun, borçlar arasında yüklü miktarda bir başka konut kredisi mevcut olduğunun, ayrıca tüketici kredisi ve kredi kartı borcu da bulunduğunun, bunları tahsil etmek için yasal işleme başlamak zorunda olduklarının sözlü olarak belirtildiği, müvekkil- davacı ….. banka şube müdürü’ne ….. kullandırılan ikinci konut kredisi ve diğer kredileri bilmediğini, kredi vermiş iseler teminatları almış olmaları gerektiğini belirtince, şube müdürü’nün ikinci konut kredisinden dolayı ipotek ve taşıt kredisi için de rehin tesis ettikleri başka teminat bulunmadığını söylediği;bununla birlikte müvekkil- davacının yaptığı araştırmalarda Hayat Sigortası Poliçesi olduğunu saptadığı ve poliçe örneğini davalı banka şubesine vererek, poliçenin banka lehine düzenlendiğini, ellerinde olması gerektiğini, ölüm teminatlarının tahsil edilmesini önerdiği, müteveffa ….. ile davalı bankanın Yeşilyurt Şubesi arasında müvekkilin konut kredisinden sonra devam eden kredi ilişkilerinden dolayı davalı ….. Bankası A.Ş. Yeşilyurt Şubesi lehine müvekkil- davacı …. müşterek – müteselsil borçlu sıfatı ile kefil olduğu 207.424,24 TL tutarında konut kredisini de kapsayacak şekilde 23/03/2009 tarihinde ….A.Ş. tarafından 211/5342080-6 poliçe nolu bir Hayat Sigortası düzenlendiği, bu hayat sigortasının sona erme tarihinin müvekkil- davacının taşınmaz kredisinin son taksitinin bitimi olan 16/03/2013 tarihine uygun olup, 23/03/2013 tarihini gösterdiği, müteveffa …. davalı banka ile düzenlediği poliçede yazılı ölüm teminatlarından davalı banka şubesi ile müteveffa ….. arasında müvekkil- davacının taşınmazının kredilendirilmesi ve ipoteğinden sonra da farklı kredi ilişkileri sürdürdüğünün anlaşılır olduğu; müvekkil- davacının, müteveffa ….. veya davalı banka şubesinin isteği üzerine kredilerin teminatı niteliğinde ….. A.Ş. nezdinde davalı banka şubesi lehine 23/03/2009 tarihinde düzenlenen 211/5342080-6 nolu poliçe örneğini davalı banka şubesine vermesine ve işleme konulmasını istemesine rağmen, davalı banka şubesi tarafından Hayat Poliçesi’nin işleme konulmadığı, murisin mirasçılarının talebinin de bulunmadığı, ölüm riskinin gerçekleşmesi üzerine davalı banka şubesi tarafından Hayat Sigortası Poliçesi’ nin …. A.Ş.’den tahsil edilmek üzere işleme konulmadığı gibi, davalı banka şubesinin müvekkil- davacı ….hitaben keşide ettiği Bakırköy ….. Noterliği’nin 20/02/2013 tarih – …. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile müvekkil- davacı…. müteveffa …. 359.723,75-TL borcunu ödemesinin talep edildiği ve ödeme yapılmadığı takdirde ipoteğin paraya çevrileceğinin ihtar edildiği; müvekkil-davacı tarafından davalı banka şubesine Beyoğlu ….. Noterliği nezdinde 01/03/2013 tarih- …. yevmiye nolu cevebi ihtarname ile “İhtarnamenize, 3. kişi ….. aranızda ipotek kurulmasına neden olan ve yaptığınız Kredi Sözleşmesi eklenmediği gibi, 15/02/2008 gün ve 1957 sayılı ipotek resmi senet akit tablosunun da eklenmediği, dolayısıyla bu senet elinde bulunmayan müvekkil adına söz konusu senedi Bakırköy Tapu Müdürlüğü’nden vekaleten almak zorunda kaldığımızı, nitekim senet metninin 5. maddesinde: Bankaya ipotek ettiği taşınmazını veya bir bölümünü yahut ipotek ettiği çeşitli taşınmazların tamamını veya birini üçüncü bir kişiye temlik ettiğinde, yeni malik borcun tamamını veya kendi parçasına düşen payı şahsen kabul etse dahi, M.K. 890 maddesi gereğince tarafına bir ihbara gerek kalmaksızın, bankanın şahsına karşı olan alacak hakkının devam edeceğini gayrikabili rücu olarak kabul ve taahhüt ettiğini/ettiklerini, dendiği; senet metninin 5.maddede yazılı, Medeni Kanun 890 maddesi ise: “Taşınmazın yeni maliki borcu yüklenirse, tapu idaresi bunu alacaklıya bildirir. Alacaklıya tanınan hakkını saklı tuttuğuna ilişkin bir yıllık beyan süresi, tapu idaresince yapılan bildirimin tebliği tarihinden işlemeye başlar.” denildiği, bu durumda şubenizce 3. kişi …. her ne ad altında kredi verilmişse ve her ne ad altında teminat alınmış ise bundan hiçbir şekilde haberdar olmayan, izni ve muvafakati bulunmayan müvekkilin ilişkilendirilmeye ve sorumlu tutulmaya çalışılması, ilgili yasalara, hukuka ve ticari ahlaka aykırıdır….,” şeklinde açıklama yapıldığı halde sonuç alınamadığı ; davalı banka tarafından müvekkil – davacı ….. 3. kişi …. ipotekli taşınmazı satın aldığı 03/11/2008 tarihinden sonra müvekkil …. resmen bildirilmiş ve muvafakati alınmış gibi mülkiyetinde bulunan taşınmaz kaydında mevcut ipotek ile ilişkilendirilmek sureti ile 3. kişi konumundaki …. kredi kullandırıldığı ve müvekkil- davacıya bu kredi kullanımlarına yönelik ipoteğe muvafakat etmiş gibi sorumluluk yüklendiği , bu şekilde müvekkil-davacıya hesap kat tarihi itibari ile 359.723,75 TL tutarında külfet yüklendiği; müvekkil- davacı …. velayeti altında bulunan ve müteveffa … çocukları olan …. ve …. da davalı banka tarafından gönderilen Bakırköy …..Noterliği’ nin 20/02/2013 tarih-…. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 363.266,00-TL, 20/02/2013 tarih- 04272 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 114.906,23- TL, 20/02/2013 tarih- 04274 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 2.716,27- TL ve 20/02/2013 tarih- … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 19.208,56- TL borç bulunduğu, bu borçların bir hafta içerisinde ödenmesi gerektiği, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı hususunun ihtar edildiği, Beyoğlu …..Noterliği nezdinde düzenlenen 01/03/2013 tarih- ….. yevmiye nolu cevabi ihtarname ile ihtara itiraz edildiği, müvekkil – davacı …. ipoteğin fekkine ilişkin olarak ….Bankası A.Ş. Yeşilyurt Şubesi’ne 18/03/2013 tarihli dilekçe ile, 1088 -135054 nolu konut kredisinin borcunun tamamen ödendiğini bildirerek ipoteğin kaldırılması isteminde bulunduğu, bu talebe cevaben …. Bankası A.Ş. Yeşilyurt Şubesi’nin 26/03/2013 tarihli yazısında, Bakırköy ….. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’nün 15/02/2008 tarih- …. yevmiye numaralı ipotek belgesi ve resmi senet akit tablosunun incelendiği, ipoteğin …. maliki olduğu bağımsız bölüm numaralı mesken vasıflı taşınmaz üzerine …. doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiğinin, söz konusu ipoteğin üst sınır ipoteği olduğunun, dolayısıyla ….. doğmuş doğacak tüm borçlarının teminatı olmak üzere tesis edildiğinin, ipoteğin sadece ….. kullandırılan 1088-135054 numaralı Konut Kredisi’ ne özgülenmediğinin anlaşıldığı belirtilerek, konut kredisinden kaynaklanan borcun bittiği gerekçesi ile ipoteğin fek edilmesi yönündeki talebin uygun görülmediği şeklinde cevap verildiği, müvekkil- davacının 15/02/2008 tarihinde 207.735,00-TL tutarındaki konut kredisine müşterek ve müteselsil kefil olarak imza attırılırken davalı …. Bankası A.Ş. Yeşilyurt Şubesi’nce müteveffa …..gelecekte kullandırılacak muhtemel kredilerin teminatı niteliğinde ipotek tesisinin planlanmasının, sözde 581.000,00 TL ipotek bedelinin konut kredisinden doğacak riskin teminatı olarak alındığı izlenimi verilmesinin müvekkil- davacının iradesinin sakatlanmasına yönelik olduğu; 15/02/2008 tarihinde eş zamanlı olarak, …. adına taşınmaz kredi verilmesini ve banka lehine ipotek tesisini müteakiben müvekkil – davacı …. 03/11/2008 tarihinde tapu devir işleminden sonra, davalı bankanın Yeşilyurt Şubesi’ne giderek, taşınmazı konut kredi borçları ile birlikte devraldığını, kredinin kendi adına düzenlenmesini ve ipoteğin de yenilenmesini istediği zaman banka müdiresinin bu işlemler için fazla masraf yapılacağına , banka kredisinin yeniden yapılandırılması halinde de kredi maliyetlerinin artacağına, hatta yeni malik adına kredi çıkarılmasının mümkün olamayabileceğinei, işlemlerin ….. üzerinden yürütülmesine yönelik önerisinin müvekkil- davacının iradesinin fesada uğratılması eyleminin bir parçası olduğu; davalı … Bankası A.Ş.’nin …. mirasçılarına karşı icra takipleri başlatmakla; İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün … . Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibin müteveffa …. ait ….. plaka sayılı, Volvo marka, 2011 model Otomobil Taşıt Rehni’nin paraya çevrilmesine ilişkin olduğu, taşıt kredisinin bakiyesinin 53.182,29-TL olduğu, alacak miktarının 507.304,69 TL olarak belirtildiği; İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibin mülkiyeti 3.kişi …. ait, ipoteğin kaldırılması istemli Bakırköy Tapu Sicil Müdürlüğü’ nün 15/02/2008 tarih-…. yevmiye nolu resmi senet akit tablosunda yazılı dava konusu 1.derece, 581.000,00 TL meblağında ipoteğin paraya çevrilmesi istemine ilişkin olduğu ve alacak miktarının 507.304,69-TL olarak belirtildiği; İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibin mülkiyeti muris …. ait, Bakırköy Tapu Sicil Müdürlüğü’ nün 25/03/2010 tarih- … yevmiye nolu resmi senet akit tablosunda yazılı 1.derece, 1.200.000,00 TL meblağında ipoteğin paraya çevrilmesi istemine ilişkin olduğu ve alacak miktarının 507.304,69 TL olarak belirtildiği; davalı …. Bankası A.Ş.’nin, kredi borçlusu …. mirasçılarına karşı İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’ nün …. Esas ve İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’ nün …. Esas dosyaları üzerinde başlattığı takipler sonucunda 507.098,71-TL toplam alacağının 1.300.000,00-TL teminatlarını paraya çevirmek suretiyle fazlasıyla karşılanacağının açık olduğu, mülkiyetin 03/11/2008 tarihinde müvekkil-davacıya geçtiğini bilerek, müteveffa ….. bu tarihten sonra yeni krediler kullandırılırken müvekkile hiçbir şekilde ihbarda bulunmaksızın ve yeni tarihli kredilerden müvekkil- davacı hiçbir şekilde haberdar edilmeksizin, keza 23/03/2009 tarihli kapsamlı Hayat Sigortası Poliçesi de yok sayılarak veya belki de iştirak …. olduğu için paraya çevrilmek istenmeyerek, müvekkil-davacı tarafından kredi taksitleri ödendiği halde müvekkil-davacının ipoteğin fek talebinin kabul edilmemesinin ve mülkiyeti müvekkile ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin paraya çevrilmesine yönelik İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibine başlatılmasınınhukuka, hakkaniyete ve ticari ahlaka da aykırı olduğu ileri sürülerek; Mülkiyeti müvekkil- davacı …. ait … İli, … İlçesi, …. Mahallesi, Pafta: …, Ada: …., Parsel:… sayılı taşınmazın …..kat, … nolu konut niteliğinde bağımsız bölümünün konut kredisinden kaynaklanan 207.235,00- TL tutarlı 41 aylık taksitli kredi borcu ödendiğinden Bakırköy …. Bölge Tapu Müdürlüğü kaydındaki 15/02/2008 tarih ve …. yevmiye nolu ipoteğin kaldırılmasına; yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili bankanın Yeşilyurt Şubesi nezdinde …. ile konut finansmanı kredi sözleşmesi imzalanmış olup, Davacı …. müşterek borçlu müteselsil kefil olup, …. ilçesi …. Mah. … Pafta, …. Ada,…. parsel ….. Kat …. Bağımsız bölüm nitelikli taşınmazın kaydına 154/02/2008 tarihinde 581.000 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, ipoteğin resmi senedinde “meskenin tamamı …… adına kayıtlı iken bu defa adı geçen malik bu taşınmazın …. Bankası A.Ş ye karşı doğmuş ve doğacak borçların teminatını teşkil etmek üzere, ipotek tesis ettiğini, bu hali ile ipoteğin birinci derecede üst sınır ipoteği olup ….ın bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm alacaklarının teminatını oluşturduğunu, müvekkilinin taşınmazın el değiştirmesinden haberdar olmadığını, MK 888. Md. Göre bankaya ipotekli taşınmazın mülkiyetinin el değiştirmiş olması aksine bir anlaşma olmadıkça kredi borçlusunun borcunda ve güvencesinde değişiklik oluşturmayacağından ve mütevefa …. ile banka arasında 2 adet konut finansmanı kredisi sözleşmesi 2 tüketici kredisi sözleşmesi, taşıt kredisi ve rehin sözleşmesi, bankacılık hizmetleri sözleşmesi nedeniyle kullanmış olduğu kredilerin tahsilinde ipotekli taşınmazın sorumlu olması sebebiyle ipoteğin terkine ilişkin talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :İlk Derece Mahkemesince ”…Taraflar arasındaki ihtilaf konusu: Muhlis …. ile ….Bankası Yeşilyurt şubesi arasındaki konut finansman kredisi sözleşmesi gereğince konulan ipoteğin, …. ın bankaya olan bütün borçlarını kapsayıp kapsamadığına ilişkin olup, ….konut finansman kredisi kullandıktan sonra taşınmazın davacı 3. Şahsa satmıştır. Satın alan kişi satış tarihi itibariyle ipotekle yüklü olarak satın almıştır. Eski malikin satış tarihinden sonra yapacağı borçlanmalarda bu ipoteğin kapsamında bulunduğu söylenemez. 3. Şahıs davacının satın aldığı ipotek borcununda tamamının ödendiği göz önüne alındığında ve gayrimenkul refhine ilişkin belirlilik ve aleniyet ilkesi değerlendirildiğinde, davacının kefil olduğu borç ve taşınmazın sorumlu olduğu ipoteğe ilişkin borç ödenmiş olduğundan ipoteğin fekkine karar verilmiştir.Yargılama sırasında davacı dava konusu olan taşınmazı 3. Şahıs Işıl Tutucu’ ya devrettiği anlaşıldığından HMK. 125. Md. Gereğince dava olunan şeyin devredilmesi durumunda yeni malikin davacı sıfatını alacağı göz önüne alındığında dava bu davacı yönündende değerlendirilerek davanın kabulüne” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ; Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, müvekkilleri …. eşi, … ve …. ise çocukları olduğunu, …. ani vefatı üzerine Müvekkillleri tarafından … terekesinin tespiti amaçlı Bakırköy 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/3 Tereke sayılı dava ikame edilmiş olup davanın derdest olduğunu, ayrıca yine Bakırköy 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/4 tereke sayılı davasının derdest olduğunu, bununla birlikte Müvekkillerine …. vefatının ardından ikame edilmiş davalar ve keşide edilmiş İhtarnameler tebliğ edilmiş olup, bu husus Müvekkillerimi maddi ve manevi ağır zarara uğratmış olduğunu, sayın Mahkemede ikame edilmiş davada Müvekkillerine dahili davalı sıfatıyla dahili dava dilekçesi tebliğ olmuş, 28.03.2014 tarihli Ön İnceleme duruşmasında Müvekkillerinin …. yasal mirasçıları kapsamında davaya dahil edildiği, Bakırköy 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde tereke tespitine ilişkin davaların bulunduğu, davaya konu taşınmazın terekeye tabi bir taşınmaz olduğu, muvazaaya dayalı tapu iptal-tescil talepli dava açacağımızı, gerek davacı tarafın gerekse de davalı tarafın müvekkilleri aleyhine olan iddia ve isnatlarını kabul etmediklerini ve bu nedenle taraflarına yöneltilmiş davanın reddini talep ettiklerinin beyan edildiğini, dolayısıyla, tarafımızdan davanın açılmasına sebebiyet verilmemiş olup iyniyetli olduklarının açık olduğunu, bu nedenle, hüküm kısmında yer alan ve davalıdan alınıp davacıya verilmesine/hazineye irat kaydedilmesine hükmedilen harç, masraf ve vekalet ücrtetine ilişkin tüm kararlara itiraz ettiklerini, sayın Daire tarafından yapılacak inceleme neticesinde, Sayın Mahkemenin “bakiye 10.617,10 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvuru harcı, 3.539,10 TL peşin harcın davalıdana alınarak davacıya verilmesine, 1.926,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 18.384,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ilişkin kararlarının sadece Davalı …. Bankası AŞ aleyhine olarak düzeltilmesini talep ettiklerini, taraflarına tebliğ olan kararda yargılama sırasında dava konusu taşınmazın 3. şahsa devredilmiş olduğu belirtilmekte ise de, Gerekçeli Kararda davacı olarak sadece …, …. ve …. gösterildiğini, bu husus da hukuka aykırı olup itiraz ettiklerini, Sayın Mahkeme tarafından davacının kefil olduğu borç ve taşınmazın sorumlu olduğu ipoteğe ilişkin borcun ödenmiş olması gerekçesiyle ipoteğin fekkine karar verildiğini, ancak gerekçeli karar incelendiğinde borcun hangi tarihte ve hangi hukuki ilişkiye istinaden ödenmiş olduğunun tespit edilmediğini, bu nedenle de karara itiraz ettiklerini, ayrıca ….. vekili tarafından davalı Bankaya olan borçların kefil sıfatıyla kendileri tarafından ödenmiş olduğuna ilişkin beyanda bulunularak feri müdahale talebinde bulunulmuş olmakla birlikte; …ile davalı Banka arasında yapılmış olduğu belirtilen ve Müvekkillerinin bilgisi ve onayı olmayan Protokolü öğrenmelerinin ardından taraflarından söz konusu Protokol kabul edilmemiş ve itiraz edildiğini, (Bkz.: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1 HD 2017/106 E., İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü ….E.) tüm bu nedenlerle, -tereke tespiti talepli davalarımızın karara bağlanması ardından taşınmazın terekeye dahil olduğuna ilişkin dava açma haklarını saklı tutarak- Sayın Mahkemenin 2016/695 E. 2017/810 K. sayılı ve 18.10.2017 tarihli Kararına, yukarıda belirtmiş oldukları sebeplerle itiraz ettiklerini, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle Bakırköy 3.. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/695 E. 2017/810 K. sayılı Kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak eksik ve hukuka aykırı hususlara ilişkin olarak yeniden yargılama yapılması için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Banka vekili istinaf başvuru dilekçesinde, ”Öncelikle belirtelim ki, davacının bu davayı açma sıfatı ve hakkı yoktur. Zira iptali istenen gerek ipotek resmi »enedi gerekse kredi sözleşmeleri davacı ile değil, dava dışı ….. île imzalanmıştır» Bir resmî senedin,İl o resmi senedin taraflarının iradesi ile değil de senedioMzleşmemı» tarafı olmayan birisi tarafından iptalinin istenme»! hukuk mantığına uygun değildir. Öte yandan; İpoteğin teminatında olan Bankamız alacağı kelli …. tarafından ödenmiştir. Türk Boralar Kanunun 596. Maddesi uyarınca borcu fideyen kefil alacaklının haklarına halef olmuş ve alacağın teminatındaki ipotek de yasal olarak borcu ödeyen Kefil ….. geçmiştir. Banka alacağının kefil tarafından ödendiği, 18-10.2017 tarihli duruşmada gerek tarafımızdan gerekse borcu ödeyen kefil vekili tarafından beyan edilmesine rağmen mahkeme o tarihte ipoteğin tarafı olmayan Bankamız aleyhine hüküm kurulmuştur Oysa yasa gereği kefil davalı sıfatını almış, müvekkil bankamızın davalı sıfatı sona ermiştir* Bn nedenle verilen karar yanlıştır. Davacı tarafın talebi haksız ve hukuka aykırıdır Şöyle ki; Dava konusu taşınmazla ilgili olarak müvekkilim Bankanın Yeşilyurt Şubesi nezdinde ….ile Konut Finansmanı Kredisi Sözleşmesi imzalanmış ve söz konusu sözleşmeyi davacı ….. müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Söz konusu sözleşme kapsamında …. kredi kullandırılmış ve ….. adına kayıtlı “…. ilçesi, …. Mah … pafta, …. ada, ….parsel, ..kat, … bağımsız bölüm nitelikli taşınmazın kaydına bizzat …. imzasıyla 15*02.2008 tarih ve 1957 yevmiye no ile 581,000-TL bedelli ipotek tesis edilmiştir. 15.02.2008 tarih ve …. yevmiye ııolu ipotek tesis edilirken ipotek belgesi ve resmi aımet incelendiğinde de görüleceği üzere tesis edilen ipotek düzenlemeleriyle …. müvekkilim Bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm alacaklarının teminatını oluşturmak üzere 1. derecede Üst sınır İpoteği olarak tesis edilmiştir. Bilindiği üzere üsl sınır ipoteği, İleride doğacak veya doğması muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edilmektedir. Miktardaki belirsizliğin ileride getireceği sorunları önlemek amacıyla taşınmazın bu belirsiz borca azami ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosunda bir limitle belirlenir, işte bu nedenledir ki ileride vücut bulacak ana borç ile buna eklenecek faiz, icra takip giderleri ile yanlarca kararlaştırılan diğer ferileri, yani TMK.nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan toplam borç miktarı, bu lUr ipotekte tarafların ipotek tesis edilirken rızaları ile tespit edilen bu limiti aşması mümkün değildir. Üst sınır inotefindeki bu ana ilke başlangıçta belirli olmayan bir borca gü-en ve taşınmazında alacaklı lehine ipotek tesis ettiren borçlu veya borçlu lehine ipotek veren Ucünctt kişiler bakımından ttnem tasıdıfo gibi tapa sicilinde kayıtlı ipotek limitine itibar ederek avnı taşınmazda alacakları için ipotek tesis ettirecek iicttncu kişiler yönünden de tapu sicilindeki kavda itibar edilmesi bakımından büvük bir önem taşımaktadır. Bu nedenle de davacı tarafın ipotek limiti ile ilgili olarak yapmış olduğu İtirazların hukuki bir dayanağı bulunmamaktadır. Dava konusu edilen taşınmazın kaydına ipotek tesis edilirken ….n Bankamıza doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olarak üst sınır ipoteği tesis edilmiştir, ….. da müvekkilim Bankaya sadece davacı tarafın ödediğini belirttiği kredisi değil başka kredileri de bulunmaktadır, Davacı tarafların dilekçesinde taşınmazın …. devredildiğini, bu hususta Yeşilyurt Şubesi ile görüşüldüğünü ve Yeşilyurt Şubesi tarafından kredinin yeniden …. adına verilme işleminin yapılmadığı belirtilmiştir. Öncelikle dava konusu edilen taşınmazın davacı …. devredildiği borçlu …. vefat etmesi üzerine müvekkilim Bankanın Yeşilyurt Şubesi tarafından Bakırköy Tapu Sicil Müdürlüğünden takyidat talep edilmesi Üzerine öğrenilmiştir. Davacı tarafın iddia ettiği gibi, müvekkilim Banka taşınmazın el değiştirdiğinden haberdar değildir ve kredinin kapatılıp yeniden açılması ve ipoteğin fek edilerek yeniden tesis edilmesi ile ilgili olarak hiç gfirfişme gerçekleştirilmemiştir. Kaldı ki taşınmazın el değiştirdiği tarihte davacı tarafın iddia ettiği gibi Şube müdürü de …. değildir. Ayrıca taşınmaz malikinin değiştirildiğine ilişkin olarak da Bakırköy Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından müvekkilim Bankaya da hiçbir bildirimde bulunulmamıştır. Medenî Kanunun açık düzenlemesi ve Yargıtay kararlarında bu husus açıkça belirtildiği Üzere davacı taraf söz konusu taşınmazı devralırken taşınmazın kaydında bulunan ve …. müvekkilim Bankaya karşı olan doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olarak tesis edilen üst sınır ipoteği ile devralmıştır. Bulunulan aşamada yasada yer alan açık düzenleme ve Yargıtay kararları doğrultusunda davacı tarafın iddiaları haksız ve hukuka aykırıdır. Müteveffa …. ile müvekkilim Banka arasında 2 adet Konut Finansmanı Kredisi Sözleşmesi, 2 adet Tüketici Kredisi Sözleşmesi, Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesi, Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi imzalanmıştır. …. imzaladığı bu sözleşmeler kapsamında müvekkilim Bankanın Yeşilyurt Şubesi’nden kredi kullanmıştır. …. vefat etmesi üzerine kredi taksitleri ödenmemiş, mevzuat gereğince kredi hesaplan kat edilmiş ve ….. mirasçılarına hesap kat ihtarnamesi gönderilmiştir. Müvekkilim Bankaya borçlu …. vefatı ve borçlarının ödenmemesi üzerine mirasçılarına hesap kat ihtarnamesi gönderilmesine rağmen borç ödenmeyince; -…. adına kayıtlı “….” plakalı araçla ilgili olarak aracın kasko bedeli olan 100.000-TL üzerinden istanbul ….. İcra Müdürlüğümün …. E. Sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi, -…. adına kayıtlı “…, …., …. mahallesi, …. ada, …. pafta, …. parselde kayıtlı 1146,00- m2 yüzölçUmlü arsada …. arsa paylı, …. blok, …. kat, …. bağımsız bölüm aumaralı çatı aralı mesken.*1 Nitelikli taşınmazın kaydında bulunan 25.03.2010 tarih ve …. yevmiye nolu 1. Derece 1.200,000-TL bedelli ipoteğe ilişkin İstanbul ….. İcra Müdürlüğü nün…. E. Sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kavdıvla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi, -….. adına kayıttı “…., …., …. mahallesi, …. ada, …. pafta, …. parselde kaytth ] i 46-m2 yüzölçümlü arsada 24/360 arsa paylı, …. blok, … kat, …bağtmstz bölüm numaralı mesken,” Nitelikli taşınmazın kaydında bulunan 15.02^2008J^nih ve ….. yevmiye nolu 1. Derece 581.000-TL bedelli ipoteğe ilişkin İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydına ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi, Başlatılmıştır. Söz konusu takipler kesinleşmiştir. Davacı …adına kayıtlı taşınmazla ilgili olarak İstanbul …. İcra Müdürlüğü’ nün …. E. Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinde …. icra müdürlüğü tarafından icra emri gönderilmiş, davacı bu takiple ilgili olarak yasal haklarım kullanmamış, ancak daha sonra sayın mahkemeniz nezdinde bu davayı açmıştır. Davacının taraf olduğu icra takibine karşı yasal haklarım kullanmayıp, Sayın mahkemeniz nezdinde dava açarak tedbir talep etmesi haksız ve hukuka aykırı olup davacının kötü niyetinin de açık bir göstergesidir. Davacı taraf dilekçesinde 207.235-TL tutarlı kredi kullandığını, müvekkilinin de ipotek tutarını 207.235-TL olarak bildiğim belirtmiştir. Öncelikle davacının da bilmesi gerektiği üzere kullandırılan kredinin geri ödeme miktarı aynı değildir. Bankalar ticari kurumlar olmaları nedeniyle müşterilerine kredi kullandırdıklarında kredi, kullandırılan miktardan geri ödenmemekte, sözleşmede belirlenen faiz oranı üzerinden belirlenen faiz ve kredi masraflarıyla birlikte geriye ödenmekte ve müşteriye de bu ödemelere ilişkin bir Ödeme planı verilmektedir. Ayrıca Banka ödeme planı suretine müşterinin imzası alınmaktadır. Bu nedenle davacı tarafın ipotek miktarım da kullandığı kredi miktarı ile aynı olmasını beklemesi tarafımızca anlaşılamamıştır. Yukarıda da açıklandığı üzere zaten ipotek …. doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olarak üst sınır ipoteği şeklinde kurulmuş ofup9 sadece bir krediye özgülenerek kurulmamıştır. Davacı taraf devralırken taşınmazın kaydında bulunan tüm şerhlerden haberdar olarak tapu müdürünün huzurunda resmi olarak devralmıştır. Bu nedenle hem kullandırılan krediye müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzalayan davacının bu kadar Önemli hususlardan haberdar olmadığını belirtmesi tamamen kendisinin kötü niyetini göstermektedir. Tesis edilen ipoteğin, üst sınır ipoteği olarak tesis edildiği de dikkate alınırsa davacı tarafın iddialarının haklı ve hukuka uygun hiçbir dayanağı bulunmamaktadır. Davacı taraf dilekçesinde borçlu …. kredileri ile İlgili olarak….. A,Ş. Hayat Sigortaları Müdürlüğünün müvekkilim Bankanın Yeşilyurt Şubesi muhatap yazısında; ” 211-5342030 /2İ1-5615626 numaraları hayat sigortaları hakkında. 23.03.2009 ve 25.03.2010 tarihlerinde adına Uzun Süreli Hayat Sigortası poliçesi düzenlenen …., ikinci yıl prim borcunu adresine ihtarname gönderilerek bildirilmiş olan 30 günlük süre içinde ödenmemiştir. Sigorta sözleşmeleri Hayat sigortası Genel Şartları gereğince 30.06.2012 ve 30 06.2011 tarihlerinde tenzil edilmiştir. Bu nedenle poliçe menfaaîtarlanna tazminat ödemesinin mümkün olmadığım bilgilerine sunarız.” Şeklinde açıklama yapılarak müvekkilim Banka hayat sigortası nedeniyle alacağım tahsil etmemiştir. Davacı taraf ….. kullandırılan kredilerle ilgili olarak kendisinin bilgilendirilmediğini belirtmektedir. Davacı vekilinin ….. kredileri hakkında bilgilendirilmediğini iddia ettikleri hususlar Bankacılık mevzuatı gereğince bankacılık sıırı niteliğini taşımaktadır. Müşteri veya yetkili vekili/temsilcisi dışındaki birisine bilgi verilmesi mümkün değildir. Dava konusu taşınmaz, …. tarafından Bankamıza kullandırılan kredilerin teminatı olarak ipotek edilirken, tarafların iradeleri yani ipotek veren ile lehine ipotek verilenin iradeleri önemlidir. Gerek resmi senette gerekse imzalanan kredi sözleşmeleri ile ifade edilen taraf iradelerinin ve bu ortak irade ile kurulan bir işlemin daha sonradan, taşınmazı ipoteğin tüm yükümlülükleri ile satın alan kişinin iradesine bırakılması kabul edilemez. Gerek ipotek veren gerekse lehine ipotek kurulan Bankanın iradesinin ipoteğin her türlü kredinin teminatını oluşturduğuna ilişkin tereddüt yoktur. Yukarıda açıktanan nedenlerle dava konusu edilen taşınmaz müvekkilim Bankaya …. doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olarak tesis edilmiştir. Davacı taraf bu taşınmalı tapuda devralırken taşınmazı tüm mükellefiyet ve ayni haklarla birlikte devralmıştır. Taşınmazı devralırken de taşınmazın kaydında bulunan ve …. müvekkilim Bankaya karşı olan doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olarak kuruluna Üst sınır ipoteği ile taşınmazı devralmıştır. Taşınmaz tapu huzurunda resmi şekilde devralınmıştır. Bu nedenle de taşınmazın kaydında bulunulan ipoteğin bu aşamada kaldırılmasının talep edilmesi haksız ve hukuka aykırıdır. Açıklanan sebeplerle haksız ve hukuka aykırı olan ipoteğin kaldırılması talebi ve devam eden icra takibine ilişkin olarak tedbir talep edilmesi haksız ve hukuka aykırıdır. Açıklanan nedenlerle huzurdaki dava hukuki dayanaktan yoksun haksız ve mesnetsiz bir dava olup, reddi gerekmektedir. Yukarıda kısaca arz ve izahına çalıştığımız ve resen nazara alınacak nedenlerle; Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/ 695 Esas ,2017/ 810 Karar sayılı ve 18.10.2017 tarihli kararının istinaf incelemesi ite kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına, karar verilmesi” talepli dilekçe sunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE GEREKÇE: Asıl Taraflar arasındaki ihtilaf konusu: Muhlis …. ile ….Bankası Yeşilyurt şubesi arasındaki konut finansman kredisi sözleşmesi gereğince konulan ipoteğin,…. bankaya olan bütün borçlarını kapsayıp kapsamadığı ve ipoteğin fekki koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.Dahili davalıların istinaf itirazları kendileri aleyhine yargılama gideri hükmedilmesi ve değişen davacının dava başlığında gösterilmemesine ilişkindir.Bilindiği üzere, davacı, dava dilekçesinde tarafların kimler olduğunu belirtir ve dava, dava dilekçesinde gösterilen taraflar arasında devam eder. Ancak davanın açılmasından sonra, dava dilekçesinde gösterilen taraflarda değişiklik yapılması ihtiyacı ortaya çıkabilir. Bu değişiklik örneğin, taraflardan birinin dava sırasında ölmesinde veya dava yürürken dava konusunun devrinde olduğu gibi zorunlu (yasal) nedenlerle olabileceği gibi, davacının iradesine bağlı (iradi) değişiklik şeklinde de olabilir (Ejder Yılmaz, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, Ankara 2012, s.812).Zorunlu taraf değişikliği durumu halinde, yani; dava devam ederken, taraflardan birinin müddeabihi (dava konusu olan mal veya hakkı) bir başkasına temlik etmesi halinde davaya kim tarafından veya kime karşı nasıl devam edileceği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 125.düzenlenmiştir. Buna göre davacı dava konusunu devrettiğinde yeni malik davacı yerine geçer ve davaya devam edilir.Bu nedenle vekil tutup davayı takip eden yeni malik Işıl Tutucu artık davacı sıfatı kazanmış olup davanın bu kişi hakkında görülmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak bu hususun gerekçeli karar başlığında gösterilmesi gereklidir. Zira; 6100 sayılı HMK’nın, “hükmün kapsamı” başlığını taşıyan 297. maddesinin (b) bendinde tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile TC kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad soyadları ile adreslerinin de kararda yer alması gerektiği düzenlenmiştir.Öte yandan; 6100 sayılı HMK ve yargılama hukukumuzda zorunlu dava arkadaşlığı dışında, bir başka gerçek ya da tüzel kişinin dahili dava yolu ile davaya dahil edilmesi ve hakkında hüküm kurulması mümkün değildir. Sadece HMK.nun 124. maddesi kapsamında husumette yanılma halinde gerçek tarafa dava dilekçesi tebliğ edilir ve taraf teşkili sağlanır.Somut uyuşmazlıkta, bu şekilde bir dava arkadaşlığı ve yasal koşulları bulunmamasına karşın dahili dava yolu ile ….mirasçılarının davaya dahil edilmesi ve hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.Zira davanın konusu ipoteğin fekkine ilişkin bulunup bu davanın hasmı resmi akitteki ipotek alacaklısıdır.Borçlunun mirasçıları ile ipotek alacaklısı arasındaki ilişki burada dava konusu olmayıp banka ve mirasçıların zorunlu dava arkadaşı olduğu da söylenemez.ynı şekilde murisin borcunu ödeyen kefil de ipoteği devir ve temlik almamış olmakla bu davada taraf sıfatı bulunmadığından ve sonradan davaya dahil edilemeyeceğinden hakkında hüküm kurutmamasında bir yanlışlık bulunmamaktadır.Davalı bankanın esasa ilişkin istinaf itirazlarının değerlendirilmesi:TMK’nun 851 ve 881.maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ ipoteğinde (üst sınır ipoteği) borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlanabilir. MK’nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşması mümkün değildir. HGK’nun 24.05.1989 tarih ve 1989/11-294 E, 1989/378 K. sayılı kararında da yukarıdaki kural benimsemiştir. İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Somut olayda da alacaklı Banka ile asıl borçlu eski malikin mülkiyetinde iken kullanılan ve taşınmazın teminat olarak ipotek altına alındığı konut kredisine ait borcun ödendiği anlaşılmaktadır.Ancak davalı alacaklı banka taşınmazın mülkiyetinin borçludan üçüncü kişi durumunda olan …. naklinden sonra kullandırdığı kredilerin de doğmuş doğacak krediler kapsamında ipotek ile teminat altına alındığını ve davacının konut kredisi borcuna kefil olması nedeni ile bunları bildiğini savunmaktadır.Davacının buradaki sorumluluğu kefil sıfatı ile değil yükümlü taşınmazın maliki olması sıfatı ile söz konusudur.Malik ancak taşınmazı aldığında yükümlülüğü ne ise onunla sorumlu olacaktır.Mülkiyetin naklinden sonra doğan borçlarda mülkiyeti farklı kişiye ait bu taşınmazın yeni malikin müteselsil sorumlu bulunmadığı bu borçlara teminat olması TMK hükümlerine aykırıdır.Üst sınır ipoteğinin yukarıda açıklanan kapsamı da sonraki borçları kapsamamaktadır.Bu nedenle mahkemenin ipoteğin terkinine ilişkin kararında bir yanılgı bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle, davalı bankanın istinaf talebinin reddine, dahili davalıların istinaf başvurularının kabulüne ve kararın kaldırılarak dahili davalılar aleyhine açılan davada hüküm kurulamayacağından usulüne uygun açılmış dava bulunmadığından bu kişiler aleyhine hüküm kurulmasına yer olmadığına, dolayısı ile yargılama giderinden sorumlu tutulamayacaklarına ilişkin karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı Banka vekilinin istinaf başvuru talebinin REDDİNE,
2-Dahili davalıların istinaf başvuru taleplerinin KABULÜNE,
3-Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/10/2017 tarih 2016/695 esas 2017/810 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
-Dahili davalılar …. yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
-Diğer davalı ….ı A.Ş yönünden davanın KABULÜNE
-…. …. mah. … ada … nolu parsel ….de kayıtlı gayrimenkul üzerindeki …. bankasına ait ipoteğin fekkine,
-Alınması gereken 14.156,20 TL harçtan peşin alınan 3.539,10 TL harcındüşülmesi ile kalan 10.617,10 TL’nin davalı bankadan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
-Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvuru harcı, 3.539,10 TL peşin harcın davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından sarf edilen 1.500 TL bilirkişi ücreti, 294,70TL posta masrafı toplamı 1.794,70 TL’nin davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine,
Dahili davalılar …. için yapılan 135,00TL posta masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 18.384,00 TL vekalet ücretinin davalı bankadan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 14.156,20 TL istinaf karar harcından peşin alınan 3.539,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.617,15 TL’nin davalı bankadan alınmasına,
5-Davalı Bankanın yapmış olduğu istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Dahili davalılar tarafından yatırılan istinaf peşin harcının dahili davalılara iadesine,
7-Dahili davalıların yapmış olduğu istinaf gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b/1 bendi ile aynı kanunun 361. Maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/07/2018