Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/756 E. 2021/1303 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/756
KARAR NO: 2021/1303
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 09/11/2020
NUMARASI: 2019/751 Esas 2020/628 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 02/06/2021
Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/11/2020 tarihli kararına davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalı ile arasındaki cari hesap ilişkisi nedeniyle 16.497 TL alacağı olan müvekkilinin, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip başlattığını, borcunu ödemeyen davalının haksız olarak borca ve yetkiye de itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, alacaklarının para alacağı niteliğine göre TBK’nun 89. maddesi uyarınca alacaklının yerleşim yeri mahkemelerinin de yetkili olduğunu ileri sürerek, borca ve yetkiye itirazın iptali ile takibin devamını istemiştir. Davalı vekili; eğitim sözleşmesini ifa edileceği yerin Çorlu olduğunu, genel yetkili mahkemenin de Çorlu olduğunu, bu durumda icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, vekil edeni tarafından verilen eğitimin davacı şirket tarafından cari hesaptan düşmemesi nedeniyle yapılan takip ve açılan davanın haksız olduğunu, kendi hesaplarına göre davacıdan alacaklı olduklarını, icra inkar tazminatı isteğinin de haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Yerel mahkemenin, davalı tarafa ait ticari defter ve faturaların verilen kesin sürelere rağmen sunulmaması, dosyaya sunulan davacı kayıtlarının ise alacağı doğrulaması nedeniyle davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına dair ilk kararının davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Dairemizin 13.09.2019 tarih ve 2018/2084 E. 2019/1250 K. Sayılı kararı ile, bilirkişi raporunda değinilen eksikliklerin tamamlanmaması, okunaksız olduğu belirtilen belgelerin UYAP’ta okunaklı örneklerinin bulunduğunun gözetilmemesi, davalı vekilinin mazeret bildirdiği tahkikatın son oturumunda mazeret hakkında karar verilmediği gibi, (karar tarihinde yürürlükte olan haliyle) HMK’nun 186. maddesi uyarınca davalı vekiline ihtaratlı davetiye tebliğ dilmemesi nedeniyle hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği gerekçeleriyle kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verildiği; yerel mahkemece Dairemiz kararında sözü edilen eksikliklerin giderilmesi ve bilirkişiden ek rapor alınması suretiyle yargılamaya devam edilerek “…davacı tarafın ticari defterlerinden davalıdan 25.324,93 TL alacaklı göründüğü, ancak 01/10/2015 tarihli “Tahsis kaydı” açıklamalı 8.827,67 TL tutarlı işlemin dayanak belgesi bulunmadığından bu meblağın ispatlanamaması nedeniyle alacaktan düşülmesi gerektiği, bu doğrultuda davacının davalıdan 16.497,26 TL alacağı bulunduğu, davalı tarafın davacıya eğitim hizmeti verdiğini, bunun bedelinin düşülmesi gerektiği yönündeki savunmasının değerlendirilmesinde; davalı tarafça bu hususta davalı tarafa 06/07/2015 tarihli … nolu 9.440,00 TL lik fatura gönderildiği ve bu faturanın davacı tarafça itiraza uğramayarak davacı taraf defterlerine kayıt edilmiş olduğu, davacı tarafın bu faturanın kaydından yaklaşık 5 ay sonra bu faturanın davalıya iadesine ilişkin 11/12/2015 tarihli … nolu iade faturası düzenlediği, bu iade faturasının davalıya tebliğine ilişkin herhangi bir belge olmadığı, davacı tarafın davalı tarafça kendisine eğitim hizmeti verdiğini inkar etmediği, sadece aralarında eğitim hizmeti nedeni ile ücret ödeneceğine ilişkin sözleşme bulunmadığını ileri sürdüğü, ancak davacı tarafın gerek eğitim hizmetine ilişkin faturayı defterine kaydedip 5 ay sonra iade etmiş olması gerekse TTK’nun “Ücret isteme hakkı” başlıklı 20.maddesinde “Tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebilir” hükmü uyarınca davalının verdiği hizmetin ücretini davacıdan isteyebileceğinden davacı tarafın ücret konusunda sözleşme bulunmadığı hususundaki savunmasına itibar edilemeyeceği, netice itibariyle davacının davalıdan olan 16.497,26 TL alacağından davalının davacıdan olan 9.440,00 TL eğitim hizmet alacağının mahsubu neticesinde davacının davalıdan bakiye 7.057,26 TL alacağı bulunduğu” gerekçesiyle 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile Davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 7.057,26 TL asıl alacak üzerinden devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine, 7.057,26 TL Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, Davalı itirazında haksız çıktığı ve alacağın likit olduğu anlaşılmakla, davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, 7.057,26 TL’nin %20 si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, karar verilmiş; karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişinin ek raporunda değinilen eksiklikler tamamlanmadan, eksik inceleme ile karar verildiğini, dosyaya üç kez gönderilen mail çıktılarının okunamaması nedeniyle değerlendirme dışı tutulmasının doğru olmadığını, bunların UYAP’ta okunaklı olarak göründüğünü, mahkemenin yazıcısında sorun varsa, kendilerine bu konuda süre verilmesi halinde çıktılarını kendilerinin de sunabileceğini, davacı dayanağı olan 11/12/2015 tarihli ve 9.440 TL bedelli faturanın iade faturası olduğunu ve kendilerine tebliğ edilmediğini, irsaliyeye dair evrak da sunulmadığını, buna rağmen kabul etmedikleri bu faturanın da hükme esas alındığını, dava dışı üçüncü kişilere verdikleri eğitim hizmetine dair bilgi ve belgelerin, taraflar arasındaki sözleşmeyi ve ilişkiyi doğrulamak için getirtilmeden verile kararı eksik incelemeye ve araştırmaya dayalı olduğunu savunarak, kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, tacir olan taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine dayalı alacak nedeniyle başlatılan icra takibinde, itirazın iptali ile takibin devamı isteğine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacı tarafın ticari defterlerinden davalıdan 25.324,93 TL alacaklı göründüğü, … Ltd. Şti’ne satılan yazılımın eğitim hizmeti ve … Ltd. Şti’ne verilen yazılımın eğitim hizmeti nedeniyle sırasıyla 8.827,67 TL ve 9.440 TL fatura kesilerek gönderildiği, bu tutarların borçtan mahsubuyla davacı alacağının 7.057,26 TL olduğu anlaşıldığına, likit alacak nedeniyle icra inkar tazminatı koşulları da oluştuğuna göre, Dairemiz kararında belirtilen eksikliklerin giderilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: 1-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/751 Esas 2020/628 Karar 09/11/2020 tarihli kararı usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf başvuru giderlerinin istinaf eden taraf üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı taraf lehine istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Gider/delil avansından kalan kısmın iadesine, Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olmak üzere ve oy birliği ile karar verildi. 02/06/2021