Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/235
KARAR NO: 2020/276
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 11/07/2018
NUMARASI: 2018/447 Esas 2018/726 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 21/02/2020
Yerel mahkemece verilen 11/07/2018 tarihli karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, taraflar arasında 24/04/2014 tarihli sözleşme akdedildiğini, buna göre vekil edeninin Kilis’te 4 ayrı grup sağlık personellerinden oluşan kursiyerlere sağlık eğitim hizmeti verdiğini, davalının eksik ödemesi nedeniyle İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takip başlatıldığını, davalının yetki itirazı üzerine yetkili Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas dosyasında takibe devam olunduğunu, davalının 14/12/2014 tarihli itiraz dilekçesiyle borca, faize ve takibe itiraz edildiğini, sözleşmeden kaynaklanan bir kısım bedelin ödenmediğini, faize yapılan itirazın yerinde olmadığını, temerrüdün oluştuğunu, iki tarafın da tacir olması nedeniyle avans faizi uygulanacağını açıklayarak, Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında alacağa ve faize haksız itirazların iptaline ve takibin devamına, % 20 den az olmayan icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, taraflar arasında 24/04/2014 tarihli sözleşme uyarınca Kilis’te sağlık personellerinden oluşan 4 ayrı gruba sağlık eğitimi verileceğinin kararlaştırıldığını, Suriyeli kursiyerlerin Arapça ve İngilizce bildiğini, sözleşmenin 3.1.a maddesine göre eğitim koordinasyon ve yönetiminin tam olarak yerine getirilmediğini, derslerin müfredata uygun işlenmediğini, eğitim saatlerine uyulmadığını, çay ve yemek molalarının uzun tutulduğunu, buna dair tanıkları olduğunu, ideal eğitmenleri bulma konusunda taahhüdü olan …nin sahibi davacının İngilizce ve Arapça bilmemesi nedeniyle eğitim materyallerinin Arapça tercümelerinin davalıca yaptırıldığını, bunun için tercüme firmasına 2360 TL+KDV ödendiğini, davacının ve ekibindekilerin bir eğitmen hariç İngilizce bilmemeleri nedeniyle ideal eğitmen tanımına uymadıklarını, halbuki davalıya eğitim öncesi verilen materyallerin İngilizce olduğunu ve yabancı olan kursiyerlerle kolay iletişim sağlanacağının ifade edildiğini, bunun ilk eğitim günü mümkün olmayacağı anlaşılmış ise de o sırada sözleşmenin feshinin eğitimin iptaline yol açacak olması ve hızlı şekilde eğitim firması bulunması zor olacağından eğitimin tamamlandığını, davacının davalının işvereni vakıfla arasını bozmaya ve sözleşmenin 3.d maddesinde vakıfla 3 yıl ticari ilişki kurma yasağı olmasına rağmen eğitimleri direkt almaya çalıştığını, davacının pratik uygulama icin temin etmesi gereken materyallerinin eksik olduğunu, getirdiği çin malı mankenin eğitim sonuna doğru arıza yapması nedeniyle yeterli uygulama yapılamadığını, bu nedenle sözleşme bedelinin revize edilmesi gerektiğinden takibe itiraz edildiğini, dilekçesinde ayrıntısı belirtilen faturalar karşılığı davacıya ödemeler yapıldığını, kayden davacının 2215,30 TL alacağı kaldığını, takibe konu miktar kadar alacak olmadığını bildirerek, bu rakamın üzerindeki davanın reddini, % 20 den az olmayan icra inkar tazminatı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında 24/04/2014 tarihli sözleşme akdedildiği, sözleşme gereği davacı tarafca sağlık personellerinden oluşan kursiyerlere sağlık eğitimi hizmeti verildiği, yapılan iş bedelinin ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığı, takibin itiraz üzerine durduğu, davacının sözleşme gereği edimini yerine getirdiği, ücret alacağının kısmen ödenmediği, davalının hizmetin ifa edilmediği iddiası ve ayıp ihbarında bulunmadığı, sözleşme gereği bakiye ücretin ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabul kısmen reddine; davacının davasının 6.074,60 TL’lik kısmının kabulü ile Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında itirazın bu miktar itibariyle iptali ve takibin devamına; Dava konusu itibariyle likit olduğu anlaşıldığından %20’sini oluşturan 1.214,92 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine; Davacının davasının 1.529,40 TL’lik kısmının reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, icra takibinde talebin dolar üzerinden olduğunu, davanın dolar üzerinden ve tümden kabulüne karar verilmesi gerektiğini, önceki kararın bölge adliye mahkemesince kaldırıldığını, kararda bu hususun ifade edildiğini bildirerek, kararın kaldırılmasına ve talep gibi hüküm kurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde, ilk kararın kaldırılmasına ilişkin bölge adliye mahkemesi kararından sonra yapılan yasal düzenleme nedeniyle TL cinsinden hüküm verilmesinin doğru olduğunu bildirerek, davacı tarafın istinaf taleplerinin reddini talep etmiştir. Davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk hüküm taraflar vekillerinin istinafı üzerine Dairemizin 2018/102 Esas 2018/230 Karar sayılı ve 15/03/2018 tarihli kararıyla özet olarak “……itirazın iptaline konu icra dosyasında alacak talebinin dolar üzerinden gösterildiği ve fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının tahsilinin talep edildiği, hükmün TL üzerinden kurulduğu, taleple bağlılık kuralına riayet edilmediği, tarafların tacir olduğu, sözleşmeye bağlı hizmet nedeniyle uyuşmazlık oluştuğu, sözleşmede yer alan ideal eğitmen ve eğitim hizmeti temini terimlerinin içerik belirleyici olmadığı, davalı tarafa ilgili eğitimin organizasyon görevini ayrı bir sözleşmeyle tevdii eden dava dışı vakfın karşılık yazısına göre yazılı sözleşmeye konu hizmetin tamamlandığı, bedelinin davalıya ödendiğinin anlaşıldığı, bu nedenle tarafların tacir sıfatı ve sözleşme kapsamı nazara alındığında, davalı tarafından bu hususlara yönelik bildirilen tanıkların sözleşmeyle belirlenen olgular kapsamında dinlenmemiş olmasında isabetsizlik olmadığı, ancak davalı tarafın sözleşme gereği davacı tarafından sağlanması gereken eğitim materyallerinin tarafından temin edildiğini iddia ile faturalara konu eğitim materyali hususunda dayandığı yemin teklif etme hakkının hatırlatılması….” gereğine işaretle kararın kaldırılmasına karar verilmişti. Dava, eğitim ücreti iddasına dayalı alacağa ilişkin icra takibine itirazın iptali isteğidir. Dosya arasında mevcut Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında; alacaklının … (… Eğitim ve Danışmanlık), borçlunun … (… Danışmanlık Hizmetleri) olduğu, 31/05/2014 tarihli ve … sayılı fatura alacağına istinaden ödenmeyen 3500 Amerikan Doları alacağın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının ve asıl alacağa Amerikan Doları olarak takip tarihinden itibaren işleyecek Devlet bankalarının belirtilen para cinsine uyguladığı en yüksek mevduat faizi ve fer’ileriyle birlikte tahsili talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu-davalının borca, faize ve takibe süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. Dosyada mübrez 24/04/2014 tarihli sözleşmenin, taraflar arasında düzenlendiği, belirlenen tarih aralıklarında davacı tarafın 4 ayrı grup için Kilis’te sağlık eğitimi vermeyi, eğitim koordinasyon ve yönetimini yapmayı, ideal eğitmenler ve materyalleri temin etmeyi üstlendiği, davalının ise hizmeti alan konumunda olduğu, ulaşım, konaklama, transfer, yemek hizmetlerinin davalının işbirliğinde olan vakfa ait olacağı, davalı tarafından davacıya eğitim koordinasyon ve yönetim bedeli olarak 12.500 USD (%18 KDV dahil) fiyat ödemeyi, bunun 5000 USD sinin eğitim öncesi peşin kalan 7500 USD nin eğitim bitiminden itibaren en geç 30 gün sonra …nin düzenleyeceği fatura karşılığında ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.Yargılama aşamasında dosyaya eklenen 20/03/2014 tarihli sözleşmenin ise … ile dava dışı Uluslararası … Vakfı arasında düzenlendiği, 2014 yılı Mayıs ayında Kilis’te 4 ayrı sağlık personellerinden oluşan gruba sağlık eğitim hizmeti verilmesi, eğitim organizasyonu yapılması hususunda eğitmenler ve eğitim materyallerinin … tarafından temin edileceğinin taahhüt edildiği görülmüştür. Taraflar arasında eğitim hizmetine ilişkin sözleşme yapıldığı ve karşılığı ücretin 12.500 USD olarak kararlaştırıldığı tartışma konusu değildir. Davacı taraf, sözleşme gereği eğitim hizmetinin verildiği, bakiye 3500 USD lik kısmın ödenmediğini ileri sürmüş; davalı taraf ise davacının ediminin sözleşmeye uygun şekilde yerine getirilmediğini, derslerin müfredata uygun işlenmediğini, molaların uzun tutulduğunu, eğitim materyallerinin eksik bulunması nedeniyle bir kısmının tarafınca faturalandırılarak temin edildiğini bildirerek, davacı tarafın 2215,30 TL alacağı kaldığını savunmuştur. Mahkemece, verilen ilk hükmün istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması üzerine yeniden esasa kaydedilen dosyada, davalı tarafından davacıya yemin teklifinde bulunulmuş; davacı 11/07/2018 tarihli yargılama oturumuna iştirakle yemini eda etmekle, sözleşme kapsamı da dikkate alındığında davalının itiraz sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde, davaya konu sözleşme nedeniyle düzenlenen fatura ve ödeme belgelerinin incelenmesiyle takibe konu sözleşmeye dayalı alacak miktarı belirlenmiş olmakla, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamıştır. Ne var ki, uyuşmazlık konusu icra takibinde alacak talebi dolar üzerinden gösterilmiş ve fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığının tahsili talep edilmiştir. Hüküm ise, Türk Lirası üzerinden oluşturulmuştur. Kural olarak hukuk hakimi taleple bağlıdır ve ondan başkasına karar veremez. Her ne kadar davalı taraf istinafa cevaplarında, 13/09/2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar gereğince TL üzerinden karar verilmesinin doğru olduğunu bildirmiş ise de, sözkonusu düzenlemenin 2.maddesinde “… iş bu kararın yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş yürürlükteki sözleşmelerdeki döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan bedellerin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirleneceği…” hükmünün bulunmakta olduğu, buna göre inceleme konusu icra takibine dayanak sözleşmenin az yukarıda tarihi belirtilen yasal düzenlemenin yapıldığı tarihte ifa edilmiş olduğu, yürürlükte bulunmadığı, sözleşme bedeli üzerinde uyuşmazlığın devam ettiği anlaşıldığından, sözkonusu düzenlemenin icra takibinin başladığı tarih itibariyle uygulanabileceğini söylemek mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, kamu düzenine ilişkin aykırılık halleri bulunmadığından, istinaf edenin sıfatı ve nedenleriyle bağlı inceleme sonucu, davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisi ile davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile, Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/447 Esas 2018/726 Karar sayılı ve 11/07/2018 tarihli kararının HMK.nun 353/1-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden hüküm tesisi ile, 2-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile; Davanın 3019,32 USD bakımından KABULÜNE, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazın bu miktar itibariyle iptali ile TAKİBİN DEVAMINA, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Dava konusu itibariyle likit olduğu anlaşıldığından takip tarihi itibariyle TL karşılığı %20’sini oluşturan 1.214,92 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca önceki kararda 285,10.-TL harcın alınmasına karar verilmiş ve tahsili için Vergi Dairesine yazılmış olup, bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yatırılan 27,70.-TL başvurma harcı ile 91,86.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, Davacı tarafından yapılan 263,90.-TL posta gideri, ve 500,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 763,90.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 611,12.-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.529,40 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, -İstinaf peşin harcının talep halinde istinaf eden davacı tarafa iadesine, 4-Davacı tarafından yapılan tebligat (14×3), istinaf posta ücreti (35 TL) 77 TL ve istinaf kanun yoluna başvurma harcı 98,10 TL toplamı 175,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi dosya üzerinde yapıldığından ayrıca istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Gider/delil avanslarından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.nun 362 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/02/2020