Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2018/102 E. 2018/230 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/102
KARAR NO : 2018/230
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03/05/2017
NUMARASI : 2016/608 Esas 2017/401 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 15/03/2018
Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/608 Esas 2017/401 Karar sayılı dosyasında verilen 03/05/2017 tarihli karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, taraflar arasında 24/04/2014 tarihli sözleşme akdedildiğini, buna göre davacının Kilis’te 4 ayrı grup sağlık personellerinden oluşan kursiyerlere sağlık eğitim hizmeti verdiğini, davalının eksik ödemesi nedeniyle İstanbul Anadolu ..İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takip başlatıldığını, davalının yetki itirazı üzerine yetkili Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas dosyasında takibe devam olunduğunu, davalının 14/12/2014 tarihli itiraz dilekçesiyle borca, faize ve takibe itiraz edildiğini, sözleşmeden kaynaklanan bir kısım bedelin ödenmediğini, faize yapılan itirazın yerinde olmadığını, temerrütün oluştuğunu, iki tarafın da tacir olması nedeniyle avans faizi uygulanacağını açıklayarak, Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında alacağa ve faize haksız itirazların iptaline ve takibin devamına, % 20 den az olmayan icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında 24/04/2014 tarihli sözleşme uyarınca Kilis’te sağlık personellerinden oluşan 4 ayrı gruba sağlık eğitimi verileceğinin kararlaştırıldığını, Suriyeli kursiyerlerin Arapça ve İngilizce bildiğini, sözleşmenin 3.1.a maddesine göre eğitim koordinasyon ve yönetiminin tam olarak yerine getirilmediğini, derslerin müfredata uygun işlenmediğini, eğitim saatlerine uyulmadığını, çay ve yemek molalarının uzun tutulduğunu, buna dair tanıkları olduğunu, ideal eğitmenleri bulma konusunda taahhüdü olan İncek Akademinin sahibi davacının İngilizce ve Arapça bilmemesi nedeniyle eğitim materyallerinin Arapça tercümelerinin davalıca yaptırıldığını, bunun için tercüme firmasına 2360 TL+KDV ödendiğini, davacının ve ekibindekilerin bir eğitmen haric İngilizce bilmemeleri nedeniyle ideal eğitmen tanımına uymadıklarını, halbuki davalıya eğitim öncesi verilen materyallerin İngilizce olduğunu ve yabancı olan kursiyerlerle kolay iletişim sağlanacağının ifade edildiğini, bunun ilk eğitim günü mümkün olmayacağı anlaşılmış ise de o sırada sözleşmenin feshinin eğitimin iptaline yol açacak olması ve hızlı şekilde eğitim firması bulunması zor olacağından eğitimin tamamlandığını, davacının davalının işvereni vakıfla arasını bozmaya ve sözleşmenin 3.d maddesinde vakıfla 3 yıl ticari ilişki kurma yasağı olmasına rağmen eğitimleri direkt almaya çalıştığını, davacının pratik uygulama icin temin etmesi gereken materyallerinin eksik olduğunu, getirdiği çin malı mankenin eğitim sonuna doğru arıza yapması nedeniyle yeterli uygulama yapılamadığını, bu nedenle sözleşme bedelinin revize edilmesi gerektiğinden takibe itiraz edildiğini, dilekçesinde ayrıntısı belirtilen faturalar karşılığı davacıya ödemeler yapıldığını, kayden davacının 2215,30 TL alacağı kaldığını, takibe konu miktar kadar alacak olmadığını bildirerek, bu rakamın üzerindeki davanın reddini, % 20 den az olmayan icra inkar tazminatı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında 24/04/2014 tarihli sözleşme akdedildiği, sözleşme gereği davacı tarafca sağlık personellerinden oluşan kursiyerlere sağlık eğitimi hizmeti verildiği, yapılan iş bedelinin ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığı, takibin itiraz üzerine durduğu, davacının sözleşme gereği edimini yerine getirdiği, ücret alacağının kısmen ödenmediği, davalının hizmetin ifa edilmediği iddiası ve ayıp ihbarında bulunmadığı, bu nedenle tüm ücretin ödenmesi gerektiği, 6.074,60 bakiye alacağın kaldığının tespit edildiği, meblağın sözleşmeden doğması nedeniyle belirlenebilir ve itirazın kötüniyetli olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabul kısmen reddine; davacının davasının 6.074,60 TL’lik kısmının kabulü ile Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında itirazın bu miktar itibariyle iptali ve takibin devamına; Dava konusu itibariyle likit olduğu anlaşıldığından %20’sini oluşturan 1.214,92 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine; Davacının davasının 1.529,40 TL’lik kısmının reddine; 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 414,96 TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 91,86 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 38,00 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 285,10 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına; Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı ile 91,86 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine; Davacı tarafından yapılan 203,10 TL posta gideri ve 500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 703,10.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 562,48 TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına; Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.980 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine; Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.529,40 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine karar verilmiştir.Davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde, davaya konu icra takibinde ve dava dilekçesinde vekil edeninin alacaklı olduğu bedelin ABD Doları üzerinden talep edilmesine rağmen Türk Lirası üzerinden karar verildiğini, sözleşmenin de ABD Doları üzerinden imzalandığını, bu nedenle dolar üzerinden hüküm kurulması gerektiğini bildirerek, karşı istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, sözleşmenin icrası ve aksayan yönlerin tespiti için tanık dinletilmesi talebinin reddolduğunu, davacının defter incelemesi için gerekli belgeleri ibraz etmediğini, hizmetin verilmesinde kullanılacak materyallere ilişkin fatura ve fişlerin davacı tarafın kayıtlarında yer alıp almadığının tespiti yapılmadığını, dilekçeler aşamasında dava kısmen kabul edilmiş olduğu halde, kararda bu hususun dikkate alınmadığını, yargılama gideri,vekalet ücreti,icra inkar tazminatının bilirkişinin tespit etmiş olduğu hesap bakiyesi üzerinden karara bağlandığını, 24/04/2014 tarihli sözleşmeye göre davacının Kilis’te sağlık personellerinden oluşan kursiyerlere 4 ayrı grup olarak sağlık eğitimi hizmeti vermeyi (Suriye’li kursiyerlerin Arapça ve İngilizce bildiğini) üstlendiğini, sözleşmenin 3.1.a maddesine göre eğitim koordinasyon ve yönetiminin tam olarak yerine getirilmediğini, hizmet alan Uluslararası … İnsani Yardım ve Kalkınma Vakfının alınan hizmetin tam ve istenen nitelikte verilmediğine ilişkin mahkemeye hitaben cevabi yazısının davalı tarafın haklılığını teyit ettiğini, eğitim esnasında sözleşmesinin feshedilmesi eğitimlerin iptal olmasına sebep olacağından ve bu tür özel eğitimlerde çok hızlı eğitmen veya eğitim firması bulmak çok zor olduğundan istemeyerek de olsa eğitimlerin tamamlanmasının beklendiğini, hizmetin ayıp ve eksik olduğu, vakfın açıklamalar başlığı altında yer alan 5 no.lu paragrafta açıkça belirtilerek, bedelin de ödenmediği bilgisinin mahkemeye gönderildiğini, sözleşmenin ifası tartışmalı olduğundan alacağın likit olmadığını, borçlunun kötüniyetli olduğunu, borcun kısmen kabul edildiğinin nazara alınmasını, tazminata ve vekalet ücretine kabul edilmeyen meblağ üzerinden hükmedilmesi gerektiğini, kararın kaldırılarak, davanın taraflarınca kabul edilmeyenin üzerindeki meblağ yönünden reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Dava, eğitim ücreti iddasına dayalı alacağa ilişkin icra takibine itirazın iptali isteğidir. Dosya arasında mevcut Küçükçekmece ..İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında; alacaklının … (… Danışmanlık), borçlunun … (.. Yönetim ve Eğitim Danışmanlık Hizmetleri) olduğu, 31/05/2014 tarihli ve 46502 sayılı fatura alacağına istinaden ödenmeyen 3500 Amerikan Doları alacağın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının ve asıl alacağa Amerikan Doları olarak takip tarihinden itibaren işleyecek Devlet bankalarının belirtilen para cinsine uyguladığı en yüksek mevduat faizi ve fer’ileriyle birlikte tahsili talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu-davalının borca, faize ve takibe süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez 24/04/2014 tarihli sözleşmenin, taraflar arasında düzenlendiği, belirlenen tarih aralıklarında davacı tarafın 4 ayrı grup için Kilis’te sağlık eğitimi vermeyi, eğitim koordinasyon ve yönetimini yapmayı, ideal eğitmenler ve materyalleri temin etmeyi üstlendiği, davalının ise hizmeti alan konumunda olduğu, ulaşım, konaklama, transfer, yemek hizmetlerinin davalının işbirliğinde olan vakfa ait olacağı, davalı tarafından davacıya eğitim koordinasyon ve yönetim bedeli olarak 12.500 USD (%18 KDV dahil) fiyat ödemeyi, bunun 5000 USD sinin eğitim öncesi peşin kalan 7500 USD nin eğitim bitiminden itibaren en geç 30 gün sonra İncek Akademinin düzenleyeceği fatura karşılığında ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.Yargılama aşamasında dosyaya eklenen 20/03/2014 tarihli sözleşmenin ise … ile dava dışı … Yardım ve Kalkınma Vakfı arasında düzenlendiği, 2014 yılı Mayıs ayında Kilis’te 4 ayrı sağlık personellerinden oluşan gruba sağlık eğitim hizmeti verilmesi, eğitim organizasyonu yapılması hususunda eğitmenler ve eğitim materyallerinin Akademi Network tarafından temin edileceğinin taahhüt edildiği görülmüştür.
Taraflar arasında eğitim hizmetine ilişkin sözleşme yapıldığı ve karşılığı ücretin 12.500 USD olarak kararlaştırıldığı tartışma konusu değildir. Davacı taraf, sözleşme gereği eğitim hizmetinin verildiği, bakiye 3500 USD lik kısmın ödenmediğini ileri sürmüş; davalı taraf ise davacının ediminin sözleşmeye uygun şekilde yerine getirilmediğini, derslerin müfredata uygun işlenmediğini, molaların uzun tutulduğunu, eğitim materyallerinin eksik bulunması nedeniyle bir kısmının tarafınca faturalandırılarak temin edildiğini bildirerek, davacı tarafın 2215,30 TL alacağı kaldığını savunmuştur.
Mahkemece, tarafların gerçek kişi tacir oldukları belirtilerek, davalı tarafın ödemelerinin sözleşme tutarından düşüldüğü ve bakiye bedelin bulunduğu sonucuna varılmakla yazılı şekilde karar verilmiştir. Bilindiği üzere taleple bağlılık ilkesini düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır.” düzenlemesi mevcuttur. İstinaf incelemesine konu davada davacının talebi, Küçükçekmece ..İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında itirazın iptali isteğine ilişkindir. Uyuşmazlık konusu icra takibinde alacak talebi dolar üzerinden gösterilmiş ve fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığının tahsili talep edilmiştir. Hüküm ise, Türk Lirası üzerinden oluşturulmuştur. Açıklandığı üzere, kural olarak hukuk hakimi taleple bağlıdır ve ondan başkasına karar veremez. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde bulunmaktadır.
Davalı tarafın istinaf sebeplerine gelince; taraflar tacir olup, sözleşmeye bağlı hizmet nedeniyle uyuşmazlık oluşmuştur. Her ne kadar ayıplı hizmet iddiasının ispatı için tanık bildirilmiş ise de, dosyaya sunulan ve taraflarca itiraza uğramayan dayanak sözleşmenin konusu sağlık eğitimi hizmeti verilmesi olarak belirlenmiş, ancak eğiticilerin niteliği, eğitimin hangi konuları içereceği, ders programı gibi hususlarda sözleşmede ayrıntılı açıklama bulunmadığı gibi, söz konusu hususları içerir ve tarafları bağlayıcı herhangi bir belge de yargılama aşamasında taraflarca sunulmamıştır. Sözleşmede yer alan ideal eğitmenlerin ve eğitim hizmeti temini ibarelerinin içerik belirleyici olduğunu kabul etmek mümkün bulunmamaktadır. Kaldı ki, davalı tarafa ilgili eğitimin organizasyon görevini ayrıntısı yukarıda yazılı ayrı bir sözleşmeyle tevdii eden dava dışı vakfın karşılık yazısına göre yazılı sözleşmeye konu hizmetin tamamlandığı ve bedelinin davalıya ödendiği belirtilmektedir. Bu nedenle mahkemece, tarafların tacir sıfatı ve sözleşme kapsamı nazara alınarak, davalı tarafından bu hususlara yönelik bildirilen tanıkların sözleşmeyle belirlenmemiş olgular bakımından katkı sağlamayacağı gerekçesiyle dinlenilmemiş olmasında isabetsizlik görülmemiştir. Ancak, davalı taraf sözleşme gereği davacı tarafından sağlanması gereken eğitim materyallerinin tarafından temin edildiğini iddia ile faturalar ibraz etmiştir. Davalı tarafın yemin deliline dayanmış olması nedeniyle, mübrez faturalara konu eğitim materyali hususunda yemin teklif etme hakkının hatırlatılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Davalı vekilinin sair istinaf talepleri yerinde görülmemiş ise de, bildirilen hususta yemin delilinin değerlendirilmemiş olması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, kamu düzenine aykırılık halleri bulunmadığından tarafların istinaf sebepleriyle bağlı inceleme sonucu kararın esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacı vekilinin istinaf taleplerinin KABULÜNE,
2-Davalı vekilinin istinaf taleplerinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/608 Esas 2017/401 Karar sayılı ve 03/05/2017 tarihli kararının esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin HMK.nun 353/1.a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE,
4-Taraflarca yatırılan istinaf peşin harcının talep halinde istinaf talebinde bulunan taraflara iadesine,
5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek nihai kararda nazara alınmasına,
Dair,tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK.nun 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/03/2018