Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi 2023/52 E. 2023/79 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
54. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
DOSYA NO: 2023/52
KARAR NO: 2023/79
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/06/2022
NUMARASI: 2021/733 – 2022/503
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF TARİHİ: 04/07/2022
Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ;İstinaf isteminde usul işlemleri tamam olduğundan, ilk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesince düzenlenen rapor incelendi, istinaf başvuru dilekçesinin ve davanın esası istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda dosyada dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı.İstinaf sebepleri: Davacı vekili süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; yemin delilinin salt olarak davalı tarafça eda edilmiş olması ile tesis edilen hükmün isabetli olmadığını, yemin metninin çelişkili olduğunu, aleyhe yorumlandığını, davalının hem oto kiralama işinin ticari faaliyeti olduğunu beyan ve ikrar ettiğini, hem de söz konusu bonoyu ticari iş sebebiyle aldığını söylediğini dolayısıyla senedin davalının ticari işi olan oto kiralama mukabilinde alındığının sübut mahiyette olup, açıkça davalı tarafından dermayan edildiğini, söz konusu senedin davalı tarafın ikrar ve beyanları doğrultusunda oto kiralama karşılığında verildiğinin açık olduğunu, söz konusu bononun tüketici işlemi karşılığında verildiğinden nama ibaresi varlığının yasal zorunluluk olup, somut olayda emri havalesine kaydının mevcut olduğunu, bononun iptalinin gerektiğini, davalının yemin metninde bonoyu ticari iş sebebiyle aldığını beyan ettiğini, ticari işe konu malı teslim ettiğini ve işin niteliğini ispatlamak zorunda olduğunu, dosya borcunun icra tehditi altında ödendiğini, davanın istirdat davasına dönüştüğünü belirterek, kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Yasal dayanak:Hukuk Muhakemeleri Kanunu; 4,190, 191. maddeleri,Türk Medeni Kanunu 6. maddesi, Türk Borçlar Kanunu 299 vd maddeleri, İcra ve iflas Kanunu 72 vd. maddeleri,Yargılama konusu olayda: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının fiili olarak işletmiş olduğu, … firmasından bir araç kiraladığını, taraflar arasında yapılan işlemin araç kiralama işlemi olmasına rağmen, davalı tarafın müvekkilinden ilgili icra dosyası muhtevasında mevcut olan bonoyu müvekkilinin aleyhine olacak şekilde teslim aldığını, bonoda malen kaydının bulunduğunu, yani bir mal karşılığı olarak teslim alındığının açıkça sabit olduğunu, taraflar arasında yapılan işlemin araç kiralamaya dair tüketici işlemi olduğunu, aksinin davalı tarafça ortaya konması gerektiğini, söz konusu bononun tüketici olan müvekkili açısından geçerliliğinden bahsetmenin mümkün olmadığını, müvekkilinin bonoya dayalı bir borcunun bulunmadığını, aracın davalıya teslim edilmesine rağmen davalı tarafça müvekkilinden alınan bono ile icra takibine girişildiğini belirterek, icra dosyasında mübrez bononun ve icra takibi dosyasının iptaline, müvekkilinin davalıya ilgili bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; müvekkilinin lehtar, davacının ise düzenleyen olduğu bonoya ilişkin davacının imza yönünden itirazının bulunmadığını, davacının kendi iradesi ile imzaladığı bononun bedelsiz olduğunu ileri sürmesinin hukuka aykırı olduğunu, kambiyo taahhüdünün soyut bir borç ikrarı niteliğinde olduğunu, müvekkilinin borcun sebebini ispat yükümlülüğünün bulunmadığını, dosyaya davacı tarafından borçlu olunmadığına ilişkin kesin bir delil sunulmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya örneği dosya arasına alınmış, davacı tarafın dava dilekçesinde yemi deliline dayanmış olması sebebiyle kendisine yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davacının yemin teklifi üzerine duruşmada hazır bulunan davalının yemin metni uyarınca yemin ettiği görülmüş ve mahkemece, mahkeme menfi tespit davasında ispat yükünün kural olarak alacaklı da olduğu ancak kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olduğundan, kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının ispat yükümlülüğünün davalı borçluya ait olduğu, davacının malen kaydına göre malın teslim alınmadığını, senedin bedelsiz kaldığını yazılı delillerle ispatlayamadığı, davacının yemin teklifi ve davalı tarafından bononun iddiaya konu olayla bir ilgisinin bulunmadığına, bonodan dolayı alacaklı olduğuna yönelik yemini usulüne uygun olarak eda ettiği gerekçeleri ile, davanın reddine karar verilmiştir. Dava, kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan ve icra takibine konu edilen senedin kira sözleşmesi nedeniyle verildiği iddiası ile açılan menfi tespit/istirdat davasıdır.HMK’nın 4. maddesine göre, kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalarda Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir.Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine, ya da re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Davacının, davalı şirket ile yaptığı araç kiralama sözleşmesi uyarınca verildiğini iddia ettiği bono nedeniyle açılan menfi tespit/istirdat davasında, temel ilişkinin taraflar arasındaki taşınır kira sözleşmesine dayalı olduğu iddiası nedeniyle, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu halde mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesinin hatalı olduğu, istinaf sebeplerinin kamu düzenine ilişkin olarak değişik gerekçe ile yerinde olduğu anlaşılmıştır. Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; duruşma yapılmasına gerek olmadığı, söz konusu davada temel ilişkinin taraflar arasındaki taşınır kira sözleşmesine dayalı olduğu iddiası nedeniyle uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu halde mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmiş olması sebebiyle mahkeme kararının yerinde olmadığı, istinaf sebebi yerinde olduğundan HMK 353/1-a/3 maddesi gereğince istinaf başvurusunun değişik gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle, Davacının istinaf başvurusunun değişik gerekçe ile KABULÜNE, İlk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, Yargılamanın karar gereğince devamı için dosyanın ait olduğu Mahkemeye İADESİNE,Peşin yatırılan istinaf başvuru harcının mahsubuna, Peşin yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine, Gider avansından kalanın talep halinde yatırana iadesine, Dair dosya üzerinden, tarafların ve vekillerinin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak karar verildi, açıkça anlatıldı. 17/01/2023