Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi 2023/337 E. 2023/227 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
54. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
DOSYA NO: 2023/337
KARAR NO: 2023/227
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/11/2022
NUMARASI: 2022/442 – 2022/755
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF TARİHİ: 19/12/2022
Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ; İstinaf isteminde usul işlemleri tamam olduğundan, ilk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesince düzenlenen rapor incelendi, istinaf başvuru dilekçesinin ve davanın esası istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda dosyada dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı.İstinaf sebepleri: Davacı taraf 16.12.2022 tarihli süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeniyle verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Yasal dayanak:Hukuk Muhakemeleri Kanunu;190, 191, 389. maddeleri,Türk Medeni Kanunu 6. maddesi,Türk Borçlar Kanunu 299. ve devamı maddeleri, İcra İflas Kanunu 257 ve devamı maddeleri, Yargılama konusu olayda: Dava, kira sözleşmesi kapsamında başlatılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece daha evvel yapılan yargılamada ” Somut olayda dava konusu uyuşmazlığın para alacağına ilişkin olduğundan, HMK. 389. maddesi koşullarını taşımadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine, itirazın iptaline dayanak takibe konu alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirmesi ve mevcut delil durumu dikkate alındığında davanın yaklaşık olarak ispat edildiği yönünde mahkememizde yeterli kanaat oluşmadığından İİK. 257. Maddesi koşullarını taşımayan ihtiyati haciz talebinin reddine” şeklindeki gerekçeyle ara kararla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Belirtilen kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizce 2022/3599 Esas, 2022/288 Karar sayılı 18.10.2022 tarihli kararı ile ” Somut olayda, taraflar arasında 15.02.2013 tarihli Araç ve İş Makinesi Kiralama Hizmet Alımına Ait Sözleşme’nin bulunduğu, bu sözleşme kapsamında daha evvel Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/489 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan davanın yapılan yargılamasında Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 22.10.2015 tarih, 2014/8619 Esas ve 2015/8851 Karar sayılı ilamı ile taraflar arasındaki sözleşmenin kira sözleşmesi olduğu gerekçesiyle dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verdiği, şu halde aynı taraflar arasında aynı sözleşme kapsamında açılan eldeki itirazın iptali davasının da Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinde kuşku bulunmadığı, asıl davaya ve tedbir talebine bakma görevinin ilgili mahkemeye ait olduğu halde görevsizlik kararı yerine yargılamaya devam edilerek tedbire yönelik verilen mahkeme kararının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. ” şeklinde ilk derece mahkemesinin Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı vermesi gerektiği gerekçesiyle kesin olarak kaldırma kararı verilmiştir. Bu kez yerel mahkemece, kaldırma kararımıza uygun olarak Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 4. maddesine göre, kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalarda Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2. maddesine göre de, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında kira sözleşmesi bulunduğu, taraflar arasında uyuşmazlıklarla ilgili Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen kararlarda da sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiştir. Dairemizce daha önce verilen kararın ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesine ilişkin olduğu, dairemizin kaldırma kararından sonra ilk derece mahkemesinin de Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verdiği görülmüş olup, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; dairemizce duruşma yapılmasına gerek olmadığı, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasal gerektirici nedenlere göre karar verilmiş olması sebebiyle, incelenen mahkeme kararının HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, istinaf sebepleri yerinde olmadığından başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle,Davacı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,Peşin yatırılan istinaf başvuru harcının mahsubuna, Alınması gereken 179,90 TL istinaf maktu karar harcından peşin alınanın mahsubu ile eksik kalan 99,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf harç ve masraflarının istinaf talebinde bulunanın üzerinde bırakılmasına, Gider avansından kalanın talep halinde yatırana iadesine,Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,Dair dosya üzerinden, tarafların ve vekillerinin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak karar verildi, açıkça anlatıldı. 09/02/2023