Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi 2023/2171 E. 2023/1813 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
54. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
DOSYA NO: 2023/2171
KARAR NO: 2023/1813
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/08/2022
NUMARASI: 2022/489 – 2022/499
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF TARİHİ: 06/04/2023
KARAR TARİHİ: 05/10/2023
Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ; İstinaf isteminde usul işlemleri tamam olduğundan, ilk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesince düzenlenen rapor incelendi, istinaf başvuru dilekçesinin ve davanın esası istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda dosyada dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı.
İstinaf sebepleri: Davacı vekili süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; taraflar arasındaki sözleşmenin abonelik sözleşmesi olduğunu, söz konusu açık otoparkın müvekkili şirketin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu, kira ilişkisinde, kiracının kullanma ve yararlanma hakkının çok geniş olduğunun kanun koyucu tarafından hüküm altına alındığını, ancak tarafların abonelik sözleşmesiyle sınırlandırmalar koyduklarını, taraflar arasında ağırlıklı olarak bir hizmet ilişkisi mevcut olup, kira ilişkisi bulunmadığını, bu nedenle her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarında görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasın karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Yasal dayanak:Hukuk Muhakemeleri Kanunu; 190, 191. maddeleri, Türk Medeni Kanunu 6, 688. maddeleri, Türk Borçlar Kanunu 299, 313 ve 314. maddeleri, İcra İflas Kanunu 67. ve devamı maddeleri, Yargılama konusu olayda: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlu ile müvekkili şirket arasında 02/12/2019 tarihinde abonelik sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşme ile aylık 3.300,00-TL+KDV abonelik ücreti karşılığında 01/01/2020- 31/12/2020 tarihleri arasında aboneye üye, çalışan ve müşterilerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi tasarrufunda bulunup … A.Ş. tarafından işletilen İstanbul ili Kartal ilçesinde bulunan … lokasyon kodlu … Ada … parsel önü … alan açık otoparkının aylık abonelik ücreti karşılığında kullanılması imkanı sağlandığını, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında var olan abonelik sözleşmesinin hükümleri gereğince abone şirketin sözleşmeye ilişkin ücret ödeme borcunu tamamen yerine getirmediğini, sadece bazı dönemler ödeme yaptığını, 22/06/2021 tarihli cari hesap ekstresine göre davalı şirketin borcunun 26.359,41-TL olup bu miktar üzerinden İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, borçlu şirketin 8/11/2021 tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, itirazın iptali davası açmak üzere ticari dava şartı olarak arabulucuya başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmama ile sonuçlandığını belirterek, davanın kabulü ile, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, borçlu aleyhine alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, tensip aşamasında, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı, kira sözleşmelerinde HMK’nın 4. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.Dava; otopark kira sözleşmesinden kaynaklı İtirazın İptali istemine ilişkin olup, sözleşmenin konusunun; İstanbul İli, Kartal İlçesi, … ada … parsel önünde bulunan açık otopark alanının zilyetliğinin, sözleşmede belirtilen şartlarda abone ücreti karşılığında parklanmaya bırakılması olduğu anlaşılmıştır.Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında hakim tarafından resen dikkate alınması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’unun 299. maddesinde; “kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.Somut olayda; davaya dayanak olan 02/12/2019 tarihli sözleşme hükümleri incelendiğinde, otopark yerinin zilyetliğinin davalı kiracıya devredildiği ve kiracıya ait araçların park edilme işleminin kiraya verenin çalışanlarının gözetiminde ve yönlendirmesiyle olacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, sözleşmenin 3.8.maddesinde kiraya verenin sözleşme süresince fiili işletici gibi hareket etmeyeceğinin de hüküm altına alındığı anlaşılmakla, taraflar arasındaki akdi ilişkinin kiralama ilişkisi olduğu, sözleşmenin hizmet alım ilişkisi olmadığı anlaşılmıştır. Taraflarca sözleşmenin farklı şekilde adlandırılmasının sözleşmenin niteliğini değiştirmeyeceği, belirli ve sabit bir yerin kullanımının ücret karşılığında bir tarafa bırakılmasına konu sözleşmenin kira sözleşmesi olarak kabulünün gerekli olduğu, HMK 4/a maddesinde “kiralanan taşınmazların İcra İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinde” görüleceğinin düzenlendiği dikkate alındığında görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan ilk derece Mahkemesinin görevsizlik kararında usule aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; dairemizce duruşma yapılmasına gerek olmadığı, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasal gerektirici nedenlere göre karar verilmiş olması sebebiyle, incelenen mahkeme kararının HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, istinaf sebepleri yerinde olmadığından başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle, Davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, Peşin yatırılan istinaf başvuru harcının mahsubuna, Alınması gereken 269,85 TL istinaf maktu karar harcından peşin alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 89,95‬ TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf harç ve masraflarının istinaf talebinde bulunanın üzerinde bırakılmasına, Gider avansından kalanın talep halinde yatırana iadesine, Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dair dosya üzerinden, tarafların ve vekillerinin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak karar verildi, açıkça anlatıldı.05/10/2023