Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi 2023/1417 E. 2023/1039 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
54. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
DOSYA NO: 2023/1417
KARAR NO: 2023/1039
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/02/2023
NUMARASI: 2023/110 – 2023/123
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF TARİHİ: 09/03/2023
Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ; İstinaf isteminde usul işlemleri tamam olduğundan, ilk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesince düzenlenen rapor incelendi, istinaf başvuru dilekçesinin ve davanın esası istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda dosyada dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı.
İstinaf sebepleri: Davalı vekili süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; Soyut iddianın görevin belirlenmesinde belirleyici olamayacağını, mahkemelerce görev yönünden karar verilirken tarafların arasındaki hukuki ilişkiye göre değerlendirme yapılacağını, bu bağlamda taraflar arasındaki hukuki ilişkinin mahiyetinin, dosyadaki mevcut delillere göre belirleneceğini ve belirmeye göre de mahkemece görevin re’sen belirleneceğini, sırf bir tarafın ispatlanamayan ve delil sunulamayan soyut iddiasının görevin tayininde belirleyici olmayacağını, bu davada davacının iddia ettiği ilişkiyi ispat ettiği takdirde davanın sulh hukuk mahkemelerinin görevinde olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, ancak davacı tarafından bononun dayanak ilişkisinin “araç kiralama sözleşmesi” olduğunun ispat edilemediğini, buna rağmen BAM ve Yerel Mahkeme kararıyla mahkemenin görevinin belirlenmesinin davacının soyut beyanına terk edildiğini, göreve yönelik belirlemenin ispatlanan hukuki ilişkiye göre yapılacağına dair hukuki görüşlerini Yargıtayın da paylaştığını, Yargıtay kararlarında bonodan kaynaklı davalarda görevin, saptanan hukuki ilişki çerçevesinde dikkate alınacağının, temel ilişkiye dair bir belirleme yoksa görevin Asliye Ticaret Mahkemelerinde olduğunun açıkça vurgulandığını, İstanbul BAM 54. Hukuk Dairesi’nin 2023/52 E. 2023/79 K. sayılı dosyasında verilen 17/01/2023 tarihli kararla uyuşmazlığın araç kira sözleşmesinden kaynaklandığı iddiası nedeniyle görevin sulh hukuk mahkemelerinde olduğunun kabul edildiğini, İlk derece mahkemesinin ise gerekçesinde hataya düşerek taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi olduğunu kabul ederek görevin sulh hukuk mahkemesinde olduğuna karar verdiğini, Mahkemenin gerekçesinin hatalı olduğunu, taraflar arasında araç kiralama sözleşmesinin varlığının kabul edilemeyeceğini, BAM kararında da açıkça beyan edildiği üzere görevsizliğe dayanak olarak sadece davacı tarafın iddiasının gösterildiğini, bunu aşan değerlendirmenin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, aksi kabulde gerekçenin düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Yasal dayanak: Hukuk Muhakemeleri Kanunu; 4,190, 191. maddeleri, Türk Medeni Kanunu 6. maddesi, Türk Borçlar Kanunu 299 vd maddeleri, İcra ve iflas Kanunu 72 vd. maddeleri, Yargılama konusu olayda: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının fiili olarak işletmiş olduğu, … firmasından bir araç kiraladığını, taraflar arasında yapılan işlemin araç kiralama işlemi olmasına rağmen, davalı tarafın müvekkilinden ilgili icra dosyası muhtevasında mevcut olan bonoyu müvekkilinin aleyhine olacak şekilde teslim aldığını, bonoda malen kaydının bulunduğunu, yani bir mal karşılığı olarak teslim alındığının açıkça sabit olduğunu, taraflar arasında yapılan işlemin araç kiralamaya dair tüketici işlemi olduğunu, aksinin davalı tarafça ortaya konması gerektiğini, söz konusu bononun tüketici olan müvekkili açısından geçerliliğinden bahsetmenin mümkün olmadığını, müvekkilinin bonoya dayalı bir borcunun bulunmadığını, aracın davalıya teslim edilmesine rağmen davalı tarafça müvekkilinden alınan bono ile icra takibine girişildiğini belirterek, icra dosyasında mübrez bononun ve icra takibi dosyasının iptaline, müvekkilinin davalıya ilgili bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; müvekkilinin lehtar, davacının ise düzenleyen olduğu bonoya ilişkin davacının imza yönünden itirazının bulunmadığını, davacının kendi iradesi ile imzaladığı bononun bedelsiz olduğunu ileri sürmesinin hukuka aykırı olduğunu, kambiyo taahhüdünün soyut bir borç ikrarı niteliğinde olduğunu, müvekkilinin borcun sebebini ispat yükümlülüğünün bulunmadığını, dosyaya davacı tarafından borçlu olunmadığına ilişkin kesin bir delil sunulmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; menfi tespit davasında ispat yükünün kural olarak alacaklı da olduğu ancak kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olduğundan, kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının ispat yükümlülüğünün davalı borçluya ait olduğu, davacının malen kaydına göre malın teslim alınmadığını, senedin bedelsiz kaldığını yazılı delillerle ispatlayamadığı, davacının yemin teklifi ve davalı tarafından bononun iddiaya konu olayla bir ilgisinin bulunmadığına, bonodan dolayı alacaklı olduğuna yönelik yemini usulüne uygun olarak eda ettiği gerekçeleri ile, davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine, Dairemizin 17/01/2023 tarih 2023/52 esas 2023/79 karar sayılı kararı ile; davacının, davalı şirket ile yaptığı araç kiralama sözleşmesi uyarınca verildiğini iddia ettiği bono nedeniyle açılan menfi tespit/istirdat davasında, temel ilişkinin taraflar arasındaki taşınır kira sözleşmesine dayalı olduğu iddiası nedeniyle, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu halde mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesi hatalı olduğundan, istinaf başvurusunun değişik gerekçe ile kabulüne, kararın kaldırılmasına, karar gereğince yargılamanın devamı için dosyanın ait olduğu mahkemesine iadesine karar verilmiştir. Kararın kamu düzenine ilişkin olan görev hususu yönünden Dairemizce kaldırılması üzerine İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/02/2023 tarih 2023/110 esas 2023/123 karar sayılı ilamı ile, mahkemenin görevli olmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dava, kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan ve icra takibine konu edilen senedin kira sözleşmesi nedeniyle verildiği iddiası ile açılan menfi tespit/istirdat davasıdır. HMK’nın 4. maddesine göre, kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalarda Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Somut uyuşmazlıkta davacı tarafça temel ilişkinin araç kiralama sözleşmesine dayalı olduğu iddia edilmiş olmakla, söz konusu iddiayı değerlendirme, menfi tespit davasına konu olan bononun bu sözleşme kapsamında verilip verilmediğini tespit etme ve uyuşmazlığı bu kapsamda çözme görevinin HMK nın 4. maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesine ait olması sebebiyle dairemizce verilen karar doğrultusunda yerel mahkemece verilen görevsizlik kararının hukuka uygun olduğu, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; dairemizce duruşma yapılmasına gerek olmadığı, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasal gerektirici nedenlere göre karar verilmiş olması sebebiyle incelenen mahkeme kararının HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, istinaf sebepleri yerinde olmadığından başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle, Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, Peşin yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının mahsubuna, İstinaf harç ve masraflarının istinaf talebinde bulunanın üzerinde bırakılmasına, Gider avansından kalanın talep halinde yatırana iadesine,Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,Dair dosya üzerinden, tarafların ve vekillerinin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak karar verildi, açıkça anlatıldı. 30/05/2023