Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi 2022/4119 E. 2022/869 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
54. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
DOSYA NO: 2022/4119
KARAR NO: 2022/869
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/09/2022
NUMARASI: 2022/274 – 2022/540
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF TARİHİ: 17/10/2022
Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ; İstinaf isteminde usul işlemleri tamam olduğundan, ilk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesince düzenlenen rapor incelendi, istinaf başvuru dilekçesinin ve davanın esası istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda dosyada dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı.
İstinaf sebepleri: Davalı vekili süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanmadığını, müvekkilinin davacı borçlu şirketin düzenleyen, diğer davacı borçlunun ise aval olarak sorumlu olduğu 25/10/2019 düzenleme tarihli, 07/11/2019 ödeme tarihli, 274.104,56 TL bedelli bonodan kaynaklanan alacağını tahsil etmek amacıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığını, davacıların müvekkilinin alacağına engel olmak amacıyla kötü niyetli olarak takibe konu olan senedin teminat senedi olduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulan iskele kiralama sözleşmesine istinaden verildiğini ve borçlarının bulunmadığını iddia ederek dava açtıklarını, cevap dilekçesinde de izah ettikleri üzere takip konusu bono üzerinde teminat senedi olduğuna dair herhangi bir ifadenin yer almadığını, bononun iskele kiralama sözleşmesine istinaden verilmediğini, dava konusu uyuşmazlığın yanlış nitelendirilerek verilen görevsizlik kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Yasal dayanak:Hukuk Muhakemeleri Kanunu; 4,190, 191. maddeleri, Türk Medeni Kanunu 6. maddesi, Türk Borçlar Kanunu 299 vd maddeleri, Yargılama konusu olayda: Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından, müvekkilleri aleyhine, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, söz konusu takibin durdurulması taleplerinin İstanbul Anadolu 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/252 esas sayılı dosyasından reddedildiğini, müvekkillerinin davalı şirkete herhangi bir borçlarının bulunmadığını, takibe dayanak senedin teminat senedi olduğunu, müvekkili … açısından ise husumet itirazlarının bulunduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan iskele kiralama sözleşmesinin m bendinde teminat kararlaştırıldığını ve teminat senedinin sözleşmenin eki olarak düzenlendiğini, senedin boş olarak düzenlendiğini, davalı tarafından sonradan doldurulduğunu, söz konusu senedin teminat senedi olması sebebiyle müvekkillerinin herhangi bir borcu bulunmadığını, senedin düzenleme tarihi içermediğini belirterek, müvekkillerinin İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibi ve dayanak senet sebebiyle borçlu olmadığının tespitine, %20 ‘den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; davacı …nin senedin tanzim edildiği tarihte diğer borçlu davacı şirketin yetkilisi olduğunu, davacı tarafından şirket kaşesi dışına atılan imzadan bizatihi kendisinin sorumlu olduğunu, aval olarak senetten sorumlu olduğunu, takibe dayanak olan senedin teminat senedi olmadığını, üzerinde teminat senedi olduğuna dair herhangi bir ifadenin yer almadığını, senet incelendiğinde, senedin düzenleme tarihi içerdiğinin görüleceğini, davacıların takip konusu senet kapsamında iskelenin hasarsız ve eksiksiz teslim edilmesi sebebiyle müvekkili şirkete borçlarının bulunmadığı yönündeki iddianın kabulünün mümkün olmadığını, takip konusu senette mücerretlik ilkesinin söz konusu olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/235 değişik iş esas sayılı dosya örneği ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya örneği dosya arasına alınmış ve ”taraflar arasında kira sözleşmesi olduğu hususunda ihtilaf bulunmadığı, kira sözleşmesinde senetten bahsedilmesi gözetildiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı, bu haliyle mahkemenin görevsiz olduğu” gerekçesiyle davanın mahkemenin görevsizliği nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Dava, kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan icra takibine konu edilen senedin teminat amaçlı olarak verildiği iddiası ile açılan menfi tespit davasıdır.HMK’nın 4. maddesine göre, kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalarda Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir.Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine, ya da re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Davacı şirketin davalı ile yapmış oldukları 02/11/2019 tarihli iskele kiralama sözleşmesinin 3/m maddesi uyarınca teminat senedi olarak verildiğini iddia ettiği bono nedeniyle açılan menfi tespit davasında, temel ilişkinin taraflar arasındaki taşınır kira sözleşmesine dayalı olduğu iddiası nedeniyle uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, mahkemece verilen görevsizlik kararının doğru olup, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; dairemizce duruşma yapılmasına gerek olmadığı, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasal gerektirici nedenlere göre karar verilmiş olması sebebiyle, incelenen mahkeme kararının HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, istinaf sebepleri yerinde olmadığından başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle,Davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,Peşin yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının mahsubuna, İstinaf harç ve masraflarının istinaf talebinde bulunanın üzerinde bırakılmasına, Gider avansından kalanın talep halinde yatırana iadesine,Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dair dosya üzerinden, tarafların ve vekillerinin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak karar verildi, açıkça anlatıldı. 28/12/2022