Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
54. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
DOSYA NO: 2022/3752
KARAR NO: 2022/399
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET
TARİHİ: 11/08/2022
NUMARASI: 2022/572 – 2022/577
DAVANIN KONUSU: Alacak (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF TARİHİ: 02/09/2022
Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ; İstinaf isteminde usul işlemlerinin tamam olduğundan, ilk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesince düzenlenen rapor incelendi, istinaf başvuru dilekçesinin ve davanın esası istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda dosyada dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı.
İstinaf sebepleri: Davalı vekili süresinde sunmuş olduğu istinaf başvuru dilekçesinde; ilk derece mahkemesince davanın hukuki niteliğinin hatalı tespit edildiğini, müvekkili şirket ile davacı arasında ikame edilen davaya konu hukuki ilişki bakımından herhangi bir icra takibi olmadığını, her iki tarafında tacir olup, davaya konu olan olayın taraflar arasındaki ticari iş ve ilişkiden kaynaklandığını ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin uygulanmasının gerektiğini, gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceğinin açık olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Yasal dayanak: Hukuk Muhakemeleri Kanunu; 1, 2, 4,190, 191. maddeleri, Türk Borçlar Kanunun 299 ve devamı maddeleri, Yargılama konusu olayda: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının üstlendiği inşaat işleri sebebi ile, müvekkilinden iskele ve konteyner kiraladığını, davalının kiralamalar kapsamında 2021 hazirana kadar iskele ve 2021 mayısa kadar konteynerlerin kira bedellerini ödediğini, bu tarihlerden sonra kira bedellerini ödemediğini, müvekkili firmaca yapılan incelemelerde davalının iade ettiği iskelelerde 34 iskelenin ayağının kesik olarak teslim edildiğinin ve 345 m2 iskelenin de teslim edilmediğinin saptandığını, davalıya fatura kesildiğini, davalı tarafça bu bedelin ödendiğini, davalı taraf ile 345 m2 teslim edilmeyen iskele ve iskele kira bedelinin, hurdaya verilen 1 adet konteynerin bedeli ve konteynerlara ait kira bedellerinin de ödenmesi için defalarca kez iletişime geçilmeye çalışıldığını, mail atıldığını, sonuç alınamadığını, müvekkili firmaca eksik olan iskele bedeli ve kirası için ve hurdaya verilen konteynerin bedeli ve ödenmeyen kira bedelleri için ekte sunulan faturaların kesildiğini ancak ödeme olmadığını, yapılan arabuluculuk başvurusunun da olumsuz sonuçlandığını belirterek, iadesi yapılmayan 345 m2 iskelenin bedeli ile temmuz 2021 tarihinden ağustos 2022 tarihine kadar ödenmeyen iskele kira bedelinin, 1 adet müvekkilinin bilgisi dışında hurdaya verilen konteyner bedelinin, kiralık olarak verilen 2 adet konteynerlerin mayıs 2021 tarihinden ağustos 2022 tarihine kadar ödenmeyen kira bedellerinin tespit edilerek hesaplanması ile alacak tutarları belirlenerek, (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere) temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; dava konusu alacak talebinin taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklandığı belirtilerek, dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, mahkemenin görevsizliğine ve görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğuna dair karar verilmiştir. Mahkemece dilekçeler teatisi yapılmadan tensiben karar verilmiştir. HMK 4/a maddesinde “kiralanan taşınmazların İcra İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde” görüleceği düzenlenmiştir. Somut olayda taraflar arasında taşınır kira sözleşmesinin bulunduğu, talebin kira bedelinin ödenmemesinden ve kiralanan taşınırların kiraya veren davacıya teslim edilmemesinden kaynaklanan alacak ve zarara dayandığı, HMK nın 4. maddesi uyarınca uyuşmazlığa bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında hakim tarafından resen dikkate alınması gerektiği, mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, istinaf sebeplerinin bu nedenlerle yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; dairemizce duruşma yapılmasına gerek olmadığı, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasal gerektirici nedenlere göre karar verilmiş olması sebebiyle, incelenen mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, istinaf sebepleri yerinde olmadığından HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle,Davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, Peşin yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının mahsubuna,İstinaf harç ve masraflarının istinaf talebinde bulunanın üzerinde bırakılmasına,Gider avansından kalanın talep halinde yatırana iadesine,Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dair dosya üzerinden, tarafların ve vekillerinin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak karar verildi, açıkça anlatıldı. 02/11/2022