Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2023/996 E. 2023/760 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/996
KARAR NO: 2023/760
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 09/02/2023
NUMARASI: 2022/677 Esas, 2023/93 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 19/09/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davacının tekstil alanında faaliyet gösterdiği, taraflar arasındaki ticari ilişkide davacının fason iş karşılığı davalıya hizmet verdiği, edimlerini eksiksiz şekilde yerine getirmiş olmasına karşın hizmet bedeli için 30/12/2021 tarihli (5 adet), 17/01/2022 tarihli (3 adet), 19/01/2022 tarihli (2 adet), 20/01/2022 tarihli (3 adet), 22/01/2022 tarihli (7 adet) ve 27/01/2022 tarihli (9 adet) faturalarda yer alan toplam 443.164,38-TL cari hesaptan kaynaklanan alacağın ödenmediğini, davalı aleyhine yapılan icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafın davalı şirketten hiçbir alacağının bulunmadığını, davanın yetkisiz yerde açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri ve yetkili icra dairesinin İstanbul İcra dairelerinin olduğunu, savunarak yetkisiz mahkemede açılan davanın esasına girilmeksizin usul yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dava konusu sözleşmede tarafların imzalarının bulunduğu, tarafların tacir oldukları, sözleşme konusunun üzerinde serbestçe tasarruf edilebilecek hususlardan olduğu, davaya konu uyuşmazlıkta kesin yetki halinin bulunmadığı, sözleşmenin yazılı olarak yapıldığı, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin açık olduğu ve yetkili kılınan mahkemenin (İstanbul) ve icra dairelerinin (İstanbul ) olarak açıkça gösterildiği, itirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılmasının dava şartlarından olduğu, davalı borçlunun icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz ettiği, davacı tarafın 31.01.2023 tarihli dilekçesinde de taraflar arasında düzenlenen sözleşmedeki yetki hususunda sözleşmeyi tevsik edecek şekilde ikrarının bulunduğu gerekçesiyle İİK’nun 50.maddesi gereği davanın usulden reddine, davalı lehine 9.200TL vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinafında, mahkemenin nisbi vekalet ücreti vermesi gerekirtiğini belirterek kararın bu yönüyle kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili katılma yolu ile istinafında, davalı vekili icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini ancak yetkili icra dairesini belirtmediğinden itirazının geçersiz olduğunu, mahkemece başvuru halinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine dair hüküm kurulmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, İİK’nun 67. maddesinde düzenlenmiş kendine özgü bir dava türü olup, icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması, borçluya gönderilen ödeme emrine süresi içerisinde itiraz edilmesi bu dava için özel bir dava şartı olarak öngörülmüştür. Davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir. Davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de yetkili icra dairesi gösterilmemiş, genel bir itiraz olduğu anlaşılmıştır. Oysa ki yetki itirazında yetkili icra dairesi gösterilmesi gerektiği gibi gösterilen yetkili icra dairesinin de gerçekten yetkili olması gerekmektedir (Yargıtay 15.HD.’nin 23.07.2010 tarih, 2010/3236E., 2010/4263K.sayılı kararı). Yetki itirazında gösterilen yer yetkili değil ise yetki itirazı yapılmamış sayılır ve takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı kabul edilmelidir. Bu durumda mahkemece; davalının icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazı geçersiz bulunduğundan takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı ve böylece itirazın iptali davasının şartlarından olan geçerli bir takibinin varlığı kabul edilmelidir. Kaldırma kararının sebebine göre davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik olarak istinaf sebebi şimdilik incelenmeksizin mahkeme kararının kaldırılmasına, davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine yönelik geçersiz itirazı haricinde mahkemenin de yetkisine itirazı bulunduğu anlaşılmakla öncelikle mahkemece bu itirazın incelenmesi ve mahkemenin yetkili olduğu anlaşılması halinde işin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılarak, yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş, kaldırma sebebine göre davalı vekilinin istinaf başvurusu bu aşamada ayrıca incelenmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 09/02/2023 tarih, 2022/677 Esas, 2023/93 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Kaldırma sebebine göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,5-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,7-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 19/09/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.