Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2023/842 E. 2023/651 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/842
KARAR NO: 2023/651
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/02/2023
NUMARASI: 2021/323 Esas (Derdest) null/null
DAVANIN KONUSU: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/07/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden vekili; davalı tarafın kendisine sunulan tüm ödeme imkanlarından uzun yıllardır kaçınmakta olduğu açıkça ortada olduğundan davalı tarafın müvekkili şirkete ödeme yapmamak için mal kaçırma ihtimali bulunduğu, müvekkili şirketin yürüttüğü ticari faaliyetler kapsamında “…” ile yapımı tamamlanan otel kompleksinde gerçekleştirilecek mekanik ve elektrik tesisat işlerinin yapılması hususunda müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 23/01/2015 Tarihli “… Mekanik ve Elektrik Tesisatı İşleri” sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşme kapsamında müvekkili şirket ile davalı şirket arasında cari hesap ilişkisi oluştuğunu, ilgili proje kapsamındaki işlerin kademe kademe tamamlanması ile müvekkili şirketçe çok sayıda hak ediş faturası kesildiğini, bu faturaların büyük bir kısmının davalı şirketçe ödendiği, müvekkili şirketçe düzenlenen ve karşı tarafça kabul edilen hakediş faturaları kapsamında ödenmesi gereken miktardan sözleşme gereği nakit teminat kesintisi gerçekleştirildiğini, toplamda 250.000 Avro nakit teminat olarak davalı tarafta tutulduğu, sözleşme gereği yapılan hak ediş kesintilerinin işin teslimini takiben müvekkil şirkete ödeneceği kararlaştırıldığı, müvekkili şirketçe işin tamamlanması ve teslimi gerçekleşmiş olmasına rağmen yapılan nakit teminat kesintileri davalı tarafından haksız şekilde tutulmaya devam ettiğini, müvekkili şirket ile davalı arasında İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan 2021/323E.sayılı ticari alacak davası kapsamında yapılan keşif ve düzenlenen bilirkişi raporu ile projenin tamamlandığını, otelin açık ve faaliyette olduğu ve müvekkili şirketin davalı firmadan olan ticari alacakları tespit edildiğini, davalı tarafın, mahkemeye sunulan evraklarda da görüleceği üzere hakediş ödemelerinde teminat kesintisi yaptığının açık olduğu, yapılan teminat kesintilerinin tespit edilebilmesi ve kesinti yapılan bedelin belirlenmesi gerektiğini, ihtiyati haciz talebinin kabulü ile davalının meknkul ve gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının teminatsız olarak ihtiyaten haczine, bunun mümkün olmaması halinde mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyaten haczini, müvekkil şirketin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkil şirketten hakedişler kapsamında yapılan nakdi teminat kesintilerinden kaynaklı 250.000-Avro tutarındaki alacağın muacceliyet tarihi olan 15/8/2017 tarihinden itibaren işleyecek kamu bankalarınca döviz mevduatına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece; davacının ihtiyati hacze dayanak olarak tarafından düzenlenmiş olan hakediş faturalarına ve mahkemenin 2021/323 E.sayılı dosyası üzerinden yapılan keşif ve düzenlenen bilirkişi raporuna dayandığını, HMK’nın 282. maddesinde, hakimin bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceği düzenlenmiş olup, buna göre bilirkişi raporu kesin delil olmayıp, takdiri delil olduğunu, borcun davalının kabulünde olmayıp, davacının iddialarının doğruluğu ve haklılığının yapılacak tahkikat neticesi delillerin değerlendirilmesi sonucunda anlaşılacağı, davacının ileri sürdüğü alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği, alacağın varlığının yaklaşık ispat ölçüsünde ispatlanamadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında; nakit teminat kesintilerinin davalının uhdesinde tutulduğunu, işi tamamlayarak teslim ettiğini, yaklaşık ispatın gerçekleştiğini, alacağın semeresiz kalmaması için ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İİK’nın 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya mallarını gizleme, kaçırma, kaçma gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati haciz talep eden taraf, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Somut olayda, davacı yüklenici ihtiyati hacze konu alacağı dava etmiş olduğu birleşen davada, sözleşmeye konu işi tamamlayarak teslim ettiğini ileri sürerek işin garantisi olarak kesilen nakit teminat kesintilerinin iadesini istemiş ve talep ettiği alacak tutarı üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir. Nakit teminat kesintilerinin iadesinin şartları sözleşme ve dosya kapsamına göre değerlendirilecek olup, bu aşamada davacı lehine ihtiyati haciz kararı verilmesini gerektirir muayyen ve muaccel bir alacağın varlığına yeterli yaklaşık ispat ölçüsüne uygun yeterli bilgi ve belge bulunmadığının anlaşılmasına göre, mahkemece verilen karar usul yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/02/2023 tarih ve 2021/323 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-Alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 11/07/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.