Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2023/820 E. 2023/740 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/820
KARAR NO: 2023/740
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2022
NUMARASI: 2022/308 Esas, 2022/755 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/09/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekil; müvekkillerinin idareci ortak oldukları ….-…- … Adi ortaklığının, davalı İstanbul Elektrik Taramvay Tünel İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından ihale edilen Sultançiftliği- Edirnekapı Raylı Toplu Taşıma Sistemi Hattın Km 0+00 ile Km 5-000 arasındaki kısmının yaptırılma işini, imzaladıkları sözleşme ile üstlendiğini, üstlenilen işin başarıyla sonlandırıldığını ve 11/04/2014 tarihinde idarenin kesin kabulü ile sonuçlandığını ve kesin hakediş raporu onaylandığını, ancak davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Elektrik-Tramvay Tünel İşletmeleri Genel Müdürlüğünün, hakedişler sırasında mevcut sözleşmenin 30.maddesine göre hakedişlerin %3’ü olarak geçici kabul noksanlıklarının teminatı olarak kesilen ihtiyati kesintisini, kesin kabul yapılmasına rağmen bugüne kadar müvekkilinine iade etmediğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 30.maddesinin “…geçici kabul noksanı bulunmayan işlerde geçici kabul onay tarihinden sonra, geçici kabul noksanı bulunan işlerde ise bu eksikliklerin tamamlanmasını müteakip, geçici kabul onay tarihinden sonra yükleniciye ödenir…” hükmünün amir olduğunu, davalıya bu konu ile ilgili çeşitli kereler sözlü ve yazılı başvurulmasına rağmen ve hak ediş raporunda da yer almasına rağmen, ihtiyati kesintisine ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını, son olarak taraflarından İETT’ye, 10/06/2019 tarihinde yazılı olarak başvurulduğunu, İETT tarafından olumlu bir cevap verilmediğini ve ödeme de yapılmadığını, bu nedenle hak edişlerden kesilen ihtiyat kesintisi alacaklarının işbu dava ile talep etme zorunluluğunun doğduğunu belirterek, müvekkilinin oluşturduğu adi ortaklığın bitirip teslim ettiği Sultançiftliği-Edirnekapı Raylı Toplu Taşıma Sistemi Hattının Km 0+000 ile Km 5+000 arasındaki kısmının hak edişlerden kesilen, 80.832,56 USD ihtiyat kesintisi alacağının, fiili ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının, davalıya başvuru tarihi olan 10/06/2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkili ile davacı ortaklık arasında 29/05/2007 tarihinde Sultançiftliği-Edirnekapı Raylı Toplu Taşıma Sistemi Hattının Km 0+000 ile Km 5+000 arasındaki kısmının yapılması işine ilişkin sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 6.maddesinde tarif edildiği üzere sözleşmenin “Anahtar Teslim Götürü Bedel”li bir eser sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin 10.maddesine göre işin yapım süresinin iş yeri tesliminden itibaren 90 gün olduğunu, sözleşme kapsamında davacı-yüklenici tarafından yapılan imalatlara ilişkin ödemelerin nasıl ve ne zaman yapılacağını, imalatlara ilişkin geçici ve kesin kabullerin nasıl yapılacağının işbu sözleşmede düzenlendiğini, bu kapsamda sözleşme ile tanımlanan işe ilişkin inşaat ve imalatlar tamamlandığını ve bedeli için 30/06/2007 tarihinde hak ediş düzenlendiğini ve sözleşme bedeli olan toplam 2.694.148,82 USD tutarın ödenmek üzere müvekkili idarenin ödeme birimine gönderildiğini, davacı- yüklenicinin eser sözleşmesinden doğan alacağın sözleşmenin 12.maddesi uyarınca yüklenicinin 30/06/2007 tarihli fatura karşılığı TL cinsinden 4.147.863,77 YTL olarak 17/07/2007 tarihinde ödendiğini, daha sonra sözleşme konusu işe ilişkin kabul işlemleri yapılarak 20/12/2016 tarihinde kesin hesap işlemi yapılarak sözleşme tamamlandığını, davacı tarafından dava ve talep edilen alacağın işbu kesin hesap işlemi olan iki numaralı hak ediş raporunda yer verilen 80.454,16 USD tutarındaki alacak olduğunu, kesin hesap tarihindeki kur üzerinden 105.454,16 TL tutarındaki alacağın zamanaşımına uğradığını, dava ve talep edilemeyeceğini, davacının dava ve talep ettiği alacağın eser sözleşmesinden kaynaklanan para alacağı olduğunu, BK.nın 147.maddesinde yer alan düzenleme uyarınca eser sözleşmesinden doğan alacaklar beş yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere davacı tarafından talep edilen ve 29/05/2007 tarihli sözleşmeden doğan alacağın, en son kesin hesap hak edişinin düzenlendiği ve tarafların itirazına uğramadığı için kesinleştiği tarih olan 20/12/2016 tarihinde doğmuş olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, alacağın doğduğu 20/12/2016 tarihinden itibaren beş yıllık zamanaşımı süresinin 20/12/2021 tarihinde dolduğunu ve dava tarihinde alacağın talep edilebilme süresi geçtiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece;davada talep edilen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın; 20.12.2016 tarihli 2. kesin hakediş raporunda kararlaştırıldığından ve davacı yüklenicinin temsilcisinin bu hakedişte imzasının bulunmasından dolayı bu tarihte alacağın varlığının davacı tarafından bilindiği ve zamanaşımı süresinin bu tarihten başlatılması gerektiği, 5 yıllık zamanaşımı süresinin 20.12.2021 tarihinde dolduğu ve arada zamanaşımını kesen veya durduran bir işlem bulunmadığından ve davanın da zamanaşımı süresi geçtikten sonra 28.04.2022 tarihinde açıldığından davalının zamanaşımı itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında; davalı tarafın borcunu ikrar ederek zamanaşımını kestiğini, davalı cevap dilekçesinde ve cevaba cevap dilekçesinde dava konusu alacağın 20.12.2016 tarihinde doğdunu belirterek alacağı kabul ettiğini, davalı idareye kesintinin ödenmesi için 10.06.2019 tarihinde başvurduklarını, borcun bu tarihte muaccel hale geldiğini, zamanaşımı süresinin dolmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacılar yüklenici davalı ise iş sahibidir. Davacı yüklenici davalı ile yaptıkları sözleşme gereği işi teslim ettiğini ve sözleşmenin 30. Maddesine göre hak edişlerden kesilen 80.323,56 USD ihtiyat kesintisi alacağının tahsilini talep etmiş, davalı alacağın zamanaşımına uğradığını iddia ederek davanın reddini istemiş, mahkemece davacının eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağının 2 nolu kesin hak ediş raporunda kararlaştırıldığı davacının hak edişte imzasının bulunması sebebiyle 2 nolu hak ediş tarihinde alacağın varlığının davacı tarafından bilindiği ve zamanaşımı süresinin bu tarihten başlaması gerektiği belirtilerek zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 193. maddesi uyarınca delil sözleşmesi niteliğinde olup, taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re’sen gözetilmelidir. Davadaki uyuşmazlık 2 nolu hakedişteki ihtiyati teminat kesintisine ilişkin olup Yapım İşleri Genel Şartnamesinin sözleşmenin eki olması halinde sözleşme kapsamında alacaklar kesin kabul tarihinin onay tarihinden itibaren 5 yılda zamanaşımına uğrayacaktır. Taraflar arasında Sultançiftliği- Edirnekapı Raylı Toplu Taşıma Sistemi Hattın Km 0+00 ile Km 5-000 arasındaki kısmının yaptırılma işine ilişkin 29.05.2007 tarihli anahtar teslimi- götürü bedelli olarak eser sözleşmesi olduğu, 27.08.2007 tarihinde geçici kabul, 11.04.2014 tarihinde kesin kabul yapıldığı görülmektedir. Dava tarihine göre zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek mahkemece bu gerekçeye göre davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf talebinin gerekçe yönünden kabulüne karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf talebinin gerekçe yönünden kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak gerekçe yönünden zamanaşımının reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davacılar vekilinin istinaf talebinin gerekçe yönünden KABULÜNE, 2-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/10/2022 tarih ve 2022/308 Esas, 2022/755 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN1-Alınması gereken 269,85-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan toplam 20.550,51‬-TL (80,70+20.469,81) harcın mahsubu ile fazla alınan 20.280,66‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek harlinde davacıya İADESİNE,2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 161.850,60-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacılar tarafından yatırılan 179,90-TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacılar tarafına İADESİNE,2-Davacılar tarafından yapılan 492,00-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 91,00-TL dosya masrafı reddiyatı ve 126,00-TL (58,00+58,00+10,00) posta gideri olmak üzere toplam 709,00-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 12/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.