Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/787
KARAR NO: 2023/674
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 20/02/2023
NUMARASI: 2023/55 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 12/07/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, davacı yüklenici ile davalılardan iş sahibi … Ltd. Şti. arasında imzalanan “kaba inşaat işi” sözleşmesine konu işlerin eksiksiz olarak yerine getirilmesine rağmen davacının parasının ödenmediği iddiasıyla, sözleşmeye konu inşaatların yapıldığı ve iş sahibi ile diğer davalılar adına kayıtlı olan parseller üzerine davacının inşaat alacağının temini için TMK’nın 893/3. Maddesi gereğince “yapı alacaklısı ipoteği tesis edilmesi” şimdilik 49.000-TL iş bedelinin ve TBk’nın 122. Maddesi gereğince aşkın zararının tazmini için şimdilik 500,00-TL ile alacağın enflasyon karşısındaki değer kaybı nedeniyle aşkın zararın tazmini için şimdilik 500,00-TL’nin davalı … Yapı…Ltd. Şti’den tahsili talebine ilişkin olup, bu kapsamda, öncelikle sözleşmeye konu inşaatların yapıldığı ve iş sahibi ve diğer davalılar adına kayıtlı olan parseller üzerine ihtiyati haciz mahiyetinde tedbir konulması, aksi takdirde teminatsız şekilde ihtiyati haciz konulması, aksi kanaat halinde davalı … Ltd. Şti.’nin diğer mal varlıkları üzerine ihtiyati haciz mahiyetinde tedbir konulması, aksi takdirde teminatsız şekilde ihtiyati haciz konulması da talep edilmiştir. Mahkemece 20/02/2023 tarihli ara kararla, ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, eldeki dava konusunun taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan para alacağına (alacak hakkına) ilişkin olduğu, bu sebeple uyuşmazlık konusu üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün olmadığı, talep tarihi itibariyle alacağın muaccel olduğu hususunun çekişmeli olduğu, alacağın varlığının tespitinin yargılama konusu olduğu, bu sebeple bu aşamada talepte bulunanın alacaklı sıfatını, karşı tarafın borçlu sıfatını, alacağın varlığını yaklaşık olarak dahi ispatlayamadığı, bir taşınmaz üzerinde yapılan yapı veya diğer işlerde malzeme vererek veya vermeden emek sarf ettikleri için malzeme ve emek karşılığı olarak malik veya yükleniciden alacaklı olan alt yüklenici veya zanaatkârların kanuni ipotek tescil isteme hakkı olduğu ancak tescilin yapılması için alacağın malik tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olmasının şart olduğu, bu aşamada alacağın varlığının malik tarafından ikrar edildiğine dair bir delil bulunmadığı gibi alacağın varlığının eldeki davada çekişmeli olduğu ve dava sonunda olumlu veya olumsuz olarak tespit edileceği, bu sebeple bu aşamada bu talebin de kabul edilebilir olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin ihtiyati tedbir niteliğindeki ihtiyati haciz talebinin, ihtiyati haciz talebinin ve tedbiren yapı alacaklısı ipoteği tesisi talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında, yapı alacaklısı ipoteği tesis taleplerinin tedbiren istenen bir talep olmayıp dava neticesinde karar verilmesi istenen bir asıl talep olduğunu, mahkemece buna dair yapılan değerlendirmenin hatalı olduğunu, müvekkilinin alacağının muaccel olduğunu, sadece alacağın miktarının mahkemece tespiti gerektiğini, dosya kapsamındaki konuşma, mesajlaşma, görüntüleri ve İstanbul Anadolu 20. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2022/208 Değişik İş dosyasından yaptırılan delil tespitinden müvekkilinin edimlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmiş olduğunun ve sözleşme konusu alacağın tamamını almaya hak kazandığının anlaşılmakta olduğunu, bu nedenle alacağın muaccel olduğunun kabulü gerektiğini, dava dilekçesinde sadece dava değeri ile sınırlı olarak ihtiyati haciz talep edildiğini, alacağın rehinle temin edilmediğini, yine bu delillerle yaklaşık ispatın sağlanmış olduğunu, davalının mal kaçırma gayreti ve müvekkilinin inşaat ve arsaya kattığı değer göz önünde bulundurulduğunda müvekkili açısından telafisi güç ve imkansız zararların doğma ihtimalinin yüksek olduğunu belirterek, 20/02/2023 tarihli ara kararın kaldırılarak, ihtiyati haciz taleplerinin öncelikle teminatsız olarak, aksi halde düşük bir miktar teminat karşılığından kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalılar ise yüklenici-arsa sahibi ve diğer arsa sahipleridir. İstinaf dilekçesinde de açıkça belirtildiği üzere, dava dilekçesinde tedbiren yapı alacaklısı ipoteği tesisi kararı verilmesine yönelik bir talep bulunmamakta olup, mahkemece esas hakkında karar verilirken hükme bağlanacak hususlardan birisi olan bu taleple ilgili olarak tedbir ara kararında ret kararı verilmiş olması hatalı olmakla birlikte, olmayan bir tedbir talebiyle ilgili olarak ret kararı verildiğinden, bu husus eleştiri konusu yapılmakla yetinilmiştir. Mahkemece verilen 20/02/2023 tarihli ara karara karşı davacı vekilince, sadece reddedilen ihtiyati haciz talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İhtiyati haczi düzenleyen İ.İ.K.’nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati haciz talep eden, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; dava dosyası henüz layihalar aşamasında olup, tarafların iddia ve savunmalarını ispatlayacak deliller tam olarak toplanmamış, davacı tarafça sunulan mevcut delillerle bu aşamada İİK’nın 257.maddesindeki şartlar ve yaklaşık ispat koşulu henüz gerçekleşmemiştir. Bu nedenle mahkemece dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesi suretiyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2023 tarih ve 2023/55 Esas sayılı “ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik” ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 12/07/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.