Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2023/595 E. 2023/488 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/595
KARAR NO: 2023/488
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/03/2023
NUMARASI: 2023/80 Esas (Derdest) 2023/80
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 23/05/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Talep eden vekili; davalı ile müvekkili şirket arasında ekteki gerçek tarihi 16/11/2021 olan eser sözleşmesi uyarınca davalının yapımını üstlendiği dilme makinesi sözleşmede kararlaştırılmış tarih olan 19/08/2022 tarihinde taraflarına teslim edilmediğini, sözleşmede net tarih belirtildiğinden vadenin kesin olduğunu, davalının temerrüte düştüğünü, teslim tarihinden sonra davalı şirket yetkisinin attığı mesajlarda “Dilme şaseleri işlendi astarlandı, Montaj dışında her şey bitti abi, montajın başladı abi, vb.” gibi ifadelerle müvekkilinin sürekli oyaladığını, tüm bu yaşananlara rağmen müvekkili şirket yetkisinin ödemeleri zamanında yaptığını, davalı şirket yetkilisinin ısrarları üzerine teslimde ödenmesi gereken tutarın büyük kısmını erkenden ödediğini, müvekkili 10/10/2022 tarihine gelindiğinde ödemelerin %97,06’sını tamamladığını, ancak bugün teslim tarihinin üzerinden 6 ay geçmesine rağmen davalı makineyi taraflarına teslim etmediklerini, davalı şirket yetkisiyle müvekkili şirket yetkilisinin 04/03/2023 tarihinde davalının adresindeki fabrikasında yaptıkları yüz yüze görüşme sırasında müvekkilinin artık makineyi en kısa sürede teslim etmesi gerektiğinini, kendi yatırım planlarının bu makinenin gecikmesiyle aksadığı alacağı devlet desteklerini ve hibe paralarını alamadığı bunun yanında makine gelmediği için fabrikasını tamamlayıp açamadığı ayrıca makine eline ulaşmadığından üretimini yaptığı ürünler için gereken hammadde alımında bu hizmeti dışarıdan aldığını tüm bu durumların şirketini büyük çapta zarara soktuğunu davalı şirket yetkilisine beyan ettiklerini, ancak davalı şirket yetkilisi hala teslim tarihini daha ileri tarihe erteleyeceğini, bu durumu kabul etmeyen müvekkilinin bekleyemeyeceklerini en kısa sürede parasını da vermiş olduklarını makinesinin kendilerine teslim edilmesini istediklerini, bunun üzerine davalı şirket yetkilisi “beklemezseniz beklemeyin, makineyi vermeyeceğim, paranızı da alamayacaksınız, makineyi almak içinde elinizden geleni ardınıza koymayın, bulursanız alırsınız” gibi tehdide varan ve yasa dışı yollar kullanmak pahasına müvekkiline hakkı olanı vermeyeceklerini düşündüren ifadelerde bulunduklarını, olayın yaşandığı günün hafta sonu olması sebebiyle yasal bir işlem yapılamamış ancak takip eden Pazartesi günü olan 06/03/2023 tarihinde davalı şirkete ekteki noter ihtarnamesi gönderildiğini, aynen ifa ve gecikme tazminatı talep ettiklerini, ancak yaşanan tüm bu gelişmeler neticesinde ticari ilişki içindeki firmalar arasında güven ilişkisinin sarsıldığını, sonuç olarak gelinen noktada sözleşme konusu ödemenin tamamına yakını davalıya yapılmış ve makineninde taraflarına verilmeyeceğini beyan ettiklerini, ödemesini yapmış oldukları makinenin taraflarına teslim edilmesini ve uğradıkları zararın davalı şirket tarafından karşılanabilmesi inoter ihtarnamesi gönderildiğini, aynen ifa ve gecikme tazminatı talep ettiklerini, ancak yaşanan tüm bu gelişmeler neticesinde ticari ilişki içindeki firmalar arasında güven ilişkisinin sarsıldığını, sonuç olarak gelinen noktada sözleşme konusu ödemenin tamamına yakını davalıya yapılmış ve makineninde taraflarına verilmeyeceğini beyan ettiklerini, ödemesini yapmış oldukları makinenin taraflarına teslim edilmesini ve uğradıkları zararın davalı şirket tarafından karşılanabilmesi için ve davalı şirket yetkilisinin kendi şirketini borçlarını ödeyemez duruma getirmemesi hatta belki de hileli iflas yoluna gitmemesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, talepleri doğrultusunda öncelikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne mahkeme aksi kanaatteyse teminat yatırılmak suretiyle kabulüne, davalı şirket üzerine kayıtlı araçların, gayrimenkullerin ve banka hesaplarının tamamı ve özellikle davalının adresindeki fabrikasında bulunan müvekkiline ait olan yapımı devam eden makineye, aletlere, parçalara ve fabrikadaki diğer tüm taşınır mal varlıkları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Mahkemece; talebe konu makinenin seri numarası gibi ayırt edici özelliklerinin şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilemediği, bu halde dosyadaki delil durumu itibariyle talebin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.Talep eden vekili istinafında; makinenin ayırt edici özelliklerinin davalı tarafından belirlendiğini ve davalının makineyi tamamlamadığını, bu haliyle sözleşmede belirtilen özelliklerde bir makinenin yapılması konusunda anlaştıklarını ,davalının fabrikasındaki tüm makina ve eşyaları elden çıkarması söz konusu olduğundan tüm fabrika eşyaları üzerinde tedbir konulması gerektiğini, yargılamayı gerektirmesi sebebiyle mahkemenin tedbir talebinin reddine karar vermesinin hatalı olduğunu, ihtiyati tedbir için şartlarının oluştuğu kararın kaldırılmasını talep etmiştir, İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralı uygulanırken, iddianın doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, talebin haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Talep eden vekili davalı ile yapılan eser sözleşmesi kapsamında sözleşmeye konu dilme makinasının teslim edilmediğini, bu sebeple davalının üzerine kayıtlı araçların, gayrimenkullerin ve banka hesaplarının tamamı ve özellikle davalının adresindeki fabrikasında bulunan talep edene ait olan yapımı devam eden makineye, aletlere, parçalara ve fabrikadaki diğer tüm taşınır mal varlıkları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Dosya kapsamına göre talep edenin; talebinde haklılığını ortaya koyacak şekilde yaklaşık ispata yeterli bilgi ve belge bulunmadığının anlaşılmasına göre mahkemece verilen karar usul yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla talep eden vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/03/2023 tarih ve 2023/80 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Talep eden tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 23/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.