Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2023/369 E. 2023/592 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/369
KARAR NO: 2023/592
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/01/2023
NUMARASI: 2022/356 Esas, 2023/38 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 13/06/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında süregelen ticari ilişki bulunduğunu, bu sebeple müvekkilinin davalıdan alacağı bulunmasına rağmen davalının ödeme yapmadığını, Beykoz … Noterliği 07/03/2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkilinin bakiye alacağının ödenmesinin ihtar edildiğini, davalı tarafça Beyoğlu … Noterliği 15/03/2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiğini ve cevapta … Projesi sözleşmesi gereğince müvekkilinin alacağı olduğunun, ancak eksik işlerin olduğunun belirtildiğini, davalının bu cevabı üzerine asıl işveren olan … A.Ş.’ne Beykoz … Noterliği 19 Haziran 2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini ve davalı taraf ile … Projesi kapsamında kesin kabullerin yapılıp yapılmadığının bildirilmesinin talep edildiğini, … A.Ş. tarafından Beşiktaş … Noterliği 30 Haziran 2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile verilen cevapta kesin kabullerin yapıldığının ifade edildiğini, ihtarnamelerden anlaşılacağı üzere, taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklı müvekkilinin alacağının bulunduğunun sabit olduğunu, müvekkili tarafından yükümlülüklerin eksiksiz yerine getirildiğini, bu hususun, taraflar ve dava dışı 3. kişiler arasındaki ihtarnamelere verilen cevaplar ve ticari defterler ile cari hesap kayıtları ile anlaşıldığını, davalı tarafça icra takibine haksız şekilde itiraz edildiğini, itirazın iptali ile takibin devamına ve likit olan alacak yönünden davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında müvekkili şirketin yapımını üstlenmiş olduğu … Projesi’nin 2. Etap 1. Kısım, 4, Etap 1. ve 2. Kısım, 5. Etap 1. Kısım Elektrik ve Elektrik Altyapı İşlerinin yapılması amacıyla 03.11.2008 tarihli …, 25.01.2010 tarihli …, 04.07.2010 … adlı sözleşmeler ile … Projesi’nin Elektrik İşlerinin yapılması konulu 07.01.2011 tarihli … adlı sözleşme ve bu sözleşmelere ek zeyilnameler akdedildiğini, sözleşmeler kapsamında davacının iddiaları dikkate alındığında 151.848,49-TL tutarında var olan alacağının … Projesi Kapsamında üstlenmiş olduğu işlere ilişkin olduğunu, ilgili sözleşmeler kapsamında davacının üstlenmiş olduğu işlerin geçici kabullerinin 25.01.2012 tarihinde tamamlandığını, davacının işbu davada talep etmiş olduğu alacakları bakımından beş yıllık zamanaşımının gerçekleştiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler kapsamında davacının, müvekkili şirketin yapımını üstlendiği … Projesinde ve … Projesinde Elektrik işlerinin yapılmasını üstlendiğini, üstlenilen işlere ilişkin olarak eksiksiz ve kusursuz bir biçimde elektrik işlerinin yapılması taahhüdünde bulunulmasına rağmen davacının taraflar arasında akdedilen sözleşmeler gereğince üstlenilen işi eksiksiz ve kusursuz olarak teslim etmediğini, davacının yapmış olduğu imalatlara ilişkin garanti yükümlülüğünün bulunmasına karşın yapılan imalatlardaki ayıp ve eksikliklerin giderilmediğini, bunun üzerine sözleşmelerde yer alan hükümler çerçevesinde ilgili eksikliklerin davacı nam ve hesabına müvekkili tarafından 3. kişilere yaptırıldığını, gizli ayıpların ise garanti süresinin dışında olduğunu, sözleşme maddeleri kapsamında davacı tarafından sözleşme hükümleri uyarınca ortaya çıkan bozulma ya da eksikliğin garanti kapsamında giderilmesinin gerekeceğini, ancak davacı yanca garanti yükümlülüğü kapsamında herhangi bir işlem yapılmadığını, müvekkili şirket tarafından ilgili eksikliklerin davacı nam ve hesabına giderilmek zorunda kalındığını, bu kapsamda müvekkili şirket tarafından davacının eksik ve kusurlu imalatları nedeni ile 3. kişilere yaptırılan işlere ilişkin ödenen bedellerin sözleşme hükümleri çerçevesinde davacının hakkedişlerinden kesildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri uyarınca tarafların delil sözleşmesi imzaladığını, davacının ticari defter ve mali kayıtları ile her türlü bilgisayar kayıtlarının ve davacı ürünü yazışmaların huzurda görülen davada delil olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, davacı alacağa ilişkin faiz talebinde bulunulmuşsa da kendilerince ikrar edildiği üzere talep edilen alacağın teminat alacağı olduğu dikkate alınarak ilgili alacağa faiz talep edilmesinin mümkün olmadığını, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca kötü niyetli takip dolayısıyla takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece; taraf ticari defter ve belgeleri ile tüm dosya kapsamı üzerinde konusunda uzman bilirkişiler vasıtasıyla inceleme yaptırıldığı, sunulan bilirkişi raporunun tarafsız, bilimsel veriler ve dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli olduğu, … Projesine istinaden yapılan kesintiler toplamının 162.039,28 TL olduğu, taraflar arasında bu projeye istinaden 31/12/2012 tarihinde geçici kabul tutanağının imzalandığı, davalı tarafça eksik işlerin ikmali bakımından yapılan toplam 18.095,00 TL harcamanın anılan proje kapsamında olduğu, bu miktarın hakedişlerden tenzilinin gerektiği, bu miktar dışındaki fatura bedellerinin ise taraflar arasındaki husumete konu projeye ilişkin işten kaynaklanmadığı, davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan olan alacağının 143.944,28 TL olduğu, işlemiş faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep edebileceği, gerekçesi ile; Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptaline, takibin 143.944,28 TL asıl alacak, 53.504,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 197.448,57 TL alacak üzerinden devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 15 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, Fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinafa başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile eser sözleşmesinden doğan alacakların beş yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, bu itibarla davacının alacak taleplerinin eser sözleşmesinden kaynaklandığı ve zamanaşımına uğradığını, mahkemece zamanaşımı itirazlarının reddine dönük olarak verilen kararın iki yönden hatalı olduğunu, şöyle ki; öncelikle davacı yanca açılan davaya konu icra takibi ile talep edilen ve cari hesap alacağı olarak nitelendirilen alacağın kaynağının, yerel mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinde de açıkça ifade edilmiş olduğu üzere; … Projesi Kapsamında davacı hakkedişlerinden yapılan nakit teminat kesintileri olduğunu, mahkemece, nakit teminatın ne zaman muaccel hale geleceğinin tespiti ile buna göre zamanaşımı itirazının değerlendirilmesi gerektiğini, ancak yerel mahkemece taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında birden fazla teminat alındığı ve her bir teminatın iadesi ve dolayısı ile muacceliyetinin birbirinden farklı şartların ve maddi durumun oluşmasına bağlandığı hususunun yok sayıldığını, nitekim nakit teminatların iadesine ilişkin olarak taraflar arasında akdedilen ve davanın konusunu oluşturan … Projesine ilişkin Sözleşmenin 12.6. Maddesinde; “Kesin hesap yapılana kadar Taşeron hakkedişlerinden %5 oranında nakit teminat kesintisi yapılacaktır. Birikmiş nakit teminat kesintileri, işin kabulünde Taşeronun tüm borçlarının mahsubundan sonra kendisine ödenecektir.” hükmü düzenlendiğini, ilgili hüküm dikkate alındığında davacının nakit teminata ilişkin – kabul anlamına gelmemek kaydıyla- varsa tüm alacaklarının işin geçici kabulünün yapıldığı 31.12.2012 tarihi itibarı ile muaccel hale geldiğini, mahkemece kesin kabulün yapılmadığı ve dolayısıyla alacağın muaccel olmadığı yönündeki tespitlerinin de eksik inceleme neticesinde verildiğini, dosyaya sundukları delillerden de açıkça görüleceği üzere geçici kabulün yapılmış olduğu gibi taraflarca ilgili projeye ilişkin kesin hesabında yapıldığını, nitekim davacı ticari defterlerinde kesin hesabın yapıldığı ve buna ilişkin 31.12.2012 tarihinde kesin hesap faturasının kesilmiş olduğunun görüldüğünü, mahkemece kabul işlemlerinin tamamlanmadığından bahisle ilgili alacağın muaccel olmadığına ilişkin tespitinin de hatalı olduğunu, son olarak yerel mahkemece ihtarname çekildiği tarih itibari ile zamanaşımı süresinin dolmadığı ve bu şekilde yapılan icra takibi ve açılan davanın zamanaşımı süresi dolamadan açılmış olduğunun ifade edildiğini, ancak Türk Borçlar Kanununun 154. Maddesinde alacaklının zamanaşımını kesmesi için dava veya defi yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurması, icra takibinde bulunması ya da iflas masasına başvurması gerektiğini, bunlar dışında, alacaklının başka suretle alacağı talep etmesinin, zamanaşımının kesilmesi sonucunu doğurmayacağını, bu itibarla her ne kadar mahkemece ihtarname keşide edilmesinin zamanaşımını kestiği yönünde bir hukuki değerlendirme yapılmışsa da ilgili hukuki değerlendirmenin kabul edilemeyeceğini, ancak taraflar arasında akdedilen sözleşmeler kapsamında davacı yanca müvekkili şirketin yapımını üstlendiği, dava konusu … Projesinde Elektrik işlerinin yapılması işi dışında … Projesindede bir kısım işlerin davacı tarafça yapımının taahhüt edildiğini, Türk Borçlar Kanununda takas kurumunun düzenlendiğini ve takas hakkının kullanılmasının alacaklı yanın onay ya da icazetine bağlanmadığını, bu itibarla kanun gereği aynı cins borcu ihtiva eden ve muaccel olan alacaklar yönünden takas yolunun kullanılabileceğini, nitekim Beyoğlu … Noterliğinin 18.11.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile takas yolunun kullandığının da açıkça davacıya bildirildiğini, bu itibarla mahkemece bu proje kapsamındaki alacakların başkaca projelerde kullanılmayacağına ilişkin gerekçesine itibar edilmesinin mümkün olmadığını, davacı nam ve hesabına giderilerek davacı yana fatura edilen bedellere ilişkin olarak müvekkili tarafından Beyoğlu … Noterliğinin 13.04.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinde eksik ve kusurlu işlerin tek tek belirtildiğini, mahkemece bu kesintilere ilişkin hiçbir inceleme yapılmaksızın doğrudan davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava eser sözleşmesi kapsamında davacı yüklenici hak edişlerinden yapılan kesintiden kaynaklı alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Davacı yüklenici (alt taşeron), davalı iş sahibidir ( asıl yüklenici), Davacı, taraflar arasında imzalanmış sözleşmeler kapsamında davalıdan teminat kesintisi ve cari hesap alacağı bulunduğunu, bu alacaklarının ödenmesi için yaptıkları ihtara davalının … projesine ilişkin işten alacakları olmadığı, … Projesi kapsamında alacakları olduğu ancak eksik işler bulunduğundan ödeme yapılmayacağını ihtaren bildirildiğini, asıl işveren tarafından gönderilen ihtarname ile … Projesinin kesin kabulünün yapıldığının bildirildiğini bu nedenle ticari ilişkiden kaynaklı davalıdan alacaklı olduklarını, alacaklarının ödenmesi için yapılan takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davalının yapımını üstlendiği, … projesi 2. etap 1. kısım, 4 etap 1 ve 2. kısım, 5 etap 1. kısım elektrik ve elektrik altyapı işlerinin yapılması amacıyla 03/11/2008, 25/01/2010, 04/07/2010 tarihli ve … projesinin elektrik işlerinin yapılması konusunda 07/01/2011 tarihli sözleşmeler ve ek zeyilnameler imzalandığı uyuşmazlık konusu değildir. Bilirkişi raporu alınmış, taraf ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan raporda davaya konu takip dayanağı açık hesap alacağının, taraflar arasında imzalanmış olan … projesi işine ilişkin hak edişlerden yapılan kesintilerden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, davalı tarafından, … projesine ilişkin olarak davacı alt taşeron hak edişlerinden kesilen teminatların iadesi gerekip gerekmediğinden kaynaklanmaktadır. Davalı her ne kadar zaman aşımı itirazlarının dikkate alınmadığını, alacağın zaman aşımına uğradığını istinaf sebebi olarak ileri sürmüş ise de, ilk derece mahkemesince verilen 30/11/2021 tarih 2020/238 E., 2021/902 K. Sayılı kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15 HD’nin 19/04/2022 tarih 2022/328-802 E.K. Sayılı kararında belirtildiği üzere davaya ve takibe konu hak ediş kesintilerinin yapıldığı … Projesine ilişkin gecici kabul yapılmış olup kesin kabulün yapıldığına ilişkin bir belge dosya içine sunulmamıştır. Söz konusu işe ilişkin kesin kabul yapılmadığından takibe konu alacak davacının ihtarnamesi ile muaccel olmuştur. Davacı tarafça davalıya gönderilen söz konusu hakediş kesintilerinin iadesi talepli ihtarname tarihi ile takip tarihi dikkate alındığında zaman aşımı süresi dolmadığından bu istinaf sebebi yerinde değildir.Davaya konu taraflar arasında imzalanmış olan … projesine ilişkin sözleşmenin 26. Maddesinde aylık hak edişlerden kesilen nakdi teminatların iadesi koşulları düzenlenmiş olup, davalı söz konusu maddede öngörülen şartlardan birinin gerçekleşmediğini bu nedenle aylık hak edişlerden yapılan nakdi kesintilerin iadesi şartlarının oluşmadığını iddia ve ispat etmemiştir. Mahkemece, kaldırma kararı doğrultusunda sözleşmenin 41. Maddesinde taraflar arasında delil sözleşmesi yapıldığından ve bu maddede davalı ticari defter ve kayıtlarının münhasır delil olduğu kabul edildiğinden davalı ticari defter ve kayıtlarına göre karar verilmiştir. Her ne kadar davalı davaya konu … projesine ilişkin kesilen hak ediş kesintilerinden taraflar arasındaki başka sözleşme olan … projelerinden kaynaklandığını belirttiği bir kısım eksik ve ayıplı iş yansıtma faturalarını takas ettiğini belirtmiş ise de, davalı bu sözleşmelerden kaynaklı olarak davacının eksik veya ayıplı imalatları bulunduğunu ispatlayamamıştır. Mahkemece anılan gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, taraflar arasında başka projelerin yapımı konusunda imzalanan sözleşmelerden kaynaklı ayıplı işler bedelinin davaya konu anılan projeye ilişkin davacı alacağından takas edilemeyeceği gerekçesi ile karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin mahkeme gerekçesine yönelik olarak kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak, mahkeme gerekçesinin düzeltilerek davacının davasının kısmen kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1- Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE 2-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/01/2023 tarih ve 2022/356 Esas, 2023/38 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptaline, takibin 143.944,28 TL asıl alacak, 53.504,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 197.448,57 TL alacak üzerinden devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 15 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, Fazlaya ilişkin istemin reddine,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 13.487,71 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.606,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.880,78‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 2.606,93 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 3-Davacı tarafından yapılan 140,75 TL tebligat ve posta gideri, 8.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 9.040,75 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 8.270,03 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA, 4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir masraf bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 30.617,29 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından yatırılan 3.372,00 TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davalı tarafından yapılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 184,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 676,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere13/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.