Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2023/368 E. 2023/591 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/368
KARAR NO: 2023/591
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/12/2022
NUMARASI: 2022/175 Esas, 2022/1097 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 13/06/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketle davalı borçlunun adi ortak olduğu … Ticaret A.Ş.-… Ticaret A.Ş. … Adi Ortaklığı arasında 17/10/2018 tarihinde Taşeron Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye konu izolasyon işlerinin müvekkili tarafından yerine getirildiğini, yapılan işler ve kullanılan malzemeler hakkında taşeron ara hakediş raporları ve taşeron kesin hakediş raporu düzenlendiğini ve fatura edildiğini, müvekkilinin sözleşme edimlerini yerine getirdiğini, davalının adi ortak olduğu … Ticaret A.Ş.-… Ticaret A.Ş. … Adi Ortaklığı’nın 489.763,00 TL’lik bakiye alacaklarını ödemediğini, davalı hakkında Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, İİK.67.maddesi gereği %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya yanıt vermemiştir. Mahkemece; davacının takipte asıl alacak bakımında kısmen alacaklı olduğu, alacağın faturaya dayalı ve likit bir alacak olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile; Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile; Davalının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİ ile takibin 447.224,57-TL yönünden İTİRAZIN İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA, asıl alacağı takip tarihinden itibaren işlemek üzere avans faizi (yıllık 16,75) uygulanmasına, Davacının fazlaya ilişkin işlemiş faiz ve alacak talebinin REDDİNE, Hükmedilen alacağa %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 89.444,92-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinafa başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile davacının, … – … Adi Ortaklığından alacaklı olduğunu iddia ettiğini, husumetin yalnızca müvekkili … Tic. A.Ş.’ne yöneltilmiş olmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, zira, müvekkili … Tic. A.Ş ile dava dışı … Tic. A.Ş. arasında imza edilen adi ortaklık sözleşmesinde kar ve zararlara katılımın tarafların payları oranında olacağının açıkça düzenlendiğini, dolayısıyla müvekkili şirket yöneltilen icra dosyası üzerinden alacağın kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, adi ortaklık bünyesinde bulunan her ortağın yükümlülükleri birlikte yerine getirmesi gerekmekle birlikte, adi ortaklığa yöneltilecek pasif husumette de ortaklığı oluşturan her şirkete ayrı ayrı husumet yöneltilmesi gerektiğini, davacı tarafça talep edilen teminat bedellerinin taraflarca imza edilen sözleşmede belirli yükümlüklüklerin yerine getirilmesi akabinde iade edileceği yönünde hüküm kurulması gerektiğini, davacı tarafça iddia olunan teminat bedeliinin hangi şartlar altında iade edileceği ve davacı tarafça bu şartların yerine getirilip getirilmediğinin ispatlanamadığını, belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, taraflar arasında imzalanmış olan taşeron sözleşmesi kapsamında yapılan işler bedelinden ödenmeyen kısmın tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Davacı alt yüklenici, davalı ise asıl yüklenici (iş sahibi) dir. Davacı vekili, müvekkili ile davalının ortağı olduğu adi ortaklık arasında taşeron sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme kapsamında edimini yerine getirmesine rağmen adi ortaklığın borcunun bir kısmının ödenmediğini, alacaklarının tahsili için davalı hakkında yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığı, adi ortaklığa ilişkin davalarda, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerektiği, adi ortaklık tarafından açılacak davaların iştirak halinde mülkiyet hükümleri gereği bütün ortaklar tarafından birlikte açılması gerektiğinden bahisle davanın usulden reddine dair 04/06/2021 tarih 2021/354 Esas, 2021/587 Karar sayılı kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM 15. HD’nin 26/01/2022 tarih, 2021/3382 E., 2022/153 K. Sayılı kararı ile, “6098 Sayılı TBK’nın 620 vd. maddelerinde düzenlenen ve iki veya daha fazla kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklık olan adi ortaklığın, tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti de yoktur. Bu nedenle, adi ortaklığa dair dava ve taleplerde, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Adi ortaklığa karşı açılacak dava ve talepler yönünden ise; ikili bir ayrım yapmak gerekecektir. Dava ya da talebin konusu paradan başka bir şey ise, bütün ortaklara karşı birlikte dava açılması gerekirken (mecburi dava arkadaşlığı), para ise; ortaklar bu borçtan müteselsilen sorumlu olduklarından ortaklardan biri, bazıları ya da tümüne karşı dava (ihtiyari dava arkadaşlığı) açılabilecektir. Somut olayda da davacı alacaklı, yaptığı sözleşmeden kaynaklı alacağı olduğunu belirterek sözleşmenin tarafı olan adi ortaklığın ortaklarından davalı hakkında takip yapmış, davalının itirazı üzerine duran takibin devamını sağlamaya yönelik olarak da iş bu itirazın iptali davasını açmıştır. Talep para alacağına ilişkin olduğundan ve TBK hükümleri gereğince adi ortaklık ortakları arasında müteselsil sorumluluk esası geçerli olduğundan alacaklı ortakların tamamına müracaat edebileceği gibi, ortaklardan birine veya birkaçına karşı da müracaat edebilecektir. Buna göre davalının davada taraf olma ehliyeti bulunduğundan aksi yönde kanaatle dava şartı yokluğundan davanın reddine dair verilen karar usul ve yasaya aykırı olmuştur.” gerekçesi ile kaldırılmış olup, anılan gerekçe doğrultusunda davalı tarafın husumete yönelik istinaf sebebi yerinde değildir.Mahkemece bilirkişi raporu alınmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve mahkeme kararında nakit teminat kesintilerinin iadesine hak kazanmadığı gerekçesi ile davacı yüklenicinin talep ettiği nakit teminat kesintilerinin iadesi talebi kabul edilmemiştir. Davalı vekili nakit teminat kesintilerinin iadesinin şartları oluşmadığından bu alacak kalemi yönünden iadeye ilişkin verilen kararın hukuka aykırı olduğunu istinaf sebebi olarak ileri sürmüş ise de bu alacak talebi mahkemece reddedildiğinden istinaf sebebi yerinde değildir.Davalı vekili başka bir istinaf sebebi ileri sürmemiştir.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2022 tarih ve 2022/175 Esas, 2022/1097 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 30.549,91 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 7.637,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 22.912,41 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 13/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.