Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2023/1456 E. 2023/1208 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1456
KARAR NO: 2023/1208
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 16/08/2023
NUMARASI: 2023/511 D. İş , 2023/510 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 06/12/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden vekili, davalı … Elek. Makina ve Petrol Tic. A.Ş. ile müvekkili … Tesisleri İmalat ve Montaj A.Ş. arasında akdedilen taşeron Sözleşmesi kapsamında davalı …, dava dışı … San. A.Ş.’nin şantiyesinde tank imalat ve montaj işlerini yürütmeyi taahhüt etmişse de, …’in süreç boyunca taraflar arasında imzalanan sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve … tarafından müvekkili şirket ile arasındaki sözleşmenin haksız şekilde feshedildiğini, uzun bir süre yükümlülüklerini yerine getiremeyen …’in, piyasa borçlarını ödeyemez ve ticari varlıklarını devam ettiremez duruma düştüklerini müvekkili şirkete ilettiği 16 Ocak 2023 tarihli yazı ile kendisinin de beyan ettiğini ve bu süreçte Proje Alanı’ndaki çalışanlarının maaşlarını dahi ödeyemediğini, iş akitleri de feshedilen … çalışanlarının, işçilik alacaklarının tazmini talebiyle müvekkil şirkete başvurmuş olup, müvekkili şirketin, … çalışanlarının başvuruları ile gerçekleştirilen arabuluculuk anlaşmaları neticesinde 2.000.000,00 TL tutarındaki işçilik alacağını taksitler halinde ödeme yükümlülüğü altına girmek zorunda kaldığını ve işbu talep tarihi itibariyle 994.675,61 TL tutarında ödeme yapıldığını, taraflar arasındaki Taşeron Sözleşmesi’nin 14. Maddesi gereğince tüm bu ödemelerin yükümlülüğü … üzerinde olup, Müvekkili Şirket tarafından ödenen işçilik alacakları bakımından …’e rücu edileceğini, müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı buna ilişkin tutarın …’ten tahsili için yasal yollara başvurmadan önce, alacağın tahsili imkanının korunabilmesi adına işbu ihtiyati haciz talebinde bulunma zorunluluğunun hasıl olduğunu, davalı tarafın halen işçilere herhangi bir ödeme yapmaya yanaşmamakta hatta ve hatta ödeme yapmamak için mallarını kaçırma girişiminde bulunmakta olduğunu, nitekim davalı şirketin, Müvekkili Şirket haricinde daha bir çok şirkete de borçlu olup, bu borçlar sebebiyle Müvekkili Şirket’e 89/1 ihbarnameleri gönderilmekte olduğunu, buna göre somut olayda İİK m. 257’de sayılan şartlar mevcut olup ivedilikle ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini belirterek, davalı şirketin gayrimenkul, menkul mallarının, 3. Kişilerdeki hak ve alacakların; öncelikle teminatsız aksi halde ise hükmedilecek uygun bir teminat karşılığında; müvekkilinin ödeme yükümlülüğü altına girdiği ve ödemeye başladığı 2.000.000,00 TL tutarında, aksi halde ise işbu talep tarihi itibariyle ödenen 994.675,61 TL tutarında ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yukarıda yazılı olan D.İş esası üzerinden verilen kararla, talebin, dava dışı üçüncü kişilere ödenen ücret ve tazminatların sözleşme ve yasal düzenleme doğrultusunda aleyhine haciz talep edilenden tahsil edilmesi gerektiği iddiasına dayalı alacağın teminine dayalı ihtiyati haciz istemi olduğu, bu iddiaya bağlı esasın ancak ilgili sözleşme, kayıt, sigorta bildirimleri ve sair teknik inceleme neticesinde değerlendirilebileceği, yaklaşık ispata dair faaliyetin dahi bu aşamada yargılamayı yapmayı gerektirdiği; öte yandan davalı şirketin mal kaçırma, gizleme yahut sair eylemleriyle takibi akamete uğratma ihtimaline dair iddianın soyut olduğu gerekçesiyle, ihtiyati haciz isteminin yasal şartları oluşmadığından reddine, karar verilmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili istinafında, talep dilekçesindeki beyanlarını aynen tekrar etmiş ve devamında, İş Kanunu’nun 2/6. Maddesi, taraflar arasındaki sözleşmenin 14. ve 4. Maddeleri, ibraz ettikleri ve ilam mahiyetinde olan onlarca arabuluculuk tutanakları ve ödeme dekontlarına rağmen yerel mahkemenin, alacaklarının yaklaşık olarak ispatının dahi yargılamayı gerektirdiği yönündeki gerekçesinin, adeta esas dava öncesinde ihtiyati haciz kurumuna başvurmanın mümkün olmadığı anlamına gelmekte olduğunu, zira alacaklarının henüz bu aşamada dahi, ibraz ettikleri deliller ile açık Kanun ve sözleşme hükmü kapsamında tümden ispat olunduğunu, bu hususta, tarafları farklı ancak neredeyse tamamen aynı konu ile ilgili tesis edilmiş olan ve işbu uyuşmazlık yönünde emsal teşkil eden İstanbul Bölge Adliye 15. Hukuk Dairesi’nin 2020/465 E. – 2020/397. K sayılı ve 11.03.2020 Tarihli kararının da bu yönde olduğunu, dava dilekçelerinde açıklandığı üzere; davalı tarafın muayyen yerleşim yerini terk ettiğini, aylarca maaş dahi ödemediği işçilere halen bir ödeme yapmadığını ve bizzat davalı şirketçe, borçlarını ödeyemediklerinin ve ticari varlıklarına devam edemediklerinin davalı şirketin müvekkili şirkete ilettiği 16 Ocak 2023 tarihli yazı ile taraflarına bildirildiğini, Ankara Batı İcra Müdürlüğü … talimat sayılı dosyasından 25/04/2023 tarihinde ve … talimat sayılı icra dosyasından ise 26/07/2023 tarihlerinde davalı Şirketin mersis adresi olan ‘… Bölgesi …Cadde No:… … Polatlı, Ankara’ adresine hacze gidildiğini, ancak adresin boşaltıldığının ve adreste farklı bir şirket tarafından faaliyete geçildiğinin görülmekte olduğunu, bu durum karşısında ödeme yapmamak için mal kaçırma girişimlerinin olduğunun da şüphesiz ortada olduğunu, davalı Şirketin, Müvekkili Şirket haricinde daha bir çok şirkete de borçlu olup, davalı Şirket’in yerleşim yeri olan Ankara Batı İcra Dairesinde yalnızca 2023 yılında takibe geçilen ‘borçlu’ sıfatı ile bulunduğu icra dosyalarının bilgilerinin ekte sunulduğunu, bu borçlar hasebiyle müvekkili Şirket’e 89/1 ihbarnameleri gönderilmekte olduğunu, bunların dava dilekçelerinde “Ek-6” olarak ibraz edildiğini, yine davalı Şirket çalışanlarının işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle işçiler tarafından yapılan greve dair haber görüntüsünün de dilekçeleri ekinde sunulduğunu, tarafları aynı ancak alacağın konusunu davalı Şirket ile akdedilen sözleşme kapsamında ödeme yükümlülüğü bulunan SGK primlerini ödememiş olması sebebiyle ikame edilmiş Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/118 değişik iş numaralı dosyasıyla ihtiyati haciz taleplerinin kabul edildiğini belirterek, istinafa konu ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararının kaldırılarak; ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne, aksi halde ise talepleri kabul edilmek üzere dosyanın Yerel Mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Talep, taraflar arasındaki 15.01.2022 tarihli taşeron sözleşmesi kapsamında, talepte bulunan iş sahibi tarafından karşı taraf yüklenicinin işçilerine ödenmek zorunda kalınan ücret ve tazminatların sözleşme ve yasal düzenleme doğrultusunda aleyhine haciz talep edilenden tahsil edilmesi gerektiği iddiasına dayalı olarak, bu alacağın teminine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Taraflar arasında, dava dışı … San. A.Ş.’nin şantiyesinde tank imalat ve montaj işlerini yürütülmesine ilişkin 15.01.2022 tarihli taşeron sözleşmesi imzalanmıştır. İhtiyati haciz talep eden yüklenici, karşı taraf taşerondur. İhtiyati haciz talep eden vekili, sözleşmenin 14. Maddesine dayanarak, karşı taraf taşeronun sözleşme kapsamındaki işin ifası sırasında çalıştırdığı işçilerin işçilik alacaklarını ödememesi nedeniyle, bu çalışanların başvuruları ile gerçekleştirilen arabuluculuk anlaşmaları neticesinde müvekkili şirketin 2.000.000,00 TL tutarındaki işçilik alacağını taksitler halinde ödeme yükümlülüğü altına girdiğini ve talep tarihi itibariyle bu kapsamda 994.675,61 TL tutarında ödeme yaptığını, karşı taraf taşeronun sözleşme kapsamında yüklendiği işlerin ifası için çalıştıracağı tüm işçilerin işçilik alacaklarından vs tek başına sorumlu olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin, karşı taraf taşeron işçilerine ödeme yükümlülüğü altına girdiği ve ödemeye başladığı 2.000.000,00 TL tutarında, aksi halde ise talep tarihi itibariyle ödenen 994.675,61 TL tutarında ihtiyati hacze karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haczi düzenleyen İ.İ.K.’nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati haciz talep eden, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; ihtiyati haciz talep eden vekilinin, arabuluculuk anlaşma tutanakları gereğince karşı taraf taşeron çalışanlarına ödemek zorunda olduğu ve bir kısmını ödediği işçilik alacakları ve tazminatlarına ilişkin olarak bulunmuş olduğu ihtiyati haciz talebine ilişkin olarak talep dilekçesi ekinde bunlara dair arabuluculuk anlaşma tutanakalrını ve ödeme dekontlarını sunmuş olması, sözleşmenin 14. Maddesi, arabuluculuk anlaşma (son) tutanaklarının ilam niteliğinde olduğuna dair 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/5. Maddesi göz önünde bulundurulduğunda, bu aşamada ihtiyati haciz talep edenin işçilere ödediğini ispat ettiği miktarlar bakımından ihtiyati haciz için öngörülen yaklaşık ispatı sağlamış olduğu, karşı taraf taşeron şirketin adres değişikliğine ve aleyhine gönderilen haciz ihbarnamelerine ilişkin dosyaya sunulan belgeler dikkate alındığından mal kaçırma ihtimalinin de mevcut olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak, ihtiyati haciz talep edenin talebi, yaklaşık ispat kuralı ve dosyaya sunulan belgelere göre, mahkemece belirlenecek (ihtiyati haciz talep edenin işçilere ödediğini ispat ettiği) miktar üzerinden ve uygun bir teminatla ihtiyati haciz kararı verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-istanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/08/2023 tarih, 2023/511 Esas, 2023/510 Karar sayılı Değişik İş kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-İhtiyati haciz talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-İhtiyati haciz talep eden tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 06/12/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.