Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1425
KARAR NO: 2023/1206
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/08/2023
NUMARASI: 2023/218 D.İş , 2023/218 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 06/12/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden vekili, müvekkili şirketin karşı taraf ile Ercan Hava Alanı Dış Cephe ve Çatı İşleri’nin imalat ve teslimine ilişkin 08.08.2017 tarihli sözleşme imzalandığını, müvekkili şirket tarafından bu sözleşmenin 15/1. maddesine istinaden karşı tarafa 05.04.2019 tarih ve … Referans Numaralı 3.157.223,19 Euro (teminat düşümleri yapıldıktan sonra 2.465.614,00 Euro değerinde ) bedelli avans teminat mektubu ile 05.04.2019 tarih ve … Referanslı 700.000,00 Euro bedelli kesin teminat mektubu verildiğini, müvekkili şirketin sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini tam, eksiksiz yerine getirmesine rağmen karşı tarafın sözleşme kapsamındaki hakediş onay, hakediş ödeme ve teminat mektubu düşümlerini gerçekleştirme yükümlülüğünü basiretli bir tacir gibi yerine getirmekten sürekli imtina ederek, ödememe davranışını bir yöntem haline getirdiğini ve müvekkilinin muaccel olan 610.687,27 Euro alacağını ödemediğini, müvekkili tarafından bu alacağın tahsili için dava ikame edileceğini, karşı tarafın elinde bulunan 29.12.2023 vade tarihli (01.02.2021 Eski Vade) … Mektup Numaralı 03.02.2020 Düzenleme tarihli 757.145,00 Euro’luk kesin teminat mektubunun nakde çevrilmesi halinde müvekkili şirketin telafisi imkansız zararlarla karşı karşıya kalacağını belirterek, HMK 389.md. ve devamı gereğince … Bankası A.Ş. Beykent Ticari Şube tarafından düzenlenen 29.12.2023 vade tarihli (01.02.2021 Eski Vade) … Mektup Numaralı 03.02.2020 düzenleme tarihli teminat mektubunun nakde çevrilmesinin önlenmesine binaen ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yukarıda yazılı olan D.İş esası üzerinden verilen 23/06/2023 tarihli kararla, ihtiyati tedbir istemine konu teminat mektubunun talebe konu uyuşmazlık kapsamında verildiği, tedbir dilekçesi ve ekleri içeriğinin yaklaşık ispat için yeterli görüldüğü gerekçesiyle, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, … Bankası A.Ş. Beykent Ticari Şube tarafından düzenlenen 29.12.2023 vade tarihli (01.02.2021 Eski Vade) … Mektup Numaralı, 03.02.2020 düzenleme tarihli 757.145,00.Euro bedelli mektubunun (dava tarihi itibariyle) =19.610.055,50.-TL bedelli teminat mektubunun nakde çevrilmesinin HMK 389/1 maddesi uyarınca tedbiren durdurulmasına, teminat mektubu bedeli olan 19.610.055,50.-TL bedel üzerinden %20 oranında (3.922.011,10.-TL) nakdi teminat yatırmasına veya aynı oranda bankadan kesin ve süresiz teminat mektubu sunmasına, karar verilmiştir. Karşı taraf vekilinin 10/07/2023 tarihli itiraz dilekçesiyle, taraflar arasındaki sözleşmede meydana gelecek hukuki uyuşmazlıklar için Lefkoşa Kaza Mahkemeleri’ni yetkili ve görevli kılındığnı ve bu uyuşmazlıklara münhasıran Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hukuku’nun uygulanmasının kararlaştırıldığını, dolayısıyla somut olayda huzurdaki mahkemenin yetkisiz olduğu gibi ihtiyati tedbir talebinin Türk Hukuku’na göre sonuçlandırılmasının da doğru olmadığını, bununla birlikte davacı tarafından 19.06.2023 tarihinde Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/180 D.İş sayılı dosyasıyla da huzurdaki talebe konu teminat mektubu için ihtiyatı tedbir talebinde bulunulduğunu ancak ilgili mahkemenin tedbir talebini duruşmalı olarak değerlendirmeye karar vermesi sonucunda 20.06.2023 tarihinde huzurdaki davayı ikame ettiğini, ihtiyati haciz talep eden firmanın, talebi hakkında olumlu/olumsuz bir karar verilmeden mükerrerliğe sebebiyet verecek şekilde huzurdaki ikinci başvuruyu yapmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, HMK 389/1 maddesinde öngörülen ihtiyati tedbir şartlarının da oluşmadığını, ihtiyati tedbir talep eden firmanın dilekçesinden anlaşıldığı kadarıyla tarafların teminat mektubuyla ilgili bir uyuşmazlığı bulunmamakta olup cari hesap alacağının tahsili amaçlı dava ikame edileceğinin ifade edildiğini, dolayısıyla uyuşmazlık konusu olmayan, davaya konu edilmeyen teminat mektubuyla ilgili tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, ihtiyati tedbir kararının, yetkiye, içeriğine, sebeplerine, depo edilen teminatın takdirine ve oranına ilişkin itirazları doğrultusunda kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, itiraz üzerine murafaalı olarak yapılan inceleme neticesinde, yukarıda yazılı olan D.İş esası üzerinden verilen 29/08/2023 tarihli ek kararla, taraflar arasında KKTC Ercan Havaalanı Terminal Binası Cephe ve Cam Çatı İşlerinin ihtiyati tedbir talep eden … firması tarafından üstlenilmesi hususunda sözleşme imzalanıldığı, işbu sözleşmenin 27. İhtilafların Halli başlıklı maddesinde sözleşmenin tatbikatından doğacak ihtilafların halli için Lefkoşa Mahkemelerinin yetkili olacağı, uygulanacak hukuk başlıklı 28. Maddesinde; sözleşmenin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hukuku’na ve Kanunlarına tabi olacağı ve bunlara göre yorumlanacağı hususlarının düzenlendiği, bu hali ile sözleşmedeki açık hüküm nedeniyle taraflar arasında meydana gelecek hukuki uyuşmazlık için Lefkoşa Kaza Mahkemeleri’nin yetkili kılındığı, nitekim ihtiyati tedbir talep eden vekilince dosyaya sunulan delillerden Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde esas davanın açıldığı, Lefkoşa Mahkemesi’nce de 2166/2023 dava sayılı 15/08/2023 tarihli karar ile ihtiyati tedbir kararı verildiği gerekçesiyle, itirazın kabulü ile, mahkemelerinin milletlerarası yetkisi bulunmadığından, verilen 23/06/2023 tarih 2023/218 D.iş ve 2013/218 K. sayılı ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, karar verilmiştir. İhtiyati tedbir talep eden vekili istinafında, tedbirin ortadan kaldırılmasını gerektirecek hukuken bir sebep yok iken, Yerel Mahkeme tarafından tedbirin kaldırılmasına karar verilmesinin yasal mevzuatta karşılığı bulunmadığını, her ne kadar taraflarınca davanın esasına ilişkin Lefkoşa Kaza Mahkemeleri’nde dava açılmış ise de HMK’nın 397/2. Maddesi gereğince nihai kararın kesinleşmesine kadar ihtiyati tedbirin devamı gerektiğini, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesinin, müvekkiline karşı olan borcunu ödemekten bilasebep imtina eden karşı tarafın uhdesinde bulunan teminatları da nakde çevireceğinin kaçınılmaz olduğunu, bu durumun da müvekkil için katlanılmaz zararlara yol açacağını, talep dilekçesi ekinde sunulan Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/475 D.İş sayılı tedbir kararı dosya içeriği incelendiğinde, müvekkili şirketin muaccel alacaklarını tahsil edebilmek amacı ile karşı yana ihtarname keşide ettiğinin, işbu ihtarnamenin tebliği akabinde karşı tarafın müvekkili şirketin muaccel alacaklarını ödemek bir yana elinde bulunan kesin teminat mektubunu herhangi bir hukuki gerekçe bulunmaksızın nakde çevirdiğinin, avans teminat mektubu ile ilgili tazmin talebinin ise devam ettiği süreçte Ek-13 olarak sunulan tedbir kararı alınmak suretiyle tazmin talebinin önüne geçildiğinin görüleceğini, bu ihtiyati tedbir akabinde karşı taraf ile imzalanan 24.01.2020 Tarihli Zeyilname ile müvekkilinin 571.450,00 Euro’luk alacak kaleminin kayıt altına alındığını, ayrıca Zeyilname akabinde 30.01.2020 Tarihli Protokol ile müvekkili şirketin 442.860,37 Euro’luk alacağının 20.02.2020 ve 30.03.2020 tarihli çekler ile ödenmesine, 04.10.2019 tarihinde haksız yere tazmin edilen 700.000,00 Euro’luk kesin teminat mektubu yerine Ek-18 olarak sunulan Zeyilname kapsamındaki işleri de kapsayacak şekilde 757.145,00 Euro’luk teminat mektubu sunulması halinde haksız yere tazmin edilen 700.000,00 Euro’nun iadesine, bu Protokol’ün imza tarihinden önce düşümü yapılmamış avansların düşümünün yapılmasına, avans teminat mektubu yerine 1.873.383,13 Euro’luk avans teminat mektubu verilmesine, 05.04.2019 Tarihli avans teminat mektubunun müvekkiline iadesine ve sözleşmenin devamına şeklinde anlaşıldığını, 30.01.2020 Tarihli bu Protokol’ün yürürlüğe konulması ile Karşı Taraf ile imzalanan sözleşme konusu işin ifasına yeniden başlanıldığını, karşı yanın, gerek Ana Sözleşme gerek ise tedbir kararı akabinde oluşturulan Protokol yükümlülüklerini yerine getirmekten sürekli imtina ettiğini, müvekkili şirketin, basiretli bir tacir olarak Yerel Mahkemeye yapılan tedbir başvurusu tarihine kadar yükümlülüklerini yerine getirmeye devam ettiğini, lakin, 1 yıllık süreçte bitmesi gereken işin Karşı Taraf’ın sözleşme yükümlülüklerine aykırı davranması nedeniyle yaklaşık 5 yıl süre ile devam ettiğini, sözleşme konusu iş müvekkili şirketçe yerine getirilmesine rağmen, Karşı Yanın ödeme ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmemeyi bir idari eylem haline getirdiğini, talep dilekçelerinde Ek-26 olarak sunulan cari hesap dökümleri delilleri incelendiğinde, yapılan ihzarat ve hak edişlere ilişkin Karşı Yan’a birçok kez ödeme talebinin yapıldığının, Karşı Yan tarafından ödeme taleplerine hiçbir şekilde cevap verilmediğinin açıkça görüleceğini, müvekkili şirketin, 1 yıllık işin Karşı Taraf’ın kusurundan kaynaklı 5 yıla yayılması nedeniyle uğradığı finansal zararlar dışında mevcut hak ediş alacağı toplamı olan 610.687,27 Euro’luk alacağını 2 yılı aşkın bir süredir alamadığının görüleceğini, müvekkili şirketin, Karşı Taraf ile imzalanan sözleşme kapsamındaki işi tamamlayarak talep dilekçelerinde Ek-28 olarak dosyaya sunulan 01.07.2022 Tarihli yazı ile Karşı Taraf’a bildirdiğini, belirtilen tarih üzerinden talep tarihine kadar 1 yıllık süre geçmiş olmasına rağmen, Karşı Tarafça geçici kabul işleminin kötüniyetli olarak yapılmadığını ve müvekkili şirketin alacakları ödemediği gibi, uhdesinde bulunan kesin teminat mektubu ve avans teminat senedinin de iade edilmediğini, müvekkil şirketin 2019 yılında alacağının ödenmesi ile ilgili ihtarı akabinde Karşı Taraf’ın elinde bulunan teminat mektuplarını kötüniyetli olarak tazmin etme yoluna gitmesi karşısında, müvekkili şirketin bu defa alacağını tahsil etme yoluna girmeden önce Karşı Yan elinde bulunan teminat mektuplarının tazminini önleyici karar almasının zaruri hale geldiğini, müvekkili şirketin, esas mahkemesinde alacak davası açmadan önce Yerel Mahkemede teminat mektubunun nakde dönüştürülmesinin önlenmesi ile ilgili ihtiyati tedbir başvurusunda bulunmuş, tedbir kararı akabinde 2 haftalık yasal süre içerisinde yetkili ve görevli Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde 2166/2023 Dava Numarası ile alacak davasını ikame etmiş olduğunu, işbu açılan davaya ilişkin evrakların 09.08.2023 tarihli dilekçe ile Tedbir Mahkemesine bildirildiğini, yine Kıbrıs Lefkoşa Kaza Mahkemesince 2166/2023 Dava Dosyası üzerinden Karşı Yan’ın elinde bulunan teminat mektuplarının nakde dönüştürülmesinin önlenmesi ile ilgili 15.08.2023 tarihli tedbir kararının Yerel Mahkeme dosyasına 17.08.2023 tarihinde sunulduğunu, bu karar dikkate alınmayarak tedbirin kaldırılmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, talep olunan ihtiyati tedbirlerin en az masrafla ve en çabuk nerede ifası mümkün ise işbu tedbirlere o mahal mahkemesi tarafından dahi karar verilebileceğini, mevcut konu itibariyle; muaccel 610.687,27 Euro alacaklarının tahsilini sağlamak amacıyla ve karşı tarafın elinde bulunan teminat mektuplarının nakde çevrilmesi tehlikesi ile müvekkili şirketin telafisi imkânsız zararlarla karşı karşıya kalma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu, bu sebeple müvekkilinin zarara uğramaması maksadıyla Yerel Mahkeme nezdinde gecikmeksizin tedbir talebinde bulunulmuş, akabinde ise yukarıda izah edildiği şekilde süresi içerisinde esas mahkemesinde dava ikame edildiğini, Yerel Mahkemece ihtiyati tedbirin kaldırılması yönündeki kararın kesinleşmesi halinde Karşı Tarafın borcunu ödemediği gibi elinde bulunan kesin teminat mektubunu kötü niyetli olarak tazmin etmek suretiyle haksız kazanç elde edeceğini ve müvekkili şirketin telafisi imkansız zararlarla karşı karşıya bırakacağını belirterek, yerel mahkemenin 2023/218 D.İş. 29.08.2023 tarihli ara kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak ihtiyati tedbir taleplerinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasında imzalanan Ercan Hava Alanı Dış Cephe ve Çatı İşleri’nin imalat ve teslimine ilişkin sözleşme (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi) nedeniyle verilen teminat mektubunun paraya çevrilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi talebinden kaynaklanmaktadır. Talep ve istinaf dilekçeleri içeriğinden de anlaşılacağı üzere, taraflar arasındaki 08.08.2017 tarihli sözleşmede meydana gelecek hukuki uyuşmazlıklar için Lefkoşa Kaza Mahkemeleri’ni yetkili ve görevli kılınmış, bu uyuşmazlıklara münhasıran Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hukuku’nun uygulanacağı kararlaştırılmış, talep eden tarafından istinafa konu ihtiyati tedbir kararı akabinde 2 haftalık yasal süre içerisinde yetkili ve görevli Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde 2166/2023 Dava Numarası ile alacak davası ikame edilmiş ve hukukumuzda ihtiyati tedbirde görevli mahkeme, dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili mahkeme, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkeme ise de, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin “Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin Kesin Nitelikteki Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesine Yönelik” olarak verdiği 2022/3529 Esas – 2022/4699 Karar sayılı ve 12/10/2022 Tarihli ilamında belirtildiği üzere, bu hükmün burada uygulanma kabiliyeti bulunmadığı, ihtiyati tedbir kararları geçici nitelikte bir koruma sağladığından, yabancı mahkemelerce veya hakem heyetlerince verilen ihtiyati tedbir kararlarının tanınması ve tefizinin de mümkün olmadığı, bu durumda, esas uyuşmazlığa bakmakta olan yabancı mahkeme veya hakem heyetinin Türkiye’de bulunan mal veya alacaklarla ilgili olarak vereceği tedbir kararının Türkiye’de bir etkiye sahip olmayacağı ve dolayısıyla yabancı mahkeme veya hakem heyetindeki davanın nihai hedefi bakımından taraflara bir koruma da sağlamayacağı, Türkiye dışında bir yabancı mahkeme veya tahkim yargılamasında verilen ihtiyati tedbir kararının Türkiye’de uygulanmaması ve bu yargılama nedeniyle Türkiye’de verilen ihtiyati tedbire ilişkin itirazın Türkiye’de değerlendirilememesi nedeniyle ihtiyati tedbirin taraflara sağladığı korumadan da mahrum bırakacağı, özellikle yabancılık unsuru taşıyan birçok uyuşmazlıkta yargılama veya tahkim yeri ile dava konusu malların bulunduğu yerin farklı ülkelerde bulunduğu durumlarda tarafları bu haktan mahrum bırakmanın nihai yargılama sonucunda ulaşılmak istenen amacı da anlamsız kılabileceği (Şanlı Cemal/Esen Emre/ Ataman-Figanmeşe İnci; Milletlerarası Özel Hukuk, 7. Baskı, Beta Yayınları, İstanbul-2019, s. 516 vd.), buna göre, yabancı ülkenin yetkili kılınmasına veya yurtdışı tahkim anlaşmasının varlığına rağmen yabancılık unsuru içeren bir uyuşmazlığa ilişkin olarak Türk mahkemelerinden ihtiyati tedbir istenebileceği gibi Türk mahkemelerinden verilen ihtiyati tedbire ilişkin kararlara yapılan itiraza da, tahkimde dava açılıp açılmadığına bakılmaksızın, Türk mahkemelerinde bakılabileceği, bu açıklamalar doğrultusunda, Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmede meydana gelecek hukuki uyuşmazlık için Lefkoşa Kaza Mahkemeleri’nin yetkili kılındığından bahisle, sair itirazlar incelenmeksizin, karşı taraf vekilinin yetki itirazının kabulüne karar verilmiş olmasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme ara kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak, karşı taraf vekilinin ihtiyati tedbir ara kararına yapmış olduğu esasa ilişkin istinaf itirazları değerlendirildikten sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 23/06/2023 tarih, 2023/218 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-İhtiyati tedbir talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-İhtiyati tedbir talep eden tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 06/12/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.