Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2023/136 E. 2023/235 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/136
KARAR NO: 2023/235
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/11/2022
NUMARASI: 2022/671 Esas, (Derdest)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 14/03/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının, müvekkili ve dava dışı şirketin Kurumsal Web Sitelerinin Tasarımını yapması için anlaşma yapıldığını, davalının edimini yerine getirmediğini, sözleşme kapsamında davalıya avans ödemesi yaptıklarını, davalının avans ödemelerinin iadesi için yaptıkları takibe haksız itiraz ettiğini, itirazın iptali davasında, davalının lehine delil yaratarak mahkemeyi yanıltmasının önüne geçebilmek ve dava dilekçelerinde adreslerini belirttikleri internet sitelerinde müvekkil şirket aleyhine içerikler yazılmasının önüne geçebilmek amacıyla davalının işbu internet sitelerine erişim imkanının kısıtlanması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; davanın konusunun ödenen paranın iadesi talepli davacı tarafından davalı aleyhini ikame olunan ilamsız icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkin olup, doğrudan dava konusu talebe yönelik olmayan ve HMK 389 madde şartlarını ihtiva etmeyen ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinafa başvurmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, davalının, lehine delil elde edebilmek amacıyla davaya konu kurumsal web sitelerine erişerek siteler üzerinde işlem yaptığını, müvekkili şirketin kurumsal web sitesinin “Hakkımızda” bölümündeki “Ekibimiz” kısmının işbu dava ikame edilmeden önce boş iken, dava açıldıktan sonra davalı tarafından kötü niyetli bir şekilde bu kısıma sonradan fotoğraflar yüklendiğini, yine web sitesindeki “Vizyon” ve “Misyon” kısmı boş iken sonradan bu kısımların davalı tarafından doldurulduğunu, iş bu hususların ekte sundukları Web sitesinin müvekkili şirket nezdindeki ekran görüntü kaydı ile sabit olduğunu, dava dilekçesinde de belirttikleri üzere, uyuşmazlığa konu internet sitesinin müvekkilinin kurumsal Web sitesi olduğunu, davalının lehine delil yaratmak gayesiyle işbu web sitesine halen erişim sağlamasının, bu imkanı açıkça kötüye kullandığının göstergesi olduğunu, davalı tarafından halen web sitesindeki birçok bölüme içerik yazılmadığını, Web sitesinin tamamlanmamış nitelikte olduğunu, her ne kadar mahkeme, red kararının gerekçesinde HMK Madde 389 şartlarının oluşmadığını ve tedbir talebinin doğrudan dava konusu talebe yönelik olmadığını belirtmişse de; işbu gerekçenin kabulünün mümkün olmadığını, davaya konu uyuşmazlığın, müvekkili şirketin ve … Anonim Şirketi’nin kurumsal Web sitelerinin tasarımına ilişkin edimin davalı tarafça taahhüt edilen tarihte tam ve eksiksiz yerine getirilmemesinden kaynaklandığını. tedbir taleplerinin amacının davalı tarafın halen bahse konu web sitelerine erişim sağlayarak içerik eklemesi ve içerikleri değiştirmesi sebebiyle lehine delil yaratarak mahkemeyi yanıltma gayesinin önüne geçebilmek ve yine davalı tarafın bahse konu sitelere erişim imkanını kötüye kullanarak müvekkili şirket aleyhine nitelikte içerikler yazmasının önüne geçilebilmesi olduğunu, tedbir konulmadığı takdirde davalının bahse konu sitelere erişim imkanının devam edeceğini böylelikle davalının bahse konu sitelerdeki içerikleri değiştirmeye devam edebileceğini, müvekkilinin hak kaybına uğrayacağını, sonuçta, hak ivedilikle yerine getirilmediği takdirde, nihai hak kaybı tehlikesi söz konusu olacağından, gecikmesinde tehlike olan bir durumun var olduğu kabul edilerek ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Talep, taraflar arasında imzalanmış olan Kurumsal Web Sitelerinin Tasarımı sözleşmesinden kaynaklı edimlerin süresinde yerine getirilmediğinden bahisle sözleşme kapsamında ödenen avansın iadesi için yapılan takibe itirazın iptali davasında, davalı yüklenicinin dilekçede belirtilen web sitelerine erişiminin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir talebine ilişkindir. Mahkemece davanın konusunun alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali davası olduğu, doğrudan dava konusu talebe yönelik olmadığı ve HMK 389 madde şartlarını ihtiva etmediğinden bahisle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. HMK’nın 389 maddesinde şartların bulunması halinde ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiş olup, davada talep, para alacağının tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkin olup, tedbir konulması istenen web siteleri dava konusu değildir. Bu nedenle uyuşmazlık konusunu teşkil etmeyen hususta tedbir kararı verilemeyeceğinden mahkemece aynı gerekçe ile verilen red kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/11/2022 tarih ve 2022/671 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 14/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.