Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2023/1281 E. 2023/1177 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1281
KARAR NO: 2023/1177
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/08/2023
NUMARASI: 2023/482 Esas, (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/12/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili; İstanbul İli, Pendik İlçesi … Mah. … ada .. parsel numaralı taşınmaz üzerindeki yapımı davalı şirket … A.Ş tarafından üstlenilen … İstanbul projesinin … Etap … Blok yapım işi kapsamında davalı şirket ile müvekkili şirket arasında 25.10.2021 tarihli … sayılı Cephe İşleri Kısmi Sarf ve Ana Malzeme Temini Sözleşmesi ve … sayılı Cephe İşleri İşçilik Sözleşmesi akdediliğini, proje kapsamında sözleşmede belirtilen çeşitli işlerin müvekkili şirket … Tic. Ltd. Şti.’ne taşere edildiğini, öncelikle ve önemle belirtmek gerekir ki dava konusu teminat çeklerinin keşide yeri ve keşide vade tarihlerinin ihtiva etmediğinden TTK mk 780/1-E hükmü uyarınca geçersiz olduğunu, öte yandan müvekkili şirketin davalı şirketten 1.004.655,60 TL alacaklı olduğunu, teminat olarak teslim edilen çeklerden dolayı davalı şirkete borcu bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından sözleşmelerde kararlaştırılan tüm edim ve yükümlülükler yerine getirildiğini, müvekkili şirketin üstlendiği işin tamamlandığını, diğer müvekkili …’in söz konusu teminat çeklerine şirket ortağı ve yetkilisi olarak avalist sıfatıyla imza attığından müvekkili şirketin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığından avalist sıfatıyla imza atan müvekkilinin de davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, İstanbul İli Pendik İlçesi … Mahallesi … ada 1 parsel numaralı taşınmaz üzerinde yapımı davalı şirket … A.Ş. tarafından üstlenilen “… İstanbul” projesinin “… Etap … Blok Yapım İşi” kapsamında davalı şirket ile müvekkil şirket arasında akdedilen 25.10.2021 tarihli … sayılı Cephe İşleri Kısmi Sarf ve Ana Malzeme Temini Sözleşmesi ve … sayılı Cephe İşleri İşçilik Sözleşmesi kapsamında taşeron olarak çalışan müvekkil şirketin davalı şirkete teminat olarak teslim ettiği ve diğer müvekkilimizin avalist olduğunu, … Bankası A.Ş’ye ait … çek seri numaralı 750.000,00 TL bedelli, … Bankası A.Ş’ye ait … çek seri numaralı 750.000,00 TL bedelli, … Bankası A.Ş’ye ait … çek seri numaralı 750.000,00 TL bedelli, … Bankası A.Ş’ye ait … çek seri numaralı 750.000,00 TL bedelli, teminat çeklerine ilişkin ayrıntısı açıklanan nedenlerle öncelikle teminatsız veya mahkememiz tarafından makul görülecek teminat mukabilinde 2004 sayılı İİK’nun m. 72/3 uyarınca huzurdaki davaya konu çeklerin ibrazı halinde ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve neticeten müvekkillerinin söz konusu çeklerden dolayı davalı şirkete borçlu olmadığının tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davaya konu senetlerin teminat amaçlı verildiğine dair karşı tarafın imzasını içeren bir belge olmadığı, işin bitirilip bitirilmediğine dair teslim veya geçici kabul tutanağı olmadığı, taraflar arasında borç alacak miktarının tespitine dair hesap mutabakatı olmadığı, çekin bir ödeme aracı olduğu, bu durumda ödemeden men kararı verilmesini gerektirir yaklaşık ıspat şartının sağlanmadığı anlaşılmakla, talebin reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili istinafında; çek teslim tutanaklarında görüldüğü üzere çekin keşide yeri ve tarihi olmadığını, geçerli olsa bile teminat çeki olduğunu mail yazışmalarından teminat çeki olarak verildiğinin açık olduğunu, davalının bakiye borcu olduğunu, işi tamamladıklarını, yaklaşık ispat için yeterli olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. Talep, menfi tespit davasında dava konusu senetlerin icra takibinde ibrazı halinde ödenmemesi yönünde İİK 72/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. HMK’nın genel olarak ihtiyati tedbiri düzenleyen 390/3 maddesinde tedbir talep eden tarafın, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu belirtilmiştir. Dava, senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ekinde sunulan belgelerle henüz yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmemiştir. Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/08/2023 tarih ve 2023/482 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacılarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerilerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 05/12/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.