Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2023/1236 E. 2023/1080 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1236
KARAR NO: 2023/1080
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2023
NUMARASI: 2023/438 Esas, null/null Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/11/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davacı firma ile davalı firma arasında, davalı firmanın davacı müvekkil firmaya ihtiyacı olan hidrolik yük platformu satma ve sağlama konusunda teklif vermesi üzerine bir ticari iş ilişkisi başladığını, davalı firma, iş bu teklifini ilk önce sözlü ve akabinde dilekçemiz ekinde yer alan 19.05.2022 tarih … teklif numaralı teklif mektubu ile davacı firmaya bildirdiğini, taraflar arasında kabul gören bu iş ile birlikte Davacı firma tarafından kabul edilen ve firmalar arasında da mutabık kalınan tüm hususlara istinaden işin başlanması ve ürünün Davacı firmaya teslimi, montajı, vs için toplam 35.000,00 Euro talep edilen bedel 28.06.2022 tarihinde davacı firma tarafından davalıya bildirdiği … Bankası AŞ. _ … hesabına tek seferde ve nakden ödendiğini, Yasalar nezdinde yurt içi döviz transferinin yasak olması / yasaklanmış olması ve davalı firmanın da TL. banka hesap bilgisini davacı firmaya iletmesi nedeniyle taraflar arasında mutabık kalınan 35.000,00 Euro bedel aynı günün/saatin Euro banka satış kuru ile çarpılarak 618.256,50 TL olarak davalı firma banka hesaplarına tek seferde ve nakden 28.06.2022 tarihinde ödendiğini, iş bu tarafların mutabık kaldıkları anlaşma ve akabinde davacı firmanın tek edimi olan bedel ödemesinin tam ve eksiksiz şekilde gerçekleşmiş olmasına rağmen; davalı firma aradan geçen kabul edilebilir makul süreyi, hakkaniyet ve iyi niyet dışı bir zaman diliminde dahi (yaklaşık 1 yıl) her hangi bir edimini yerine getirmediği, gerçekleşen ödemeyi faturalandırılmadığını, ürün hiç bir suretle davacı firma’ya teslim etmediğini, bu nedenlerle tüm haklı dava ve taleplerimizin kabulüne, davalı tarafından Çorlu İcra Dairesi Müdürlüğü … Esas sayılı icra takip dosyasına gerçekleştirilen haksız, bilinçli ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin tüm fer’ileri ile birlikte devamına, davalının Davacıya yönelik Çorlu İcra Dairesi Müdürlüğü … Esas sayılı icra takip dosyasında, itirazlarında ve eylemlerinde açık şekilde haksız, bilinçli ve kötü niyetli olması ile birlikte alacağın ihtilafsız ve belirlenebilir / likid olması; davalı aleyhine yönelik olarak haksız, bilinçli ve kötü niyetli şekilde usul ve yasaya uygun olan haklı Davacının Çorlu İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasını itiraz ederek durdurmuş olması, haklıalacak kalemlerinin tahsilini bilinçli ve kötü niyetli eylemlerle engellemesi nedeniyl takibe konu asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, haklı ve sabit alacak kalemlerimizin hiç bir suretle kesin bir teminat altına alınmamış olması nedeniyle de “davalı her türlü ve sabit olan kötü niyeti de göz önüne alınarak ileride tahsilatı imkansız kılabilecek her türlü eyleminin önüne geçebilmek için öncelikle teminatsız aksi halde sayın mahkeme’nin belirleyeceği teminat karşılığında ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararı vermesini talep etmiştir. Mahkemece; ihtiyati haciz isteminde bulunan taraf alacağın varlığını yaklaşık olarak ispatlaması gerekmekte olup talep dilekçesi ekinde sunulan delillerden davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, davalının sorumlu olup olmadığı, sorumluluk mevcut ise ne miktarda sorumlu olunduğu hususlarında yaklaşık kanaatin oluşmaması, alacağın varlığının yargılama neticesinde ortaya çıkacağı, İcra ve İflas Kanunu’nun 257. maddesindeki yasal unsurların oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinafında; alacağının sabit olduğunu, ödemelere davalının itiraz etmediğini, yaklaşık ispat şartlarının gerçekleştiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK’nın 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya mallarını gizleme, kaçırma, kaçma gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati haciz talep eden taraf, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı iş sahibi işin ifa edilmediğini iddia ederek ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, yüklenici edimini yerine getirdiğini davacının teslimden kaçındığını savunmuştur. Davalının iddiasının yaklaşık olarak ispatı sabit olması halinde alacaklının temerrüdü söz konusu olacağından ihtiyati hacze yeterli yaklaşık ispat ölçüsünde bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmasına göre bu aşamada verilen ret kararı usul yasa ve dosya kasamına uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/07/2023 tarih ve 2023/438 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 15/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.