Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2023/1088 E. 2023/1008 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1088
KARAR NO: 2023/1008
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/11/2022
NUMARASI: 2014/846 Esas, 2022/724 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 02/11/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında … Merkezi İnşaatı ile ilgili olarak kalfalık sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafın işi durdurduğu tarihe kadar yaklaşık 3130 m2 olan sözleşmedeki hesap alanının hepsindeki işleri bitirdiğini, müvekkilinin sözleşmeye göre 84.510,00 TL hak ediş alacağı bulunduğunu, davalı ile davacı arasında imzalanan sözleşmenin 11. maddesinde “her ay sonunda hak ediş dosyası hazırlanacak ve onaya sunulacaktır, onay tarihinden itibaren 30 gün içinde ödeme taşerona yapılacaktır” denilmesine rağmen müvekkiline ödenmesi gereken hak ediş ücretinin ödenmediğini, ihtiyaç hasıl olan inşaat malzemelerinin planlanan gün ve saatlerde şantiye sahasına getirilememesi ve devamlı malzeme temininin ertelenmesini içeren … Merkezi İnşaatının 05.06.2011 tarihinden itibaren işçilik bakımından aksama nedenine ait tutanağın davacı, Şantiye şefi ve Şantiye görevlisi tarafından imza altına alındığını, bu durumdan tamamiyle şirketin kendisi sorumlu olduğunu ileri sürerek 84.510,00 TL ‘lik toplam hak ediş ücretinden şimdilik 10.000,00 TL hak ediş ücretinin, ücretin hak edildiği tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsil olarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, işveren ve dava dışı … şirketi arasındaki sözleşmenin feshedildiğini, hakediş ödemesi alamadıklarını, ilk hakediş dosyasının Nisan 2011’de yapıldığını ancak davacının bu tarihten önce iş yavaşlattığını, davacının hakediş ödemesine hak kazanmadığını, tutanak tutulmasına ilişkin davacı beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, davacıya borcu olmadığını savunarak davanın reddine karara verilmesini talep etmiştir. Mahkemece,iddia,savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesinde; taşeronun inşaatın kalıp işçiliği, beton tuğla duvar örümü işçiliğini, düz ölçü olarak m2 başı 27,00.-TL’ye yapmayı, temelin tam kat, diğer katların düz tabliye alanının, çatı yapımının ise yarım kat ölçüleceği, 1 mt’yi aşan perdelerim kiriş altından tek yüz hesaplanacağının belirtildiğini, taraflar arasındaki sözleşme ve işin son durumunu belirten tespit göz önüne alınarak davacının talep edebileceği iş bedelinin 58.252,00 TL tutarında hakediş alacağı olduğu, alınan raporlardan en son alınan üçüncü heyet tarafından sözleşmenin yorumlandığı ve tespit dosyası ile arasında irtibat kurularak hesaplama yapıldığı anlaşılmakla bu raporun esas alındığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili istinafında, davanın 10.000.-tl dava değeri ile kısmi dava olarak açıldığını, 27.09.2022 tarihinde yapılan ıslah ile dava değerinin 48.252.-tl daha yükseltildiğini, mahkemece ilk dava değeri olan, 10.000.-tl lik alacağa tespit tarihi olan 28.06.2011 tarihinden itibaren faiz işletilmesine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, 2014 yılında başlamış yargılamada, defalarca kere bilirkişi raporu alınması ve bu raporlarda da defalarca kere, dosya delil durumu itibari ile, davacının iddialarını kanıtlayacak delil durumunun dosya kapsamında olmadığı ve bu nedenle bir hesaplama yapılmasının da mümkün olmadığı yönünde görüş bildirilmiş olmasına rağmen; dosyanın yeniden bir bilirkişi heyeti’ne verilerek , asıl işveren … Aş. tarafından yaptırılmış olan delil tespit dosyası verilerine göre, bir bilirkişi hesaplaması yapılması sonucu istihsal olunan bilirkişi raporuna göre verilen hükmün kabulünün mümkün olmadığını, bilirkişilerin Fatih Asliye Hukuk Mahkemesi delil tespit dosyasındaki verilerinin , yapılan işçiliğin tamamının, davacı tarafından yapılmış olması ihtimaline binaen hesaplama yaptıklarını ve delil tespit dosyası verilerine göre hesaplama yapılmasının kabulünün mümkün olup,olmadığı hususunu da mahkeme’nin takdirinde olduğunu bildirdiklerini, bilirkişi raporu’nda, davalı müvekkil şirket tarafından yapılmış olan, 2.110.80.-tl ödemenin de, KDVsiz tutar olan, 58.252.00.-tl den düşülmesi gerektiği belirtilmiş ise de, davacı taraf, bu tutarı indirmeden, ıslah yapmış ve yerel mahkemece ıslah edilen tutar üzerinden hüküm oluşturduğunu, dava dışı … Aş tarafından yaptırılmış olan, mezkur delil tespit dosyası içerisinde yapılmış olduğu bildirilen işler, davacı tarafından yapılmadığını, bilirkişiler, hesaplama yapılabilmesi için, dava konusu faturaların ve hak edişlerin tümünün dosya içerisine sunulamadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında 11/03/2011 tarihli “kalfalık sözleşmesi” başlıklı yazılı sözleşme bulunmaktadır. Uyuşmazlık sözleşme gereği yapılan işin miktarına ilişkindir. Eser sözleşmesi sona ermedikçe veya yüklenicinin işi terk ettiği iddia ve ispat edilmedikçe yazılı olarak yapılan sözleşme kapsamındaki imalatların yüklenici tarafından yapıldığı fiili karine olarak kabul edilmektedir ve imalatın yapılıp, yapılmadığı her türlü delille ispatlanabilir. Dava öncesinde alınan tespit raporu ve sonrasında alınan bilirkişi raporları ve yargılama sırasında dinlenen davacı tanık beyanlarına göre talep konusu imalatın davacı yüklenici tarafından yapıldığı, aksinin de davalı tarafça ispatlanamadığı anlaşılmakla mahkeme kararı usul ve yasaya uygun ise de hüküm fıkrasında kabul edilen 10.000,00TL alacağa delil tespiti tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalı olmuş, temerrüt tarihi dava tarihi olarak kabul edilerek bu alacak için dava tarihinden faiz başlatılarak hüküm kurulması gerektiğinden mahkeme kararının bu nedenle kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/11/2022 tarih ve 2014/846 Esas, 2022/724 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davanın KABULÜ ile, 58.252,00 TL alacağın, 10.000,00 TL’sine dava tarihinden, 48.252,00 TL’sinin ıslah tarihi olan 27.09.2022 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki ticari avans faiziyle birlikte davalı … İnş. Pro. Taah. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 3.979,19-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan (148,50-TL+1000,00-TL) peşin ve ıslah harcı olmak üzere toplam 1.148,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.830,69-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yapılan 148,50-TL peşin harç, 1.000,00-TL ıslah harcı, 648,60-TL posta ve tebligat gideri ve 8.450,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 10.247,1‬0-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, 3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.900,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından yatırılan (179,90-TL+815,00-TL) maktu ve nispi karar harcı olmak üzere toplam 994,90-TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davalı tarafından yapılan herhangi bir harcama olmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 02/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.