Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/93 E. 2022/462 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/93
KARAR NO: 2022/462
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 16/07/2019
NUMARASI: 2017/258 Esas, 2019/754 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/12/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan 02.02.2017 Tarihli Fasciti Üretim Sözleşmesi ile “10.000 adet 9167 Erkek ceketin davalı tarafından adedi 17,00 TL’ye dikiminin yapılarak” sözleşmede belirlenen tarihlerde teslimine karar verildiğini, bu kapsamda 10.000 adet ürüne ait malzeme ile teknik dosya ve orijinal 1 adet numunenin 03/02/2017 tarihinde davalı şirkete teslim edildiğini, ancak davalı şirket tarafından kumaşların bir kısmının kesilerek ürün imalatına başlandıktan sonra, geçerli hiçbir neden olmaksızın ürünlerin dikiminden vazgeçildiğini, 06/02/2017 tarihinde, Beyoğlu … Noterliğinin … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile davalıya sözleşme konusu ürünlerin imalatının yapılmasının ve edimlerini yerine getirilmesinin ihtar edildiğini, ancak davalı tarafından gönderilen cevabi ihtarnamede, numune olarak gösterilen ürünle, sözleşme konusu ürünün aynı olmadığınn, ek sözleşme yapılmasının gerektiğinin belirtildiğini, davalının sözleşme konusu ürünleri sözleşme şartları gereğince dikmeyeceğinin anlaşılması üzerine, davalıya teslim edilen malzemelerin iade alınarak, 3,00 TL adet fiyat farkıyla başka bir firmaya yaptırıldığını, davalı şirketin sözleşme konusu edimini yerine getirmemekte kusurlu olduğunu, taraflarca sözleşme imzalanmasından bir gün sonra malzemeler ile birlikte orijinal numune ile teknik dosyanın davalıya gönderildiğini, davalı tarafından da hiçbir itiraz olmaksızın kumaş kesimi yapılarak üretime başlandığını, bu aşamadan sonra davalı tarafından ürünün sözleşmede belirtilen ürünle farklı olduğu yönünde itiraz edilerek, fiyat farkının istendiğini, davalının haksız ve sebepsiz olarak sözleşme konusu ürünlerin dikiminden vazgeçmesi nedeniyle ürün başına 3,00 TL. fazla ödeme yapılarak, ürünlerin başka bir firmaya diktirildiğini, bu 10.000 adet dilimin başka bir firmaya diktirilmesi nedeniyle müvekkili tarafından 30.000 TL fazla ödeme yapıldığını, davalının sözleşme konusu edinimi yerine getirmemesinden dolayı müvekkilinin fiyat farkı haricinde, navlun bedeli ve sair ödemelere maruz kaldığını belirterek, fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, ürünlerin 3. kişiye diktirilmesi nedeniyle oluşan fiyat farkı alacaklarının şimdilik 9.000,00 TL’si ile navlun ve sair masraflar için şimdilik 1.000,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalı şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekilince 18/04/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle, talep edilen miktar 32.619,60 TL’ye yükseltilmiş ve buna dair gerekli ıslah harcı yatırılmıştır.Davalı vekili cevabında, sözleşme konusu 9167 model ceketlerin astarının sırt kısmında tek parça kapitone, kolunda sadece astar, koldış kumaş 2 parça, patında astar, cebinde astar, iç astarda ise tek flota cep olacağını, sözleşme konusu ürünün model ve dizaynının bu şekilde olması gerekirken, davacının sözleşme dışına çıkarak ekstra maliyetli yeni taleplerle, farklı numuneye göre farklı ürün talep ettiğini, davacının sözleşme ile istediği ürünle, numune olarak gösterdiği ürünün aynı olmadığını, bu durumun ticari etik kurallarına uymadığı gibi, akde vefaya da aykırı olduğunu, müvekkilinin sözleşmeye sadık kalmak suretiyle işi yapmaya hazır olmasına ve bu hususta davacı şirkete Kartal … Noterliğinin 08.02.2017 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesini göndermesine rağmen, davacı şirketin fırsatçılık yapmak sureti ile sözleşmede olmayan farklı işi yaptırma gayreti içine girdiğini, davacının ekstra özel talepleri yönünden ek sözleşme yapılmasının gerektiğini, davacı şirketin, sözleşmeye uygun işi bir başka firmaya 17 TL yerine 20 TL’ye yaptırmış olmasının dahi aslında ürünün gerçekte 17 TL’ye yapılamayacağının ispatı olduğunu, davacının getirdiği numuneye uygun işin 17 TL’ye yapılmasının imkansız olduğunu, maliyeti karşılamadığını, davacının öncelikle sözleşmede kararlaştırılan iş ile numunenin aynı işler olduğunu ispatlamak zorunda olduğunu belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında 08/02/2017 tarihli fason üretim sözleşmesi imzalandığı, davacının davalıya üretimini istediği numune ürünle birlikte kullanılacak hammadde ve kumaşları teslim ettiği, davalının numune ürüne göre kumaşları kestiği, sonrasında ise üretimi yapmaması nedeni ile davalıdaki hammadde, kesilen kumaşları ve numuneyi geri aldığı ve fason üretim yapan başka firmaya parça başı 3,00 TL fazla vererek işi yaptırdığı, davacının fason üretim için fazladan 30.000 TL verdiği, davalıdaki hammadde ve malzemelerin 3. kişi fason firmaya nakliye masrafının KDV dahil 2.619,60 TL olduğu, davacının sözleşmede istemiş olduğu ürünle dikilmesi için gönderilen numunenin farklı olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle, davacının davasının kabulü ile, 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile 22.619,60 TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.Davalı vekili istinafında, sözleşmede sipariş edilen ürün ile numune olarak gönderilen ürünün aynı olmayıp bu hususun derhal Kartal …Noterliğinin 08.02.2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacıya bildirildiğini, davalı şirketin bu şekilde üstüne düşen hukuki yükümlülüğü yerine getirdiğini, sözleşmeye konu 9167 model erkek ceketinin teknik özelliklerinin sözleşmede açık ve net belirtilmediğini, ekine resminin çizilmediğini, tüm ihtilafın belki de bundan kaynaklandığını, dava dilekçesi ekinde konulan resimlerin davacı tarafından daha sonra sözde başka firmaya üretilen ürünler olup, dava konusu ihtilafla alakasız olduğunu, bilirkişi tarafından sözleşme ile istenen teknik özellikler ile numune arasında teknik inceleme yapılmadığını, teknik bilirkişinin sözde başka firmaya yapılan ürünle, sözleşmede bilgisi verilen 9167 model ceket arasında benzerlik ve farklılıklar yönünden hiçbir inceleme yapmadığını, tekstil bilirkişisinin hukuki yorum ile “ispat yükünü” anlattığını, İlk Derece Mahkemesinin hukuki yorum içeren bilirkişi raporuna kayıtsız-şartsız itaat ederek haksız ve hatalı hüküm verdiğini, numune ile sözleşmedeki ürününün aynı olduğuna ilişkin ispat yükünün davalıda değil, davacıda olduğunu, dava dilekçesinden açıkça anlaşılacağı üzere davacı tarafın numuneleri iade aldığını kabul ettiğini, buna rağmen hükme dayanak bilirkişi raporunda “davalıdan numune istenmesi, verilmemesi üzerine” denilerek ispat yükünde yanılgıya düşüldüğünü, ispat yükü davacıda olması sebebi ile numunenin ve daha sonra sözde 3.kişi firmalara yaptırdığı ürünlerin davacıdan celbi ile sözleşmedeki ürün ile numunenin teknik olarak karşılaştırılması ve bu şekilde imal edilen ürün ile sözleşmedeki ürünün aynı nitelikte olup-olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, dava dışı şirkete yaptırılan dikim ve ürün ile sözleşme konusu ürünün aynı olup-olmadığının da tespit edilmediğini belirterek, kararın ortadan kaldırılmasına ve kararın düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir.Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı iş sahibinin davalı yükleniciye gönderdiği numunenin taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan ürünle aynı olup olmadığı, davalı yüklenicinin numunenin farklı olduğu iddiasıyla davacı iş sahibinden fiyat farkı talebinde bulunmasının ve davacı tarafça bunun kabul edilmemesi üzerine edimini yerine getirmekten kaçınmak suretiyle sözleşmeden dönmüş olmasının haklı olup olmadığı, bu kapsamda davacının aynı işi başkasına parça başına 3,00 TL daha fazla ödeme yapmak suretiyle yaptırmasından oluşan fiyat farkına ilişkin zararını ve bu sözleşmenin yapılacağı düşüncesiyle davalıya ürün teslimi sırasında ve yeni üreticiye ürün teslimi sırasında yapmış olduğu nakliye ve sair giderlerini davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkindir.Dosya kapsamı değerlendirildiğinde, taraflar arasında “10.000 adet 9167 Erkek ceketin davalı tarafından adedi 17,00 TL’ye dikiminin yapılmasına” ilişkin olarak 02/02/2017 tarihli fason üretim sözleşmesinin imzalandığı, ancak davacı iş sahibi tarafından davalı yükleniciye üretimi istenen numune ürünle birlikte kullanılacak hammadde ve kumaşların teslim edilmesi, bir kısım kumaşın kesilerek imalata da başlanması sonrasında davalı yüklenici tarafından sözleşmeden dönüldüğü ve davacı tarafça da bu dönme sonrasında hammadde ve kumaşların davalıdan geri alınarak dava dışı başka bir firma ile parça başı 3,00 TL daha fazla bedelle yeni bir nalaşma yapıldığı, davalı tarafça sözleşmeden dönmeye gerekçe olarak; “davacının sözleşme dışına çıkarak ekstra maliyetli yeni taleplerle, farklı numuneye göre farklı ürün talep ettiği, davacının sözleşme ile istediği ürünle numune olarak gösterdiği ürünün aynı olmadığı” hususu gösterilmiş ise de, mahkemece tekstil mühendisi ve mali müşavir bilirkişiden alınan 15.10.2018 tarihli bilirkişi raporunun “teknik inceleme” kısmında açıklandığı üzere, tekstil sektöründe fason dikim işi yapılacak ürünün teknik özellikleri belirlenmeden fason dikim sözleşmesinin imzalanmayacağı, teknik özellikleri ve ölçüleri bilinmeyen bir ürünün kumaşının kesimine başlanmayacağı, taraflar arasındaki sözleşmenin 2. Maddesinde de “tam kapasite üretime başlanmadan önce her bedenden birer adet numune yapılacağının, ayrıca üretim ve kesimin ancak beden seti onaylandıktan sonra başlayabileceğinin” belirtildiği, dava dilekçesi ekinde sunulan “sözleşmeye konu hammadde, kumaş ve numune ceketin iadesine ilişkin” 10.02.2017 tarih ve … nolu irsaliyeden de anlaşılacağı üzere davalıya sözleşemeye konu numunenin sözleşmenin ertesi gün 03.02.2017 tarihinde verilmiş olduğu, buna göre davalı tarafça “sözleşmede dikilmesi istenen ürünle sonrasında verilen numunenin farklı olduğu, davacı iş sahibinin sözleşmeye aykırı numune verdiği” iddiasının ispat edilememiş olduğu, bu durumda sözleşmeden davalı yüklenici tarafından haksız olarak dönüldüğünün kabul edilmesi gerektiği, sözleşmeden haksız dönme halinde ise karşı tarafın menfi ve müspet tüm zararlarını sözleşmeden haksız dönen taraftan talep edebileceği, mahkemece alınan 15.10.2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun bir şekilde yapılan hesaplama ile, davalının haksız feshi nedeniyle davacının fason üretim için yeni yükleniciye fazladan 30.000,00 TL verdiğinin ve davalıdaki hammadde ve malzemelerin 3. kişi fason firmaya nakliyesi için KDV dahil 2.619,60 TL masraf yaptığının belirlenmiş olduğu, mahkemece bu değerlendirme ve bilirkişi hesabı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşılmıştır.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 16/07/2019 tarih ve 2017/258 Esas, 2019/754 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 2.228,24 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 557,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.671,24 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.