Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/79 E. 2022/303 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/79
KARAR NO: 2022/303
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/03/2019
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 15/11/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin mobilya sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalıya istediği ürünlerin imalatını gerçekleştirdiğini, işin tesliminin yapıldığını ve karşılığında fatura teslim edildiğini, davalı tarafın müvekkiline 15.733,52 TL alacağını ödememesi üzerine İAA …İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının haksız olarak ilgili icra dosyasına itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, İAA …İcra Müdürlüğü’ne yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, müvekkilinin alacağının değişen oranlarda ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının takibinin haksız olduğunu, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın, satım bedelinin tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacı ticari defterlerin bir kısmının usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, davaya konu fatura tarihlerine ait defterlerin bir kısmının da davacı tarafından incelemeye ibraz edilmediği, bu aşamada davacının teslim alan kısımda herhangi bir isim veya imza bulunmayan soyut faturalar nedeniyle alacaklı olduğunu ispatlayamadığı, davacı vekilinin davaya konu malların teslim edildiğini ispatlamak için tanık dinletme talebinde bulunduğu, ancak mal teslimi hususu hukuki işlem niteliğinde olduğundan davaya konu alacağın miktarı itibarı ile malın alıcıya tesliminin tanıkla ispat edilemeyeceği gerekçesi ile; Kanıtlanmayan davanın REDDİNE karar verilmiş karara karşı, davacı vekili istinafa başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; mahkeme tarafından tanık dinletme taleplerinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tarafların ticari defterlerinin incelendiği ve taraflar arasındaki akdi ilişkinin ortaya çıktığını, müvekkili ile davalı arasında süreklilik arz eden bir ticari ilişki bulunduğunu, davalının bildirdiği siparişler üzerine müvekkilinin de sipariş konusu ürünün imalatını gerçekleştirip, davalıya faturası ile birlikte teslim ettiğini, davalının takip konusu fatura içerikleri mal ve hizmeti aldığını fakat bedelini ödemediğini, davalı tarafın, dava konusu faturaların toplam bedeli olan 15.733,52 TL borcu karşılığında müvekkiline … plakalı … model arabayı verdiğini, ancak müvekkili şirketin davalıya duyduğu güvenden ötürü noterde resmi satış yapılmadığını, aradan bir süre geçtikten sonra davalının polis nezaretinde müvekkili şirkete gelerek araç sanki alacaklarına karşılık verilmemiş gibi arabayı alıp gittiğini, bunun üzerine de araç bedeline karşılık gelen faturaların takibe konulduğunu, bu hususun davalının o dönemdeki çalışanı… ve diyaloglara şahit olan … tarafından da bilindiğini, bu sebeple … ve …’ın tanık olarak dinlenilmesini talep ettiklerini. ayrıca müvekkiline ait 2016 yılı ticari defterlerinin incelenmenden karar verildiğini, davalı tarafın faturaları kendi ticari defterlerine işlemediğini, mal teslimlerinin tanık beyanları ile sabit olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklı faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı taraflar arasında sipariş üzerine mobilya üretim ve teslimi konusunda sözlü eser sözleşmesi bulunduğunu, davalının fatura bedellerini ödemediğini, tahsili için yapılan takibe haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiş davalı ise davacıya borcu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince her ne kadar taraflar arasında satım ilişkisi bulunduğu, teslimin hukuki işlem olup tanıkla ispatlanamayacağı belirtmiş ise de taraflar arasında eser sözleşmesi bulunmakta olup, Yargıtay 6 ve 15 HD’nin istikrar kazanmış kararları gereğince teslim hukuki fiil olup tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanabilir. Mahkemenin bu gerekçesi hatalı olmuştur. Ancak HMK’nın 222/4 maddesine göre açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. Somut olayda takibe ve davaya konu faturalar irsaliyeli fatura olup, faturalarda teslim alan isim ve imzası bulunmamaktadır. Buna göre fatura içeriği malların davalıya teslim ediliğini ispat külfeti davacı taraftadır. Davacının bilirkişi incelemesine sunmuş olduğu ticari defterleri üzerinde yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen rapora göre, davacının 2017 yılı yevmiye defterinde davaya ve takibe konu faturalar kayıtlı olup, yevmiye defterinin kapanış kaydında davalının 1.521,09 TL borçlu olduğu kayıtlıdır. Davacı yevmiye defterindeki bu kayıt davacı aleyhine delil teşkil etmektedir. Davalı ticari defterlerinde her ne kadar takibe konu davalı faturalarından sadece … nolu 4.624,51 TL bedelli fatura kayıtlı ise de davalı ticari defterlerinde bunun haricinde davacı faturaları kayıtlı olup söz konusu fatura bedellerinin kredi kartı ile ödeme kaydı bulunduğu, davalının da ödemelere ilişkin kredi kartı sliplerini dosyaya sunduğu görülmüş olup ödemeler sonrasında davalının davacıdan alacaklı (sipariş avansı) olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca davacı tanık deliline dayanmış ise de ilk derece mahkemesince 18/10/2018 tarihinde yapılan ön inceleme duruşması sonunda ara kararı ile tarafların dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz dosyaya sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları ve başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilmesi amacı ile gerekli açıklamayı yapmaları, HMK 194 md. uyarınca tarafların delillerini somutlaştırmaları ve dilekçelerinde göstermiş olmaları kaydı ile tüm delillerin açıkça gösterir her bir delilin hangi maddi vakaanın ispatı için gösterildiğinin açıklamaları konusunda taraflara HMK 140/5.maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içinde ara karar gereğinin yerine getirilmemesi halinde o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları hususunda gerekli uyarı yapılmış olmasına rağmen davacı verilen kesin süre içinde tanık isimlerini ve tanıkları hangi konuda dinleteceğini bildirmemiştir. Davacı süresi içinde tanık isimlerini ve tanıklarını hangi konuda dinletmek istediğini bildirmediğinden tanık deliline dayanmaktan vazgeçmiştir. Buna göre ispat külfeti üzerinde olan davacı takibe konu faturalardan dolayı alacaklı olduğunu ispatlayamamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvuru sebepleri yerinde değil ise de mahkeme gerekçesi hatalı olduğundan istinaf talebinin HMK 353/1-b2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının gerekçe yönünden kaldırılmasına, gerekçenin düzeltilerek ispatlanamayan davanın reddine dair yeniden karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/03/2019 tarih ve 2018/351 Esas, 2019/353 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Davanın REDDİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN1-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 190,02 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 109,32‬ TL harcın kararın kesinleşmesini takiben ve istek halinde davacı tarafa İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 3-Davalı tarafından yapılan herhangi bir masraf olmadığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, (istinafa davacı başvurduğundan ve aleyhe karar verilemeyeceğinden)Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN1-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,2-Davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 15/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.