Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/546 E. 2023/1235 K. 13.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/546
KARAR NO: 2023/1235
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/09/2020
NUMARASI: 2019/157 Esas, 2020/483 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/12/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı tarafa hizmet vermiş olduğunu, bu hizmet gereğince bir kısım faturalar tanzim edildiğini, davalının bu faturalara itiraz etmediğini ve müvekkilinin alacaklı konumuna geldiğini, davalı tarafın borcun bir kısmını ödediğini, bir kısmı için ise iade faturası kestiğini, müvekkili şirketin ise bu iadeyi kabul etmeyerek tekrar iade faturası kestiğini, borcun ödenmemesi sebebiyle Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyadan icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz edildiğini, vaki itirazın iptaline ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. Mahkemece; taraflar arasında ki uyuşmazlığın davacı tarafça davalıya sunulan hizmete ilişkin kesilen faturalara ilişkin alacağın 38.358,21-TL sinin hizmetin verilmesinden 9 ay kadar sonra davalı tarafça fatura konusu hizmet bedelinin kabul edilmeyerek fiyat farkı faturası düzenlemesinden kaynaklandığı, mal ve hizmetin davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin sübuta erdiği, davalının davaya süresinden sonra cevap vermesi nedeni ile münkir sayıldığı bu nedenle yapılan işin eksik , ayıplı veya taraflar arasından sözleşmeye aykırı olarak yapıldığına ilişkin savunmaların değerlendirilemeyeceği, dolayısı ile yapılan işin sözleşme şartlarını karşıladığının kabulü gerekeceği 25.10.2018 tarih ve sonrasında karşılıklı olarak kesilen faturaların mal / hizmet teslimine dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve davalının likit olan borcuna karşılık itirazda bulunduğu dikkate alınarak taktiren %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinafında; cevap dilekçesinin süresinde verildiğini, tebligatın geçersiz olduğunu, ayrıca mahkemenin ön inceleme duruşmasında 2 haftalık delil sunmak için süre verdiğini, cevap dilekçesini ve delilleri sunduklarını, davacının faturaları fazla bedel üzerinden düzenlediğini, davacının faturaya dayanak alacağını kanıtlaması gerektiğini, mahkemece 9 ay sonra iade faturası kesilmesinden davacının faturalarını kabul ettikleri gibi bir anlam çıkarmalarının hatalı olduğunu, davacının yasal faiz istediğini, mahkemenin avans faizine hükmettiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Davacı yüklenici davaya konu takiple bakiye fatura bedeli alacağının tahsilini istemiş, davalı süresinde cevap vermemiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir. Öncelikle Tebligat Kanunu 16.madde ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına dair Yönetmeliğin 25. Maddesine göre davalı asile çıkartılan tebligatın usulüne uygun ve geçerli olduğu, davalının süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı sabit olup, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı yüklenicinin bakiye bedel alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir. Davacı tarafından bu iş nedeniyle kesilen toplam 232.108,21 TL bedelli üç adet fatura tarafların ticari defter kayıtlarına alınmış olup davalı tarafından yapılan ödemelerden sonra bakiye 48.358,21TL alacağı kaldığı anlaşılmaktadır. Davacı yüklenici faturalara geçmiş bakiye alacağı için yeniden fatura düzenleyerek talepte bulunmuştur. Davacı üç adet faturaya bakiyesi alacağı yönünden ilamsız takipte bulunmuş, ancak gerekmediği halde kalan bedel yönünden de ayrıca fatura kesmiş olup, uyuşmazlık bundan kaynaklanmaktadır. Kesin delillerden sayılan ticari defter kayıtlarına göre davacının alacağı sabit olup, davalı iş sahibinin eksik ayıp iddiası da bulunmadığı gözetilerek, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar usul yasa ve dosya kapsamına uygun olsa da, davacı tarafça takibe konu alacağa yasal faiz işletilmesi talep edilmesine rağmen, mahkemece avans faizine hükmedilmesi hatalı olduğundan, kararın bu yönüyle kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına ve davalı vekilinin istinaf talebinin bu yönüyle kabulüne karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak yasal faize hükmedilmesine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A) Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/09/2020 tarih ve 2019/157 Esas, 2020/483 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davanın KABULÜ ile, 4- Davalı/ borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişilen takip konusu 48.358,21 TL’lik borcun dava konusu edilen 48.358,21 TL’lik kısmına vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, 5-Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, 6-Asıl alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 3.303,34-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 584,05-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.719,29-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2- Davacı tarafından yapılan 584,05-TL peşin harç, 44,40-TL başvurma harcı, 93,9‬0-TL posta masrafı, 8,40-TL dosya masrafı reddiyatı ve 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.530,75‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, 3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7.086,57-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından maktu ve nispi harç olmak üzere yatırılan toplam 825,84‬-TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davalı tarafından yapılan 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 24,50- TL posta masrafı ve 49,00-TL dosya masrafı reddiyatı olmak üzere toplam 222,1‬0-TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 13/12/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.