Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA N : 2022/497
KARAR NO : 2023/1239
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 13/12/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen 01/11/2017 tarihli fason üretim sözleşmesi ile ticari ilişki kurulduğunu, sözleşme gereğince kumaş ve yardımcı malzemelerin tümünün davalı şirket tarafından müvekkiline gönderileceği, müvekkilinin ise programa göre kesim dikim, ütü, paket, fason işçiliği yaparak ürünleri davalıya teslim edeceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin edimini yerine getirerek ürünleri zamanında davalıya teslim ettiğini, davalının teslimden sonra 17/01/2018 tarihli 5.670,00TL bedelli reklamasyon faturası düzenleyerek müvekkiline gönderdiğini, yapılan incelemede müvekkilinin alacaklı olduğunun belirlenmesi üzerine faturanın Bakırköy 40. Noterliğinin … yevmiye nolu 13/03/2018 tarihli ihtarı ile iade edilerek bakiye borcun ödenmesinin, istendiğini bunun üzerine davalının Bakırköy 12. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası üzerinden gereğinden fazla ribana kullanılması nedeniyle ilamsız takip başlattığını, daha önce reklamasyon bedeli olarak istenen miktarın ilamsız takip ile fazla ribana kullanımı şeklinde isim değiştirilerek oluşturulan hayali borca itiraz edildiğini, müvekkilinin fazla ribana kullanmadığını, tüm ribananın davalı malzemeleri için kullanıldığını, sözleşme bedelinin tahsili amacıyla müvekkilince Bakırköy 3. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalının fazla ribana kullanılması iddiası ile her iki takip dosyasının mahsubu sonrası borcunun bulunmadığına ilişkin takas mahsup savunmasında bulunması nedeniyle takibin durduğunu yapılan hizmet karşılığı müvekkilinin 5.670,00TL alacağı olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline takibin devamına %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı-karşı davacı taraf cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların 4040 adet pantolon dikimi konusunda anlaştıklarını, toplam 3447mt ribananın davacıya teslim edildiğini, davacının talebi ile 280mt daha ribana teslim edildiğini oysa kullanılması gereken ribananın 3163mt olduğunu, davacının 4.480,00TL bedelli ribana ve 735,00TL’lik lastiği iade etmesi gerekirken iade etmemesi nedeniyle müvekkilinin toplam 5.670,00TL alacağı bulunduğunu bu nedenle asıl davanın reddi gerektiğini, karşı davada ise 5.670,000TL’nin tahsilini, davacının alacağının bulunması halinde bu miktarın takas ve mahsubuna karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, asıl davanın eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacağın tahsili, karşı davanın ise eser sözleşmesi gereği iade edilmesi gereken ancak yüklenici tarafından iade edilmeyen ürün bedelinin iadesi istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında yazılı şekilde düzenlenen eser sözleşmesi ile davacı yüklenicinin, malzemesi davalı tarafından teslim edilen kumaş ve aksesuarları ile birlikte 4040 adet pantolon emtiasını imal ederek daval iş sahibine teslim ettiği, iş bedelinin bir kısmının davalı tarafından ödenmediği, davalının ödememe sebebini yüklenici de kalan ribana kumaşı ile düzenlediği reklamasyon faturasına dayandırdığı, tekstil mühendisi bilirkişi aracılığyla yapılan inceleme sonucu düzenlenen denetime elverişli ek raporda davacı yüklenici tarafından iade edilen 8 kg ribana kumaşın dikkate alındığında davacının karşı davacıdan bakiye 4.838,40TL iş alacağı bulunduğu, reklamasyon faturasının bunu aşan kısmının yerinde olmadığı gerekçesiyle Asıl davanın kısmen kabulü ile davalının Bakırköy 3.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 4.838,40-TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz uygulanarak takipdeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, Hükmedilen alacağın %20’i olan 966,00-TL icra inkar tazminatının, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Sabit görülmeyen karşı davanın reddine, karar verilmiş karara karşı, davalı-karşı davacı vekili istinafa başvurmuştur.
Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesi ile, karara esas teşkil eden bilirkişi raporunda, ‘’İade ribana kumaşı dikkate alındığında iade olan ribana kumaşı ile oluşabilecek fire oranı dikkate alındığında arta kalan 109,2 mt kumaş miktarını karşılanacağı ve Davalı yanın ribanadan kaynaklanan alacağının bulunmadığı’’ tespitinde bulunulduğunu, bilirkişinin hakim yardımcısı sıfatı ile teknik incelemeler yaparak, incelenmesi uzmanlık gerektiren konularda mahkemeyi aydınlatması gerektiğini, ancak bilirkişinin, hiçbir teknik inceleme yapmaksızın, göz kararı yorumda bulunmayı tercih ettiğini, bilirkişinin öncelikle, iade edilen 8 kg ribana kumaşın tam gramajını, sonrasında metre hesabınca neye tekabül ettiğini ve en nihayetinde eldeki davada kaç metre ribana kumaşın fazladan davacı/karşı davalıya teslim edildiğini tespit etmesi gerektiğini, fire iddiaları yönünden; eldeki davada tarafların basiretli tacir olduğunu, söz konusu ticari ilişkide, tarafların ribana kumaş yönünden ihtiyaç olunan miktar hususunda mutabık olduklarını, aksini gösterir hiçbir bulgunun dosyada olmadığını, davacı/karşı davalının, ortalama ne kadar kumaşın fire vereceğini öngörüp, sözleşme görüşmeleri sırasında bunu belirtmesi gerektiğini, müvekkil ile yazışmalarda ihtiyaç olunan kısmın, açıkça 3290 metre olduğunu ifade ettiğini, bilirkişinin hiçbir teknik inceleme metoduna başvurmaya gerek duymaksızın, müvekkilinin davacı/karşı davalıya sevk ettiği kumaşlardan, fazla olduğunu belirttikleri kısmın tamamını fire olarak saydığını, bilirkişinin hangi gerekçe ve dayanaklarla, arta kalan kumaşın tamamını fire saydığını açıklaması ve mahkemeyi bu konuda aydınlatması gerektiğini, bu çelişkili rapora dayanarak karar vermesinin yasal olmadığını belirterek istinafa başvurmuştur.Asıl dava eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali, karşı dava ise eser sözleşmesi gereği iade edilmesi gereken ancak yüklenici tarafından iade edilmeyen ürün bedelinin tahsili davasıdır. Asıl davacı yüklenici, karşı davacı iş sahibidir.Asıl davada kabulüne karar verilen miktar 4.838,40-TL olup, karar tarihi itibarıyla HMK 341/4 maddesi gereğince kesinlik sınırı 5.390,00 TL’nin altında kaldığından kesindir. Mahkemece de 08/07/2020 tarihli ek karar ile asıl dava yönünden karar kesin olduğu gerekçesi ile istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı- karşı davacının asıl davaya yönelik istinaf dilekçesinin HMK 346. Maddesi ile reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Karşı dava yönünden ise taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı-karşı davacı tarafça temin edilen malzemeden işin yapımında kullanılmayan kısmın iade edilmemesinden kaynaklandığı, bilirkişilerce yüklenici tarafından işin yapımında kullanılmayıp iadesi gereken malzeme bedelinin tespit edildiği ve bu bedelin davacı yüklenici alacağından düşüldüğü anlaşılmasına göre davalı- karşı davacının iş bedeli borcu olduğu anlaşıldığından mahkemece karşı davanın reddine karar verilmesi yerinde olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, asıl davada kabulüne karar verilen miktar HMK’nın 341/4 maddesinde öngörülen kesinlik sınırı altında kaldığından davalı-karşı davacınını asıl davaya yönelik istinaf dilekçesinin HMK 346 maddesi gereğince reddine, davalı-karşı davacı vekilinin karşı davaya yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi ile esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Asıl Dava Yönünden
1-Asıl dava yönünden ilk derece mahkemesince verilen karar HMK’nın 341/4 maddesinde öngörülen kesinlik sınırı altında kaldığından davalı-karşı davacı vekilinin asıl dava yönünden istinaf dilekçesinin HMK 346. Maddesi gereğince REDDİNE,
2-Asıl dava için yatırılan istinaf karar harcı ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalı-karşı davacıya İADESİNE,
Karşı Dava Yönünden
1-Karşı dava yönünden Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/02/2020 tarih ve 2018/1253 Esas, 2020/138 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Karşı dava yönünden alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından davalı-karşı davacı tarafça peşin olarak yatırılan 108,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 161,05 TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davalı-karşı davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 13/12/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.