Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/492 E. 2023/1095 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/492
KARAR NO: 2023/1095
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/03/2020
NUMARASI: 2015/547 Esas, 2020/283 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)|Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/11/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-Karşı davalı vekili, taraflar arasında, 06 – 10 Mayıs 2014 tarihlerinde düzenlenen … fuarında müvekkili şirket tarafından tanıtım amacıyla kullanılacak 80 m2’lik standın kurulumu ve düzenlenmesi işinin yapılmasına ilişkin 10.03.2014 tarihli Stant Kurulum Sözleşmesi akdedildiğini, söz konusu sözleşme ilişkisi çerçevesinde müvekkili şirketin, standa yerleştirilecek logo ve görsellerin hazırlanarak fuar tarihinden 10 gün önce yüklenici firmaya teslim edilmesi ile mükellef olup, yüklenici firmanın yükümlülüğü ise sözleşme kapsamında projede belirtilen şekliyle fuar standını kurmaktan ibaret olarak belirtildiğini, ancak 06 – 10 Mayıs 2014 tarihleri arasında düzenlenen … fuarının ilk günü olan 06.05.2014 tarihinde, müvekkili şirket yetkilileri ve çalışanları tarafından, teşhir amaçlı yapılan fuar standının sözleşmede belirtilen unsurları taşımadığı, özensiz ve eksik hazırlandığını, görselliğe aykırı bir biçimde şeffaf değil kalın ve gri renkli brandalar kullanıldığını, faturalarda bulunması gerektiği açıkça belirtilen 2 adet 45 inç baskılı Jumbo balon, davalı firma tarafından fuar standına dik çubuklarla sabitlenmiş şekilde eklenmesi gerekirken, stant üzerine çubuklarla sabitlenmeden takılan iki adet balondan biri uçtuğunu, standın arka tarafında bulunan, tamamen kapalı durumda olan ve eşya muhafazası için kullanılacak olan dolapların, muhafazaya elverişli şekilde yapılmadığı için müvekkili şirket tarafından firma tanıtımı için ziyaretçilere sunulacak katalogların, karton poşetler ve sair ürünlerin, yağan yağmurun sızması sonucu zarar gördüğünü, yine yağan yağmur nedeniyle sözleşmeye uygun şekilde yapılmayan stant kaplama ve üst montajının su geçirmesi nedeniyle, stant zemininin ıslanarak kullanıma elverişliliğini yitirdiğini, ihtar çekildiğini, mahrum kalınan kar, kullanılmaz hale gelen ekipmanlar ve teşhirdeki makineler bakımından maddi ve prestij kaybı sebebi ile manevi zarara uğradığını belirterek şimdilik 2.000,00.-TL maddi, 2.000,00.-TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı- karşı davacı vekili, taraflar arasında 10.03.2014 tarihinde akdedilen sözleşme ile 06-10 Mayıs 2014 tarihleri arasında İstanbul’da yapılan … Fuarı”nda stand montaj – demontaj işlemleri dahil olmak üzere ücret karşılığı hazır edilmesi konusunda anlaştıklarını, müvekkili şirketin edimini sözleşmede taahhüt ettiği gibi fuar açılışından önce teslim ettiğini, davacı şirketin, kapalı fuar alanının dışında yer kiraladığı ve ürünlerini orada sergilemeyi tercih ettiği için iklim şartlarına maruz kaldığını, standın tasarım aşamasında çizimler ve projenin ortaya çıktıktan sonra davacı firma yetkililerinden proje onayı alındıktan sonra imalata geçildiğini ve imal edilen stantların fuar alanına getirilip monte edildiğini, uyuşmazlığın öngörülemeyen anormal iklim şartlarından dolayı yaşandığını, müvekkili firma ve elemanlarının, fuar alanında yağmurdan mağduriyet olmasın diye sözleşme kapsamında olmayan, ilave gerek şeffaf ve gerek gri brandalarla ilave masraf ile açık alanları kapatarak standı korumaya aldığını, olağanüstü iklim şartlarından dolayı stant tasarımında mevcut olan iki balondan birisinin uçması olayının doğru olduğunu, kaybolan bu balonun, fuarın takip eden günü sabahı müvekkili şirket tarafından tedarik edilip standa getirildiğini, fakat kabul edilmediğini, stantta davacı şirketin iddia ettiği gibi giderilememiş bir eksiklik söz konusu olmadığını, bakiye fatura bedelinin ödenmediğini, davacı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde 13.532,00.-TL’lik alacağa, takibe, faize tüm ferilerine itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu savunarak, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında stand kurulum sözleşmesi olduğunu, sözleşme kapsamında davacı/karşı davalının davalı karşı/davacıya 4.050,00-TL ücret ödediği, davacı karşı davalının standın sözleşmeye uygun yapılmadığı, fuar günü yağan yağmurda su sızdırdığı, bu nedenle fuarda satış yapılamadığı ve teşhir edilen fuar ürünlerinin zarar gördüğü, ayrıca ticari itibarının sarsıldığından bahisle, karşı yandan 2.000,00-TL maddi ve 2.000,00-TL manevi tazminat talep ettiği, davalı karşı davacının ise bakiye ücretin ödenmediğinden bahisle başlattığı takibe davacı karşı davalının yaptığı itirazın iptalini talep ettiği, bilirkişi raporu ile davalı/karşı davacının stand kurulum borcunu sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde yerine getirmediğinin, fuarın açık alanda ilkbahar ayında(mayıs) gerçekleştiğinin, bu mevsimde meydana gelebilecek ani yağış ve fırtınalar göz önünde alınarak stand imali ve montajının gerektiğinin, imal edilen standda kullanılan malzemenin dayanıklığı olmadığının ve taraflarca kararlaştırılan çizime uygun imalat yapılmadığının, fuar stand kurulumu işi ile uğraşan davalı karşı davacının edimini gereği gibi yerine getirmediğini, bu tespit çerçevesinde davalı karşı sözleşmeye dayalı olarak bakiye ücret talep edemeyeceği, davacının zararı ve zarar tutarını ispat yükü üzerinde olduğunu, davacının incelenen ticari defter ve belgeleri ile kar mahrumiyetine uğradığını ispat edemediğini, zayi olduğunu belirttiği malzemelere ilişkin ise fatura benzeri herhangi bir delil sunmadığı, maddi zararının varlığını ve miktarını ispat edemediğini, fuarda yaşanan aksaklıkların ticari itibarını zedelediğini de somut herhangi bir delil ile ispat edemediğini, davacının asıl davadaki talebinin ücret iadesi olmadığını bu nedenle taleple bağlılık ilkesi uyarınca, asıl davanın konusu oluşturmayan ücret iadesi hususunda değerlendirilmediği gerekçeleriyle asıl ve karşı davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.Davalı-karşı davacı vekili istinafında, davacı davasını ispat edemediğini, edimin ifa edildiğine dair “ikrar”da mevcut olduğuna göre ‘karşı dava’nın reddedilmesinin isabetsiz olduğunu, bakiye ödeme için olan karşı davanın kabul edilmesi gerektiğini, karşı dava, faturaya nedeniyle icra takibine dayalı yapılan itirazın iptali davasında ikrar nedeniyle artık ödemeyi davacı tarafın ispatlaması gerektiğini, bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı, hatalı olduğunu, standı koruma yükümlülüklerinin olmadığını, standlar için onayın alındığını, ayrıca sözleşmeye mahsuben peşin yapılan ödemenin iadesi değerlendirmesinin de hatalı olduğunu, karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılarak karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı/karşı davalı iş sahibi, davalı/karşı davacı ise yüklenicidir. Asıl davada davacı, eser sözleşmesine aykırılık nedeniyle davalıdan davaya konu alan olan fuarda satış yapılamadığını ileri sürerek mahrum kalınan kar, fuar alanına getirilen malzemelerin ıslanması nedeniyle maddi tazminat ve itibar kaybına uğradıklarını ileri sürerek manevi tazminat talep ve dava etmiş; karşı davada davacı ise, sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Dosya kapsamı değerlendirildiğinde, asıl davadaki talep için alınan bilirkişi raporu ile aslında eserde kullanılamaz durumda ayıp olduğu tespit edilmiş ancak davacının talebinin sözleşmenin feshi ile bedel iadesi olmadığı gerekçesiyle talebe göre mahkeme asıl davayı reddettir. Karşı davada ise, davacının edimini gereği gibi yerine getirmediği mahkemece tespit edildiğinden davacının ücret alacağı talep edemeyeceği anlaşılmakla karşı davanın reddine karar verilmesi de doğru olmuştur.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı/karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/03/2020 tarih ve 2015/547 Esas, 2020/283 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı/karşı davacı vekilinin karşı dava yönünden istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar harcından davalı/karşı davacı tarafça peşin olarak yatırılan toplam (54,40+54,40) 108,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 161,05‬-TL harcın davalı/karşı davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı/karşı davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.