Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/484 E. 2023/1018 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/484
KARAR NO: 2023/1018
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2020
NUMARASI: 2018/1215 Esas, 2020/300 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/11/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında 22/09/2018 tarihli “Büyükdere Meydan Paslanmaz Kaplama İşleri” sözleşmesine istinaden … meydan bölgesinde paslanmaz kaplama alımı ve montaj işlerini eksiksiz ve teknik şartnamesine uygun olarak tamamladığını, müvekkilinin taşeron firma olduğunu, söz konusu imalatın halen kullanılmaya devam ettiğini, sözleşmenin 15. Maddesi uyarınca 25/09/2018 tarihinde yapılan avans ödemesinden sonra kaplama alımı ve montaj işlerine başlandığını, yapılacak işlerin teknik şartnamede belirlenmesi gerektiği ve müvekkili şirkete verilmesi gerektiğini ancak davalı şirketin şartnameyi müvekkiline vermediğini, davalı şirketin 24/09/2018 tarihinde müvekkili şirkete vermiş olduğu teknik bilgilerin eksik ve yanlış olduğunu, imalatın yapımı aşamasında yapılan tüm işlerin sürekli olarak davalının onayına sunulduğunu ve davalının yapılan işlere herhangi bir itirazının bulunmadığını, işin eksiksiz olarak tamamlandığını sözleşme bedeli olarak 112.500,00 TL+KDV olarak anlaşıldığını, proje kapsamında olmayan ancak işverence ek olarak yapılan ek derz işi bedelinin ise 12.000,00 TL+KDV olduğunu, toplam KDV bedeli dahil yaklaşık 146.910,00 TL olduğu işveren tarafından müvekkiline 50.000,00 TL iş avansı ödemesi yapıldığı bakiye olarak davalı şirketin müvekkiline 96.910,00 TL borcu bulunduğunu ileri sürerek davacı müvekkili şirketin 22/09/2018 tarihli Büyükdere Meydan Paslanmaz Kaplama İşleri Sözleşmesinden kaynaklı hakediş alacağının davalı şirketten alınarak reeskont avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olduğunu, keşif kararından rücu edilerek İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/150 D.iş sayılı dosyası ile yapılan tespitinin sonucunun beklenilmesini talep ettiği, davacının üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğini, dava konusu işin eksik ve ayıplı olarak yaptığını, müvekkilinin zarara uğraması üzerine 05/11/2018 tarihli ihtarname ile işteki eksiklik ve ayıpların ihbar edildiğini, davacıya işi eksiksiz ve ayıpsız teslim etmesi için 2 günlük süre verildiğini, ihtarnamenin 06/11/2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu derz işinin ek iş olmadığını, sözleşme kapsamı ve bedeli içerisinde davacı tarafça yapılması gereken bir iş olduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, iddia,savunma,toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında 22/09/2018 tarihli Büyükdere Meydan Paslanmaz Kaplama İşleri Sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin bedelinin 112.500,00 TL+KDV olduğu, derz işinin ek iş olmayıp sözleşme bedeline dahil olduğu, yapılan işin bir kısmının ayıplı olduğu, imalatın tamamının yeniden yapılmasını gerektirecek nitelikte olmadığını, sözleşme şartlarına, fen ve sanat kurallarına ve işin teknik şartnamesine uygun olmayan hatalı ve bozuk imalat nedeniyle işin %45 oranında ayıplı olduğunu, meydana getirilen eserin değerinin %45 oranında azaldığı, yüklenici tarafından yapılan işin ve eserdeki ayıpların niteliği değerlendirildiğinde; eserin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı olmadığı, eserdeki ayıpların düzeltilmesinin mümkün olduğu anlaşılmakla hakkaniyet gereği ayıp sebebiyle meydana gelen değer azalmasının iş bedelinden indirilmesi gerektiğini, her ne kadar sözleşme bedeli KDV dahil 132.750,00 TL olarak kararlaştırılsa da sözleşme şartlarına, fen ve sanat kurallarına ve işin teknik şartnamesine uygun olmayan hatalı ve bozuk imalat için %45 oranında indirim yapılarak davalı tarafından ödenen 50.000,00 TL mahsup edilerek hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının bakiye 23.012,50 TL alacağı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 23.012,50 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.Davalı vekili istinafında, yetki itirazı, zamanaşımı, hakdüşürücü süre, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı itirazlarının reddinin hatalı olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan imzasız sözleşmenin hiçbir hükmü bulunmadığını, taraflar arasında imzalanan 22.09.2018 tarihli sözleşmenin davalı tarafından dosyaya sunulduğunu, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporuna karşı sunulan itirazların irdelenmediğini, tespit dosyasındaki bilirkişi raporu ile iş bu dava dosyası için hazırlanan bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin gözardı edildiğini, aynı bilirkişiler tarafından hazırlanan kök ve 2 adet ek raporun çelişmekte olduğunu, yeni bilirkişi heyetinden rapor alınması taleplerinin reddedildiğini, dava konusu iş için %45 nefaset kesintisi yapılmasının kabulünün mümkün olmadığını, işin tamir edilmesinin mümkün olmadığını, taraflarca imzalanan sözleşme hükümleri ile de davacı tüm düzeltmeleri, kırılmaları, dökülmeleri bila bedel yapmayı ; işin yapımı için gerekli vasıfta ve kalitede malzemeyi kullanmayı kabul ve taahhüt ettiğini, bunun bilirkişiler tarafından dikkate alınmadığını, sözleşmenin 11. maddesi ile, 2 gün içinde kabul edilmeyen malzeme ve işçiliği her türlü masraf, zarar, gider, bedeli ve sorumluluğu kendisine ait olmak üzere uygun vasıfta ve kalitede malzeme ve işçilik ile değiştireceğini ve/veya yenisini yapacağını davacının kabul ettiğini, ayıp ve eksiklerin hasarsız sökülerek düzeltilip yeniden uygulanmasının mümkün olmadığını, nasıl giderileceğinin de yazılmadığını, mahkemenin hüküm verirken sözleşme hükümlerini irdelemediğini, bakiye karar harcı, yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesine konu imalattan kaynaklı bakiye iş bedeli talepli açılan davada, davalı tarafından ileri sürülen eksik ve ayıplı işler bedeli hususunda toplanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Yapılan incelemede, mahkemece alınan kök bilirkişi raporu ile davadan önce davalı tarafça yaptırılan delil tespiti neticesinde alınan tespit raporu ile belirlenen eksik, ayıplı işlere ait durumlar dikkate alınarak nefaset oranı da düşülmek suretiyle iş bedelinin usulüne uygun şekilde belirlendiği, bu hali ile hüküm kurmaya elverişli ve gerekçeli, yöntemi sözleşmeye ve dosyaya uygun bilirkişi raporuna göre verilen hüküm de usul yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı vekilinin bu nedenle bildirdiği istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Ayrıca davalı tarafça yetki, dava niteliği, harç ve yargılama gideri vs. hususlara ilişkin yapılan istinaf nedenleri incelenmiş, yerinde olmadığı görülmekle bu istinaf nedenlerinin de reddi gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/07/2020 tarih ve 2018/1215 Esas, 2020/300 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.571,98-TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 447,39‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.124,59-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 02/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.