Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/479 E. 2023/1014 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/479
KARAR NO: 2023/1014
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/06/2020
NUMARASI: 2019/543 Esas, 2020/310 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/11/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davacının doğal gaz altyapısı işlerinin (iki adet sıcak su kazanı ve mutfak hattı yedek branşmanı Lng Tesisatı) yapımını üstlenmiş olduğunu ve vadedilen sürede gerekli ürünleri teminle sözleşmede kararlaştırılan hizmetini tamamen ifa ettiğini, projeye uygun şekilde teslim ve tesellüm ile tüm evrakların karşılıklı mutabakatla imzalanarak doğal gaz altyapı tesisatının hizmete açıldığını, davalı borçlu şirketin aktif olarak bu hizmeti kullandığını, müvekkili şirketin fatura keserek davalıya tebliğ ettiğini ve itirazsız faturanın kesinleştiğini, davalı borçlu şirketin fatura miktarının bir kısmını ödedikten sonra kalan bakiye alacağın tüm sözlü uyarılara rağmen ödenmediğini, ödenmeyen 17.521,00 TL borç için davalı borçlu aleyhine takip başlatıldığını, davalı borçlunun borçlu olmadığını iddia ederek, borca ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına neden olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek bankalararası avans faizi ile asıl alacağın tahsiline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında akdedilen herhangi bir sözleşme olmadığını, yetkili mahkemenin Çatalca Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilmediği gibi tebliğ edildiği varsayılsa dahi kim tarafından alındığının net ve açık olmadığını, müvekkiline ulaşmayan ve mutabakata varılmayan fatura alacağından dolayı huzurdaki davanın açılmasının mesnetsiz olduğunu, davacı tarafından alacaklı olduğunun yazılı delil ile ispatlanması gerektiğini, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu ve müvekkili firmadan sadır olduğu iddia olunan bilgi ve belgelerde yetkili imzası ve/veya kaşe yer almadığından, talep ve iddia olunan alacağın tespit ve ispatına yönelik olarak söz konusu mutabakat metinlerine itibar edilmesinin mümkün olmadığını, yine dava dilekçesi ekinde sunulan dokümanlar da söz konusu imzaların adı geçen şahıslara ait olduğunun varsayımında dahi bu şahısların imzaya yahut şirketi borç ve taahhüt altına sokmaya yetkili olup olmadıklarının tespiti yapılmadan ve anılan belgelerde müvekkili şirket kaşesinin yer almadığı da açık ve net bir şekilde görüldüğünden, taraflar arasında sözleşme dahi bulunmaz iken iddia olunan işin eksiksiz, ayıpsız ve belirlendi ise belirlenen vadede tamamlanıp tamamlanmadığının, tamamlandı ise ne kadarlık bir bölümün tamamlandığının belirlenmesinin gerektiğini savunarak ,öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini mahkeme aksi kanaatte ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia,savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın, faturaya dayalı ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, tarafların incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 17521,00 TL alacaklı olduğu taraf ticari defterlerinin birbirini doğruladığı, dava konusu faturalara konu hizmetin yapıldığı hususunda ispat yükünün davacı tarafta olduğu, dosyaya celbedilen BA-BS kayıtları ile fatura konusu hizmetin yapıldığının kabul edildiği, davalı tarafça takibe konu miktarın ödendiğine ilişkin belge ve delil ibraz edilmediği, hizmetin gereği gibi yapılmadığı hususunun ise ispata muhtaç olduğu, davalı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile alacak faturaya dayalı olduğundan likit olmakla davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinafında, dava dilekçesinin zorunlu unsurları taşımadığını, delillerin davalı tarafa tebliğ edilmediğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Çatalca mahkemeleri olduğunu, arabuluculuk aşamasındaki beyanların gizlilik esasına tabi olduğu ve mahkeme aşamasında sunulamayacağını, bilirkişi raporunun taraflı, eksik olduğunu, talep edilen alacağın; nasıl ve ne şekilde hesaplandığı, alacağın hangi kalemlerden oluştuğunun tüm açıklığı ile ispatlanması gerektiğini, bilirkişinin yetkisini aştığını, İç Tesisat Kabul Belgesine itibar edilemeyeceğini, Karşı tarafın ifa yükümlülüğünün; eksiksiz, ayıpsız ve mutabık kalındığı şekilde vadesinde tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlandı ise ne kadarlık bir bölümü tamamlandığı konusu incelenmediğini, eksik inceleme olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı tarafın usule uygun verdiği cevap dilekçesi ile yetki itirazın bulunmuş ise de mahkemece öninceleme duruşmasında yetki itirazının bulunmadığı yazılmakla, bu konuda her hangi bir değerlendirme yapılmadığı ve bu konuda karar verilmediği anlaşılmıştır. Bu konuda mahkemece bir değerlendirme yapılarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmelidir.Bu nedenle, davalı vekilinin diğer istinaf sebepleri hususunda bu aşamada istinaf incelemesi yapılmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf taleplerinin esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf başvurularının esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE, 2-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/06/2020 tarih, 2019/543 Esas, 2020/310 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 02/11/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.