Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/45 E. 2022/214 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/45
KARAR NO: 2022/214
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 12/02/2019
NUMARASI: 2016/1205 Esas, 2019/130 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 25/10/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davacı müvekkili ile davalı arasında 28/04/2016 tarihinde Dış Cephe ısı yalıtımı (mantolama) sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme ile karşı tarafın müvekkili şirkete ait olan Şile ilçesi … Konaklarındaki binanın dört cephesinin mantolama imalatının, bina çevre dranaj ve bahçe işlerinin, çatı aktarma işlerinin ve sözleşmede listelenen bilumum bina içi imalat ve tadilat işlerinin yapılması işini üstlendiğini, sözleşmenin 5. Maddesinde ödeme prosedürünün düzenlendiğini, müvekkilince davalı tarafa toplam 91.740,00 TL ödendiğini ancak işler tamamlanmadığı gibi yapılan işlerin büyük bir kısmının da sözleşmeye aykırı imal edildiğini, davalı tarafa 08/10/2016 tarihinde tebliğ olan Şile Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/14 Değişik iş sayılı dosyanın bilirkişi raporuna dayanılarak Kadıköy … Noterliği’nin 21/10/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile ayıplı ve eksik işlerin tespit edilerek, sözleşmenin feshedildiğinin ve işin süresinde teslim edilmemesinden ve sözleşmeye aykırı yapılan imalatlardan kaynaklanan tüm zararların tazmini için yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini belirterek, Kadıköy … Noterliği’nin 21/10/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamenin keşide edilmesi için ödenen 133,85 TL’nin keşide tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, dava konusu taşınmazın konu edildiği Şile Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/14 D. İş sayılı tespit dosyasındaki 2.266,20 TL mahkeme masrafının 03/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, işin süresinde teslim edilmemesi ile sözleşmeye duyulan güvenin boşa çıkması ve daha ekonomik koşullarda sözleşme yapma fırsatının kaçırılmasından doğan zararların tespiti ile fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’nin fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesini, sözleşmeye aykırı olarak yapılan ayıplı imalat ve eksik imalattan kaynaklanan zararın ve bu bağlamda yapılan fazla ödemenin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL’sinin fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 20/03/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle, bilirkişi kök ve ek raporları doğrultusunda talep ettikleri alacak miktarlarını ve faiz türünü ıslah ettiklerini belirterek, 133,85 TL ihtarname masrafının keşide tarihinden itibaren, 2.266,20 TL tespit dosyası mahkeme masrafının 03/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, işin süresinde teslim edilmemesi ve sözleşmeye duyulan güvenin boşa çıkması ve daha ekonomik koşullarda sözleşme yapma fırsatının kaçırılmasından doğan 1.681,11 TL zararın ve sözleşmeye aykırılık olarak yapılan ayıplı imalat ve eksik imalattan kaynaklanan 50.629,12 TL zararın 31/10/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans aiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, böylelikle talep edilen toplam miktar 54.710,28 TL’ye çıkartılmış ve ıslahla arttırılan kısma ilişkin gerekli nispi harç tamamlanmıştır.Davalı vekili 01/06/2017 tarihli cevabında, dava dilekçesindeki “davacının sözleşmede kararlaştırılan ödemeleri zamanında yerine getirmiş olmasına rağmen müvekkilince yüklenilen işlerin tamamlanmadığına, yapılan işlerin ise sözleşmeye aykırı imal edildiğine” dair beyanın gerçeği hiçbir şekilde yansıtmadığını, sözleşmenin 5. Maddesinde sözleşme bedelinin % 30 unun sözleşmenin imza edilmesini müteakiben 3 gün içerisinde nakit avans olarak yükleniciye ödeneceğinin belirlenmiş olmasına rağmen kendilerine 29/04/2016 tarihinde yalnızca 30.000,00 TL ödendiğini, ancak sözleşmenin 5. Maddesinde sözü edilen toplam tutarın % 30’unun 41.700,00 TL’ye denk geldiğini, bu tutarın sözleşmede belirlenenin aksine nakit avans olarak ödenmediğini, sözleşmenin 7. Maddesine göre, işverinin, ödemeleri belirtilen süre ve imkanlarla yapmaktan kaçınması halinde hakkında başlatılacak kanuni işlemleri ve doğacak bilumum masrafları kabul etmiş sayılacağını, bu nedenle sözleşmenin 5. Maddesinden kaynaklanan dava haklarını da saklı tuttuklarını, … Konakları site yönetiminin almış olduğu ve kendilerine de bildirilen karar göre site içerisinde tadilat ve onarım yapılması için belirlenen son tarihin 10/06/2016 tarihi olduğunu, anılan karara göre 10/06/2016 tarihinden itibaren site içerisinde her türlü tadilat vb. işlemlerin yapılmasının engellendiğini, sözleşmenin imza tarihinin 28/04/2016 tarihi olduğunu, sözleşmenin 3.2.4. Maddesine göre işin yapımına başlanması gereken tarihin 03/05/2016 tarihi olduğunu, işin yerine getirilmesi için belirlenen süre 25 iş günü olarak hesap yapıldığında 06/06/2016 tarihine denk geldiğini, zaten 06/06/2016 tarihinde işin bitirildiğini, ancak karşı taraftan gelen talepleri karşılayacak yeterli süre kalmadığını, çünkü gerek işin mahiyetinin yağışlı hava koşullarına uygun olmaması gerekse de dilekçede belirtildiği gibi site yönetiminin almış olduğu karar dolayısıyla bu talepleri yerine getirecek sürenin kalmadığını, bu hususların tamamen müvekkilinden kaynaklanmayan durumlar neticesinde maydana geldiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, bilirkişinin yerinde yapmış olduğu inceleme sonucu hazırlamış olduğu raporunda; davalının sözleşme kapsamında yapmış olduğu imalatın toplam oranının işin toplam bedelinin % 65’i olarak yapıldığının, ayıp ve kusurlu ve eksik imalatların tamamlanması için gerekli olan tutarının kalan imalat oranının % 35’i olduğunun, % 35’lik kısmın, 139.000 TL olan sözleşme bedeline göre, 48.650,00 TL olduğunun, % 65 lik kısma tekabül eden miktarın 90.350 TL olduğunun ve davalı taraftan 89.760,88 TL bedelli üç adet fatura alındığının, taraflarca davalıya ödendiği kabul edilen 91.740,00 TL ödeme dikkate alındığında davalının davacıya ödemesi gereken fazla tutarın 1.390,00 TL olduğunun, tarafların ticari defterlerinde davacı tarafından davalıya fiilen yapılan fazla ödeme miktarının 1.979,12 TL olduğunun belirtildiği, alınan ek raporda, davacının işin süresinde teslim edilmemesi ve sözleşmeye duyulan güvenin boşa çıkması ve daha ekonomik şartlarda sözleşme yapılması fırsatının kaçırılmasına ilişkin menfi zararın hesabında dava tarihi ile işin bitirilmesi tarihi arasında beş ay altı günlük bir sürenin geçtiği, bu zararın hesaplanmasında yurt içi üretici fiyat endeksi ve değişim oranı dikkate alınarak yapılan hesaplamada munzam zarar miktarının 1.681,11 TL olarak hesap edildiği ve davalının kök rapora karşı tüm itirazlarının bilirkişi tarafından ayrıntılı ve gerekçeli olarak karşılandığı, davacı tarafından gönderilen Kadıköy … Noterliğinin … yevmiye numaralı ve 21/10/2016 tarihli ihtarnamesinde verilen üç günlük süre ve ihtarnamenin tebliğ tarihi göz önünde bulundurulduğunda davalının temerrütünün 31/10/2016 tarihinde gerçekleştiği, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu üzere, davacının davalıya nakit, banka havalesi ve çek ile 91.740,00 TL ödemede bulunduğu, dolayısıyla davalıya sözleşmenin beşinci maddesinde belirtilen % 30’luk bedelin tamamı ödenmemiş ise de davalının eksik avans ödemesine rağmen işe devam ettiği ve eksik ödemeyle ilgili davacıya herhangi bir ihtarda bulunduğuna ilişkin de dosyaya bir delil sunulmadığı, dolayısıyla davacının taraflar arasındaki eser sözleşmesi nedeniyle eksik, ayıplı ve hiç yapılmamış işler nedeniyle toplam zararının 48.650,00+ 1.979,12+ 1.681,11= 52.310,23 TL olduğu, davacı vekilince Şile Sulh Hukuk Mahkemesinin D.İŞ. dosyası masrafı ile davalıya gönderdikleri ihtarname masrafının da tahsili talep edilmiş ise de HMK’nın 323. Maddesi (ç) bendi gereğice yargılama gideri olan bu masrafların dava konusu yapılamayacağı, davacının bu taleplerinin reddi ile yargılama gideri olarak değerlendirilmesi gerektiği, taraflar arasında yapılan sözleşmede akdi faiz yönünden herhangi bir madde olmadığından, açıkça avans faizi talep edilmediğinden ve davacının talep ettiği en yüksek banka mevduatı faizi diye bir faiz türü olmadığından 3095 sayılı yasa hükümlerine göre temerrüt tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile ; 52.310,11 TL nin 31/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.Davacı vekili istinafında, karara, faiz türü ve davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden istinaf kanun yoluna başvurduklarını, gerekçeli kararda faiz türünün yasal faiz olarak belirlenmesinin gerekçesi açıkça avans faizi talep edilmediği şeklinde belirtildiğini ancak 20.03.2018 tarihli ıslah dilekçelerinde açıkça avans faizi talep edildiğini, dava dilekçesinde talep ettikleri ihtarname masrafı ile Şile Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/14 D. İş dosyası masrafı esasen reddedilmiş gibi görünse de yargılama gideri olarak haklılık durumuna göre hüküm altına alındığını, ortada reddedilen alacak kalemi söz konusu olmadığından davalı lehine 2.299,87 TL vekalet ücreti takdirinin de yerinde olmadığını belirterek, kararının kaldırılarak itirazları doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir.Dava, taraflar arasındaki 28/04/2016 tarihli “dış cephe ısı yalıtımı (mantolama) sözleşmesine” konu işlerin davalı yüklenici tarafından eksik ve ayıplı ifa edildiği iddiasıyla tazminat talebine ilişkin olup, davalı tarafça, davacının bedel ödeme edimini usulünce yerine getirmediği ve 10/06/2016 tarihinden itibaren site içerisinde tadilat vs yapılmasının engellendiği, buna rağmen işin süresinde bitirildiği, davacının eksik ve ayıp taleplerini karşılayacak sürenin ise kalmadığı belirtilerek davanın reddi istemiş, Mahkemece, yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın 52.310,11 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.Mahkemece verilen bu karara karşı her iki taraf vekillerince de istinaf dilekçeleri sunulmuş ise de, Mahkemece verilen 04/09/2019 tarihli ek kararla, davalı vekilince yapılan istinaf başvurusunun muhtıra tebliğine rağmen gerekli istinaf harçları yatırılmadığından HMK’nın 344-346 maddeleri uyarınca istinaf edilmemiş sayılmasına karar verilmiş ve bu ek karar davalı vekiline 14/09/2019 tarihinde e-tebliğ şeklinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı vekilince bu ek karara karşı bir istinaf başvurunda bulunulmadığından, davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmadığı kabul edilerek, sadece davacı tarafın istinaf başvurusu bakımından bir değerlendirme yapılacaktır.Bu değerlendirme yapıldığında ise, davacı tarafça dava dilekçesinde talep edilen alacak kalemlerinden; işin süresinde teslim edilmemesi ile sözleşmeye duyulan güvenin boşa çıkması ve daha ekonomik koşullarda sözleşme yapma fırsatının kaçırılmasından doğan zararlar ve sözleşmeye aykırı olarak yapılan ayıplı imalat ve eksik imalattan kaynaklanan zarar ve bu bağlamda yapılan fazla ödeme bakımından en yüksek banka mevduat faizi talep edilmiş iken, yargılama sırasında sunulan 20/03/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle (sonuç kısmında atıf yapılan 2. Sayfadaki tabloda) bu alacak kalemleri için açıkça avans faizi talebinde bulunulmuş olmasına rağmen, Mahkemece yazılı olduğu şekilde yasal faize hükmedilmiş olması yerinde olmadığı,Ayrıca, dava dilekçesinde asıl alacak olarak talep edilen 133,85 TL ihtarname masrafı ile 2.266,02 TL Şile Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/14 D. İş dosyası masrafının doğru bir şekilde yargılama giderleri arasında değerlendirilmiş olmalarına rağmen, sanki bu talep kalemleri reddedilmiş gibi davalı lehine bunlar bakımından 2.299,87 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması da yerinde olmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak, yargılama giderleri arasında değerlendirilen ihtarname ve delil tespiti dosyası masrafı haricindeki iki talep kalemleri (48.650,00+ 1.979,12+ 1.681,11= 52.310,23 TL) tam kabul edildiğinden, davanın 52.310,11 TL üzerinden kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş, ıslah dilekçesindeki talep doğrultusunda avans faizine hükmedilmiş, dava dilekçesinde talep edilen ihtarname ve delil tespiti dosyası masrafları yargılama giderleri arasında değerlendirildiğinden davada reddedilen bir kısım bulunmadığından davalı lehine ayrıca vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)1- Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 12/02/2019 tarih ve 2016/1205 Esas, 2019/130 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın KABULÜ ile, 52.310,11 TL’nin 31/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Başlangıçta peşin olarak alınan 92,22 TL harç ve ıslah harcı 843,00 TL’nin, alınması gerekli olan 3.573,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2638,08 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye İRAT KAYDINA, 2-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu; 29,20 TL başvuru harcı, peşin harç 92,22 TL, ıslah harcı 843,00 TL, posta ve tebligat gideri 160,10 TL, bilirkişi ücreti 2.000,00 TL, 133,85 TL ihtarname masrafı, 2.166,02 TL Şile Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait 2016/14 Değişik iş sayılı tespit dosyası mahkeme masrafı, olmak üzere toplam 5.423,42 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 3-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 31,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 152,80 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere25/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.