Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/428 E. 2023/917 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/428
KARAR NO: 2023/917
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/03/2020
NUMARASI: 2019/133 Esas, 2020/234 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/10/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; taraflar arasında 20/06/2008 tarihli sözleşme imzaladığını, söz konusu sözleşmede yazılı makine ve ekipmanların davalı tarafından üretimi, kurulması, çalışır vaziyette teslimi hususunun sözleşme ile hüküm altına alındığını, taraflar arasında ki sözleşmenin 3.maddesi hükmüne göre teslim tarihinin 30/08/2008 tarihi olduğunu, sözleşme ile kararlaştırılan ve kesin vade niteliğinde ki bu tarihte sözleşme konusu makine ve ekipmanların davalı tarafından teslim edilmediğini, davacının sözleşme kapsamında davalıya değişik tarihlerde toplamda 278.000,00 USD ödeme yaptığını, davalının sözleşme hükümlerine bağlı kalmayarak sözleşmeye aykırı davrandığını, sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ayrıca kendisine ödenen bedeli iade etmediğini beyanla, davacının davalıya sözleşme kapsamında değişik tarihlerde ödediği toplam 278.000,00 USD’nin 30/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans oranı temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; taraflar arasında ki sözleşmenin eser sözleşmesi mahiyetinde olduğunu, sözleşmede eserin meydana getirilmesinin, eserin teslimi yerinin ve eserin kurulumunun yapılacağı yerde davacı tarafından kurulacak alt yapının kararlaştırıldığını, davalının eser sözleşmesi ile kararlaştırılan yükümlülüklerini tam olarak ifa edip makine ve ekipmanlarının üretimini sağlayarak sözleşmede kararlaştırılan yerde teslime hazır hale getirip durumu davacıya ihbar ettiğini, davacının teslime hazır hale getirilen makine ve ekipmanlarını teslim almadığı gibi, makine ve ekipmanların nerede kurulacağı ve kurulum için gerekli altyapıyı oluşturup oluşturmadığı hususunun bildirmediğini, davacının eseri teslim almaması nedeniyle davalının elinde kaldığını ve davalının zararının yapılan ödemeden daha çok olduğunu, kaldı ki eseri kusuru ile teslim almayan davalının bedelin iadesini talep edemeyeceğini beyanla, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir. Mahkemece; taraflar arasında ki 20/06/2008 tarihli eser sözleşmesinin 3.maddesinde, imali ve satımı kararlaştırılan makine ve ekipmanlarının 30/08/2008 tarihine kadar davalı şirketin fabrika adresinde teslim edileceğinin, 4.maddesinde, alıcının (davacının) makine ve ekipmanlarının kurulacağı yerde alt yapı çalışmalarını tamamlamasının ve satıcı (davalı) tarafından kurulumun gerçekleştirilmesinin kararlaştırıldığı, davacı tarafın dava dilekçesine ek olarak sunduğu maillerden davalının 28/10/2008 tarihli mail ile, sözleşme ile imali ve satımı kararlaştırılan makine ve ekipmanlarının fabrika binasında (sözleşme ile kararlaştırılan teslim yeri) teslim ve kuruluma hazır olduğu, kurulumun yapılacağı yerde altyapı çalışmalarının tamamlanıp tamamlanmadığı hususunda ihbarda bulunduğu, davacının teslim ve kuruluma hazır hale getirilen makine ve ekipmanlarını sözleşme ile kararlaştırılan teslim yerinde teslim almadığı, sözleşmenin 5.maddesi ile kararlaştırılan kurulum için alt yapı çalışmalarını tamamladığı hususunda davalıya her hangi bir bildirimde bulunmadığı gibi sözleşme ile kararlaştırılan ifa tarihinden sonra ki ifa ihbarına karşı koyduğu hususunun davacı tarafça ispat edilemediği, hal böyle olunca da taraflar arasında akdedilen 20/06/2008 tarihli sözleşmede öngörülen edimin davalı tarafından yerine getirildiğinin, bu suretle de iş bedeline hak kazandığının kabul edilmesi gerektiği, başka bir ifade ile, sözleşme ile kararlaştırılan tarihten sonra ki davalının ifa talebine karşı koyduğunu ispat edemeyen davalının kendi kusuru ile sözleşmenin yerine getirilmemesine sebep olmakla ödediği bedeli geri isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında; 20.10.2018 tarihli belgeyi sehven sunduklarını, başka bir iş için olduğunu bu dava ile ilgisinin olmadığını, davalının teslime hazır olduğunu usulünce davacıya bildirmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi davalı ise yüklenicidir. Nakit bedel karşılığı düzenlenen eser sözleşmeleri taraflardan birinin karşı tarafa ulaşan ve kabulüne bağlı olmayan tek taraf irade beyanı ile feshedilebilir (veya dönülebilir). Bu durumda taraflar ifa yükümlülüğünden kurtuldukları gibi işin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tasfiye edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre taraflar aldıklarını geri vermekle yükümlüdürler. Bunun için kusurlu olup olmadıklarının bir önemi yoktur. Ancak tarafların tazminat (zarar) taleplerinin bulunması halinde sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediğinin araştırılması gerekir. Davacı iş sahibi sözleşmeye konu malzemelerin süresinde teslim edilmediğini iddia ederek ödediği bedelin tahsilini istemiş olmakla sözleşmeden döndüğün anlaşılmasına göre davaya konu sözleşme bedel karşılığı düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olduğundan fesih iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla kural olarak geriye dönük sona ermenin tüm sonuçlarını doğurur. Bu durumda davacı ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilir. Taraflar arasında 20/06/2008 tarihli sözleşme düzenlendiği, sözleşme ile beton kaldırım taşları, briket makineleri ve bunların ekipmanlarının davalı tarafından sözleşmenin 4.maddesinde belirlenen bedelle üretilerek davacıya tesliminin kararlaştırıldığı, dosya kapsamına göre, davacının sözleşme bedeline mahsuben 24/06/2008 tarihinde 10.000 USD, 11/08/2008 tarihinde 100.000 USD, 17/09/2008 tarihinde 90.000 USD, 15/10/2008 tarihinde 70.000 USD, 30/10/2008 tarihinde 8.000 USD olmak üzere 278.000 USD ödemede bulunduğu, hususlarında yanlar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı sadece ödediği bedelin iadesini istemiş davalı da kusur incelemesini gerektiren bir zarar talebinde bulunmadığına göre, işin tesliminde tarafların kusurlu olup olmadığı hususu araştırılmasına gerek olmadan ve davacının talep ettiği tutara davalı tarafından ayrıca ve açıkça itiraz edilmediği görülmekle, bu bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsiline yönelik yeniden hüküm kurmak üzere kararın kaldırılması gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/03/2020 tarih ve 2019/133 Esas, 2020/234 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Davanın KABULÜ ile, 4-278.000-USD’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 72.203,67‬-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 18.050,92-TL harcın mahsubu ile bakiye 54.152,75‬-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2- Davacı tarafından yapılan 18.050,92-TL peşin harç, 328,09-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 18.379,01‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, 3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 146.270,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 56,00-TL posta ve dosya masrafı reddiyatı olmak üzere toplam 204,60-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 18/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.