Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/403
KARAR NO: 2023/954
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/01/2020
NUMARASI: 2015/1236 Esas, 2020/36 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 23/10/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan 12.12.2011 tarihli “… İNŞAAT 5 YILDIZLI OTELİ-İSTANBUL İÇ MİMARİ VE DEKORASYON PROJESİ SÖZLEŞMESİ” uyarınca … Otelinin iç mimari ve dekorasyonunun müvekkili şirket tarafından yapılması konusunda anlaşmaya varıldığını, sözleşme uyarınca müvekkili şirketin alacağı iç mimari ve dekorasyon proje bedeli ile cephe mimarisi proje bedeli icin toplam 450.000.00-USD + KDV olarak belirtildiğini, Mesleki Kontrolörlük Hizmeti sunulması konusunda da taraflar anlaşmaya vardığını ve hizmet bedeli olarak aylık 15.000.00-TL.+KDV üzerinden anlaşıldığını, müvekkili şirket … Oteli ile ilgili sözleşmedeki yükümlüklerini yerine getirdiğini, ancak sözleşmeden doğan iç mimari ve dekorasyon proje bedeli ile cephe mimarisi proje alacağının 87.475-USD + KDV olmak üzere toplam 103.222-USD tutarındaki kısmını alamadığını, sözleşme gereğince mesleki kontrolörlük hizmeti bedeli olan toplam 225.000,00-TL. + KDV ‘ yi de alamadığını, müvekkili şirketin alacağını tahsil edememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … E sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı şirketin yetki itirazının yerinde olmadığını, davalının İstanbul …İcra Dairesinin … sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilmesini, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacı şirket tarafından müvekkili şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünde alacak iddiası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirket tarafından icra takibine itiraz edildiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin müvekkilinin ikametgahının bulunduğu İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davacı şirketin üzerine düşen edimlerin bir kısmını yerine getirmediğini, bir kısmını ise eksik ve ayıplı ifa ettiğini, … Otel projesine ilişkin iç mimari ve dekorasyon ile cephe mimarisine ilişkin isler sözleşme kapsamında belirlendiği halde gereği gibi ifa edilmediğini, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında imzalanan sözleşmede “mesleki kontrolörlük hizmeti” verilmesine ilişkin kesin bir anlaşmaya varılmadığını, taraflar arasında imzalanan … İnşaat 5 Yıldızlı Oteli-İstanbul İç Mimari ve Dekorasyon Projesi Sözleşmesinin 9. maddesinde acık ve net bir şekilde verilecek hizmet içinde MESLEKİ KONTROLÖRLÜK hizmetinin yer almadığını, davacı şirketin taraflar arasında akdedilen sözleşme ile belirlenen işi kusursuz ve ayıpsız olarak tamamlayamadığından müvekkili şirketin herhangi bir borcunun olmadığını, müvekkili şirketin, davacı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı alacaklı durumda olduğunu, davacı şirketin talep etmiş olduğu faiz miktarının yasaya uygun bulunmadığını, davanın reddine, İcra İflas Kanunu 67/2, maddesi uyarınca davacı aleyhine %20 oranından az olmamak üzere tazminata karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, sözleşmedeki yetki düzenlemesi gereğince yetki itirazının yerinde olmadığı, alınan ve dosya kapsamına uygun görülen bilirkişi heyeti kök ve ek raporuna göre, davacının yapmış olduğu “iç mimari ve dekorasyon işlerinden” dolayı (%96,52) 410.210 USD talep edebileceği, davalı tarafın katıldığı 30.03.2015 tarih ve 1 numaralı hak edişte “cephe mimarisi proje bedeli” 25.000 USD olarak tespit edildiğinden bu bedelinde davalıdan talep edilebileceği, sözleşmede davaya konu işin yapımı sırasında davacı firma tarafından 6-8 ay süre için “mesleki kontrolörlük hizmeti” verileceği konusunda mutabık kalındığı ve bunun aylık bedelinin 15.000-TL+KDV olarak belirlendiği, davaya konu işin mahiyeti dikkate alındığında böyle bir hizmet almadan işlerin yürütülemeyeceği, buna göre davacının sözleşme uyarınca 7 ay süre ile aylık 15.000 TL mesleki kontrolörlük bedeli de talep edebileceği, bunun da 105.000-TL edeceği, davacının talep edebileceği (410.210 USD+KDV) 484.047,80 USD + (25.000 USD+KDV) 29.500 USD Toplam 513.547,80 USD’den düşüldüğünde, bakiye 86.458,49 USD ve (105.000-TL+KDV) 123.900-TL alacağı bulunduğu, ayrıca bu alacakların takip tarihine kadar işlemiş faizlerinin 4.098,23 USD ve 10.051,18-TL olduğu, alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden alacağın likit olmadığı ve bu nedenle davacının icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığı, kısmen reddedilen kısım bakımından davacı tarafın icra takibini başlatmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminatı talebinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davacı tarafın davasının kısmen kabulü ile, davalı tarafın İstanbul …İcra Dairesinin … sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın Diğer Asıl alacaklar başlığı altında talep edilen 86.458,49.USD. Asıl Alacak ve 4.098,23.USD.takip tarihine kadar işlemiş faiz; Kontrolörlük bedeli adı altında talep edilen 123.900.TL.Asıl alacak ve 10.051,18.TL. takip tarihine kadar işlemiş faize yönelik itirazın iptaline, takip tarihinden sonra 123.900.TL. asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi, 86.458,49.USD. Asıl Alacağa takip tarihinden itibaren Fiili ödeme gününe kadar USD ile açılmış bulunan 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranından faiz yürütülmesine; fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı tarafın icra inkar davalı tarafın kötüniyet tazminat taleplerinin reddine; karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında, her ne kadar sözleşmeye göre yapılması gereken işlerin %96,52’sinin gerçekleştirildiği kabul edilmiş ise de, yapılmadığı ileri sürülen işlerin müvekkii şirketin yükümlülüğünde olmadıklarını, buna dair itirazlarının dikkate alınmadığını, davalı tarafın 31.05.2017 tarihli dilekçesi ekinde sunmuş olduğu e-maillerde ve projeleri teslim edilmemiş yerler belirtilmiş ise de 16.12.2014 tarihli e-mailde bunların niçin teslim edilmediğinin yazılı olduğunu, 16.10.2018 tarihli kök bilirkişi raporunda bu mailde yer alan tüm detay projelerinin dosyaya ibraz edildiğini, dolayısıyla davalı tarafın dikkate alınmadığını iddia ettiği projelerin de yapılıp yapılmadığının bilirkişiler tarafından incelendiğini, ancak sonrasında alınan 12.06.2019 tarihli ek raporda, bir kısım detay proje avan, şematik, uygulama, ve şartnamelerin dosyasına sunulu proje ve USB içinde bulunmadığı belirtilerek toplam proje gerçekleşme oranının %96,52 olarak bulunduğunu, bu rapora itiraz ederek, söz konusu eksikliklerin müvekkilinin sorumluluğundan bulunmayan yerlere ilişkin olduğunun ve de zaten daha önce yapılan projelerin bire bir aynısı olacak yerlerin aslında eksiklik olarak kabul edilemeyeceğinin belirtildiğini, buna rağmen, bu itirazları üzerine alınan 03.01.2020 tarihli 2.ek raporda da itirazlarının dikkate alınmadığını ve aynı gerçekleşme oranının tekrar edildiğini, “Mesleki kontrolörlük hizmetinin” taleplerindeki 15 ay değilde 7 ay verildiğinin kabul edilmesinin hatalı olduğunu, sözleşmede bu hizmetin 6-8 ay verileceği yazılı ise de, müvekkilinden kaynaklanmayan sebeplerle işin uzadığını ve 15 ay boyunca bu hizmetin verildiğini, bilirkişi raporundaki “….hizmetin verilme sürecinin uzamadığı, hizmetin verilme sürecinin ötelendiği…” görüşünün yerinde olmadığını, çünkü şantiye hazır edilirken de bu hizmetin verilmiş olduğunu, kaldı ki rapordaki görüş kabul edilse bile söz konusu hizmetin davalıdan kaynaklanan sorunlar yüzünden verilemediğinin kabul edilmesi ve görevlinin her gün şantiye bölgesine gitmesi karşısında yine de hizmet bedeline hak kazanılması gerektiğini, ayrıca icra inkar tazminatı taleplerinin reddinin de yerinde olmadığını belirterek, kararın reddedilen kısımlar yönünden kaldırılarak, davalıların yaptıkları itirazın tamamen kaldırılmasını ve davalı taraf aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinafında, denetime elverişsiz bilirkişi raporunun hükme esas alındığını, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemenin hatalı olduğunu, davacının dahi ticari defterlerine kayıtlı olmayan KDV Dahil 75.225 USD’lik … nolu faturanın müvekkili şirketten talep edilemeyeceğini, yine davacı tarafın ticari defterlerinde mesleki kontrolörlük bedeline dair bir fatura bulunmadığını, faturalandırılmayan alacağını talep etmesinin TTK’ya aykırı olduğunu ve bunun istenemeyeceğini, kaldı ki davacının böyle bir hizmet de vermediğini, yine davacının ödemelerin TL olarak yapılmasını kabul ettiğini ve buna itirazda bulunmadığını, kayıtlarına da bu ödemeleri TL olarak girdiğini, bu nedenle USD yönünden taleplerinin kabul edilemeyeceğini, 335.994,77-TL ve 274.045,23-TL kur farkı düzelte kaydının bu nedenle kabul edilemeyeceğini, projenin %96,52 oranında gerçekleştiğine yönelik tespitin yerinde olmadığını, davacının işi hem geç hem de ayıplı ve eksik teslim ettiğini, geç ifa nedeniyle müvekkilinin oteli zamanında açılışa hazır hale getiremediğinden zarara uğradığını, davacı şirkette mimar olarak çalışan …’ın 16.12.2014 tarihli cevabı e-mailinde (eki listede) tamamlanan ve tamamlanmayan işleri belirttiğini, bu e-mailin bilirkişiler tarafından farazi ve varsayımsal olarak, davacının tek taraflı hazırladığı ve … içinde sunulan projelere göre yeniden şekillendirildiğini ve davacının işlerin %96,52’sini yaptığı sonucuna varıldığını, davacının ön inceleme aşamasından sonra sunduğu bu projelerin iddianın genişletilmesi yasağına aykırı olduğunu, ayrıca bu projelerin davadan sonra da hazırlanmış olabileceğini, işin yapımı sırasında müvekkiline bu projelerin teslim edilmediğini, davacının buna dair bir delili de bulunmadığını, ayrıca bilirkişi raporunda yapılan yüzde çevirisi ile tespit edilen alacağın da inşaat hukukuna ve terminolojisine aykırı olduğunu, ayrıca eksik ve ayıplı işlerle ilgili 80.987,30-USD’lik kesintinin irdelenemediğini, bununla ilgili hakediş ve icmaller incelenerek rapor hazırlanması gerektiğini, bilirkişi raporundaki “davacının 7 ay boyunca mesleki kontrolörlük hizmeti verdiğine” dair kabulün farazi olduğunu, sözleşmenin 9/2.maddesine göre bu hizmetin sözleşme harici tutulduğunu ve taraflar anlaştığı sürece verileceğini, müvekkilinin müteahhitlik yapması nedeniyle kendi kadrosunda mimar, mühendis, tekniker mevcut olduğunu, davacının sadece tefriş ve de korasyona yönelik mimari projeleri çizdiğini, bu işin ifası için şantiyede yapması gereken çalışmaları da sanki kontrolörlük hizmeti vermiş gibi ileri sürdüğünü, müvekkilinin davacıdan bir bir hizmet almadığını, ayrıca bu hizmet için talep edilen ücretin itibariyle senette ispatı gerektiği halde tanıkla ispatlama yoluna girildiğini, hizmeti verdiği iddia edilen …’ın menfaat sahibi olması nedeniyle tanık olarak verdiği beyanın HMK 255. Maddesine göre kabul edilemeyeceğini, öncelikle müvekkili şirketin 02.12.2014 tarihinde yaptığı ve aynı günkü dolar kuru çevrilerek bulunan 90.000-TL ödemeyi kabul eden ve ticari kayıtlarına giren davacının daha sonra 2015 yılında düzeltme ile bu alacağını dolara çevirdiğini, davacının sonraki dolar kuru üzerinden kur farkı talep edemeyeceğini, bu nedenle bu ödemeden USD’ye çevrildikten sonra bakiye kalan kısmın kabulü mümkün olmadığı gibi bu alacak iddiasına faiz işlenmesinin de kabul edilemeyeceğini, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki faiz hesaplarının ve oranlarının ve de başlangıç tarihlerinin kabul edilemeyeceğini, öncelikle müvekkili şirketin 02.12.2014 tarihinde yaptığı ve aynı günkü dolar kuru çevrilerek bulunan 90.000-TL ödemeyi kabul eden ve ticari kayıtlarına giren davacının daha sonra 2015 yılında düzeltme ile bu alacağını dolara çevirdiğinin, davacının sonraki dolar kuru üzerinden kur farkı talep edemeyeceğini, bu nedenle bu ödemeden USD’ye çevrildikten sonra bakiye kalan kısmın kabulü mümkün olmadığı gibi bu alacak iddiasına faiz işlenmesinin de kabul edilemeyeceğini, yine 57.772,80-USD’lik kısma ilişkin faiz hesabının hangi tarihten başlatıldığının anlaşılamadığını, davacının müvekkili şirketi takip öncesi temerrüde düşürmediğini, bu bedeli fatura da etmediğinden takip öncesi faizi kabul etmediklerini, bu alacak için fatura kesilmediğinden KDV oranını da kabul etmediklerini, Mesleki kontrolörlük için (kabul anlamına gelmemek kaydıyla) belirlenen 7 ayın hangi tarihler arasına ilişkin olduğu belirlenmeden faiz hesabının usulsüz olduğunu, bu alacak talebi için de takip öncesi temerrüde düşürme ve fatura tanzimi bulunmadığını, KDV oranın da kabul etmediklerini, belirterek, kararın kaldırılarak, yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Dava, sözleşmeye konu edimlerin ifa edilmesine rağmen ödenmeyen; iç mimari ve dekorasyon ile cephe mimarisi işlerine ilişkin bakiye 87.475-USD+KDV (103.222 USD) ile mesleki kontrolörlük hizmet bedeli 225.000-TL+KDV’nin ve bunların işlemiş faizlerinin davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Davalı vekilince, işin eksik ve ayıplı yapıldığı, tam olarak bitirilemediği, sözleşmenin 9.maddesinde “mesleki kontrolörlük hizmetinin” yer almadığı ve bu hizmete dair bir anlaşmanın bulunmadığı, eksik ve ayıplar dikkate alındığından davalının alacaklı durumda olduğu, talep edilen faiz miktarının yerinde olmadığı belirtilmiş ve davanın reddi istenmiştir. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde, taraflar arasında imzalanan 12/12/2011 Tarihli “… İnşaat 5 yıldızlı Oteli- İstanbul İç Mimari ve Dekorasyon Projesi Sözleşmesi” uyarınca … Otelinin iç mimari ve dekorasyonunun davacı tarafça yapılmasının kararlaştırıldığı, sözleşmenin 9. Maddesinde davacı şirketin alacağı iç mimari ve dekorasyon proje bedellerinin toplam 425.000,00 USD + KDV, cephe mimarisi proje bedelinin 25.000,00 USD + KDV olarak belirtildiği, 9.2. Maddesinde ise şantiye yönetiminin talebi halinde aylık bazlı başlatılacak Mesleki Kontrolörlük bedelinin aylık 15.000.00-TL.+KDV olarak belirtildiği ve bu görevin yaklaşık 6-8 ay arasında süreceğinin yazıldığı, bilirkişi incelemesi sonucu tespit edildiği üzere davacı tarafça davalı taraf adına 455.775,00 USD’lik fatura düzenlendiği, davalı tarafça bu faturaların kabul edilerek defterine kaydedildiği, davalı tarafça bu faturalar dolayısı ile ödenen toplam bedelin 427.089,31,00 USD olduğu, davacı tarafça kesilen 31/12/2014 Tarih ve … Sıra nolu KDV dahil 75.225.USD bedelli faturanın ise davalı tarafça iade edildiği, Mahkemece alınan kök ve ek bilirkişi heyeti raporlarında ayrıntıları belirtildiği üzere, davalı iş sahibinin sunduğu %83,82’lik iş tamamlanma oranı içeren hakedişler ve davacı tarafça ön rapor sonrasında sunulan projeler ve USB içeriği de incelenerek, davacı tarafın iç mimari ve dekorasyon işlemleri bakımından toplamda proje gerçekleşme oranının %96,52 olduğu, bu kaleme ilişkin sözleşmedeki (KDV hariç) 425.000,00 USD bedel üzerinden bu hali ile davacı tarafın 410.210,00 USD talep edebileceği, yine raporda belirtildiği üzere 30/03/2015 Tarihli ve 1 numaralı hak edişte davalı tarafın ”Cephe Mimarisi Proje Bedelinin” 25.000,00 USD olarak tespitine yönelik hesaplamalara katılmış olduğu, bu konuda taraflar arasında anlaşmazlık bulunmadığı, iç mimari ve dekorasyon işlemleri bakımından taraf vekillerince yapılan ve istinaf dilekçelerinde de dile getirilen itirazların bilirkişi heyetinden alınan 2. Ek raporda değerlendirilmiş oldukları, davalı vekili istinafında belirtilen 80.897,30 USD’lik kesintinin 1. Ek raporun 11-12. Sayfalarında değerlendirildiği ve %96,52’lik oran belirlenirken bunun da dikkate alındığı, Buna göre, bilirkişi heyetince iç mimari ve dekorasyon proje bedeline ilişkin %96,52 gerçekleşme oranı üzerinden belirlenen KDV dahil 484.047,80 USD ve cephe mimari proje bedeli KDV dahil 29.500,00 USD toplamı 513.547,80 USD’den taraf defterlerine kayıtlı toplam 427.089,31,00 USD ödeme (TL ödemeler o günkü kurdan USD’ye çevrilerek) düşülerek, USD cinsi olan bu iş kalemleri bakımından belirlen bakiye 86.458,49 USD davacı alacağının dosya kapsamına uygun olduğu, USD cinsinden yapılan bu hesaplamada davacının 335.944,77 TL ve 274.045,23 TL’lik kur farkı faturaları ile davalı tarafça iade edilen 75.225.USD bedelli fatura dikkate alınmadığından davalı vekilinin bunlara ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, Davaya konu sözleşmenin 9.2. Maddesinde şantiye yönetiminin talebi halinde aylık bazlı başlatılacak Mesleki Kontrolörlük Hizmeti bedelinin aylık 15.000.00-TL.+KDV olacağı ve bu görevin yaklaşık 6-8 ay arasında süreceği belirtilmiş, bilirkişi heyetince işin mahiyetine göre bu hizmet alınmadan işin yapılamayacağı ve bu hizmetin 7 ay verildiğinin kabul edilmesi gerektiği belirtilmiş olmakla, davacı yüklenicinin bu hizmet bakımından da davalıdan 7 ay için KDV dahil toplam 123.900,00 TL talep edebileceği, davalı tarafça bu hizmetin kendi elemanları tarafından verildiğinin ispat edilemediği, aksine, davalı elemanları olan tanıklar … ve … ile asıl iş sahibi olan … yetkilisi …’ın bu hizmetin davacı elemanı … tarafından verildiğini doğruladıkları, bu talep kalemine ilişkin olarak davacı tarafça bir fatura düzenlenmemiş olmasının bu bedelin davalıdan talep edilmesine engel teşkil etmediği, Davacının talep edebileceği bakiye iş bedelleri yaptırılan teknik bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğinden likit olmadıkları ve davacı tarafın icra takibini kötü niyetle yaptığını gösterir delil bulunmadığı anlaşıldığından, davacı tarafın icra inkar tazminat talebi ile davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin yerinde olmadığı, Mahkemece de bu tespit ve değerlendirmeler doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının yerinde olduğu, Ancak, dosyada davalının davaya konu alacak kalemleri bakımından icra takibinden önce temerrüte düşürüldüğüne dair bir bir ihtar vs belge bulunmadığından, söz konusu alacakların sözleşmeye göre muaccel hale gelmiş olmaları temerrüt için yeterli olmayıp, temerrüt faizi talep edilebilmesi için davalının ayrıca temerrüte düşürülmesi gerektiğinden, bilirkişi heyeti 1. Ek raporunda, davalının defterlerine göre yapılan en son ödeme tarihi esas alınarak işlemiş faiz hesabı yapılmış ve Mahkemece de bu işlemiş faiz miktarları yönünden de davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının yerinde olmadığı, takipte talep edilen işleyecek temerrüt faiz oranlarının ise yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise sair istinaf itirazları reddedilmiş, sadece davalı vekilinin davaya konu takipteki işlemiş faize yönelik istinaf itirazının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak, davanın kısmen kabulü ile, davalı tarafın davaya konu takibe itirazının “Diğer Asıl Alacağı bakımından” 86.458,49 USD ve “Kontrolörlük Bedeli bakımından” 123.900,00 TL bakımından kısmen iptaline, işlemiş faizlere yönelik itirazın iptali talebi ile icra inkar tazminatı talebinin, davalı tarafın da kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise sair istinaf itirazlarının REDDİNE, 2-Davalı vekilinin istinaf talebinin, sadece davaya konu takipteki işlemiş faiz bakımından KISMEN KABULÜNE, 3-İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 30/01/2020 tarih ve 2015/1236 Esas, 2020/36 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 4-A-)Davacı tarafın davasının KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafın İstanbul …İcra Dairesinin … sayılı icra dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN, Diğer Asıl Alacağı bakımından 86.458,49 USD Asıl Alacak ve Kontrolörlük Bedeli bakımından 123.900,00 TL Asıl alacak üzerinden İPTALİNE, takip tarihinden sonra 123.900,00 TL asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi, 86.458,49 USD Asıl Alacağa fiili ödeme gününe kadar USD ile açılmış bulunan 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranından faiz yürütülmesine, B-)fazlaya ilişkin asıl alacaklar ve işlemiş faizler bakımından itirazın iptali talebinin REDDİNE, C-)Davacı tarafın icra inkar tazminatı ile davalı tarafın kötüniyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 25.413,77 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 7.253,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 18.160,32 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 7.253,45 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 3-Davacı tarafından yapılan 378,30 TL tebligat ve posta gideri, 3.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.978,30 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 2.463,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA, 4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir masraf bulunmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 57.805,25 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 36.322,25 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa İADESİNE, 2-Davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 36,10 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 184,70 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE, 2-Davacıdan alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 215,45 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 23/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.