Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/379 E. 2023/972 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/379
KARAR NO: 2023/972
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2019
NUMARASI: 2018/12 Esas, 2019/1369 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 24/10/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında fason dikim işi yapılması konusunda anlaşma yapıldığını, müvekkilinin davalıya fason dikim yapılmak üzere 14 adet sevk irsaliyesi ile 55.517 adet triko ürün sevk ettiğini, davalının müvekkili firmaya toplamda 43.336 adet dikilmiş ürünü geri teslim ettiğini, 12.151 adet teslim edilmeyen ürün olduğunu, davalı ile yapılan fason imalat sözleşmesine istinaden toplamda 103.250,00 TL ödendiğini, eksik yapılan işler bedelinin ödenen tutardan düşüldüğünde davalıya 22.068,84 TL fazla ödeme yapıldığını, davalıya ihtarname gönderilerek doğmuş cari hesap bakiyesinin ödenmesinin talep edildiğini, alacaklarının nedeni ve dayanaklarını ihtarnamede ayrıntılı olarak belirttiklerini, davalının bunu kabul etmediği için toplamda 106.296,95 TL alacaklarından fazlaya ilişkin kısmı saklı kalması kaydı ile 22.000,00 TL için ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının takibe mücerret itirazda bulunarak takibi haksız yere durdurduğunu, müvekkili firmanın alacağının gerçek alacak olduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle görev itirazında bulunarak, davacı tarafından kesimi farklı bir firmaya yaptırılan 55.150 adet triko ürününün dikimi yapılmak üzere müvekkiline teslim edildiğini, müvekkilinin de söz konusu ürünleri eksiksiz olarak dikerek davacıya teslim ettiğini, buna ilişkin fatura ve irsaliyelerin bulunduğunu, davacının faturalara her hangi bir itirazı bulunmadığını, müvekkilinin 12.151 adet triko ürünü teslim etmediği iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacıya teslim edilen ürünlerin toplam fiyatının 103.429,52 TL olduğunu, davacının bu faturalardan kaynaklı olarak halen müvekkiline 179,52 TL borcu bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının, davalıya sevk irsaliyeleri ile toplamda 55.517 adet triko ürünün fason dikimi yapılmak üzere sevk ettiğini, buna karşılık davalının 43.366 adet ürünü davacıya teslim ettiğini, davacıya teslim edilmeyen 12.151 adet ürün bulunduğunu, davacının davalıya 103.250,00-TL ödeme yaptığını, davacının davalının yaptığı fason dikim işi karşılığında düzenlediği faturaları mahsup ettikten sonra davalıdan 22.068,84-TL alacaklı olduğunu, ayrıca davalının zimmetinde 12.151 adet triko ürünün kaldığını, bu ürün bedelinin 128.365,79-TL olduğunu, davalıya yapılan ihtara rağmen davalının ödemede bulunmadığını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 22.000,00-TL üzerinden icra takibi yaptıklarını ileri sürdüğü, davalının ise davacıdan 55.150 adet triko ürünü teslim aldığını, fason dikim işlemi yaparak 55.150 adet ürünü sevk irsaliyesi ve fatura karşılığında davacıya iade ettiğini, davacının faturalara herhangi bir itirazının bulunmadığını, eksik ürün teslim edildiği iddiasının doğru olmadığını, ürünler için yapılan fason dikim işlemi bedelinin 103.429,52-TL olduğunu, davacıdan halen 179.052,00-TL alacaklı olduğunu savunduğu, yapılan bilirkişi incelemesinde tespit edildiği üzere davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 22.068,84-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre ise davalının davacıya borcunun bulunmadığı, davalı kayıtlarında yer alan fakat davacı defterlerinde kayıtlı olmayan toplam 22.529,52-TL bedelli 5 adet fatura ve bu faturalara ilişkin toplam 12.030 adet ürünün fason dikim işleminin yapılarak davacıya teslim edildiğine ilişkin sevk irsaliyelerinin davalı tarafça dosyaya sunulduğu, sevk irsaliyelerinin teslim alan kısımlarında sadece imza mevcut olup isim bulunmadığı, fakat söz konusu bu 5 adet fatura ve sevk irsaliyelerinin diğer fatura ve sevk irsaliyeleri ile birlikte davacı tarafça da dava dilekçesine eklendiği, davanın açıldığı tarih itibariyle de UYAP kayıtlarına işlendiği, bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere söz konusu faturalar davacı tarafça her ne kadar ticari defter ve kayıtlarına alınmamışsa da bu faturalara itiraz edildiğine ilişkin bir delil sunulmadığı ve davacı tarafça dava dilekçesi ekinde delil olarak sunulduğundan davacının söz konusu faturaları kabul ettiği, bu durumda söz konusu faturaların toplam bedeli olan 22.529,52-TL ile davacının kayıtlarında görünen 22.068,84-TL alacağının mahsup edildiğinde davalının davacıdan 460,68-TL alacaklı olduğu, bunun yanında bilirkişi raporunun teknik tespit ve değerlendirmeler kısmında belirtildiği üzere davacının davalıya toplam 55.563 adet triko ürünü için kesilmiş triko kumaş teslim ettiği, davalı tarafından 55.401 adet triko ürünün dikilerek davacıya iade edildiği, aradaki 162 adetlik farkın %0,29 dikim firesine isabet ettiği ve bu firenin tekstil sektöründe kabul edilebilir olanın çok altında olduğu, eksik tesliminde söz konusu olmadığı gerekçesi ile; Davanın reddine, karar verilmiş karara karşı, davacı vekili istinafa başvurmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesi ile delil olarak dayandıkları ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu sunulan raporda 22.068,84 TL cari hesap bakiye alacaklarının tespit edildiğini, müvekkil firmanın defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğunun tespit edildiğini, yine bilirkişinin davalı borçlunun defter incelemesinde kayıtlarının delil teşkil etmediğini belirtilerek bu kayıtları inceme dışında tuttuğunu, ancak davacı müvekkilinin dayandığı defter ve kayıtlarında bulunmayan davalının tek taraflı düzenleyip usulüne uygun tutmadığı defterlerine kaydettiği 22.529,52 TL faturalara dayanarak alacaklarından takas edip, icra takibinde haksız oldukları sonucuna varıldığını ve mahkemenin de buna dayanarak itirazın iptali davasını reddettiğini, davalı borçlunun müvekkiline resmi olarak tebliği etmediği ve müvekkilinin usulüne uygun tutulan defter ve kayıtlarında görünmeyen bu faturaları kabul etmediklerini, davalıya gönderdikleri ihtarname ile de bu faturaları kabul etmediklerini ve alacaklarını talep ettiklerini bildirdiklerini bilirkişilerin hatalı tespitler yaptıklarını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dava, fason dikim işinin eksik yapıldığından bahisle fazla ödendiği belirtilen iş bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkin olup, davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir.Davacı, davalıya fason dikim işi için kumaş gönderildiğini, davalının işi eksik yaparak teslim ettiğini, davalıya dikim için verilen kumaşların bir kısmını dikip teslim etmediği gibi iade de etmediğini, iş bedelinin tamamının ödendiğini, eksik teslim edilen iş bedeli kadar alacaklı olduklarını belirterek yaptıkları takibe itirazın iptalini talep etmiştir.Taraflar arasında fason dikim işinin yapılması konusunda sözlü eser sözleşmesi yapıldığı, dikim yapılacak kumaşların yükleniciye sevk irsaliyeleri ile teslim edildiği, iş bedelinin ödendiği sabittir. Davacı her ne kadar teslim edilen ürünlerin bir kısmının dikim işinin yapılmadığını ve kumaşlarında teslim edilmediğini ileri sürmüş ise de dava dilekçesi ekinde sunduğu ve ticari defterlerine kaydetmediği irsaliyeli davalı faturalarına göre davalı yüklenici edimlerini yerine getirerek işi tamamlamış ve davacı iş sahibine teslim etmiştir. Buna göre davacı takip konusu alacağının varlığını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmesi yerinde olmuştur.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2019 tarih ve 2018/12 Esas, 2019/1369 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 215,45 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 24/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.