Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/378
KARAR NO: 2023/971
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 17/12/2019
NUMARASI: 2016/930 Esas, 2019/1249 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 24/10/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle, taraflar arasında, davalının İstanbul, Kadıköy, … mahallesinde … pafta, … ada, … parsel üzerinde gerçekleştireceği konut projesi kapsamında Çatı Karkası işinin yapılması hususunda anlaşlatıklarını, anlaşılan işin davalı tarafından Bostancı’da inşa edilen … Apartmanının çatısına yapılması planlanan çelik çatının müvekkili yüklenicinin fabrikasında imalatının hazırlanarak, davalı-işverenin şantiyesinde cıvatalı birleşimli şekilde montajının yapılması işi olduğunu, bir kısmı davalı tarafından temin edilen bir kısmı müvekkili tarafından satın alınan malzeme ile imal edilen çatı konstrüksiyonun böylelikle montaja hazır olarak davalıya teslim edildiğini ancak davalı tarafından montajının yaptırılmadığı gibi gerek sözleşme bedeli gerekse müvekkilinin imalat sırasındaki masraflarının kendisine ödenmediğini, taraflar arasında meydana gelen yazışmalar sırasında tamamen kararlaştırılıp ödenmesi taahhüt edilen somut bir sözleşme bedeli üzerinde uzlaşılmadığını, müvekkiili firma tarafından verilen 13/02/2016 tarihli teklif mektubunda işin bedeli olarak 31.350,00 TL+KDV yer aldığını, buna karşın davalı firma yetkilisi tarafından gönderilen 20/02/2016 tarihli e-postada sözleşme ektedir ibaresi ile sözleşme taslağının müvekkiline gönderildiğini, burada ise işin bedelinin 28.582,50 TL+KDV olarak yer aldığını, öte yandan sözleşme ile kararlaştırılan işin imalat ve imal edilen mamulün montajı işi olduğunu, montaja hazır halde imalat yapılmış olmasına rağmen davalı tarafından montaj yapılmasına izin verilmediğini, sözleşme bedeli içinde yer alan montaj bedelinin saptanması ve bu bedelin sözleşme bedelinden düşülüp düşülmeyeceği hususunun bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, malzeme alımı ile taşerona ödenen bedelden oluşan 12.785,94 TL’ lik alacakları dışında yapılacak teknik inceleme sonucunda ortaya çıkacak sözleşme bedeli alacağından fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL alacaklarının tahsilini talep ve dava etmiş, ıslahla talep sonucunu arttırmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtildiği gibi müvekkili şirketin malzemeyi alarak davacıya teslim etmiş olmasına rağmen davacı şirketin ısrarlı taleplere rağmen malzemenin kesimini zamanında yapmadığını ve başka bir firmaya kesim işini yaptırdıktan sonra malzemeyi şantiye ye getirmesine rağmen bu kez de montajını zamanında yapmadığını, davalı müvekkili şirketin taahhüdünde olan inşaat işinin gecikmesine neden olduğunu, bunun üzerine müvekkili şirketin çatı montajını başka bir firmaya yaptırmak zorunda kaldığı ve bunun için ekstra bedel ödediğini ayrıca bu gecikme nedeniyle de müvekkili yüklenici şirketin arsa sahiplerine gecikme nedeniyle ceza ödemek zorunda kaldığını, bir an için davacı şirketin gecikmeli de olsa kesim nedeniyle 2.000,00-3.000,00 TL aralığında bir alacağından bahsedilebileceği düşünülse dahi müvekkili şirketin, taahhüdünün bir kısmını gecikmeli, montaj kısmını ise hiç yerine getirmeyen davacı şirketin alacağından daha fazla gecikme tazminatı ödemek zorunda kaldığını, davacının yapacağı montaj işini başka firmaya bedeli karşılığı tamamlattırdıklarını ve müvekkili şirketin, davacının alacağından daha fazla tutarda alacaklı olması nedeniyle takap mahsup def’in de bulunduklarını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedelin, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirleneceğini (TBK m. 481), taraflar arasında … Apartmanı Bostancı çelik çatı imalat ve montaj işleri için sözleşme yapıldığı, ancak taraflar arasında bahsi geçen iş için yazılı bir sözleşme bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalı tarafından temin edilen malzemenin davacı tarafından kesimi ve montajının yapılmasının kararlaştırıldığı, malzemenin davalı tarafından temin edildiği ve sözleşme kapsamında olmasına rağmen montaj işinin davacı tarafça yapılmadığı hususunun davacı tarafın kabulünde olduğu, alınan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporuna göre; kesim işinin % 94′ ünün tamamlandığı, taraflar arasında anlaşılan sözleşme bedelinin ispatlanamaması nedeniyle yapılan kesim işi bedelinin imalat yılı itibarı ile serbest piyasa rayiçlerine göre değerlendirilmesi gerektiği, bilirkişi raporunda gerçekleştirilen imalat ve serbest piyasa rayiçlerine göre iş bedelinin 26.400,00+KDV olarak tespit edildiği, yapılan iş oranında davalı işverenin sorumluluğunun bulunduğu, buna karşın her ne kadar davacı, dava dışı taşerona, çelik konstrüksiyon için ödediğini iddia ettiği KDV dahil 8.999,86 TL’ nin de davalıdan tahsilini talep etmiş ise de davacının kendi yüklendiği edimini taşerona yaptırması nedeniyle sözleşme bedeli dışında davalıdan başka bir talepte bulunamayacağı, bunun yanı sıra davacının dosyaya sunduğu fatura uyarınca 3.786,08 TL profil alımı yaptığını ve bu profillerin davalının işinde kullanıldığını iddia ettiği, ancak bu profillerin davalının işi için alındığı ve bu işte kullanıldığı hususunun ispatlanamadığı, davalı taraf ise işin geç teslim edildiğini ve montajın hiç yapılmaması nedeniyle arsa maliklerine gecikme tazminatı ödediğine dair dosyaya herhangi bir belge sunmadığı gibi başkaca da bir ispat bulunmadığından bu hususun takasa konu edilemeyeceği, yine davalı tarafça montaj işinin başkasına yaptırılması nedeniyle zarar oluştuğu iddia edilmiş ise de montaj işinin davacı tarafından yapılmaması nedeniyle ne gibi bir zarar oluştuğunun ispatlanamadığı gibi davalının, dava dışı üçüncü kişi ile olan sözleşmesinin davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, kaldı ki davalının sözleşme bedelini ispatlayamaması nedeniyle iş bedelinin belirlenmesinde serbest piyasa rayiçlerinin esas alınması gerektiği, üçüncü kişiye yaptırılan iş bedelinin de serbest piyasa rayiçlerine göre tespitinin gerektiği, buna göre bu halde davalının montaj işini üçüncü kişiye yaptırması nedeniyle iş bedeli yönünden herhangi bir zararının bulunmadığı, ayrıca davalı tarafça sunulan … Tasarım/… tarafından kesilen faturada bir adet “çatı çelik işleri” bedeli 16.000,00 TL olduğu, faturadaki diğer işlerin davacı ile davalı arasındaki sözleşmeye konu işlerden olmadığı, bu nedenle davacının yapmış olduğu kesim işinden kaynaklı hak edişinden takas ve mahsubu gereken herhangi bir durum bulunmadığı, ancak davacının ıslah dilekçesinde 26.400,00+KDV hak ediş bedeli talep etmiş ise de talep ettiği KDV miktarını açıklayarak harçlandırmadığı için KDV hakkında herhangi bir karar verilemeyeceği gerekçesi ile; Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, Kesim işi bedeli 26.400,00 TL’nin; 1.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren, kalan 25.400,00 TL’sinin ıslah tarihi olan 01/10/2019 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş karara karşı, davalı vekili istinafa başvurmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, dava dilekçesinde belirtildiği gibi, davacının üstlendiği işin, malzemesi müvekkili tarafnıdan temin edilecek olan Çelik Çatı Karkası Malzemenin verilen ölçülere göre kesilmesi ve montajının yerinde yapılması işi olduğunu, müvekkilinin sözleşmede belirtilen malzemeleri alarak teslim etmiş olmasına rağmen davacının ısrarlı taleplere rağmen malzemenin kesimini zamanında yapmadığını, başka bir firmaya kesim işini yaptırdıktan sonra malzemeyi şantiyeye getirmesine rağmen bu kez de montajını zamanında yapmadığını ve müvekkil şirketin taahhüdünde olan inşaat işinin gecikmesine neden olduğunu, bunun üzerine müvekkilinin sözleşme konusu çatı montajını başka bir firmaya yaptırmak zorunda kaldığını ve bunun için ekstra bedel ödediğini, gecikme nedeniyle arsa sahiplerine ceza ve kira ödemelerinde bulunduğunu, davacının yaptığı tek işin malzemenin ölçülerine göre kesim işi olduğunu, bunun bedelinin de en fazla 2.000,00 -3.000,00 TL arasında iken müvekkil şirkete vermiş olduğu zararın bunun kat ve kat üzerinde olduğunu, dosyada rapor tanzim eden bilirkişi heyeti tarafından “davacı ticari defter ve belge incelemesine sadece yevmiye defterini sunmuştur. Yasal defterlerden defter-i kebir ve envanter defterini sunamamıştır. İncelemeye sunulan 2016 yılına ait yevmiye defterinin de kapanış tasdikinin yapılmadığı görülmüştür.” şeklinde beyanları bulunduğunu, ayrıca yine bilirkişi heyeti tarafından “6012 sayılı TTK m.64 ve VUK. M.182 gereğince tutulması zorunlu olan yasal defterlerden yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmadığı, tutulması zorunlu olan defter-i kebir ve envanter defterlerinin tasdik onaylarının yapılmadığı ve incelemeye sunulmadığı, bu yönüyle HMK. 222 nci maddesi uyarınca yasal defterlerin davacı lehine delil niteliği taşımayacağı kanaatine varılmıştır. Davacının incelemeye sunduğu defter ve belgelerinde davalıya ait her hangi bir kayda ve düzenlenmiş ve davalıya tebliğ edilmiş faturaya rastlanılmamıştır.” denildiğini, tüm bu duruma rağmen davacı tarafından huzurdaki davada yapılan ıslah doğrultusunda mahkeme tarafından davanın kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dava eser sözleşmesinden kaynaklı iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkin olup davacı yüklenici, davalı iş sahibidir,Davacı vekili, taraflar arasında, davalının inşaatının çatı karkasının yapılması konusunda anlaşma yapıldığını, anlaşmaya göre malzemenin davalı iş sahibi tarafından temin edileceğinin, müvekkilinin projeye göre malzemenin kesimini yaptıktan sonra inşaatta montajını yapmasının kararlaştırıldığını, iş bedeli konusunda taraflar arasında anlaşma bulunmadığını, müvekkili tarafından kesilip hazır edilen çatı malzemesinin montajın davalı iş sahibi tarafından müvekkiline yaptırılmadığını belirterek, müvekkilince yapılan iş bedelinin tahsilini talep etmiş, davalı ise davacı yüklenicinin kesim işini süresinde yapmadığını, montajıda yapmadığını, gecikme nedeniyle arsa sahiplerine cezai şart ve kira bedeli ödemek zorunda kaldığını, ayrıca davacı tarafından yapılmayan montajı 3. Kişiye tamamlatmak zorunda kaldığını, bu nedenlerle zararı olduğunu, uğradığı zararların davacı alacağından fazla olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasında eser sözleşmesi kurulduğu sabittir. Ancak her iki tarafta ücret konusunda anlaşma olmadığını kabul etmektedir. Yine taraf beyanlarından sabit olduğu üzere işin montaj aşamasının tamamlanmadığı da uyuşmazlık konusu değildir. Davalı her ne kadar bilirkişi raporunda taraf ticari defterlerinde kayıt bulunmadığı, yazılı sözleşmeye dair belge sunulmadığı bu nedenle taraflar arasındaki eser sözleşmesinin ispatlanamadığı davanın reddi gerektiğini belirtmiş ise de davalı da taraflar arasında çelik çatı yapım ve montajı konusunda eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğunu cevap dilekçesinde ve davanın her aşamasında kabul etmiştir. Bu nedenle bu istinaf sebebi yerinde değildir.Mahkeme gerekçesinde de belirtildiği üzere, TBK’nın 481. Maddesine göre eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir.Taraflar arasında sözlü eser sözleşmesi kurulduğu bedel konusunda uyuşmazlık bulunduğu, montaj işinin yüklenici tarafından yapılmadığı taraf kabulleri ile sabit olduğundan mahkemece, bilirkişi tarafından mahalli rayice göre tespit edilen davacı yüklenicinin yaptığı iş bedeli yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.Yine mahkeme gerekçesinde belirtildiği üzere, davalı iş sahibi gecikme nedeniyle zarara uğradığını ispatlayamamıştır. Montaj işine ilişkin bedel iş bedelinden düşülmüş olup, davalının 3. Kişiye yaptırdığı montaj işine ilişkin faturanın iş bedelinden düşülmesine olanak bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2019 tarih ve 2016/930 Esas, 2019/1249 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.803,38 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 450,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.353,38 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 24/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.