Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/37 E. 2022/177 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/37
KARAR NO: 2022/177
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 07/02/2019
NUMARASI: 2015/975 Esas, 2019/111 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 18/10/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin Burdur/Bucak Organize Sanayi bölgesinde mermer fabrikası işlettiğini, ham blok halinde müvekkiline getirilen mermerlerin kesimi, cila işlemleri yapılarak mamul hale getirme işlemlerinin yapıldığını, 2014 Aralık ve 2015 Nisan ayında davalıya ait ham mermer bloklarının katrak kesimi yapılmak üzere mevekkiline ait fabrikaya teslim edildiğini, müvekkilinin de ham olarak getirilen mermer blokları kesim ve cila işlemini tamamlayarak 31/12/2014 tarih ve … seri nolu KDV dahil 21.241,06 TL’lik fatura, 29/04/2015 tarih ve … seri nolu, KDV dahil 29.124,50 TL’lik fatura ve 18/05/2015 tarih ve … seri nolu KDV dahil 11.132,66 TL’lik fatura ile teslim ettiğini, toplam mermer işçiliğinin 61.498,26 TL olduğunu, işlenen mermerlerin davalının işlerini takip eden … aracılığıyla fabrikadan davalının müşterilerine gönderildiğini, davalının vermiş olduğu 2 adet çekin toplamı olan 26.000,00 TL’nin tahsil edildiğini, bakiye alacak tutarı olan 35.498,26 TL’nin tahsiline yönelik düzenlenen faturanın kargo yoluyla davalıya gönderildiğini, davalının 7 günlük yasal süre içerisinnde faturalar ve içeriğine itirazda bulunmadığını ve ticari defterlerine işlediğini, bu bakiye alacağın tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esasından başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, borçlu davalının itirazının iptaline ve takip konusu alacağın % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı davasında, davacı tarafın kestiği faturalarda kesilmek için müvekkili şirketin kendilerine teslim ettiği mermerin 1.778,47 m2 olduğunun davacı tarafından kabul edildiğini, müvekkili şirketin, davacının fabrikasında kesilen mermerleri müşterilerinin siparişleri doğrultusunda davacının fabrikasından müşterilerine sevk etmeye başladığını, bu doğrultuda 20/04/2014 tarihli fatura ile 385,64 m2, 29/04/2015 tarihli fatura ile de 269,00 m2 mermeri müşterisine gönderdiğini, bir sonraki sipariş için davacı ile irtibata geçildiğinde ellerinde mermer kalmadığını, tüm mermerleri sevk ettikleri cevabının alındığı, fakat müşteriye ne zaman ve ne şekilde hangi irsaliye ile mal sevk ettikleri sorusuna cevap veremediklerini, bunun üzerine yaptıkları araştırmada davacı tarafın müvekkili şirkete ait mermerleri müvekkili şirketten habersiz kayıtdışı elden çıkardığı bilgisine ulaşıldığını, yapılan araştırmada sadece 200 m2 ürünün başka bir depoda bulunduğunu, müvekkili şirketin girişimleri sonucu bulunan bu ürünlerin faturalandırıldığını, dolayısıyla davacı tarafa kesilmek üzere teslim edilen 1.778,47 m2 mermerin sadece (385,64m2+269,00m2+200,00m2)=854,64m2’si dışında kalan 923,83m2’lik kısmının müvekkiline teslim edilmediğini iddia ederek, teslim edilmeyen kısım bedeli karşılığı olarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 42.529,80 TL’nin davacı-karşı davalıdan tahsiline, asıl davanın ise reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili 10/07/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle, dava değerini 53.263,87 TL’ye arttırmıştır. Mahkemece, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmasa da davalı-karşı davacı tarafından 1.778,47 m2 mermerin işlenmek üzere davacı-karşı davalıya teslim edildiği, davacı-karşı davalı tarafından 854,64 m2 mermerin teslim edildiği ve davacı-karşı davalı tarafından düzenlenen faturalar toplamı 61.498,26 TL fatura bedelinden davalı-karşı davacı tarafça iki adet çek ile 26.000 TL ödendiği konusunda ihtilaf olmadığı, ihtilafın davacı-karşı davalının takibe konu yaptığı faturalardan kaynaklı bakiye nedeniyle alacaklı olup olmadığı karşı dava yönünden ise davalının teslim edilmediğini iddia edildiği mermerlerin bedelini isteyip isteyemeyeceğine ilişkin olduğu, mali müşavir bilirkişi incelemesine göre takibe konu faturaların her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, teslim edilmediği iddia edilen mermer bedelinin bilirkişi raporuyla tespit edildiği, davacının dava dilekçesinde tarafına teslim edilen mermerlerin işlenerek davalının işlerini takip eden … isimli kişi aracılığıyla kamyonlarla davalı-karşı davacının müşterilerine gönderildiğini beyan ettiği, davalı-karşı davacının ise şirketlerinde … adında bir çalışanları olmadığı yönünde beyanda bulunduğu, dava dışı …’in SGK kayıtlarıının celbinde davalı-karşı davacı şirkette çalışmadığı ancak çalıştığı işyerinin mermer işi yapan iş yerleri olduğu, davalı-karşı davacı her ne kadar …’in kendi çalışanları olmadığını beyan etmiş ise de davacı-karşı davalı tarafından düzenlenen takibe konu fatura bedellerine istinaden 26.000 TL bedeli çek ile ödeme yaptığı, ödeme yapılan kısmın da davacı-karşı davalının beyan ettiği gibi … tarafından sevkinin sağlandığı, davalı-karşı davacının 26.000 TL ödeme yaparak dava dışı …’in davalı-karşı davacının şirket çalışanı olmasa da davalı-karşı davacı şirket adına işlerini yaptığının anlaşıldığı, ödeme yapılan mermer bedellerinin … vasıtasıyla davalı-karşı davacı şirket müşterilerine gönderilmesine itiraz ettiğine yönelik dosyada bir beyanı olmadığı, davalı-karşı davacının davacı-karşı davalı tarafından düzenlenen faturaları ticari defterlerine işlemiş olmakla bir itirazda bulunmadığı, dolayısıyla malın teslim alındığını kabul etmiş sayılacağı, davacının fatura düzenleyerek davalı-karşı davacıya göndermesi, davalı-karşı davacının da bu faturaları ticari defterlerine işlemiş olmasının malın teslim edildiğine karine teşkil ettiği, davalı-karşı davacının malın teslim edilmediğini ispatlayacak bir delil sunmadığı, buna göre davacı-karşı davalının takip tutarı kadar davalı-karşı davacıdan alacaklı olduğu, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu, icra inkar tazminatı şartlarının gerçekleştiği, davalı-karşı davacının karşı davasında mermerlerin bir kısmının teslim edilmediğini ispat edemediği gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, davalının İst. And … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, alacağın % 20’si olan 6899,65 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karşı davanın reddine, karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı vekili istinafında, uyuşmazlık bulunun hususun toplam 1.778.16 m2 mermerin müvekkilinin müşterilerine teslim edilmeyen 92383 m2’lik kısım olduğunu, davacı- karşı davalı tarafından düzenlenen ve dava konusu edilen faturaların, müvekkili şirket ticari defterine kaydedilmiş olmasının ve süresi içerisinde itiraz edilmemiş olmasının faturalarda yazılı bulunan malın müvekkilimin müşterilerine teslim edildiği anlamına gelmeyeceğini, bu durumun fatura içeriğindeki malın fiyat ve adedi yönünden kabul edildiği anlamına gelmediğini, bu sebeple davacı- karşı davalının faturalarda yazan malın müvekkili şirketin müşterilerine teslim edildiğini ayrıca ispatlaması gerektiğini, ancak dosya kapsamında davacı- karşı davalı şirketin bu yönde herhangi bir delil ileri sürmediğini, ileri sürdükleri bu hususların Yargtay 11.Hukuk Dairesi’nin 1978/1788 E. 1978/1687 K. Sayılı kararında da dile getirildiğini, davalı müvekkili şirketin müşterisine teslim edilmeyen ve davacı- karşı davalının zilyetliğinde bulunan mermerlerin teslim edilmediğinin taraflarınca ispatlanmasının imkanı bulunmadığını, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 1988/6471 E. 1988/1267 K. Sayılı kararı doğrultusunda malı elinde bulunduran davacı- karşı davalı şirketin malı teslim ettiğini yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini, ancak dosya münderecatında bu yönde bir delil bulunmadığını, mahkeme kararına gerekçe yapılan …’in müvekkili şirketin çalışanı olmadığının SGK kayıtları ile de ortaya çıkmasına, davacı-karşı davalı yanca da bu yönde herhangi bir delil sunulmadığı halde Mahkemenin dava dışı bu kişinin müvekkili şirket adına çalıştığı varsayımında bulunmasının hukuken kabul edilemeyeceğini, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkili şirketin söz konusu mermerlerin alıcı bilgilerini ve irsaliyelerini davacı şirkete fax olarak gönderdiğini, ancak dava konusu olayda müvekkili şirket tarafından davacı- karşı davalıya herhangi bir fax çekilmeden davacı- karşı davalı şirketin müvekkilinin iradesi dışında mermerler üzerinde tasarrufta bulunduğunu, davacı- karşı davalının, taraflar arasında teamül haline gelen uygulamanın dışına çıktığını, ayrıca davaya konu alacağın likit kabul edilerek müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiş olmasının da hatalı olduğunu, dosya kapsamında yapılan tüm araştırmalar, dilekçeler ve bilirkişi raporu dikkate alındığında icra dosyası alacağının tam olarak taraflarınca bilinmesinin mümkün olmadığını belirterek, kararın kaldırılarak, esas davanın reddi ile karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı-karşı davalı yüklenici, davalı-karşı davacı ise iş sahibidir. Asıl dava, taraflar arasındaki “davacı-karşı davalı yükleniciye ham madde olarak teslim edilen mermerlerin, davalı-karşı davacı iş sahibinin belirttiği ebat ve özelliklerde kesiminin yapılarak cilalanmasına” ilişkin sözlü eser sözleşmesi ilişkisi kapsamında, davacı-karşı davalı tarafından düzenlenen faturalara dayalı olarak bakiye iş bedeli için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkinidir. Karşı dava, aynı sözleşme ilişkisi kapsamında, davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalıya kesim işlemi için teslim ettiği mermerlerin bir kısmının teslim edilmediği iddiasıyla, teslim edilmeyen mermerlerin bedelinin davacı-karşı davalıdan tahsili talebine ilişkindir. Davalı-karşı davacı tarafından 1.778,47 m2 mermerin işlenmek üzere davacı-karşı davalıya teslim edildiği, davacı-karşı davalı tarafından 854,64 m2 mermerin teslim edildiği ve davacı-karşı davalı tarafından düzenlenen 2 adet fatura toplamı 61.498,26 TL’ye ilişkin olarak davalı-karşı davacı tarafça iki adet çek ile 26.000 TL ödendiği hususlarında taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf, asıl davaya konu takibe dayanak faturalar kapsamındaki bakiye 923,83 m2 mermerin de işlenerek teslim edilip edilmediği, bu kapsamda davacı-karşı davalının takibe konu faturalardan kaynaklı bakiye alacağı olup olmadığı, karşı dava yönünden ise davalı-karşı davacının varsa teslim edilmeyen kısmın bedelini davacı-karşı davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkindir. Yukarıda özetlendiği üzere, Mahkemece, takibe konu faturaların her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olması ve davacı-karşı davalı tarafça bu faturalara konu mermerlerin davalı-karşı davacı adına teslim edildiği belirtilen … isimli kişinin davalı-karşı davacı şirketin işlerini yaptığının anlaşılması sebeplerine dayalı olarak mevcut karar verilmiş ise de, dosya arasına gelen SGK kayıtları ile …’in davalı-karşı davacı çalışanı olmadığı ortaya konulduğundan, davacı-karşı davalı tarafça da teslimin bu kişiye yapıldığı ileri sürüldüğünden, artık sadece faturaların davalı-karşı davacı tarafın defterlerine işlenmiş olmasının malın teslim edildiğine karine teşkil edeceği varsayımından hareketle bir değerlendirme yapılması mümkün olmayıp, ihtilaf konusu mermerlerin davalı-karşı davacıya usulüne uygun olarak teslim edildiğini ispat külfeti davacı-karşı davalı yüklenicinin üzerinde bulunmaktadır. Buna göre, Mahkemece, davacı-karşı davalı yüklenicinin ihtilaf konusu mermerlerin davalı-karşı davacıya usulüne uygun olarak teslim edildiğini ispat yükü bakımından, teslim fiili her türlü delille ispat edilebileceğinden, aralarında …’in de olduğu tanıklarının dinlenmesi, davalı-karşı davalının tüm kayıt ve belgeleri inceletilerek teslimi kabul edilen mermerlerde ve başkaca benzer işlerde …’in davalı-karşı davacıyı temsile yönelik işlemler yapıp yapmadığının belirlenmesi, davalı-karşı davacı vekilinin istinafında dile getirdiği “mermerlerin alıcı bilgilerinin ve irsaliyelerinin davacı şirkete fax olarak gönderildiğine” dair belgelerin dosyaya sunulmasının sağlanarak böyle bir uygulama olup olmadığının açıklığa kavuşturulması ve bunların neticesine göre davacı-karşı davalı yüklenicinin ihtilaf konusu mermerler bakımından usulüne uygun olarak teslim edimini yerine getirdiğini ispat etmiş sayılıp sayılamayacağının değerlendirilerek neticesine göre asıl ve karşı davaların esasları hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, davacı-karşı davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı – karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 1-Davalı – karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/02/2019 tarih, 2015/975 Esas, 2019/111 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı – karşı davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı – karşı davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 18/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.