Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/349 E. 2023/787 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/349
KARAR NO: 2023/787
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/04/2019
NUMARASI: 2017/474 Esas, 2019/340 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 19/09/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili; davalının İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSKİ Genel Müdürlüğü’nün 07.05.2015 tarihinde, … İhale kayıt numarasıyla gerçekleştirdiği “…” işine müvekkili şirket ve dava dışı diğer şirketlerin katıldığını, söz konusu ihalenin ihale Komisyonu kararı doğrultusunda dava dışı şirket üzerinde bırakıldığını, bu süreçten sonra müvekkili ve diğer ihale katılımcılarının itirazlarının olduğunu, müvekkil şirket ve dava dışı diğer ihale katılımcılarının, ihale komisyonunca alınan kararlara itiraz ederek kamu ihale kuruluna şikâyette bulunduklarını, kamu ihale kurulunca verilen 14.07.2015 – 2015/UY.III-2013 tarihli karar ve 14.07.2015- 2015/UY.III-2014 kararları neticesinde gerçekleştirilen aşamalardan sonraki ihale işlemlerinin mevzuata uygun olarak yeniden gerçekleştirilmesi gerektiğine dair davalı ihale komisyonunca karar alındığını, müvekkili şirketin 14.07.2015 tarihli ve 2015/ UY.III-2013 sayılı kamu ihale kurulu kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Ankara 8. İdare Mahkemesinin 2015/2288 E. Sayılı dosyası ile dava açtığını, tüm bu itiraz ve yargı süreci doğrultusunda, davalı tarafın ihale komisyonunca, 12.04.2016 tarihinde “…” işinin müvekkili şirket üzerinde kalmasına karar verildiğini, davalı tarafın, alınan karar gereğince; müvekkili şirketi, 15.04.2016 tarihinde sözleşmeye davet ettiğini, müvekkili şirketin, sözleşmeye davet yazısı gereğince 140.545,204-TL Karar Pulu, 234.159,664 TL damga vergisi, 12.350,19-TL kamu ihale kurulu payı ödediğini, müvekkili şirketin, bu bedelleri 1095 (bindoksanbeş) günlük (16.05.2016-16.05.2019) ihale süresi üzerinden hesaplanmış olan 24.700.386-TL sözleşme bedeli üzerinden yatırdığını, müvekkili şirket ile davalı arasında 06.05.2016 tarihinde “…” işine ait sözleşme imzalandığını ancak müvekkil şirketin, ihaleden sadece 6 ay faydalandığını, bu 6 aylık süre içerisinde ise yapılan işler neticesinde davalı tarafından 3 hakediş ödemesi yapıldığını, bu ödemelerin toplamının net 2.413,446,58-TL olduğunu, dolayısıyla faydalanmadığı ihale dönemlerinden ötürü yatırmış olduğu Damga Vergisi, KİK Payı, Karar Pulu nedeniyle müvekkili şirketin zararının olduğunu, müvekkil şirketin, Kamu İhale Kurumu ve davalı ihale komisyonunun aldığı kararlar gereğince 16.05.2016 tarihinde işe başladığını, Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin 29.04.2016 tarihli 2015/2288 E. ve 2016/ 1260 K. Sayılı kararında; dava konusu 14.07.2015 tarihli Kamu İhale Kurulu Kararının iptaline karar verdiğini ve Mahkeme kararına istinaden Kamu İhale Kurulu 24.08.2016 tarih 2016/UY.III-2173 sayılı ve 24.08.2016 tarih 2016/ UY.III 2175 sayılı kararları ile müvekkili şirketin teklifinin değerlendirme dışı bırakılması kararı verildiğini, bu kararlar üzerine davalı tarafmdan, müvekkili şirkete 25.10.2016 tarihli iş durdurma yazısı gönderildiğini, iş durdurma yazısından sonra ise; müvekkili şirket ile imzalanan sözleşmenin feshedildiğini, müvekkili şirketin, ihalenin hüküm ve sonuçlarından faydalanmadığı döneme ilişkin Damga Vergisi, KİK Payı, Karar Pulu ödemesindeki kusur ve sorumluluğun, yasal düzenlemeye aykırı olarak ihaleyi, müvekkili şirket yerine başka bir şirket üzerinde bırakılmasına karar veren davalı tarafa ait olduğunu, Mahkeme kararının Kamu İhale Kuruluna gönderilmesi, KİK’in mahkeme kararlarına göre yeniden kararlar alması ve davalı tarafın da bu kararlara ilişkin ihale komisyonu kararları alması sebebiyle, davacı müvekkili şirketin ihale süresinin tamamını kendisinin ifa edemediğini, Bu nedenlerle; 06.05.2016-06.05.2019 tarihleri arası 3 yıllık dönem için verilen 24.700.386-TL tutarındaki, müvekkili şirket teklifi üzerinden hesaplanan Damga Vergileri ve KİK Payı ödenmiş olmasına rağmen İhalenin tamamının müvekkili şirket tarafından ifa edilememiş olması nedeniyle fazladan Damga Vergisi ve KİK Payı ödendiğini, ihalenin müvekkil şirket tarafından yapılmayan sürelerin çıkartılarak, bu dönemlere ilişkin ödenen Damga Vergisi, Karar Pulu ve KİK Payının, müvekkili şirket zararı olması nedeniyle, müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, taleplerinin hukuki dayanağının; BK 125/3 maddesi gereğince, sözleşmenin hükümsüz kaldığı tarihlere ilişkin yatırmış olduğu Damga Vergisi, Karar Pulu ve KİK Payını zararı olarak isteme hakkına sahip olduğunu, bu konuda emsal içtihat kararlarının bulunduğunu, davacı müvekkil şirketin, 3 yıllık süre için 24.700,386-TL teklif sunduğunu, bu bedel üzerinden 3 yıl süre ile işi yapacağı inancı ve güvenci ile 234.159,664TL Damga Vergisi, 140.545,204TL Karar Pulu, 12.350,19TL Kamu İhale Kurulu Payı ödediğini, Müvekkil şirket faydalanmadığı ihale sürecine ilişkin yaklaşık 300.000-TL harcama yaptığını, bu miktarın, müvekkili şirketin zararı olduğunu, davacı müvekkili şirketin, iş bu zararının ödenmesi için davalıya 12.04.2017 tarihli Bakırköy … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini, davalının ise iş bu ihtarnameye cevap vererek talep edilen masrafların iadesinin mümkün olmadığını belirttiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı müvekkil şirketten kaynaklanmayan, davacı müvekkili şirketin kusuru olmaksızın, davalı tarafça alman kararlar nedeniyle; ihalenin müvekkil şirket tarafından yapılmayan sürelerine ve bedeline ilişkin yatırılmış olan Karar Pulu, Damga Vergisi ve KİK Payının bilirkişilerce hesaplanarak, davacı şirket zararı olan bu kısma ilişkin ödemelerin ödeme tarihinden itibaren başlavacak vasal faizi ile davalıdan tahsili ve müvekkil şirkete ödenmesini talep ettiklerini, belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 300.000-TL davacı şirket zararının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 21.02.2019 tarihli ıslah dilekçesinde talebin 49.243,25-TL artırılarak neticeten 349.243,25-TL müvekkili şirket zararının ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olup, artırılan miktar yönünden harcın yatırıldığına dair 21/02/2019 tarihli makbuz dosyaya sunulmuştur. Davalı vekili; davanın, 300.000-TL olarak fazlaya dair haklar saklı tutularak açıldığını, dava ile talep edilen; karar pulu, damga vergisi ve kamu ihale kurulu payı idareleri yedinde bulunmayan bedeller olup taraflarından istenilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ve davanın, bu nedenle esasa girilmeksizin reddinin gerektiğini, sözleşmenin, idarelerinin takdir yetkisi dışında kamu ihale kurulu kararı ve mahkeme kararı gereği fesih edildiğini, idarenin, sözleşme kuruluşundaki yetkisini hukuk aleminde kaldıran bir yargı kararının bir gereği olarak, iptal edilen yetkiye dayalı yapılmış bir sözleşmenin de geçersiz olduğunu tespit etmek durumunda olduğunu, davacı şirket ile 16.05.2016 tarihinde sözleşme imzalandığını, Ankara 8. İdare Mahkemesinin, 29.04.2016 tarihli 2015/2288 E.-2016/1260 K. sayılı kararı ile kamu ihale kurulu kararının iptaline karar verildiğini, mahkeme kararına istinaden kamu ihale kurulunun 24.08.2016 tarihli kararları ile davacı şirketin teklifinin değerlendirilme dışı bırakılmasına karar verildiğini ve bu kararlar üzerine müvekkili idarece iş durdurma yazısı gönderildiğini, mahkemece verilen iptal kararı (Ankara 8.İdare Mahkemesinde açılan dava) ve Kamu İhale Kurulunca tesis edilen düzeltici işlem sonucunda “… A.Ş.” ile imzalanan ihale yasa gereği zorunlu olarak feshedildiğini ve ihalenin “… San ve Tic. A.Ş.” ye bırakıldığını, Anayasa’nın 138’İnci maddesinin dördüncü fıkrasında; ”Yasama ve yürütme organları ile İdare, mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin, mahkeme kararlarını hiçbir surede değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği..” nin hükme bağlandığını, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında “Mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği…”nin hüküm altına alındığını, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun “Kurama itirazen şikayet başvurusu” başlıklı 56 ncı maddesinin son fıkrasında; ”İdareler hukuki durumda değişiklik yaratan Kurul kararlarının gerektirdiği işlemleri ivedilikle yerine getirmek zorundadır” Hükmü gereğince İdarelerince işlem tesis edildiğini, Kamu İhale Kurumunca çıkarılan “İhalelere Yönelik Yapılacak Başvurular Hakkında Yönetmelik”in itirazen şikayet ve iddiaların incelenmesi üzerine verilen kararların uygulanması başlıklı 28.maddesinde de aynı şekilde Kurul kararlarına uymanın zorunlu olduğunun düzenlendiğini, Madde 28 (1) “İdare, hukuki durumda değişiklik yaratan Kurul kararlarının gerektirdiği işlemleri ivedilikle yerine getirmek zorundadır…” amir hükmü bulunduğunu ve İdarelerince tesis edilen işlemlerin, amir hükümler çerçevesinde yapıldığını, İdari Şartname Madde 44.6. “Sözleşmenin imzalanmasına ilişkin her türlü vergi, resim ve harçlar ile diğer sözleşme giderleri yükleniciye aittir.” Sözleşmenin Madde 7.1.; “Taahhüdün yerine getirilmesine ilişkin her türlü vergi, resim, harç, yapı kullanım izin belgesi giderleri vb giderler ile ulaşım, sözleşme kapsamındaki her türlü sigorta giderleri sözleşme bedeline dahildir.” denildiğini, ilgili sözleşme maddeleri ve diğer kanun maddeleri doğrultusunda Yapım İşleri İdari Şartnamesinin 44.6. maddesindeki ”Sözleşmenin imzalanmasına ilişkin her türlü vergi, resim ve harçlar ile diğer sözleşme giderleri yükleniciye aittir” hükmü gereğince, karar pulu, damga vergisi ve KİK payı ödeme yükümlülüğünün davacı şirkete ait olduğunu, müvekkili idarenin sözleşmenin sonlandırılması sebebiyle kusurlu ve sorumlu olmadığını, davaya konu bedelin, Kamu İhale Kurulu kararları ve İdare Mahkemesi kararlarında davacı, iş deneyim belgelerinin ihale kapsamında olmadığının ortaya çıkması/değerlendirilmesi neticesinde davacının ihale dışı kaldığının açık ve net olduğunu, idarenin 04.08.2016, 11.08.2016 ve 16.08.2016 tarihlerinde Kurum kayıtlarına alınan cevabi yazıları ve eki belgeler incelendiğinde söz konusu iş deneyim belgesinde ihale konusu iş ve benzer iş olarak belirlenen A-III veya A-IV grupları dışında kalan iş kalemlerinin “bakım, onarım ve rehabilitasyon” gibi sıfırdan imalatı yapılmayan işlere ilişkin olduğunu, söz konusu iş kalemlerinin toplam tutarının 5.053.475,09TL olduğunun tespit edildiğini, idarece, bu İş kalemlerine ilave olarak “B-3 İçmesuyu şebeke hattı yapımı ve onarımı” sınıfı içerisinde yer alan … poz no’lu ve 28.910,97 TL tutarındaki “Şebeke borusu onarımı” iş kalemi ile … poz no’lu ve 396.432,96 TL tutarındaki “Şebeke borusu onanmı (Müteahhit malı)” iş kaleminin de ihale konusu İş ve benzer iş olarak belirlenen A-III veya A-IV grupları dışında kalan iş kalemleri olarak belirlendiğini ancak idare tarafından gönderilen iş deneyim belgesine konu işe ait birim fiyat tarifleri incelendiğinde … poz no’lu “Şebeke borusu onarımı” iş kalemi ile … poz no’lu “Şebeke borusu onarımı (Müteahhit malı)” iş kalemine konu işin, istenilen özellikteki boruların proje ve şartnamesine göre döşenmesi işini içerdiğini, bu işin sıfırdan imalatı yapılan işlerden olduğunu, diğer taraftan ihale konusu işe ait birim fiyat tarifleri dikkate alındığında; … poz no’lu ve … poz no’lu iş kalemlerine konu işin, ihale konusu iş kapsamında gerçekleştirilecek yapım İşiyle aynı inşaat tekniğiyle gerçekleştirilen, kullanılan makine ve ekipman itibariyle aynı nitelikte yapım işi olduğunun görüldüğünü, bu nedenle bahse konu iki iş kaleminin yukarıdaki tabloda ihale konusu iş ve benzer iş grupları dışında olduğu tespit edilen 5.053.475,09 TL tutarındaki iş kalemlerinden hariç olarak, iş deneyim tutarı içerisine dahil edilmesi gerektiğini, bu itibarla söz konusu iş deneyim belgesine ait işlerin, ihale konusu iş veya benzer iş olarak belirlenen A-III veya A-İV grupları içinde yer alan işlere uygun olan kısımların tutarının 10.752.031,63TL (15.805.506,72-5.053.475,09), bu tutarın güncellenmiş halinin 18.168.822,85 TL olduğunu, talep edenin fiyat teklifinin, 24.700.386,00 TL olduğu dikkate alındığında ise asgari iş deneyim tutarının 19.760.308,80TL (24.700.386,00×0,8) olması gerektiği ancak asgari iş deneyim tutarının adı geçen istekli tarafmdan karşılanamadığı anlaşıldığından teklifinin değerlendirme dışı bırakılması gerektiği neticesine varıldığını, emsal bir içtihatta; Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/2909 E. 2013/2127 K. Sayılı ilamında; “Davada sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle kâr mahrumiyeti sözleşmenin ifa olunacağına güvenerek yaptığı masrafları sonucu uğrandan zararların tahsiline karar verilmesi istenmiş ise de Yüksek mahkeme “B.K. 96.madde uyarınca davacının zararının karşılanabilmesi için davalının, fesihte kusurlu bulunduğunun kabulü Davalı iş sahibi bu nedenle kesinleşen yargı kararı uyarınca davacının sözleşmesini feshetmek zorunda kalmıştır. Bu haliyle davacı sözleşmesinin feshinin sübjektif imkansızlık sonucu olduğu açıktır…” denildiğini, davacı ile imzalanmış olan sözleşmenin feshi, Anayasa ve ilgili kanun hükümleri gereğince İdarelerinin uymak zorunda olduğu mahkeme kararı ile bu karar üzerine Kamu İhale Kurulunca alınan ve İdarelerince İvedilikle yerine getirilmesi gereken düzeltici işlem sonucu, İdarenin takdiri dışında gerçekleşmiş olduğundan aleyhine ikame olunan davada hukuka uyarlık bulunmadığını, ihale dosyasına sunulan iş deneyim belgelerinin, uygunluk ve geçerliliğinde ilk ve asıl sorumluluğun ilgili firmaya ait olduğunu belirterek zamanaşımı ve esas yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davacı … A.Ş. yönünden davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Dosya kapsamı incelendiğinde, davacı şirketin vekili olan Av. … Bakırköy …. Noterliği’nin 05/01/2017 tarih ve … yevmiye sayılı vekaletnamesinin 31/12/2017 gününe kadar süreli olduğu, söz konu vekil tarafından sonraki aşamada bu vekaletname haricinde yeni bir vekaletnamenin dosyaya sunulmadığı, gerekçeli karar tebliğinin vekaletname süresi bittikten sonra Av. … yapıldığı, istinaf dilekçesinin de bu vekile yapıldığı görülmüştür.Bu nedenle davacı vekili Av. … gerekçeli karar ve istinaf başvuru tarihinde halen davacının vekili olduğunu gösteren vekaletnamesini dosyaya sunması için meşruhatlı ve ihtaratlı davetiye çıkartılması, yeni vekaletname sunulduğu takdirde mevcut haliyle, yeni vekaletname sunulmadığı takdirde ise gerekçeli karar tebligatının davacı şirketin kendisine yapılarak iki haftalık istinaf süresinin beklenilmesi, sonrasında Dairemize yeniden gönderilmesi için dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;Yukarıda açıklanan eksikliklerin tamamlanması için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,Dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda KESİN olmak üzere 19/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.