Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/345 E. 2023/783 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/345
KARAR NO: 2023/783
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/10/2019
NUMARASI: 2017/343 Esas, 2019/950 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 19/09/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı … Pet. Ürn. Trz. İth. İhr. Tic.Ltd. Şti. ünvanlı şirket arasında 08/07/2013 tarih ve … ihale kayıt nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca Tescilli Mermer Han Binası Restorasyon, Güçlendirme ve Tadilat işine ait sözleşmenin akdedildiğini, 301.800,00 TL sözleşme bedelli restorasyon, güçlendirme ve tadilat işinin yer tesliminin 18/09/2013 tarihinde yapıldığını, 90 gün içinde işinin tamamlanarak geçici kabulüe hazır hale getirileceğinin kararlaştırıldığını, davalının geçen süre zarfında restorasyon, güçlendirme ve onarım işini geçici kabule hazır hale getiremediğini, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmesi Kanunu’nun 20. maddesinin e bendi ile sözleşmenin 25. maddesi 3. fıkrası gereği taraflar arasına akdedilen sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, davalıya verilen … Binası Restorasyon, Güçlendirme ve Tadilat İşine ait hak ediş raporunun tanzim edildiğini ancak hak edişten doğan alacağın tahsil edilememesiyle nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takip işlemleri başlatıldığını, davalı şirketin yetkiye, borca ve ferilerine itirazı nedeniyle davayı açma zarureti hasıl olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 31.1. maddesinde İstanbul Mahkemeleri ile İcra Dairelerinin yetkili kılındığını, bu nedenle davalının icra dairesinin yetkisine itirazının haksız olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği 18/09/2013 tarihli yer teslim tutanağı tanzim edilmekle davalının restorasyon güçlendirme ve tadilat işini yüklendiğini, 08/07/2013 tarihli sözleşmeye göre davalının işyeri teslim tarihinden itibaren 90 gün içerisinde işi tamamlayarak geçici kabulüe hazır hale getirmesi kararlaştırılmışsa da işin devamında revize projelerin hazırlanması ile projelerden kaynaklı iş miktarındaki artış nedeniyle hazırlanan raporlar gereği süre uzatımına gidildiğini, söz konusu yapım işine verilen ek süre uzatımlarla birlikte iş bitim tarihinin 30/04/2014 olarak kaydedildiğini, bu tarihe kadar da işin teslim edilmediğini, davalının bu tarihten itibaren cezalı çalışmaya başladığını, davalıya işin 10 günlük süre içerisinde bitirilmesi ihtar edilmesine rağmen sahada çalışma yapılmaması nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, 08/10/2014 tarihli tespit tutanağı ile inşaat-elektrik-makine imalatları konusunda eksik ve noksanlıkların tespit edildiğini, 15/09/2014 tarihli hak ediş raporu ile sözleşme fiyatları yapılan iş, fiyat farkı, hak ediş tutarları ile vergiler ve KDV tevfikatı, kesintiler, gecikme cezası ve ödenmemiş fatura bedellerinin kalem kalem gösterildiğini, ayruca davalı firma tarafından kullanılan elektriğin tespti ile müvekkili şirket adına tahakkuk eden 5.277,80TL elektirk faturası ve 10/10/2014 tarihli 1.425,00 TL bedelli su faturısının sunulduğunu, yapılan hesaplamalar neticesinde davalının 11.888,12 TL borçlu olduğu tespit edilmekle söz konusu borcun davalıya bildirildiğini ancak ödenmemesi nedeniyle hakkında icra takip işlemlerinin başlatıldığını beyanla davalının haksız itirazlarının iptali ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücreti ve icra inkar tazminatının haksız itirazda bulunan davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin ticari merkezi Ankara olduğu için yetkili icra müdürlüğünün Ankara İcra Müdürlüğü ve dolayısıyla yetkili mahkemenin de Ankara Mahkemeleri olduğunu, bu sebeple Mahkememizin yetkisiz olduğunu, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının müvekkilinin sözleşmesini feshettikten ve müvekkilini şantiye alanından çıkardıktan sonra oluşturduğu belli olan bir takım giderlerle müvekkilinden alacak talep ettiğini, davacının iddia ettiği su, elektrik ve sair giderlerin müvekkilinin şantiye alanını terk ettikten sonra oluşmuş giderler olduğunu, davacı taraf dava dilekçesinde kabul edilmese de ısrarlı bir şekilde müvekkili şirketin 11.888,12 TL borçlu olduğunu idda ettiğini ve hatta buna dayanak olarak gösterdiği hakediş raporunda da kabul etmemekle birlikte müvekkilinin borcu 11.888,12 TL olarak gösterilmesine karşın davacı taraf ödeme emrinde ve dava dilekçesinin müddeabih kısmında dava değerinin 14.521,09 TL olarak gösterildiğini, bu durumun da davacının çelişkilerinin bir göstergesi olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama masraf ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; taraflar arasında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca Tescilli Mermer Han Binasının Restorasyon, Güçlendirme ve Tadilat İşine Ait Sözleşmenin imzalandığı, sözleşme ile davalının söz konusu işi 301.800,00 TL götürü bedelle yapmayı üstlendiği, işin tamamlanarak tesliminin yerin tesliminden itibaren 90 gün sonrası olarak belirlendiği, davalının bu süre içerisinde işi tamamlayamadığı ve verilen ek sürelerde de işin teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiği, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 4 nolu hakediş gereği fazla ödendiği tespit edilen bedelin iadesinin talep edildiği, bu bedelin 4 nolu hakedişte belirlenen bedelden bir önceki hakedişte ödenen bedelin, gecikme cezası, KDV tevkifat, ek kesin teminat miktarı, ödenmemiş elektrik borcu, ödenmemiş su borcu, damga vergisi, stopaj vergisi ve iskele kesintisinin yapılmasıyla belirlendiği, bilirkişi heyeti tarafından yapılan değerlendirmede KDV tevkifat, ek kesin teminat miktarı, damga vergisi, stopaj vergisi ve iskele kesintisinin önceki üç hakedişte de yapıldığının ve indirilmesi gereken bedeller olduğunun, gecikme cezasının sözleşmenin 25. maddesine uygun olarak hesaplandığının belirlendiği, ihtilaf konusu su ve elektrik giderlerinin ise sözleşmenin eki niteliğinde olan bayındırlık işleri genel şartnamesinin 25. maddesi uyarınca davalı yükleniciye ait olduğu, her ne kadar davalının sahadan hangi tarihte çıktığı tespit edilememiş ise de faturaların ilk okuma tarihlerinin fesihten önce olması, son okuma tarihleri fesihten sonra ise de kullanımın hangi günlerde olduğu belirsiz olup davalı tarafça kendisi dışında sahada çalışma yapıldığı ve bu bedelin tamamından kendisinin sorumlu olmadığı ispat edilemediğinden yapılan kesintilerin bilirkişi raporunda tespit edilen miktarlar yönünden, işlemiş faiz hesabının da sözleşmenin feshinden itibaren yapılmış olması sebebiyle haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın asıl alacak 11.525,87 TL ile işlemiş faiz 2.346,15 TL yönünden iptaline, takibin asıl alacağa işletilecek avans faizi ile devamına karar verilmiştir.Davacı vekili istinafında; bilirkişi raporunda ödenmemiş elektrik borcu cezası ile davalı şirket fatura kesmediği için tamamı ödenen KDV tutarının dikkate alınmadığını, davalının elektrik borcundan sorumlu olduğu tespit edilmişken cezasından muaf tutulması ile davalı fatura kesmediği için KDV tutarının hesaba katılmamasının doğru olmadığını, 220.29-TL KDV ödemesini 44.06-TL olarak hesapladığını, 286.01-TL gecikme cezasını hiç dikkate almadığını, bunun sonucunda davacı alacağının 11.888-TL olduğunu kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi davalı yüklenicidir. 6100 sayılı HMK’nın 341/2 maddesinde öngörülen kesinlik sınırı karar tarihi (2019) itibariyle 4.400-TL olup, istinafa konu kararla reddedilen miktar (362.25-TL) kesinlik sınırı altında kaldığından, davacı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK.352/1-b hükmü gereğince miktar yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurma talebinin 6100 sayılı HMK’nın 341/2 ve 352/1 maddeleri uyarınca miktar yönünden kesinlik sınırının altında kaldığından REDDİNE, 2-İstinaf yoluna başvuru harcı ile peşin istinaf karar harcının yatıran tarafa istek halinde iadesine, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a bendi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 19/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.