Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/334 E. 2023/879 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/334
KARAR NO : 2023/879
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 22/10/2019
NUMARASI : 2016/1169 Esas, 2019/990 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 11/10/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :Davacılar vekili, davalı ile davacı şirketin 48 adet Safranbolu ahşap evinin imalatı, montajı ve kurumunun 17/06/2016 tarihine kadar teslimi için 118.000,00 TL bedelle anlaştığını, davalıya 32.500 TL nakit ve 4 adet çek olmak üzere toplam 112.500,00 TL ödeme yapıldığını, davalı tarafça 46 adet evin ayıplı ve eksik malzemeli olarak teslim edildiğini, davalının montaj ve kurulumunu yaptığı 10 evden 5 tanesinin yıkıldığını, geri kalan evlerin kurulumunun davacı tarafından yapıldığını, ayıp ve eksik malzemeli olarak teslim edilen evlerdeki ayıp ve eksikliklerin tüm ihtarlara rağmen davalı tarafça giderilmemesi üzerine ayıp ve eksiklikler davalı tarafın nam ve hesabına başkaca firmalara yaptırıldığını, ayıpların tamamlanmasının 55.943,80 TL tuttuğunu, davalı tarafa dava konusu iş sebebiyle verilen 25.000,00 TL’lik 2 adet çek açısından ne davacı şirketin ne de şirket yetkilisi diğer davacı …’ın hiçbir borcu bulunmadığını, 17.06.2016 tarihli 25.000,00 TL bedelli çekin könüniyetli olarak takibe konulduğunu, davacı şirketçe davalıya 62.500,00 TL ödenmek suretiyle 17.643,13 TL fazla ödeme yapıldığını belirterek, davanın kabulü ile dava konusu 17/06/2016 tarihli 25.000,00 TL ve 28/10/2016 tarihli 25.000,00 TL bedelli çekler sebebi ile borçlu olunmadığının tespiti ile davacı şirketin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı tutardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 17.643,13 TL’nin ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile istirdadına ve davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Ön inceleme duruşmasında davacı vekilince, davaya konu çeklerden 17/06/2016 tarihli 25.000,00 TL bedelli olanın takibe konulduğu icra dosyasının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası olduğu belirtilmiştir.Davalı vekili cevabında, davacı yanın davalıya faturadan kaynaklanan 123.899,52 TL borcu bulunduğunu, imalatı yapılan ve faturalandırılan stand ahşap ev sayısının 46 adet olduğunu, 10 adet evin montajının davalı tarafından yapıldığını, 10 adet evden 5 tanesinin yıkıldığı iddiasının kabul edilmediğini, 36 adet evin montajının 55.943,80 TL’ye yaptırıldığı iddiasının da gerçeği yansıtmadığını belirterek, davacı yanca haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesi ile kötüniyet tazminatının davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekilince sunulan 08.05.2017 tarihli beyan dilekçesinde, davaya konu borca ilişkin olarak müvekkilinin o güne kadar 87.500,00 TL tahsil edebildiği, ödenmeyen 17/06/2016 tarihli 25.000,00 TL bedelli çeke ilişkin İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığı belirtilmiştir.Mahkemece, bilirkişi raporuna göre davalı tarafından teslim edilen malzeme ve montaj işi bedelinin 71.646,25-TL olduğu, davacı tarafça davalıya bu kapsamda toplam 112.500-TL nakit ve çek ödemesi yapıldığı, bu ödemenin 87.500,00-TL’lik kısmının davalı tarafça tahsil edildiği, buna göre henüz tahsil edilmeyen 28.10.2016 tarihli 25.000,00-TL’lik çek bakımından davacının davalıya borçlu olmadığı, yapılan 15.853,75-TL fazla ödemenin ise davacıya iade edilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile; davacının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına konu 28/10/2016 keşide tarihli 25.000,00 TL bedelli çekten kaynaklı olarak davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafından davalıya yapılan 15.853,75 TL fazla ödemenin 30/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine, karar verilmiştir.Davalı vekili istinafında, denetime elverişli olmayan, hesaplama hataları içeren bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğunu, davacı tarafın 46 adet evin malzemelerinin teslim edildiği hususunu inkar etmemesine rağmen, malzemelerin teslim edilmediği varsayımı ile hesaplama yapıldığını, oysaki müvekkilinin sadece evlerin montajını yapmadığını, bilirkişilerce montajı yapılan 10 evden 5 tanesinin yıkılması hususunun tespit edilemeyeceği ifade edilmesine rağmen hesaplamalarda bu husus davacı anca ispat edilmiş gibi hareket edildiğini, bu iddiayı kesinlikle kabul etmediklerini, piyasa rayiçlerine göre ev başına 3.500,00 TL+KDV’ye yapılması gereken işin müvekkilince 2.282,60-TL’ye yapılmasının kabul edilmesinin göz önünde bulundurulmadığın, bu rakam esas alındığında ve bu bedelin %40’ı malzeme, %60’ı işçilik kabul edildiğinde 36 adet evin işçilik (montaj) fiyatının 38.786,04-TL olarak bulunduğunu, toplam iş bedeli olan 123.899,53-TL’den bu rakam düşüldüğünde ise 85.113,49-TL kaldığını, davalı tarafından ödenen 87.500,00-TL’den bu rakam düşüldüğünde de 2.386,51-TL bulunduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının ancak bu rakamın iadesini talep edebileceğini, aksinin kabulünün sadece montaj fiyatı üzerinden hüküm kurulmasına yol açacağını, davacının 36 adet evin montajı için değişik firmalara 55.943,80-TL ödediği iddiasını ve buna ilişkin faturaları kabul etmediklerini, davacının menfi tespit davasında iddiasını ispat edemediğini, kambiyo senetlerinin aksinin ancak senetle ispat edilebileceğini, bu nedenle davacının fatura konusu borca ilişkin vermiş olduğu çekler için dayanaksız borçlu olmadığı iddiasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacılar iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi nedeniyle davalıya verilen çeklerden 17.10.2016 ve 28.10.2016 keşide tarihli 25.000,00’er TL’lik 2 adedinin bedelsiz kaldığından bahisle açılan menfi tespit ile fazla ödemenin istirdadı istemine ilişkindir.Davacı tarafça, taraflar arasındaki “Safranbolu ahşap evinin imalatı, montajı ve kurulumuna” dair sözleşmeye konu işin davalı yüklenici tarafından eksik ve ayıplı yapıldığı, montaj ve kurulumu yapılan 10 evden 5 tanesinin yıkıldığı, geri kalan evlerin kurulumunun davacı tarafından yapıldığı, eksik ve ayıpların da davacı tarafından başka firmalara 55.943,80-TL’ye gidertildiği, 48 adet ev için belirlenen KDV dahil 118,000-TL iş bedelinden, yıkılan 5 adet evin tutarı olan 17.208,33-TL ile başka firmaya tamamlattırılan eksik ve ayıp giderim bedeli olan 55.943,80-TL düşüldüğünde ödemeleri gereken tutarın 44.856,87-TL (doğrusu 44.847,87-TL’dir) olduğu, davalıya yapılan 32.500,00-TL nakit ve 15.000,00’er TL’lik 2 adet çek olmak üzere toplam 62.500,00-TL’lik ödeme dikkate alındığında davalıya 17.643.13-TL fazla ödeme yapılmış olduğu, ayrıca yine bu kapsamda davalıya verilen ve henüz tahsil edilmeyen 25.000,00’er TL’lik 2 adet çek bakımından da ne davacı iş sahibi şirketin ne de şirket yetkilisi olan diğer davacının bir borcu bulunmadığı belirtilerek, davaya konu 17.06.2016 ve 28.10.2016 keşide tarihli 25.000,00’er TL’lik 2 adet çek bakımından davalıya borçlu olunmadığının tespiti ile davalıya fazladan ödenen 17.643,13-TL’nin davalıdan tahsili talebine ilişkindir.Davalı vekili cevabında, davaya konu iş kapsamında düzenlenen faturaya göre davalının 123.899,52-TL borcu bulunduğu, sözleşme kapsamında 46 adet evin imalatının yapıldığı, 10 adet evin kurulumunun davalı tarafından yapıldığı, bunların 5 adedinin yıkıldığı iddiasının doğru olmadığı, kalan 36 adet evin montajının 55.943,80-TL’ye yaptırıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı, davaya konu borca ilişkin olarak müvekkilinin 87.500,00 TL tahsil edebildiği, ödenmeyen 17/06/2016 tarihli 25.000,00 TL bedelli çeke ilişkin İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığı belirtilerek davanın reddi istenmiştir.Taraflar arasında, davalı yüklenici tarafından davacı iş sahiplerine “Safranbolu ahşap evi imalatı, montajı ve kurulumu yapılmasına” dair sözlü bir eser sözleşmesi ilişkisi bulunuğu ve bu sözleşme kapsamında davalı yüklenici tarafından toplam 46 adet evin imalatının ve bunlardan 10 adedinin kurulumunun yapıldığı hususlarında taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır.Taraflar arasındaki ihtilaf, davalı tarafından yapılan ve 10 adedi kurulan bu evlerle ilgili olarak ödenmesi gereken iş bedeli miktarının ne kadar olduğu, kurulan evlerden 5 adedinin rüzgardan yıkılarak kullanılamaz hale gelip gelmediği, bunların neticesine göre de bu sözleşme nedeniyle davalıya verilen çeklerden 17.10.2016 ve 28.10.2016 keşide tarihli 25.000,00’er TL’lik 2 adedinin bedelsiz kalıp kalmadığı ve istirdadı gereken bir meblağ bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.Taraflar arasında TBK.’nın 470. ve devamı maddeleri gereğince eser sözleşmesi söz konusu olup, bedel kararlaştırılmamıştır. Davalı yüklenici tarafından davaya konu işe ilişkin düzenlenen fatura da davacı tarafça Noter ihtarı ile iade edilmiştir. TBK’nın 481. maddesi gereğince, eserin bedeli önceden kararlaştırılmamış ise, yapıldığı yer ve zamandaki mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerekir.Bu açıklamalar doğrultusunda dosya kapsamı değerlendirildiğinde, davacı tarafça sunulan 17.06.2016 tarihli “Teslim ve Tespit Tutanağı”, 18.06.2016 tarihli “Tespit Tutanağı”, fotoğraflar ve alınan inşaat mühendisi bilirkişi raporu ile işin kısmen eksik ve ayıplı yapıldığı, kurulumu yapılan 10 ahşap evden 5 adedinin rüzgar ile yıkıldığı ve bunların malzemelerinin daha sonra kullanılmasının mümkün olmadığı ortaya konulmuş, raporlarla bu husus sabit görülmüş ve buna göre davalının hak ettiği iş bedeli TBK’nın 481. maddesi gereğince mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplanmış, davalının düzenlediği fatura bedeline göre bulunan değer daha düşük olduğu için de davalı için bağlayıcı olan o bedel esas alınarak bir hesaplamaya gidilmiş ve davalı vekilinin 08.05.2017 tarihli beyan dilekçesinde kabul etmiş olduğu toplam 87.500,00 TL’lik ihtilafsız ödeme düşülerek bulunan fazla ödeme miktarı üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması yerinde olmuştur.Ancak, ön inceleme duruşması tutanağından anlaşılacağı üzere, dava dilekçesine yazılan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının tarafları işbu davanın taraflarından faklı olup, davacı vekilince de aynı duruşmada davaya konu çeklerden 17/06/2016 tarihli 25.000,00 TL bedelli olanın takibe konulduğu icra dosyasının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası olduğu belirtilmiş ve bu icra dosyası dosya arasına alınmıştır. Bu icra dosyasına konu çek; 17/06/2016 keşide tarihli, 25.000,00 TL bedelli ve … seri nolu çek olmasına rağmen Mahkemece kurulan hükümde maddi hataya düşülerek “İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu 28/10/2016 keşide tarihli 25.000,00 TL bedelli çekten kaynaklı olarak davalıya borçlu olmadığının tespitine” şeklinde karar verilmiş olması ve gerekçe kısmının son paragrafında “dava konusu 17.06.2016 tarihli çekin davalı tarafından tahsil edildiği” şeklinde hatalı bir gerekçeye yer verilmesi yerinde bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin usulen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak, gerekçe ve hükümdeki yukarıda belirtilen hususlar düzeltilmek suretiyle, davanın kısmen kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş, istinaf başvurusu yukarıda belirtilen maddi hatalar nedeniyle usulen kabul edilmiş olunduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin miktarlar aynen korunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/10/2019 tarih ve 2016/1169 Esas, 2019/990 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın KISMEN KABULÜ ile,Davacının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına konu 17/06/2016 keşide tarihli 25.000,00 TL bedelli ve … seri nolu çekten kaynaklı olarak davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,Davacı tarafından davalıya yapılan 15.853,75 TL fazla ödemenin 30/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,Koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.790,72 TL harçtan peşin alınan 1.144,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.646,52 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA, 2-Davacılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 4.843,91 TL nisbi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, 3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 3.137,55 TL nispi vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 4-Davacılar tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ve 1.144,20 TL peşin harç toplamı: 1.173,40 TL ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti 214,10 TL posta masrafı olmak üzere toplam: 2.214,10 TL yargılama giderinden davanın red 39,02 ve kabul 60,98 oranına göre hesaplanan 1.350,15 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, bakiyesinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,6-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,7-Dosyayla ilgisi olmadığı anlaşılan İstanbul Anadolu… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının İADESİNE,C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN1-Davalı tarafından yatırılan 698,4‬0 TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE,2-Davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 31,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 180,10 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.